Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/511 E. 2019/313 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/511 Esas
KARAR NO : 2019/313
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 21/01/2016
KARAR TARİHİ: 26/11/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının medikal nakliyat alanında faaliyet gösterdiğini, şirketin —- tarihinde ——unvanı ile kurulduğunu, —- tarihinden itibaren faaliyetine ——– unvanı ile devam ettiğini, —- tarihinden bu yana şahıs şirketi —– olarak ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davacının —- yılından itibaren keşide ettiği faturalarda —— markası ve logosunun kullanıldığını, iş yeri kapısında da Aralık — tarihinden bu yana —–logo ve isminin yer aldığı, davacının—– sitesini de —– tarihinden beri kullandığını, davacının —– markasını —– ve —- herkesçe bilinir bir hale getirdiğini, ancak bu markanın tescili için işlem başlatıldığında davalı adına tescil edildiğinin öğrenildiğini, 556 sayılı KHK’nin 8/4. maddesi uyarınca tanınmış bir marakanın tescil edilemeyeceği ve 8/3. maddesi uyarınca tescilden önce marka üzerinde başkası tarafından hak elde edilmişse marka tescil başvurusunun reddedileceği belirtildiğinden, davalının kötü niyetli olarak markayı tescil ettirdiğinden davalının —- tarihli ve —- numarası ile tescil edilen ——— markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla;–markasının —- tarihinde davalı adına tescil edildiğini, davalının ticaret unvanını da——–olarak —-tarihinde tescil ettirdiğini, davacı şirketin ise faaliyetine —- tarihinde başladığını, davacının söz konusu markayı —— yılından bu yana tescil ettirmekten imtina ettiğini, davacı ve davalının farklı şehirlerde faaliyet gösterdiklerini, davalının davacının kullanımı tespit etme şansının bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davalıya ait ——- numaralı markanın kötü niyetle tescil edildiği, davacının önceye dayalı kullanımı nedeniyle hak elde ettiği iddiasıyla hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Dosyaya —— kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —-numaralı ——–ibareli markanın —-tarihinde —-.sınıfta davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Taraflara ait ticaret sicil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacının ortağı olduğu şirketin ——- unvanıyla —– tarihinde ticari faaliyetine başladığı, —- tarihinde ——- unvanını aldığı, —- tarihinde ise —– olarak isim ve tür değişikliği yaptığı tespit edilmiştir.
Davalının ise, ilk önce ——–olarak —- tarihinde tescil yaptırdığı, — tarihinde ———–olarak unvan değiştirdiği tespit edilmiştir.
Talimatla dinlenen davacı tanıklarından ——- firmasında —- yılından beri- yıl staj, —– yılından itibaren de sigortalı olmak üzere çalışmaya başladığını ve halen o firmada çalıştığını, firmanın depo lojistik grubunun amiri olarak görev yaptığını, bu işyerine girdiği andan itibaren depo işinde çalıştığını, davacı …’yı tanıdığını, kendisinin firmalarının uzun yıllardan beri iş yaptığı———- firmasının sahibi olduğunu, kendi çalıştığı firmanın tıbbi cihazları yurt dışından gümrük bölgesine getirdiğinde gümrük bölgesinden kendi depolarına sevk işini …’nın şirketi olan —— firmasının yaptığını, bazen de …’nın firması ———– tarafından gümrükten teslim alınan tıbbi cihaz ürünlerinin yine …’nın —– firmasına ait kendi depolarında muhafaza edildiğini, bu tıbbi cihazların kendi çalıştığı firma tarafından gerek üniversite hastanelerine, gerekse devlet hastanelerine, gerekse de özel hastanelere ve sair yerlere satılıp faturası kesildiğinde bu ürünlerin gerek kendi depolarında, gerekse …’nın —– firmasına ait depolarında alınıp ilgili yerlere yine —– firması tarafından sevk edildiğini, kendi çalıştığı firmanın ağırlıklı olarak tıbbi ürün ve cihazların sevk ve nakliyesi ve depolanması işlerini …’nın—- firması ile — yılı aşkın süredir yapmakta olduğunu, davalı … adlı şahısla da —- yılında —- olarak tıbbi cihazın sevki konusunda tam net olmamakla birlikte bir kaç defa iş yaptıklarını hatırladığını, onun dışında ağırlıklı olarak …’nın ——firması ile ürün sevkiyatı konusunda —- yılı aşkın süredir çalıştıklarını, …’nın —— olarak kamyon ve kamyonetlerini park olarak kullandığı ve ürünlerini depo olarak muhafaza ettiği yerleri olduğunu bildiğini, şimdiki yerlerinin —– olduğunu, ondan önce de —— depo ve garajlarının olduğunu bildiğini, çalıştığı firmanın —- yılı aşkın süredir …’nın —– firması ile ürünlerin sevki ve depolanması konusunda iş yapmakta olduğunu beyan etmiştir.
Davacı tanığı —– firmasında —- yılından beri depo görevlisi olarak çalıştığını, —— depo amiri olduğunu, kendisinden önce bu firmada işe başlamış olduğunu, davacı …’yı tanıdığını, kendisinin çalıştığı firmanın ürünlerini nakleden ve depolayan ———– sahibi olduğunu, işe girdiği tarihten itibaren …’nın firmasıyla iş yaptıklarını, —–firmasının daha önceden——— olarak faaliyet gösterdiğini, çalıştığı firmanın tıbbi cihazları ve benzeri ürünleri ithalatçı firma olarak yurtdışından ithal edip ——- devlet hastanelerine, üniversite hastanelerine, özel sektöre sattığını, bu ürünlerin sevkinin …’nın firması tarafından yapıldığını, ürünler yurtdışından gümrük bölgesine geldiğinde gümrük bölgesinden kendi depolarına, depodan da faturası kesilip ilgili kurumlara sevk işlemi …’nın sahibi olduğu ——- tarafından yapılmakta olduğunu, çok nadir olarak —– firması dışında da başka firmalarla da zaman zaman nakliyat işi yaptırıldığını,—– şahıs olarak tanımadığını, ——–olarak bildiğini, birkaç kez iş yaptıklarını hatırladığını, tarihini net olarak veremeyeceğini, ama genellikle ve çoğunlukla …’nın——-firması ile ürünlerinin sevki ve depolanması işleminin yaptırıldığını, …’ya ait sevk araçları kendi depolarına ürünleri teslim etmediği zaman bu firmanın, yani …’nın deposunda muhafaza edildiğini bildiğini, genellikle ürünlerin …’ya ait ——– tarafından yurtiçinde iş yaptıkları firmalara nakliye işinin yapıldığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı —-; ——– firmasında satın alma müdürü olarak yaklaşık —- yıldır görev yaptığını, bir süre firmanın satış departmanında görevli olarak çalıştığını,—- yılından itibarende firmanın satın alma müdürü olarak görev yaptığını, davacı …’yı tanıdığını, kendisini tedarikçileri olan——–sahibi ve sorumlusu olarak bildiğini, … ile —- yılı aşkın süredir iş yaptıklarını, daha önceden—— olarak faaliyette iken sonradan—- adını aldıklarını bildiğini, —— yılı aşkın süredir ürünlerin nakledilmesi ve depolanması konusunda iş yaptıklarını, ondan önce de …’yla çalıştıklarını, —- olarak iş yaptıklarını, sonra da —- şeklinde isim değiştirdiklerini, yurt dışından ithal ettikleri ve gümrük bölgesine indirilen tıbbi ve endüstriyel cihazların gümrük işleminden çıkartıldıktan sonra —– firması tarafından yurt içinde nakliye işlemlerinin yaptırıldığını, bazan kendi depolarında yer olmadığı zaman bu ürünlerin ——kendine ait depolarında muhafaza edildiğini, oradan da kestikleri fatura ve irsaliye doğrultusunda ürünleri sattıkları üniversiteler, devlet hastaneleri ve diğer kamu kurumlarına ya da özel sektördeki firmalara tesliminin —– tarafından yapıldığını ve bu şekilde bu firmayı tedarikçileri olarak bildiğini, …’ı da —- olarak bildiğini, bu kişiyle bir kaç kez —- yıl kadar önce ürünlerinin nakledilmesi konusunda iş yaptıklarını, —- olarak …’ı değil …’nın firmasını bildiğini, …’nın sahibi olduğu —- firmasını daha önceden ——- nakliye depoları ve garajları olduğunu, sonradan da —–garaj ve depolarını taşıdıklarını, tahminen -yıldır orada bulunduklarını bildiğini, halihazırda —– firması, yani …’nın firmasıyla ürünlerinin—— içerisinde nakli ve kısmen de depolarında muhafaza edilmesi konusunda birlikte iş yaptıklarını, …’ın firmasıyla şu an iş yapmadıklarını, en son —- yıl kadar önce —— olarak bildiği firması ile iş yaptıklarını, ondan sonra nakliye işi yapmadıklarını beyan etmiştir. Dinlenen davalı tanığı …; davalının yanında yaklaşık —- yıldan bu yana çalıştığını, tam olarak işe başladığı tarihi hatırlamadığını, ilk işe başladığında davalı firmanın adının—- olarak kullanıldığını, daha sonra—–olarak değiştirildiğini, marka için de —-yılında davalının müracaat ettiğini ve —- yılında da talebinin kabul edildiğini, markanın tescil edildiğini bildiğini, marka tescili yapıldıktan sonra arabaların üzerilerine ——– ibaresinin yazıldığını, davalı medikal taşıma işi yaptığı için ticaret unvanını buna uygun bir ibare bularak ———- olarak değiştirdiğini beyan etmiştir.
Dinlenen davalı tanığı ——yılından bu yana davalının yanında çalıştığını, işe başladığında ticaret unvanının —- olarak kullanıldığını, daha sonra medikal taşıma yaptıkları için ticaret unvanının —— olarak değiştirilmesine karar verildiğini ve marka tescil başvurusu yapıldığını, —yılında marka başvurusu yapıldıktan sonra — yılında markanın tescil edildiğini, marka tescil edildikten sonra ———markasının kullanılmaya başlandığını beyan etmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler muhasip ——, bilişim uzmanı ——ve marka uzmanı — tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının —- başvuru tarihli — sayılı markayı en erken —- tarihinde kullanmaya başladığı,—- alan adının —- tarihinde oluşturulduğu ve bu alan adı altında açılan sitenin en eski arşiv kaydının — tarihi olduğu, bu arşiv kaydında sitenin ——-ve ticari faaliyetini tanıtmak üzere yapılandırılmış olduğu,—-.sınıftaki hizmetler kapsamında bilhassa “kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri; malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri” bakımından ——-ibaresini davalıdan önce ihdas ettiği, davalıdan önce istimal ettiği ve ilgili çevrelerde ——- ibaresine davalıdan önce görünürlük ve bilinirlik kazandırmaya başladığı anlaşılan davacının ——— ibaresi üzerinde öncelik hakkı bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının marka kullanımına yönelik olarak ticari defter ve belgelerinin yerinde incelenmesi için talimat yazılmış olup, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ——–Talimat sayılı dosyasında marka uzmanı ve mali müşavir bilirkişiler tarafından düzenlenen —-tarihli raporda; davacının —– ibaresini markasal olarak —- tarihinden itibaren kullandığı, her ne kadar — tarihinde şirket unvanının —– olarak değişmiş olsa da, ——— ile davacı … arasında halefiyet ilişkisi bulunduğu, bu itibarla davacının —– ibaresini ilk kullanım tarihi olarak —– yılı Aralık ayının kabulünün gerektiği, söz konusu markasal kullanımların “tıbbi cihazların depolanması ve taşınması” hizmetleri üzerinde gerçekleştiği belirtilmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 8/3-a maddesinde, tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen markanın başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmişse, markanın tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir. Yine 556 sayılı KHK’nin 42/1. Maddesinde bu durum hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dinlenen tanıklar, tarafların ticari kayıtları üzerinde ve internet ortamında yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda, davacının ——ibaresini ——— yılından bu yana marka ve ticaret unvanı olarak kullanmaya başladığı, o tarihten bu yana karayolu taşımacılığı ve depolama hizmetleriyle ilgili belli bir seviyede bilinir hale getirdiği, davalınınise —- işletme adını ve unvanını kullanmaktayken —yılında ——- markasını tescil ettirerek kullanmaya başladığı, davalının markasının tescilli olduğu “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri, malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri” için davacının daha önceden marka üzerinde hak elde ettiği, bu nedenle 556 sayılı KHK’nin 8/3. maddesi uyarınca bu hizmetler için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalının markasını kötü niyetle tescil ettirdiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, ayrıca davacının markasının tanınmış marka olduğunun da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının —- numaralı ——–markasının tescilli olduğu —–.sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri, malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri” için kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine dair, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
-Davalının —– numaralı ——– markasının tescilli olduğu —–.sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri, malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri” için KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 58,40 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 4.758,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 2.379,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 2.379,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 90,00 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%50) 45,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%50) 45,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/11/2019