Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/514 E. 2021/94 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE

SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/514 Esas
KARAR NO: 2021/94
DAVA: Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/04/2—- aleyhine açılan tecavüzün mevcut olmadığının tespiti istemli marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla;—- tescilli ve kendi iş kolunda tanınmış bir marka olduğunu, müvekkili şirketin de — süredir ticari faaliyetlerine devam eden saygın bir firma olduğunu, —- kuruluşlarından biri olan—- yapmaya çalışan ve kendisini dürüstlüğe —- tarafından —- yılında kurulduğunu, onların prensipleri, değerleri ve sözlerinin şirketlerinin temelini oluşturduğunu ve bu değerlerin nesilden nesile taşındığını, müvekkili şirketin aynı zamanda ticari unvanının da ayırt edici unsuru olan ——- müvekkilinin iştigal alanında olduğunu, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre faaliyet alanlarının hemen hemen aynı olduğunu, davalının ticari unvanının —- kullanarak müvekkilinin iş çevresinden faydalanarak haksız rekabet kurallarını ihlal ettiğini, aynı alanda faaliyet gösteren davalının — markasını kendi adına tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, bununla da yetinmeyen davalının, —- yapılan aramalarda kendi iletişim bilgilerini arama sonuçlarında en görünür şekilde kullandığının tespit edildiğini, —- kullanılmasının haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkili şirkete zarar verdiğin—– davalının bu eylemini yasakladığını, davalının haksız rekabete girişerek müvekkilinin iş çevresinden haksız faydalandığını, üstelik haksız eylemin bilerek ve isteyerek gerçekleştirildiğini, müvekkilinin marka mevzuatından kaynaklanan haklarından kaynaklı olarak, davalının eyleminin de kasıt içerdiği dikkate alınarak, müvekkilinin manevi zararına karşılık toplam —talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle; öncelikli olarak —-arama motorunda müvekkilinin markasını haksız rekabet oluşturacak şekilde davalı tarafça kullanımının önlenmesine, dava sonucunda tamamen yasaklanmasına, yine tedbiren davalının —– aracından —– ve benzeri şekilde müvekkilinin marka ve ticari unvanı ile iltibas oluşturacak ibarelerin kullanımının tedbiren durdurulmasına, dava sonunda tamamen yasaklanmasına, davalının davaya konu marka tescilini, yargılama devam ederken, üçüncü kişilere devretmesinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet vermemek adına marka tescil işlemlerinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, —- edilen ve müvekkilinin markasına tecavüz eden davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, müvekkilinin kazanç kaybına yönelik davalı kayıtlarının tetkikinden sonra talepleri yükseltmek üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik — maddi zararın davalıdan faizi ile birlikte tahsiline, manevi zarara karşılık—- davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin —- olduğunu,— olduğunu, davacının müvekkiline ait — ilgili ileri sürmüş olduğu taleplerinin yerinde olmadığını ve kabul edilemez olduğunu, —- markada iltibas ve benzerlik incelemesi yapılırken markalarda bütünlük—- benimsemiş olduğunu, markaların bu ilke kapsamında da değerlendirildiğinde hiçbir şekilde benzerlik içermediğinin açıkça görüldüğünü, kısa markalar söz konusu olduğunda dahi bir harfin dahi müşterinin algısını değiştirebileceğinin kabul edildiğini, diğer yandan davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığını, davacının tedbir talebinin de yerinde olmadığını, tüm bu nedenlerle; başkaca her türlü dava, talep ve beyanda bulanma hakları ile davacı tarafın yeni delillerine karşı beyanda bulunma ve yeni delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla ve davacının dilekçesinin aleyhe olan hususları kabul edilmemekle beraber; mahkemenin takdir ve tespit edeceği diğer sebeplerle işbu haksız ve hukuka aykırı tedbir talebinin ve davanın tümüyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi ve marka hükümsüzlüğü davasıdır.
Dosyaya——sınıflarda davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu —- Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, —-tarihli heyet raporunda özetle ; davalının—- inceleme için —– incelendiğinde, ——markasının tanınır olduğunu beyan etmekte ise de; taraflarına tevdi edilen dosya kapsamında, dava konusu markanın tanınmış olduğunu tespit eder yeterlilikte delil ibraz edilmemiş olduğunu, markaların tanınmış olduğu yönünde bir tespit yapılamadığını, —— olduğunu, dava konusu markanın davalı adına tescilli olduğu sürece markanın kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceğini beyan etmişlerdir.
Davalı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi için yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, —- raporunda özetle; markaların — ikisinin de esas unsurunun —— davacı firmanın — da esas unsuru olduğunu, davacı firmanın—- tescil tarihinin, davalı firmanın ticaret unvanından önce olduğu gibi, davalı markasının tescilinden de önce olduğunu, — karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğunu beyan etmişlerdir.
Davacı vekili —— ile markaya tecavüz davalarının ayrılması için talepte bulunmuş, ancak her iki davanın birlikte görülmesi mümkün olduğundan usul ekonomisi açısından bu talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf lisans bedeline göre maddi tazminat talep ettiğinden taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ——–oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceği” hususunda görüş bildirildiğini, davalının dava dönemini kapsayan dönemde elde etmiş olduğu ciro ve ödemesi gereken lisans bedelinin hesaplanmasında; —- arasında davalının dava dönemi cirosunun ——– hakkı sahibinin toplum içinde —- karşılığını giderilmesi olduğunu, manevi tazminatın tarafların kusur ve tutumları doğrultusunda tamamen Mahkemenin takdirinde bulunduğunu beyan etmiştir.
Rapora davalı tarafça itiraz edilmesi ve lisans bedeline göre tazminat hesabının yalnızca davalının cirosuna göre değil, davacının cirosunun da dikkate alınarak ve tecavüz konusu olan —- ürünlerin satışları incelenerek hesaplanması gerektiğinden —– bilirkişi raporunda ——sonuç ve kanaatine vardıklarını, — incelemede şirket yetkilisinin faturalar da pano olarak yazılan emtialarını aslında farklı markalar olduğunu bunun ile ilgili mahkemeye evraklar sunacaklarını —- incelemesi talep edileceğini, satılan emtiaların —markalı ürün olmadığını kanıtlayacaklarını belirttiklerini, sektör bilirkişisi yapacağı incelemede satılan emtialarını —- bilirkişi raporundaki tespitlerin dışında bir tespit olması durumunda mali bilirkişi olarak yeniden ek rapor yazılmasının gerekeceğini, mali bilirkişi olarak —-açıklamalı emtia satışlarının dava konusu ürün olduğunun kabul edildiğini, davalı ——talep etmiş olduğu lisans bedelinin de cevap olarak geldiğini ve yeni hesaplamanın bu oran üzerinden hesaplandığını,—– belirlenmesinin uygun olacağının, davaya konu olan firma eğer birden fazla marka ile ciro elde etmiş ise tecavüze konu markadan elde ettiği ciro toplam ciroda belirlenerek, tecavüze konu olan markadan elde ettiği cironun— bedeli olarak belirlenmesinin uygun olacağına dair görüş bildirildiğini, davalının dava dönemini kapsayan dönemde elde etmiş olduğu ciro ve ödemesi gereken lisans bedelinin; —— gerektiğini, Mahkemenin yeni bir sektör bilirkişisi raporunu uygun görmesi durumunda sektör bilirkişisinin raporuna göre yeni ek rapor yazılması gerektiğini, manevi tazminat, tazminat sahibinin tasarım hakkına yapılan tecavüz nedeniyle tasarımcının ya da tasarım hakkı sahibinin toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığının giderilmesi olduğunu, manevi tazminatın tarafların kusur ve tutumları doğrultusunda tamamen Mahkemenin takdirinde bulunduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili —– tazminatın her bir dönem için dönem başından itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Öncelikle marka hükümsüzlüğü davasıyla ilgili inceleme yapılmıştır.—– hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı —— yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
-Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Yine———– reddedilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, taraflara ait marka tescil kayıtları, davacıya ait—- kelime ve şekil unsurlarından ibaret olduğu,—– ibaresi olduğu, markanın esas unsurunun da bu ibare olduğu, davacının ticaret unvanının ve markasının davalının marka başvurusundan daha önce tescil edildikleri, davalının markasında —ibaresinden önce yer alan —- unsurunun her iki markayı farklılaştırmaya yetmediği, görsel ve işitsel olarak her iki markanın esas unsuru ile davacının ticaret unvanının esas unsurunun birebir aynı olduğu, markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin her iki markayı karıştırma veya aralarında bağlantı kurma ihtimalinin mevcut olduğu, her ne kadar davacı tarafça davacının markasının tanınmış marka olduğu iddia edilmişse de, bu durumu kanıtlayacak yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle davalının markasının tescil edildiği ve davacının —- tescilli olan faaliyet alanındaki mal ve hizmetler ile davacının markasının da tescilli olduğu —– —- hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, bu mal ve hizmetlerin de—-olduğu kanaatine varılmıştır.
Markaya tecavüz davasıyla ilgili yapılan incelemede ise; —– sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.—– tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Yine ——maddesinde —, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceği belirtilmiştir.
—– başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davacının davalıya ait markanın başvuru tarihinden önce tescil edilen ticaret unvanı ile markasının esas unsuru olan —- ibaresinin davalının markasında aynen yer aldığı, davalının bu markayı davacının markasının da tescilli olduğu ürünleri üzerinde, internet ortamında ve ticari faaliyetlerinde kullanmasının davacının markası ve iş ürünleri ile davalının markasının ve iş ürünlerinin karıştırılmasına neden olabileceği, bu nedenle davalının bu markayı her iki markanın ortak tescilli oldukları mal ve hizmetler için kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, bu nedenle davacının haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün tespitini ve durdurulmasını talep edebileceği, ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, davalının markasının tescilli olmasını—- uyarınca savunma olarak ileri süremeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça lisans bedeline göre maddi tazminat talep edilmişse de, davalının incelenen ticari kayıtları tutulurken marka kaydına yer verilmemesi nedeniyle ayrıştırma yapılamadığı, ticari kayıtları üzerinde——- hizmetlerin miktarının ve satış bedellerinin kesin olarak tespit edilemediği, bu nedenle maddi tazminat tutarının tam ve kesin olarak tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, maddi tazminatın—- mahkememizce belirlenmesi gerekmiş, tarafların ciroları, ticari hacimleri, davalının kusurunun ağırlığına göre — maddi tazminat ile—–manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya ait —– davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerde kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE,
Davalının —–kullanmasının yasaklanmasına,
—–maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
—- manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının —– hizmetleri için KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 4.562,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.147,24 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline marka hükümsüzlüğü davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TLvekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 24.224,00 TLvekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline marka hükümsüzlüğü davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TLvekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen tutar dışında kalan 3.415,50 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.446,90 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 100,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 5.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.600,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre —- davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye —- davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 216,60 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre (%44) 95,30 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye 121,30 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/04/2021