Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/54 E. 2021/28 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/54 Esas
KARAR NO: 2021/28
DAVA: Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ: 20/03/2017
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tecavüzün mevcut olmadığının tespiti istemli marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin tekstil piyasasında ve özellikle —- —-faaliyet göstermekte olduğunu, işleyerek satışa sunduğu—– ilgili alanda yaygın olarak bilinen ve tanınan saygın bir —- olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında kullandığı markalardan biri olan —ibareli markasını —- markası kapsamında tescil ettirerek — tarihinden itibaren koruma altına aldığını, dava konusu —- adının müvekkilinin adına tescilli olduğunu, şirketin ———– sunulan ürünlerin tüketiciye ulaştırılmasından oluştuğunu, davalıların, müvekkilinin fiili kullanımının tamamen kendi marka hakkı kapsamında kalmasına rağmen, —ibaresini tescil kayıtları ile koruma altına aldıkları iddiası ile müvekkili aleyhine —- tahkim süreci başlattığını,—–kapsamında verdiği kararla müvekkilinin alan adının davalılara devredilmesine karar verdiğini, —- davanın ——— bulunduğu yerde —– bulunduğu yerde açılabildiğini, ilgili mevzuat gereği uyuşmazlığı — nezdinde — taşıyan davalıların, –uygulanmasını da kabul etmiş sayıldıklarını, ayrıca—– davalılar tarafından sunulan şikayet dilekçesinin —- davalıların—– karar verilmesi halinde, bu davanın —— bulunduğu yerde açılmasını kabul ettiğini, davalıların hak iddia ettiği ————- benzerliği nedeniyle son derece yaygın olarak kullanılan—- —— olduğunu, davalıların hak iddia ettiği –kelimesinin ——- kullanılarak markasal—–kazandığını, davalıların müvekkiline kıyasla bu ibere üzerinde bir öncelik hakkı bulunmadığını, bu bağlamda —- ibaresinin—– anlamı ve yaygın kullanımı nedeniyle bu markanın zayıf bir marka olduğunu, müvekkilinin ——- ibare ile davalıların markası arasında iltibas ihtimalinin kabul edilebilir olmadığını, ayrıca davalıların —— sınırları içerisinde hiçbir şekilde satış faaliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin ——- marka altında —- dışına hiçbir şekilde satış yapmadığını, bu itibarla davalıların markasının müvekkilinin bu ——- kullanmak konusunda haklı bir sebebinin olmadığını kabul ettiğini, tüm bu nedenlerle, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ——–kararına dayanak incelemeye bağlı olarak; müvekkilinin— ibareli marka ile iltibasa sebep olmadığının, müvekkilinin bu alan adına yönelik tescil ve kullanımının haklı bir sebebe dayandığının, müvekkilinin bu alan adı tescili bakımından kötü niyetli olmadığının; sonuç olarak —- sayılı kararının hukuka aykırı olduğunun tespitine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılar vekilinin — göndermiş olduğu — tarihli cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı asile —- müvekkilinin tescili markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, iltibas yarattığını, davalı müvekkiline ait—numarası ile—-numarası ile ——-tescil edildiğini, ayrıca, — — tescil koruması altına alındığını, müvekkiline ait—- adının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, bu nedenle tüketiciler nezdinde iltibas yarattığını, davacı alan adının müvekkili markasının baş kısmında bulunan — telaffuz bakımından ona oldukça benzeyen— değiştirilmesi ve geri ———- ve sonuna —anlamına gelen ve bu bağlamda ilgili hizmet sınıfları bakımından ayırt edici nitelik içermeyen — getirilmesi ile oluşturulduğunu, davacı —- müvekkili markasından tek farkının, müvekkili markasının —— olarak değiştirilmiş olması olduğunu; işbu farklılığın herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, müvekkili markası ile karıştırılma ihtimalinin de ortadan kaldırmadığını, aksine—- ibareli markalarını çağrıştırdığını ve onun yeni bir versiyonu gibi algılandığını, tüketiciler nezdinde——- olarak algılandığını, müvekkilinin — ibareli markaların yanı sıra,——- sahip olduğunu, davacı —- müvekkiline ait —-iltibas yarattığını, davacı yanın dava konusu —–kullanmakta haklı bir menfaati bulunmadığını, davacı tarafın — yılında müvekkili şirkete —- müvekkili şirketin —— tedarikçileri olmak istediklerini belirttiğini, ancak bu konuda hiçbir anlaşmaya varılmadığını, bu hususta bir anlaşmaya varılmamasının ardından davacı tarafın müvekkili marka haklarını ihlal ederek —- ibaresinin kullanımına başladığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin——- tasarım ve görünüşünü müvekkiline ait —– neredeyse —- ettiğini, ezcümle, davacı şirketin marka ve alan adı tescil başvurularında bulunurken; müvekkili şirketten, markasından, ürünlerinden haberdar olduğunu, bu nedenle davacı şirketin kötü niyetli olduğunun kabulünün gerektiğini, tüm bunlara göre; davacı şirkete ait alan adının müvekkili markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkile ait markaların devamı veya yeni bir versiyonu olarak algılanmasının —- muhtemel olduğunu,— —- davacı şirketin bu —-herhangi bir haklı menfaatinin bulunmadığını, davacı şirketin dava konusu—-kötü niyetli olarak gerçekleştirdiğini, —— bendinde sayılan şartların gerçekleşmiş olduğunu, huzurda görülmekte olan davanın reddinin gerektiğini, her türlü haklarının saklı tutulması kaydıyla tüm bu nedenler yanında, dilekçelerinde açıkladıkları ve ekinde sundukları deliller, Mahkemece toplanacak deliller ve resen gözetilecek nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılmış davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının——-tescilinin davalılara ait ——- ibareli marka ile iltibasa sebep olmadığının, davacının bu alan adına —- dayandığının, davacının —–bakımından kötü niyetli olmadığının ve sonuç olarak — hukuka aykırı olduğunun tespitine karar verilmesi talepli marka davasıdır.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacının —– tescil tarihinin ise —- olduğu anlaşılmıştır.
Davalıların dosyaya sundukları marka tescil kayıtlarının incelenmesi sonucunda; — topluluk markası olarak — numaralı —— markasının —yılında, ayrıca — yılında tescil edildiği anlaşılmıştır.
— incelendiğinde; davacıların–olduğu, davanın —- tarihinde açıldığı, uyuşmazlık konusunun davalıya —— markaları ile karışıklık yaratacak benzer olduğu, davalının bu markaları kullanmasını gerektirecek meşru bir hakkının bulunmadığı, davalının kullanımının iyi niyetli olmadığı iddiasıyla —– adının davacıya devredilmesine ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonucunda, davalının alan adının davacıların markaları ile karışıklığa neden olacak derecede benzer olduğu, davalının bu —— kullanması için hiç bir meşru hakkının bulunmadığı, davalının kullanımının kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, spagettiyarn.com alan adının davacıya devredilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişilerce alan adları — davacı tarafın olduğu bildirilen —— tarihinde oluşturulmuş olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın olduğu bildirilen —- çıkarılarak—— incelendiği, —–tarihinde oluşturulduğu, sahibinin —-olduğunun tespit edildiği, dava konusu alan adları ile ilgili incelemede davacının — kaydını davalı —- daha önce yapmış olduğunun tespit edildiği, davacının asıl ——yönlendirme yaptığının anlaşıldığı, davacı ve davalı —— incelendiği, iki —– birbirinden farklı tasarımda olduğu, sunulan—–ürünlerin üzerindeki marka ve içeriklerin birbirinden farklı olduğuna dair görüş bildirilmiştir.
Taraflar delillerini sunduktan sonra, dava konusu —– Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılm—–oluşturulmuş olduğunu ve sahibinin——- olduğunu, — oluşturulmuş olduğunu ve sahibinin —-olduğunu, dava konusu —- incelemede davacının—— kaydından daha önce yapmış olduğunu, davalının——– yapmış olduğunu, davacı ve davalı —— görüntülerinin incelendiğini, —- birbirinden farklı tasarımda olduğunu, sunulan görsellerdeki —- üzerindeki —– birbirinden farklı olduğunu, davacı ve davalı —- önyüz kodları çıkarılarak karşılaştırıldığında her iki —– farklı ve aynı —- birbirinden farklı olduğunun tespit edildiğini, davacı ve davalının ödeme ekranlarına ait —- çıkarılarak—–karşılaştırıldığını, inceleme tarihinde ödeme —— birbirinden farklı olduğunun gözlemlendiğini, daha sonra benze—- değerlendirmesi yapıldığını, benzerliğin —- çıktığını, davacının ödeme işlemleri tarafındaki— — kullandığını, davalının ise——- kullandığını, her iki tarafın ödeme tarafındaki —– inceleme tarihinde farklı olduğunun tespit edildiğini, davacı ile davalının aynı —- mevcut olan —-piyasada başka markalar tarafından da kendi ——— yapıldığını ve —— verdiklerini, —– ibarelerinin piyasada başka markalarca da gerek—- —-,——- kullanılan bir ibare olduğunu, davalının —–ibaresi ile kendi üretimi olan— kendi marka ismini verdiğini, bu marka ismini diğer markası olan—– ——– ayrımını yaptığını, davacı firmanın ise —— altında satışını yaptığını, — yönden yapılan inceleme neticesinde —- ibaresinin—- —– kullanılan yaygın bir ibare olduğunun tespit edildiğini, bununla beraber bu ibarenin kullanımının kimsenin tekeline bırakılamayacağını, başkaca unsurlar eklenmek suretiyle herkes tarafından markasal olarak kullanılabileceğini, davacı adına tescilli olan—- — davalı adına tescilli olan markaların bir bütün olarak benzer olmadığını, markaların hitap ettiği tüketiciler nezdinde karışıklığa sebebiyet vermeyeceğini beyan etmişlerdir.
Alınan önceki bilirkişi raporuna itiraz edilmesi nedeniyle Mahkememizce yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş,—- tarihli heyet raporunda özetle;—— raporun hazırlanabilmesi için davalılara;—- için kullanılmasına ilişkin ihdas ve istimal tarihlerinin ne olduğu, davacılara ise —— ibaresinin sadece günümüzde değil, aynı zamanda davalıların —– cevaben verecekleri tarihten önce de —- teknik terim olarak kullanılmakta olup olmadığın sorulmasını talep ettiklerini bildirmişler, Mahkememizce bu konuda taraf vekillerinin beyanları alındıktan sonra dosya aynı bilirkişi heyetine verilmiş, bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları— tarihli ek raporda özetle; davacının——- kendisinin davalının yurt dışında tescilli markalarına ve yine alan adına iltibas teşkil ettiğini,—– ibaresinin —- gelmesinde davalıların ihmal veya kusurunun olup olmadığı hususunda nihai takdirin Mahkemede olduğunu beyan etmişlerdir.
Alınan bilirkişi raporları ile davacıya ait— davalılara ait — —- tahsis edildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, —– bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davalı şirketlerin —- bir markalarının mevcut olmadığı, davacının ise —- tarihinden itibaren koruma sağlayacak şekilde — davalıların —– yaratacak derecede benzer olup olmadığı, iltibas teşkil edip etmediğinin incelenmesi gerekmiştir.
Olaya uygulanacak —- korumasında markaların —-geçerli olup, bir hak sahibi markasını ——–tescil başvurusunda bulunması gerekir. Aynı işaretlerin, bir —–daha başka bir kişi adına tescilli olması mümkündür. Her bir marka tescili kural olarak tescilli olduğu —- olarak korunacaktır. Ancak —- tescilli olmayan tanınmış markalar yönünden,—— uyarınca, genişletilmiş koruma sağlanması mümkündür.
—-tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, davacının marka başvuru tarihinden önce——–marka olduğunun dosyaya davalı tarafça sunulan ——— ispat edilmesi gerekir. Söz konusu deliller değerlendirilirken, tanınmış marka iddiasında bulunan tarafın, itiraz ettiği başvuru —— başvuru tarihinden önce, markayı—– içinde her hangi bir tanıtım faaliyetinin bulunup bulunmadığı, —- ediciliği yüksek olup olmadığı, aldığı—— dikkate alınmalıdır. Tek başına bir markanın yurtdışındaki—- tanınmış olması veya çok sayıda — olması, o markanın —- anlamında tanınmış marka olduğu anlamına gelmeyecektir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalıların markaları davacının markasının —— tescil tarihinden önce — edildiği gibi, —- tescillidir. Davacının markasında ve alan adında yer alan — markalarında ve alan adlarında yer alan —- ——dışında tamamen aynıdır. Davalının alan adında yer alan —- ibaresi —- tanımlayıcı bir ibare olduğundan, ayırt edicilik sağlamamaktadır. Tarafların markalarının tescilli oldukları ve internet üzerindeki kullanıldıkları mal ve hizmetler de aynı veya bağlantılıdır. Ancak davalıların markalarının davacının markasının başvuru ve tescil tarihlerinden ve alan adının tahsis tarihinden önce —-tanımlandığı şekilde tanınmış bir marka olduğuna dair deliller, davalı tarafça dosyaya sunulmamış, markaların tanınmışlığı kanıtlanamamıştır. Davalıların bu tarihten önce — bu markalı ürünlerin satışını yaptıklarına dair de bir delil elde edilememiştir. Bu nedenle davalıların —– tescilli olmayan markalarının —- korunması mümkün olmadığından, davacının —- iltibas yaratmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacının alan adını tescil ettirmesinin ve kullanmasının haklı bir nedene dayanıp dayanmadığına dair yapılan değerlendirmede;
—-marka hakları birbirinden —–kuralı geçerlidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ———— kullanım hakkının kime ait olduğu hususundadır. Her ne kadar davacını——- tarihinde tescil edilmişse de, uyuşmazlık tarihi itibariyle alan adlarının tescili ve idaresi ile ilgili olarak hak tesisi hususunda bir yasal düzenleme mevcut olmayıp, sadece—– uygulanması esasları uyuşmazlık tarihi itibariyle —- ——- bırakılmıştır. Davalılar, — tescil ——elde ettikleri alan adlarına dayandığına ve davacının—— tahsisinden önce ——- tarihinde, —-tarihinde davalılara tahsis edildiği tespit edildiğine göre, söz konusu işaret üzerindeki öncelik ve üstün hak iddiasına dayalı olan uyuşmazlığın —– çözümlenmesi gerekir. Bu durumda davalı tarafın sözkonusu ibareyi alan adı olarak —– tarihinde ilk olarak kullanmaya başladığı tespit edildiğine göre, davacının bu ——- ettirip kullanmasının —- tanımlanan ——şeklinde haksız rekabet teşkil ettiği, davacının —- kullanan davalı şirketlerden haberdar olduğu, —– içeriğinde davalılara —- kullandığı, bu nedenle — kullanmasının iyi niyetli olmadığı, ——ibaresinin davalıların —- —–ibaresi ile karışıklığa yol açacak derecede benzer olduğu, davacının bu —– marka tescil tarihinden önceki tarihte alıp kullanmasının haklı bir nedene dayanmadığı ve kötü niyetli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; —-kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davacının——yaratmadığının tespitine,
Davacının ——– tescil ve kullanımının haklı bir nedene dayandığının tespiti talebinin reddine,
Davacının — tespiti talebinin reddine,
— hukuka aykırı olduğunun tespiti talebinin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacının yatırmış olduğu 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Kabul edilen “davacı markasının davalılara ait marka ile iltibas yaratmadığının tespiti davası üzerinden” Avukatlık ücret tarifesi gereğince 5.900,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Reddedilen —– yönelik tescil ve kullanımın haklı bir nedene dayandığının tespiti davası yönünden” Avukatlık ücret tarifesi gereğince 5.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine,
—–adı tescili bakımından davacının kötü niyetli olmadığının tespiti davası yönünden ” Avukatlık ücret tarifesi gereğince 5.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine,
Reddedilen—- kararının hukuka aykırı olduğunun tespiti davası yönünden” Avukatlık ücret tarifesi gereğince 5.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine,
Davacı tarafça yapılan 31,40 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 62,80 TL harç giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 250,40 TL tebligat ve müzekkere masrafları olmak üzere 3.250,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre (%25) 812,60 TL’nin sinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 39,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere 3.039,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranlarına göre, (%75) 2.279,25 TL’nin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/02/2021