Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/510 Esas
KARAR NO: 2021/81
DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
Davacı vekili tarafından ———sayılı dosyası ile davalı aleyhine açılan maddi tazminat istemli marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin ——– devraldığını, bazı şirketlerle—–yapılarak bedel karşılığında markanın kullanılmasına izin verdiklerini, dava dışı —– bu markayı izinsiz olarak gerek kendisi, gerekse ortağı ve yöneticisi olduğu şirketler vasıtasıyla kullandığını, —– da bu şekilde sözleşme yaparak markayı kullanacağını düşünerek davacı tarafın girişimlerde bulunmasına rağmen —– haksız kullanımına devam ettiğini, davacıyı oyaladığını, bu nedenle ——–sayılı davalarını açtıklarını, davalının —————— davacının markasına tecavüz ettiği gerekçesiyle mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, kararının kesinleştiğini, ——— davalı şirkette ortak olarak yer almadığıni, ancak şirket ortaklarının yakınları olduğunu, haksız kullanımına bu şekilde devam ettiğini, davacının markasının itibar kaybettiğini belirterek, davalının davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haskız rekabette bulunduğunun tespitine ve menine, söz konusu marka hakkına tecavüz durumunu yaratan tüm ilan, reklam ve benzeri yazılı ve görsel yayın faaliyetlerinin durdurulmasına, engellenmesine, toplatılmasına ve yasaklanmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla belirsiz alacak davası olarak —– tazminatının ve ——– manevi tazminatın marka hakkına tecavüz tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, davalı tarafın HMK’nun 329. maddesi uyarınca davacı müvekkili ile aralarında yapılan vekalet sözleşmeleri kapsamında kararlaştırılan vekalet ücretlerinin tamamını ödemesine ve kararın ——– edlmesine karar verilmesini talep ve dava eetmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin sahibi, yetkilisi ve tek ortağı olan ————– ilişkiyi ve yaşanan olayların özetinin yapılmasının davanın seyri açısından daha açıklayıcı olacağını düşündüklerini, ——– markasının doksanlı yılların ortalarında —- tarafından oluşturulduğunu, —- müvekkili firma yetkilisinin kardeşi ———— tarafından devralındığını, —- güven ilişkisine dayanarak ve —— aleyhine, hem de kendi aleyhine açılmış icra takipleri olması sebebiyle markayı üstüne almadığını, dava açıldığı tarihte —– markasının müvekkili tarafından kullanılmadığını, ——- davacı ————- açıldığını, davacının markanın kullanılmasına —— kaldığını belirterek, tüm bu nedenlerle; davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı şirkete ait —— markasının davalı tarafça izinsiz kullanıldığı iddiasıyla açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatı davasıdır.
Taraflara ait ——— dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, davacı şirketin ortaklarından birisinin ve yetkilisinin ———– olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya———–getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——————davacı adına tescilli olduğu görülmüştür.
Dinlenen davacı tanığı ——— yılından itibaren ortaklığının olduğunu, ancak bir süre resmi olarak devam eden ortaklığın daha sonra gayri resmi ortak olarak devam ettiğini, ———– ortaklıklarının olduğunu, —- markasının da ortaklık karşılığında kullandırıldığını, —— açılmasının gündeme geldiğini,——— şekilde açıldığını, yeni bir şirket kurmaktansa —– atıl bir şekilde —- faaliyete geçirilerek kullanılmasının kararlaştırıldığını, kendisinin resmi ortak olmadığını, ancak gayriresmi ortak olduğunu, —- ortak olduğunu, ——- olduklarını,——— ismi ile işletmenin açıldığını, sezon sonunda zarar ettiğinin söylendiğini, resmi ortaklık yapılmadığını, kendisinin ayrıldığını, kendi işletmesine döndüğünü, diğer kısmı ————— açılırken, yapılan masrafların yarısını ——-kendisinin ve ———ortaklarının karşıladığını,———- masraflarının kendilerinin yaptıkları masraflardan daha fazla olduğunu, marka için de ayrı bir bedel alınmadığını, marka ——— olduğu için ortaklık devam ettiği sürece markanın da kullanılacağını, bu şekilde konuşulduğunu, ancak daha sonra ortaklığın gerçekleşmediğini, ———-isminin kullanıldığını bildiğini beyan etmiştir.
Dinlenen davalı tanığı ————— yıllarında ————– davalı—— olduğunu, aynı zamanda davalı şirketin de ortağı olduğunu, —————olduklarnı,————-açmaya karar verdirklerini, kendilerinin ——- sermaye koyduklarını, ———- aldıklarını, yanlış hatırlamıyorsa —————- olarak———— markaya ortak oldukları ——– kullanıldığını, markanın kullanım bedelinin konuşulmadığını, zaten konuşulmasının saçma olacağını, tarafların ——— sezonuna kadar kendilerinin işlettiklerini,——– işletmesine geri döndüğünü,——— bıraktığını, ayrıldığında da söylemediğini, —– sezon sonuna kadar da herhangi bir marka ile ilgili ihtilaf çıkmadığını, yer kapandıktan sonra ihtar gönderildiğini hatırladığını, —- yapıldığını da hatırladığını,—————markanın kullanıldığını bildiğini, kendileri —- girdiklerinde markanın———–ait olduğunu———olduğunu, daha sonra kendilerinin bilgisi olmadan markayı ———- devrettiğini,—– şirketinin defterinde marka ile ilgili karar olup olmadığını bilmediğini beyan etmiştir.
Dinlenen davalı tanığı —- yılında davalı şirkette ortaklığı olduğunu, — şirket ortaklığından ayrıldığını, ————– gittiklerini, ortak olarak —- açmaya karar verdiklerini, kendisinin ——————- başarılı olduğunu, sanatçı kitlesinin bulunduğunu, onu da ortaklığa almalarını istediğini, ———- olacak şekilde ortaklık protokolü düzenlediklerini, protokolde isim hakkı ya da markanın hiç konuşulmadığını, zaten ———–isim hakkına sahip olduklarını, marka tescilinin daha önce——– ait olduğunu, daha sonra da ———– geçtiğini , ancak kendilerinin markanın sahibi olduklarını billdiklerini, ilk yılın sonunda zarar ettiği için ————- malzemeleri alıp ayrıldıklarını, giderken marka ile ilgili herhangi bir yasaklama söylenmediğini, ihtar da gönderilmediğini, kalkışmanın olduğu yıl işyerini kapattıklarını, kapanana kadar da ———— firmasının karar defterinde marka ile ilgili bir karar olup olmadığı konusunda bilgisi olmadığını, marka ile ilgili ———– firması ile ilgili olarak yazılı bir anlaşma yapılmadığını, şifahi olarak konuşulduğunda————– ortak olarak soktuğunu, bu yerin borçlu ve batmış olduğunu, tekrar ——– markasını ayağa kaldırmak ve markaya inandıkları için ortaklığa girdiklerini, bu beyanlarının ———- ilgili olduğunu, ancak yazılı bir sözleşme yapmadıklarını, ——————- dediğini, ancak ——— aldıklarını, işlettiklerini, daha sonra ——— ortak olduğunu beyan etmiştir.
——- hangi tarihlerde faaliyet gösterdiği sorulmuş, ———– tarihleri arasında faaliyet gösterdiğini bildirmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış,———- tarihli heyet raporunda özetle; davacı tarafın devir aldığı markayı sicile kayıt ettirdiği —- tarihinden sonra davalı tarafın —— ibaresini kullanmaya devam ettiğine, kullanımının ————–olduğuna, davacının bu aradaki kullanımının davalı markasına tecavüz niteliğinde olduğuna, ancak davacı şirket ortağının şahsı üzerindeki markayı, ortağı olduğu davacı firmaya devir ettikten sonra da davalının eylemlerine karşı ——- kalarak hak kaybına uğradığına, Mahkeme tarafından davalı eylemlerin tecavüz niteliği taşıdığına hükmedilmesi halinde lisans bedeline göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının —— olduğuna, davalı tarafın ———– ibaresini kullanmasından kaynaklı, davacının itibar kaybına uğradığı hususunda kesin ve somut bir delil bulunmadığından bu hususta olumlu bir kanaat oluşmadığını beyan etmişlerdir.
Taraf vekillerince bu rapora itiraz edilmesi üzerine, ————— bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmış, hazırlamış oldukları ——– raporunda özetle; davacının ———- markaları ile ————– incelendiğinde, davacının markalarının kompozisyonu ile davalı kullanımının aynı olduğunu, davalının kullanımlarında ————–ibaresinin eklendiğini, bu ibarenin verilen hizmetin yerini gösterdiğini, ayırt edicilik katmadığını, davacının markasından görsel, fonetik ve kavramsal anlamda uzaklaştırmadığını, davalının kullanımlarının davacının tescilli markaları ile çok benzer olduğunu, davacının —————- sınıflarda yer alan mal ve hizmetler için tescil edilmiş olduğunu, davalı kullanımlarının ———-olarak benzer olduğu, tespit edilmiş olan davalı kullanımlarının da, davacının ———– ile tescilli markasının tescil kapsamındaki ———– il tescilli markası kapsamındaki ————— hizmetlerinde kullanıldığını, her iki tarafın aynı alanda ticari faaliyet gösterilmesi, davalının davacıya ait tescilli markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzerini tescil kapsamındaki aynı hizmetlerde kullanması, sunulan hizmetler göz önüne alındığında orta düzeydeki tüketiciye hitap ettiğini, dolayısıyla davalı tarafın sonradan kullanımları nedeniyle tüketiciler nezdinde iltibas oluşacağını, davalı———-tarafından, kamuya açık olarak ilan ettiği ilk kullanımlarının —- tarihinde başladığını, dava açıldığı —- tarihine kadar —-yıldan fazla süre geçtiğini, bu süre içinde aynı sektörde faaliyet gösteren davacının davalının bu kullanımlarının bilmemesinin mümkün olmadığını, hatta bilgisi dahilinde kullanıldığının tespit edildiğini, buna göre hukuki takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğunu, davacıların ——- kalmak suretiyle marka hakkına tecavüz iddialarında bulunma hakkının kaybedildiğine dair koşullarının mevcut olduğunu, davalının davacının markasının ayırt edici karakterini bozduğunu, bu marka altında sunduğu hizmetlerin davacıya göre daha kalitesiz olduğunu, dolayısıyla davacının marka itibarının da zarara uğradığına ilişkin herhangi bir veri bulunmadığından ve—- yılı aşkın zamandır davalı tarafından markanın kullanıldığı ve bu süre zarfında ——– kalındığı gözetildiğinde, bu konuda kesin kanaat ve takdirin Mahkemeye ait olduğunu, itibar tazminatının talep edilme koşullarının oluşmadığını, davacının talep edebileceği örnek —– sözleşme hükümlerine göre —— ciro bedeli maddi tazminatın olduğunu beyan etmişlerdir.
———–ilamı ile karar bağlanan dosyası incelendiğinde; şikayetçilerin ———————– markasının izinsiz kullanıldığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanık ————— hakkında marka hakkına zincirleme olarak tecavüz ettiği gerekçesiyle hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ————-karar verildiği, karara karşı itiraz yoluna başvurulduğu ve itirazın reddine karar verilmek suretiyle kesinleştiği tespit edilmiştir.
Davacı ———— yargılama sırasında, ——- tarihli celsesinde alınan ifadesinde; ——— isimli şahıs ile birlikte——— çalıştırdığını, marka tescilinin———- daha sonra — markayı kendisine devrettiğini, ——– kendisinin kardeşi olan ———– ismini hatırlayamadığı iki kişinin daha ———- unvanı ile bir şirket kurduklarını, bu şirketin bünyesinde tahminen ———– devrettiğini, kendisi marka tescilini devraldıktan sonra ——-markanın kullanımı konusunda lisans anlaşması yapmalarını teklif ettiğini, kendisini oyaladığını, ———– birlikte açmalarını teklif ettiğini, kendisinin de bu teklife olumlu baktığı için maddi bir takım yardımlarda da bulunduğu halde bu ortaklığın resmileşmediğini, markanın kullanımı devam ettiği için noter kanalı ile ihtar çektiğini, daha sonra da dava açtığını, sanıktan şikayetçi olduğunu, ——-markanın kullanımı kokusunda sözlü ya da yazılı muvafakat vermediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından ——— markasının izinsiz kullanıldığı iddiasıyla ———— davanın yapılan yargılaması sonucunda —- sayılı kararla davanın reddine karar verildiği, —————- istinaf talebini reddettiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf, —— kaybının gerçekleştiği savunmasında bulunmuştur. ——— kaybının söz konusu olabilmesi için marka sahibinin, markanın başkası tarafından kullanıldığından haberdar olması, buna rağmen marka sahibinin, markasının kullanılmasına karşı harekete geçmemesi, dava açmaması, yani ————- belli bir süre devam etmesi ve markayı kullanan kişinin iyiniyetli olması gerekmektedir.
Toplanan deliller, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalı şirketin ——— tarihinden davanın açıldığı—– tarihine kadar faaliyette bulunduğu, davacı şirketin ———— markasının kullanıldığından ilk günden itibaren haberdar olduğu, hatta buraya başlangıçta davacı tanığı———— birlikte ortak oldukları, açılmasına katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı şirket yetkilisinin davalı şirketin ortağı ————– yılından bu yana markanın kullanıldığından haberdar olduğu, davacı ——– arasında, ————– şirketin ortaklarından birisi olduğu, geçmişteki iş ortaklıkları nedeniyle davacının bu işletmenin kurulmasına da yardımcı ve hatta ortak olduğu, bu nedenle davalı şirketin markayı iyi niyetli olarak kullanmaya başladığı, daha sonra ortaklıktan ayrılan davacı şirket ortağının yaklaşık ——– kullanmasına ———– kaldığı, hatta işletmenin hazırlık ve ruhsatlandırma çalışmalarının yapıldığı süreç de dahil edilirse bu sürenin—— az olmadığı, bu durumda —- yoluyla hak kaybının gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davalı şirket ortağının akrabası olan dava dışı———- mahkemesince marka hakkına tecavüz suçundan mahkumiyet kararı verilmişse de, ——– isimli işletmedeki marka kullanımıyla ilgili olduğu, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ——————– kararında belirtildiği gibi maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağı anlaşılmakla, tüm bu nedenlerle, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.648,45 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı vekiline marka hakkına tecavüz edildiğinin ve haksız rekabette bulunulduğunun tespiti ve önlenmesi davası için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline itibar tazminatı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminatı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/04/2021