Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/556 E. 2019/220 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR MAHKEMESİ KARAR

ESAS NO : 2017/495 Esas
KARAR NO : 2019/202

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Men’i ve Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 27/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının —- kurulu bir şirket olduğunu ve 2002/06140 numaralı—-” markasının maliki olduğunu, şirketin tüm — genelinde,—- ülkelerde aktif şekilde ticari faaliyet gösterdiğini, —-” markasının —-bünyesinde de tescilli olduğunu, davacının —- kanunları uyarınca yapı malzemelerinin yalıtımı ve izolasyonların üretimi ve ticareti ile iştigal ettiğini, söz konusu—-” markasının davalı şirketle arada herhangi bir satış, acentelik, distribütörlük, bayilik sözleşmesi ya da hukuki bir ilişki bulunmamasına rağmen ————— sitelerinde davacının izni ve onayı olmaksızın kullanıldığını, buna ilişkin davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak davalının haksız kullanıma son vermediğini, ——— şekline dönüştürerek ihlale devam ettiğini, davalının bu şekildeki kullanımının markalar arasında iltibas oluşturduğunu, davacı şirketin marka hakkına zarar verdiğini, davacı ile davalı şirketin faaliyet alanlarının birebir aynı olduğunu, bu sebeplerle davalının eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, tecavüzün men’ine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, —–tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli —– numaralı “—–” ibareli markanın davalı tarafça iltibas oluşturacak şekilde aynı veya benzerinin kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün tespiti, men’i ve önlenmesi ile sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; her ne kadar dava dilekçesinde marka tescil numarası—- olarak gösterilmişse de, davacının markasının —-numaralı — markası olduğu ve—-.sınıflarda —-tarihinde davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka vekili ve bilişim uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin —- tarihli raporunda bilirkişiler; —- alan adlı —- davalıya ait olduğu, site içeriğinde ——–” adı altında bir ibarenin yer almadığı, 2013 yılı arşiv kayıtlarında da yine——- ibarelerine rastlanmadığı, ——yıllarına ait arşiv kayıtlarında ise — markasının ve — itibaren –tarihine kadar ise — markasının yer aldığı, davacının davalıya gönderdiği ihtarnameden sonra — ibaresinin kullanılmaya başlandığı, davalının sitesinde tanıtımı yapılan—isimli ürünün davacı tarafından üretildiğinin belirtilmiş olmasına rağmen, — malzemeleri” menüsüne tıklandığında açılan ürün listesinin “—–” markasının davalıya ait olduğuna dair yanlış bir algı doğmasına neden olduğu, kaldı ki davacı ile davalı arasında bir ticari ilişki bulunmadığı halde davacının ürünlerine sitede yer verilmesinin üçüncü kişiler nezdinde davacı ile davalı arasında organik veya ekonomik bir ilişki bulunduğu ve davalının —–” markasını kullanmaya yetkili kılındığı şeklinde aldatıcı bir izlenim doğurabileceği, davalının internet sitesinde —- ibarelerini markasal olarak kullandığı ve kullanımının davacının — tescil numaralı “—-” markası ile iltibas oluşturduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı SMK’nun 7. Maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. SMK’nun 7/2-b maddesinde tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının önlenmesinin istenebileceği belirtilmiştir. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma —ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, toplanan deliller ve bilirkişi raporları ile, davacı adına tescilli ———- numaralı –” markasının – sınıflarda tescilli olduğu, davalının davacı ile hiçbir ticari ikilşkisi ve markayı kullanmak için haklı bir nedeni olmaksızın — sitesinin içeriğinde—- tarihlerinde davacıya ait markanın aynısını, —— tarihleri arasında ise yalnızca bir harfi değiştirilmiş olarak — ibaresini markasal olarak kullandığı, davacının markasının tescilli olduğu yalıtım ve inşaat malzemeleri gibi ürünlerin benzerlerinin davalının internet sitesinde de tanıtım ve satışının yapıldığı, her iki tarafın hitap ettiği tüketici kesiminin ortalama tüketici grubu olduğu, kaldı ki bilinçli tüketici grubuna göre değerlendirme yapılsa bile, davalının davacıya ait ayırt ediciliği yüksek — markasının önce birebir aynısını, daha sonra ise yalnızca bir harfini değiştirerek görsel ve işitsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullandığı, bu nedenle tüketiciler tarafından markaların karıştırılma ihtimali bulunduğu, davalının eyleminin davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu anaşılmakla, kısa kararda davacının marka tescil numarası maddi hata sonucu — olarak yazıldığından, bu maddi hata düzeltilerek, davanın kabulüne, davalının —– adlı internet sitesinde davacıya ait — tescil numaralı— markasının aynısını ve ayrıt edilmeyecek kadar benzer olan — ibaresini markasal olarak kullanmak suretiyle davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, marka hakkına tecavüzün önlenmesine ve men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının ——–alan adlı internet sitesinde davacıya ait — tescil numaralı “—-” markasının aynısını ve ayrıt edilmeyecek kadar benzer olan —” ibaresini markasal olarak kullanmak suretiyle davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiğinin tespitine,
Marka hakkına tecavüzün önlenmesine ve men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline——- gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç, 191,70 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.254,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı