Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/547 E. 2020/24 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/547
KARAR NO : 2020/24

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ———— tarihli bir telif sözleşmesi yapıldığını; sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren——-, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve ihmalkar —– müvekkiline satış ve stok durumu ile ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmadığını, sözleşmenin 7.7 maddesi gereğince ödenmesi gereken telif ödemelerinin müvekkiline yapılmadığını, müvekkilinin maddi anlamda ciddi bir zarara uğramasına sebep olunduğunu; — tarihli sözleşmenin 7.maddesinin “——- sonra başlamak kaydıyla 4 eşit taksitte veya telif bedelinin tamamını, eserin basıldığı/satışa sunulduğu tarihten 4 ay sonra ödemeyi taahhüt eder. Bu ödeme türlerinden birini — Eser sahibine eserin ——–satış bedelinin—- bedeli olarak ödenecektir” şeklinde olduğunu; sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana dek müvekkiline hiçbir telif ödemesi yapılmadığını, sözleşme gereğince davalının eserin basıldığı/satışa sunulduğu tarihten 2 ay sonra başlamak kaydıyla telif ödemelerini eşit taksitler halinde yapması gerektiğini; davalı ile yapmış olduğu telif sözleşmesinin, davalıya Beyoğlu —. Noterliği’nin — tarihli ve ——- yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, telif bedelinin ödenmesi, aksi takdirde cayma hakkının kullanılacağının bildirildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, FSEK’nun 58. maddesi uyarınca cayma hakkının kullanılması zorunluluğu doğduğunu, Beyoğlu —— Noterliği’nin ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile FSEK’nun 58. maddesi uyarınca cayma hakkının kullanıldığının davalıya ihtar edildiğini, ayrıca yapılacak hiç bir işleme muvafakat edilmeyeceğinin bildirildiğini, mevcut durum sebebiyle müvekkilinin maddi zararının meydana geldiğini belirtilerek, davacının telif ödemelerinin, eserin satışa sunulduğu tarihten itibaren hesaplanarak davalı tarafından ödenmesi gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL üzerinden telif tazminatının, davalıdan alınarak davacıya mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte ödenmesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı şirket adresinde bulunamadığından Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca —- kaydındaki adresine dava dilekçesi ve duruşma günleri tebliğ edildiği halde, davaya cevap vermemiş ve duruşmalar katılmamıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava konusu uyuşmazlık; FSEK kapsamında yapılan yazar – yayıncı sözleşmelerine aykırılıktan kaynaklanan telif tazminatına ilişkindir.
Davacı tarafça 18/04/2016 tarihli sözleşme örneği dosyaya sunulmuş, incelendiğinde; sözleşmenin 7. maddesi uyarınca yazara satışı yapılan kitap sayısı kadar KDV hariç satış bedelinin %8’i kadar telif bedeli ödeneceği konusunda anlaştıkları tespit edilmiştir.
Davaya konu kitapla ilgili —— sorulmuş, gelen kayıtlar incelendiğinde; 20/04/2016 tarihinde —– tarihinde —- tarihinde 3000 adet olmak üzere toplam 14.000 adet bandrol alındığı tespit edilmiştir.
Dava konusu kitabın satışıyla ilgili sayılar kitap evlerinden sorulmuş, ayrıca davacının banka kayıtları da incelenmiştir.
Davacının telif alacağının hesaplanması için dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 31.01.2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden; “bankadan gelen yazıdan da anlaşılacağı gibi, davalı ——-mali haklarını devraldığı — için, davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı, —- zarar gördüğü, — bildirilen satış sayılarına göre davacı tarafından talep edilebilecek telif tutarının 11.670,93 TL olduğu” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Davalı tarafça alınan 14.000 adet bandrolün tamamının kullanılmadığı, iade veya iptal edildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığından, sözleşme gereğince 20 adet kitabın yazara ücretsiz verildiği anlaşıldığından, 13.980 adet kitap üzerinden hesaplama yapılması için yeniden bilirkişi raporu alınmış, dosyamız içerisine alınan 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde ise; “yapılan hesaplamalar neticesi, davacı tarafından talep edilebilecek telif ücret alacak tutarının 41.940,00 TL olduğu” tespit ve görüşüne yer verilmiştir.
Davacı vekili 08.11.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda telif alacaklarının hesaplanmış olup, rapor uyarınca davayı telif tazminatı alacağı bakımından kısmen ıslah ettiklerini, buna göre davanın 41.940,00 TL maddi tazminata işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, davacı ile davalı arasında imzalanan 18/04/2016 tarihli sözleşme,—————— kapsamı ile, davacı tarafından yazılan ve FSEK kapsamında edebi eser niteliğinde olan ——-” isimli eser için davalı tarafça —–alındığı, davalı tarafa verilen kesin süreye rağmen ticari kayıtlarını inceleme için Mahkememize sunmadığından kitabın kaç adet satıldığının kesin olarak tespit edilemediği, ancak alınan 14.000 adet bandrolün kullanılmadığı ispat yükünün davalı tarafta olmasına rağmen buna ilişkin dosyaya bir delil sunulmadığından kitabın satış sayısının da 14.000 olarak kabul edilmesi gerektiği, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca yazara satışı yapılan kitap sayısı kadar KDV hariç satış bedelinin %8’i kadar telif bedeli ödenmesi gerektiği, dosyaya sunulan kitap örneğine göre kitabın KDV dahil satış fiyatının —— olduğu, sözleşme gereğince bu bedelden yazara ödenmesi gereken %18 telif bedelinin 41.671,59 TL olarak hesaplandığı, alınan son bilirkişi raporunda aynı yöntemle hesaplama yapılmasına rağmen hesap hatası sonucu 41.940,00 TL telif bedeli hesaplandığı, davalı tarafın davacının hak kazandığı bu telif bedelini davacıya ödediğine dair dosyaya hiç bir delil sunmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, 41.671,58 TL’nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin 268,42 TL’lik talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
41.671,58 TL’nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin 268,42 TL’lik talebinin REDDİNE,
2- 2.847,00 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL ve ıslah ile alınan 700,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.116,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan— — gereğince ——– ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 700,00 TL ıslah harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 478,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.241,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 2.219,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.