Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/524 E. 2019/293 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/524
KARAR NO : 2019/293

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —————- ayırt edici unsurlu markaları altında toptan satış mağazacılığı alanında faaliyet gösteren, alanında tanınmış ve yüksek pazar payına sahip köklü bir firma olduğunu, davacı müvekkilinin —-.sınıfa dahil “toptan mağazacılık” alanında tescilli “,———— markalarının sahibi olduğunu, yapılan yatırım ve tanıtım faaliyetleri sonucu “——–” esas unsurlu markaların, Türkiye’nin önde gelen toptan market zincirinin adı haline geldiğini, müvekkili şirketin “———” esas unsurlu markalarla ilgili ilk tescilinin 2000 yılında gerçekleşerek, uzun yıllardır bu markaların günümüze istikrarlı şekilde kullanılageldiğini, davalının ise, müvekkili şirketin büyütüp, geliştirip tanınmış hale getirdiği markalarını taklit etmek sureti ile esaslı unsur olan ——– kullanarak, “———” adı altında ticari faaliyet yürüttüğünü, —- bağlı ilçelerinde işletmelere numara vermek suretiyle “—–” ibaresinin kullanılmakta olduğunu, Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyası ile ——– hakkında dava açıldığını, söz konusu davanın 15.04.2014 tarihinde —– karar sayılı kararı ile kabul edildiğini, yerel Mahkeme’nin kararının Yargıtay —.H.D.nin ———Karar sayılı kararı ile onandığını ve 15.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, yine Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde değişik dosyalarda davalarının kabul edildiğini ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, davalının, müvekkilinin tescilli markası ile iltibas yaratacak benzerlikte bir marka kullandığını, davalının “—– ibaresini müvekkilinin faaliyet gösterdiği aynı sektörde ve aynı hizmet sınıfında kullandığını, müvekkiline ait “——–” esas unsurlu markalar ile davalının ticari işletmesinin tabelasında kullandığı markaların aynı olduğunu, çünkü bakkal ibaresinin malların satım hizmetinde ayırt edici olmadığını ve bu kullanımda esas unsurun “———-” olduğunu, söz konusu markaların gerek kapsadıkları hizmet alanı, gerekse yarattıkları görsel algı bakımından ayniyet gösterdiğini, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olmasının kelimeler arasındaki görsel farklılığın etkisini de ortadan kaldırdığını, davalının kullandığı “—–” ibaresini, müvekkilinin “—–” markasının görselini taklit etmek sureti ile kullandığını, davalının kötü niyetli olarak “——” markalarına tecavüz ettiğini ve iltibas yaratmak sureti ile haksız kazanç elde etmekte olduğunu belirterek, davalının, davaya konu “———” ibarelerini tek başına yahut sair tali unsurlar ile birlikte, müvekkilinin tescilli “——” ayırt edici unsurlu markaları kapsamındaki hizmetler üzerinde kullanmaya devam etmesi halinde ortaya çıkabilecek telafisi imkansız zararlar dikkate alınarak, SMK 159 ve HMK nın ilgili hükümleri kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının davaya konu ——— ibareli işletmesinde, tabelalarında bu markayı kullanmasının, tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte bu markayı taşıyan ürünleri üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının,sağlamasının, dağıtımını yapmasının, satışa arz etmesinin, ithal ya da ihraç etmesinin, elde bulundurmasının, satışa arz etmek üzere depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımını yapmasının önlenmesi ve men edilmesini, davalının, davaya konu ——–ibaresinin, müvekkili şirketin davaya dayanak marka tescil ve başvuruları kapsamında yer alan ürünler üzerinden tek başına yahut sair tali unsurlar ile birlikte kullandığı ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evraka el konulmasına, toplanmasına ve el konulan her türlü malzemenin dava sonuna kadar emin bir yerde muhafaza altına alınması hususunda tedbiren karar verilmesini, davalının davaya konu ——– ibaresini müvekkili şirketin tescilli markalarının bulunduğu sınıflar kapsamındaki hizmetler üzerinden tek başına yahut sair tali unsurlar ile birlikte kullanmasının, bu markalar altında ürün üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, satışa arz etmek üzere depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımını yapmasının müvekkili aleyhinde marka tecavüzü ve haksız rekabet yarattığının tespitine, marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu cümleden olmak üzere davalının davaya konu —— ibaresini müvekkili şirketin tescilli markalarının bulunduğu sınıflar kapsamındaki ürün ve hizmetler üzerinde tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte taşıyan ürünleri üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, dağıtımını yapmasının, satışa arz etmesinin, ithal ya da ihraç etmesinin, elde bulundurmasının, satışa arz etmek üzere depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımını yapmasının önlenmesine ve men edilmesine, davalının tedbiren el konulan her türlü ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakının ve işbu dava neticesinde verilecek esas hükme aykırı şekilde, iletilen, satılan, sağlanan, dağıtılan, satışa arz edilen, ithal ya da ihraç edilen, elde bulundurulan, satışa arz etmek üzere depolanan, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlar ile kullanılan reklam, promosyon ya da tanıtımı yapılan her türlü ürün, ambalaj, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakının da el konularak, esasa ilişkin hükmün kesinleşmesine müteakip imhasına, esastan da karar verilmesine, davalı aleyhine verilen Mahkeme kararının, masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere ilgililere tebliğ edilmesine ve kamuya yayın yoluyla duyurulmasına, kullanımın ticaret sicilinde unvan kaydı bulunması halinde terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı tarafça dosyaya sunulan 16.06.2017 muhabere tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava açma süreleri yönünden değerlendirildiğinde hak düşürücü sürelerin dolduğunun anlaşılacağını, hak düşürücü sürelerin geçmiş olması hasebiyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, tabelalarında “—–” ibaresi bulunmadığı için açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, tabelalarında “———“, “her zaman yanınızda”, ————–” yazdığını, davacının işbu davayı açmasında menfaati olmadığı gibi alakasız şekilde kanun yolu ile ticari hayatlarında ve güncel yaşamlarında huzursuzluk yarattığını, bu konudaki tazminat haklarını saklı tuttuklarını, açılan dava haksız ve hukuka aykırı olduğu için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davacı adına tescilli “——-” esas unsurlu markaların davalı tarafından aynı hizmet ve mal sınıfında iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığı iddiası ile açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulmasına ilişkindir.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- numaralı “—–” ibareli markanın 01.02.2002 tarihinde —-.sınıfta, —– numaralı “——-” ibareli markanın 07.06.2004 tarihinde —.sınıflarda, —— numaralı “——– ibareli markanın 01.06.2006 tarihinde —-.sınıflarda,—- numaralı “——” ibareli markanın —- tarihinde—-.sınıflarda, —- numaralı “——– ibareli markanın —- tarihinde —sınıfta, —- numaralı “———-” ibareli markanın —- tarihinde ———— numaralı “——– ibareli markanın—-tarihinde —.sınıfta, —— numaralı “——–” ibareli markanın —- tarihinde —.sınıfta, —–numaralı “—- —-” ibareli markanın 13.12.2017 tarihinde —-.sınıflarda, —– numaralı “———- ibareli markanın 18.04.2017 tarihinde —–sınıfta davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalıya ait ticaret sicil kaydı —– istenilmiş, ticaret sicil kaydının mevcut olmadığı bildirilmiştir.
Trabzon —–.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——Talimat dosyasından sayısı ile 20.03.2018 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; mahallinde yapılan keşifte davalının işletmesini kapatmış olduğu, davalının “—-” ibareli markaya eşit ya da benzer bir kullanımının bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosyamız içerisine alınan —– tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; Mahkemenizin — tarihli — no’lu ara kararı uyarınca, Trabzon —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- Talimat sayılı dosyasında hazırlanan bilirkişi raporundan, davalının işletmesini kapatmış olduğu, davalının “—–” ibaresini/benzerini içerir herhangi bir kullanımının olmadığının tespit edildiği, davacı tarafça, davalının “—–” ibaresini işletme tabelasında kullandığına dair dosyaya sunulan fotoğrafa itibar edilmesi halinde, davalının bu kullanımının, davacının —- sınıfta tescilli —————— no’lu “—–” esas unsurlu markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu; bu nedenle somut olayda, SMK m.29 ve SMK m.7/I-b uyarınca marka hakkına tecavüzün koşullarının gerçekleştiğinin söylenebileceği, yine davacı tarafça sunulan fotoğraflara itibar edilmesi halinde, davalının, davacının iş ürünleri, faaliyet ve işleriyle iltibasa yol açacak yöntemlere başvurulduğu, TTK m.55 uyarınca haksız rekabetin şartlarının da oluştuğunun söylenebileceği, davacının, davalının “—–” ibaresini ticaret sicilinde ticaret unvanı olarak kullandığının saptanması halinde, ticaret unvanından “—-” ibaresinin terkin edilmesini talep ettiği; fakat dosya kapsamında yapılan incelemede, davalının “—–” ibaresini ticaret sicilinde ticaret unvanı olarak kullanımına rastlanmadığı, davacının, “——” esas unsurlu markasının veya markalarının tanınmış marka olduğunu ileri sürdüğü; bu kapsamda uyuşmazlığın çözümü amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapılan araştırmada, “——” markasının —–no’su ile dava dışı———- Şirketi adına tanınmış marka olarak kayıtlı olduğunun tespit edildiği; mevcut durum itibariyle, husumetin —- — yöneltilmediği bir davada davacının tanınmış marka iddiasının incelenemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davacı vekilinin sunduğu fotoğraf, davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu fotoğraf ile davalıya ait iş yerinde keşif sırasında çekilen fotoğraf birlikte değerlendirildiğinde,— faaliyet gösteren davalıya ait bakkal dükkanında “———- ibaresinin işletme adı olarak ve markasal olarak kullanıldığı, keşif sırasında iş yeri tabelasında “——” ibaresinin bulunduğu kısmın silinerek kapatılmış olduğu, ancak davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren 10/01/2019 tarihli dilekçesinde, davacı tarafça sunulan fotoğrafların dava tarihinden 6 ay veya bir yıl önce çekilen fotoğraflar olduğunun, “——-” ibaresinin tabelalardan kaldırıldığının beyan edildiği, bu nedenle keşif sırasında iş yeri kapatılmışsa da, davalının “—-” ibaresini dava açılmadan önce kullandığının anlaşıldığı, bu kullanım şeklinin de davacının markalarının esas unsuru olan “——” ibaresi ile görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olduğu, davacının 35. sınıfta tescilli olan markalarının esas unsurunu oluşturan “——” ibaresinin tescilli oldukları sınıf ile aynı olan 35. sınıfa dahil hizmetlerde davalı tarafından aynen kullanıldığı, bu nedenle markaların karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, benzer konuda daha önce görülen davalarda, markaların karıştırılma ihtimali bulunduğuna dair verilen kararların Yargıtay’dan geçerek onandığı, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davalının tescilli ticaret unvanının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının davacıya ait “——” esas unsurlu tescilli markalarının esas unsurunu oluşturan “——” ibaresini iş yeri tabelasında, ürünleri üzerinde ve iş evrakında markasal olarak kullanmak suretiyle davacının marka haklarına TECAVÜZ ETTİĞİNİN VE HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
Davalının marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin ÖNLENMESİNE, DURDURULMASINA ve SONUÇLARININ ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davalının davacıya ait markaların esas unsuru olan “——” ibaresini davacı şirketin tescilli markalarının bulunduğu sınıflar kapsamındaki ürün ve hizmetler üzerinde tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte taşıyan ürünler üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, bulundurmasının, satışa arz etmek üzere depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımını yapmasının ÖNLENMESİNE ve MEN EDİLMESİNE,
Davalıya ait bu markayı taşıyan ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakın ve iş bu dava neticesinde verilecek esas hükme aykırı şekilde iletilen, satılan, sağlanan, dağıtılan, satışa arz edilen, ithal ya da ihraç edilen, elde bulundurulan, satışa arz etmek üzere depolanan, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanılan, reklam, promosyon ya da tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakına EL KONULMASINA, hükmün kesinleşmesinden sonra İMHA EDİLMELERİNE,
Kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle Türkiye’de yayın yapan günlük bir gazetede ilan edilerek kamuya duyurulmasına,
Davalının ticaret unvanında “—-” ibaresini kullanmadığı anlaşıldığından, ticaret sicilinden ticaret unvanının terkini talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline ——- uyarınca takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç ve 2.693,80 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.756,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.