Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/49 E. 2020/179 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/49 Esas
KARAR NO: 2020/179
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili firmanın ——–en büyük gruplarından biri olan —————-bağlı şirketler arasında yer aldığını, müvekkili şirketin üretim, ihracat, istihdam rakamlarının büyüklüğü ve dünya pazarlarındaki rekabet gücüyle———- ekonomisinde çok önemli bir yere sahip olduğunu,——– yılında ———– tarafından başlatılan ticari faaliyetlerin ———– yılında —— makineleşme yatırımıyla büyüdüğünü, ————– yılında ————– devraldığını, —————– yatırımlar yaptığını, müvekkili firmanın üretim, ihracat ve istihdam alanında büyümeyi sağladığını, ———– çalışanı, —- fabrikası ile — ülkeye ihracat yaptığını, ————- sahip olduğu saygınlık ve marka imajı ile —- piyasası hakkındaki bilgi ve deneyimi sayesinde ana faaliyet alanlarında büyüdüğünü ve — ekonomisinin gelişimine katkı sağlayan önemli bir güç haline geldiğini, müvekkili firmanın sanayi ———- petrol başta olmak üzere birçok kolda faaliyet gösterdiğini, müvekkili firma ürünlerinin ———markası adı altında piyasaya sunulduğunu, müvekkili şirketin piyasaya sunduğu ürünlerin kalitesi, verdiği hizmetin hızlılığı ve güvenirliği ile ——- ibaresini bilinen ve maruf bir marka haline getirdiğini, müvekkili firmanın———-ibareli marka tescil ve başvurularının —- tescil başvuru numaralı———– markasının,——- tescil başvuru numaralı ——- markasının, —– tescil başvuru numaralı, ——- markasının, ———- tescil başvuru numaralı, ——–markasının, —— tescil başvuru numaralı, —- markasının, ————- tescil başvuru numaralı,——- markasının, ——- tescil başvuru numaralı,—– markasının, ——-sınıf, ——– tescil başvuru numaralı,——- markası, —— tescil başvuru numaralı, ————– markasının,——– sınıf,—– tescil başvuru numaralı,—– markasının, —— sınıf,———- tescil başvuru numaralı, ————–sınıf, —— marka, —–sınıf, —- sınıf, —tescil numaralı —————- markasının, ——– tescil numaralı ——— markasının, —— sınıf, —— tescil numaralı————– markasının, ———— tescil numaralı ——- markasının, —— tescil numaralı———– markasının, —- sınıf, ———- tescil numaralı ——– markasının, ——— tescil numaralı —————- markasının, —- sınıf, ———– tescil numaralı —— markasının, —– tescil numaralı ———- markasının, ——- tescil numaralı———– markasının, ——– tescil numaralı ———- markasının, ———— sınıf, ——— tescil numaralı ———– markasının, ———- sınıf, —— tescil numaralı ——-markasının, ——— tescil numaralı ———markasının, ———– tescil numaralı ———- markasının, ———— tescil numaralı——— markasının, ——— tescil numaralı ———— markasının, ———- tescil numaralı ———– markasının, ——– tescil numarasının ————markasının, ———-sınıf’ta tescilli olduğunu, davalının müvekkili şirket adına tescilli———- ibareli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan, tamamen kötü niyetli olarak, müvekkili şirket marka tescil kapsamında bulunan aynı ve benzer mal ve hizmetler için ———– nezdinde markalar tescil ettirdiğini belirterek, davalı adına kayıtlı, ———- sayılı ——— sayılı ———-ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, yine davalı adına tescilli —— sayılı———- ibareli markanın kullanılmama nedeniyle iptali ile sicilden terkinine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekilleri cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ————markalarının gerçek, üstün ve öncelikli hak sahibi olduğunu, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin başvuru tarihi ———— sayılı ———— ibareli tescilin, başvuru tarihi ——–olan ——– sayılı —– ibareli tescilin, başvuru tarihi ——- sayılı ——— ibareli tescilin, başvuru tarihi ————–ibareli tescilin sahibi olduğunu, müvekkilinin söz konusu markalara dair tescil belgesi kopyalarının cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, müvekkilinin tesciller ile de korunan söz konusu markalar üzerinde gerçek, üstün ve öncelikli hak sahipliğinin de mevcut olduğunu, davacının dayanak tescilleri incelendiğinde, müvekkilinin tescillerinin davacı tescillerinden çok daha önce olduğunu, müvekkilinin ——— ibareli marka başvurusunun tarihinin ———olduğunu, müvekkilinin söz konusu markalar için tescil elde etmeden önce de söz konusu markaları kullanarak gerçek hak sahipliğinin de elde ettiğini, müvekkilinin ————- markalarını ihdas eden, kullanan, piyasada maruf hale getiren ve markalar üzerinde bu şekilde gerçek hak sahipliğinin elde eden konumunda olduğunu, müvekkili tarafından keşide edilen söz konusu faturalar içerisinde, müvekkilinin ——– markalarının kullanımını gösterir —————- yıllarına ait faturaların yer aldığını, söz konusu faturalarda keşide eden şirketin, her ne kadar”—————– olarak gözükse de, söz konusu şirketin müvekkilinin bağlı şirketi olduğu ———– çekirdek unsurundan da anlaşılmakta olduğunu, yönetim kurulundaki kişilerin de aynı kişiler olduğunu, böylelikle müvekkili şirket ile fatura üzerinde gözüken dava dışı şirket birbiri ile ilişkili/bağlı şirketler olduğunu, müvekkilinin dava konusu markalarının müvekkilinin resmi web sitesi içeriğinde en azından ————— yılından beri tanıtıldığının ve kullanıldığının görüldüğünü, davacının ——— ibareli markalarının müvekkilinin———- markalarının benzer olmadığını, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin de mevcut olmadığını, davacının ———- markalarının zayıf markalar olduğunu, ayırt ediciliği düşük zayıf markaların koruma alanının daha dar olduğunu, davacının müvekkilinin ———- marka başvurusu aleyhine hem —-sınıf açısından hem de ——–açısından itiraz başvurusunda bulunduğunu, davacının söz konusu itirazlarının —– açısından reddedildiğini, müvekkilinin marka başvurusunun ——- açısından tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, davacının söz konusu karar aleyhine süresi içerisinde itirazda bulunmadığını belirterek, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı şirket adına tescilli ———– ibareli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, kötü niyetli olarak tescil edildiği iddia edilen davalı şirket adına kayıtlı, ———– sayılı ————– ibareli markanını hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, ———– markasının kullanmama nedeniyle iptali davasıdır.
Dosyaya ———- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —————-tescil başvuru numaralı, —–başvuru tarihli, ———- markanın —— tescil başvuru numaralı, —– başvuru tarihli,———– markasının ——- tescil başvuru numaralı, —— başvuru tarihili —— markasının,——— sınıfta, —-tescil başvuru numaralı, ——— başvuru tarihili ———- markasının ——— tescil başvuru numaralı, ——- başvuru tarihli ——— markasının ——– tescil başvuru numaralı,—– başvuru tarihli ———- markasının ——– tescil başvuru numaralı—– başvuru tarihli——- markası ——— sınıfta, —— tescil başvuru numaralı, —– başvuru tarihli —— markası ———- tescil başvuru numaralı, ——— başvuru tarihli ——– markası ——- tescil başvuru numaralı, ————- başvuru tarihli———- markası ——- tescil başvuru numaralı, —–başvuru tarihli ——- markası —- sınıflarda, ———tescil başvuru numaralı, —– başvuru tarihli —— markası ———– tescil başvuru numaralı, ——– başvuru tarihli —- markası ——tescil başvuru numaralı, —- başvuru tarihli ———–markası —- tescil başvuru numaralı, —— başvuru tarihli —– markası ————– sınıfta,——- tescil başvuru numaralı, —– başvuru tarihli —— markası ———- tescil başvuru numaralı, ——— başvuru tarihli——— markasının ——— tescil başvuru numaralı———- başvuru tarihli ———–sınıfta, —— tescil başvuru numaralı, — başvuru tarihli ————– markası —– sınıfta, —- tescil başvuru numaraı,——başvuru tarihli ——–markası ————— tescil başvuru numaralı,———– markası —— tescil başvuru numaralı —-başvuru tarihli ——— markası ———- tescil başvuru numaralı, —– başvuru tarihli —– markasının —- —- tescil başvuru numaralı, ————başvuru tarihli ———– markası ————- tescil başvuru numaralı, —–başvuru tarihli ———— markası ——- sınıfta, —- tescil başvuru numaralı, ———- başvuru tarihli —————-markası —— tescil başvuru numaralı, —– başvuru tarihli —– markası ————- tescil başvuru numaralı, — başvuru tarihli ——- sınıfta, ———— tescil başvuru numaralı, ———– başvuru tarihli——– markası —– tescil başvuru numaralı, ——— başvuru tarihli ————sınıfta, ——-tescil başvuru numaralı,—— başvuru tarihli —- markası — ——- tescil başvuru numaralı, ———- markası ———- davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
———–tescil başvuru numaralı, ——- başvuru tarihli ——- markasının —-sınıflarda, —– tescil başvuru numaralı, ——- başvuru tarihli ——– markasının——– tescil başvuru numaralı, ——– başvuru tarihli ——— markasının ———– tescil başvuru numaralı, ——— başvuru tarihli ———-marka ———- sınıfta davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Kullanmama nedeniyle marka iptali davasında, davaya konu olan markanın etkin ve ciddi bir şekilde kullanıldığını ispat yükü davalı tarafa ait olduğundan, davalı tarafa buna ilişkin ticari kayıtlarını dosyaya sunması için kesin süre verilmiş, davalı taraf kesin süre içinde delillerini sunmuştur. Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden taraflar delillerini sunduktan sonra Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Marka vekili bilirkişi ——————- hazırlamış olduğu ———– tarihli heyet raporunda özetle; internet ortamında teknik inceleme ve değerlendirmede arşiv kayıtlarında ———– ait arşiv kaydı takviminin çıkarıldığını, —— tarihli arşiv kaydı ekran görüntüsünde ——- markasının geçtiğini, ——— bilgilerine göre bahsi geçen davalıya ait olduğu bildirilen ———– tarihinde oluşturulmuş olduğunu, sahibinin ——— olarak kayıtlı olduğunu, ——– tarihinde davacı vekilinin de hazır bulunması ile davalı taraf yasal defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde; kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğü talep edilen davalı ————————– ürünleri bakımından tescilli —-ibareli markalı üründen; —— tutarında, ——- tutarında, —— tutarında, —— tutarında, —————tutarında satış yapıldığını, ———- tarihinden dava tarihi olan ——— tarihine kadar söz konusu ürünün satışının bulunmadığını, faturalar üzerinde satışı yapılan ürün cinsinin sadece ——- olarak belirtildiğini, ürün açıklamasında mal cinsinin belirtilmediğinin tespit edildiğini, ———— markasının davalı şirkete ———— tarihinde devredilmiş olduğunu, davalı şirketin kuruluş tarihi öncesi ise dava dışı ————— tarafından ———– görüldüğü üzere; ———— karşılığı ———- yılında ——– tutarında, ——-karşılığı ——– yılında ———tutarında, –karşılığı —– tutarında, ——– karşılığı ———yılında —— tutarında, —— karşılığı ———- tutarında satış yapıldığını, ancak yine ürün cinsi olarak ———– denildiğini, mal cinsi ayrımının yapılmadığının tespit edildiğini, ———– ibareli markanın davalı firma adına —- başvuru tarihi ile ————– tarihinde ———————————– sınıfta tescil edildiğini, stok ekstrelerinde görüldüğü üzere —– yıllarında ———- açıklamaları ile ———— adı altında ürün cinsleri belirtilmeksizin satıldığının tespit edildiğini, marka mevzuatı yönünden yapılan değerlendirmede; davacı————-başvuru tarihli olmak üzere hepsinin———– ibaresine diğer bir sözcük eklenmek suretiyle oluşturulduğu, ——————————– gibi marka tescillerine sahip olduğunu, davacı markaları ile hükümsüzlüğü istenen —————– markaları arasında tescilli bulundukları sınıflar bakımından kesişme ve kesişen sınıflardaki mallar bakımından da ayniyet söz konusu olduğunu, hükümsüzlüğü istenen——— —– sayılı ————- markalarının asli ve ayırt edici unsur olan ———— ibaresi itibariyle davacının asli ve ayırt edici unsuru ————–olan markaları ile karıştırılma/ilişkilendirilme ihtimali yarattığını, ———- itibariyle ————–üzerinden tanıtımı yapılmak suretiyle istimal edildiğinin kabul edilebileceğini, ancak ——————— bakımından aranan ———————– koşullarını karşılayıp karşılamadığı hususunun Mahkeme takdirinde olduğunu, kullanmama nedeniyle iptali istenen —————dönemini kapsayan geriye doğru son beş yıl içinde kullanıldığını, ancak yıllık satışlara oranla cüzi nispette gerçekleşen ———— satışlarının ————— sayılıp sayılmayacağı hususunun Mahkeme takdirinde olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalı vekilinin alınan bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine dosyanın yeni bilirkişi heyeti olarak ————-sektöründen bilirkişi———– tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin — tarihli raporunda özetle; davacı markalarında baskın karakterli ———— şeklinin varlığı sebebiyle, taraf markalarının birbirinden ayırt edilebileceğini, yani markalar arasında benzerlik bulunmadığını, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığının tespit edilmesi sebebiyle somut olayda doğrudan karıştırılma ihtimalinin koşullarının gerçekleşmediğini, taraf markalarının ortak olarak inşaat ve yapı malzemeleri alanında tescilli olduğunu, bu tespite göre; markaların ortak olarak tescilli olduğu mal ve hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin, sıradan tüketiciye göre bilinçli tüketici kitlesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, markaların ortak olarak tescilli olduğu mal ve hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin marka algısı göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapıldığında, söz konusu bilinçli tüketicinin dahi, davalıya ait ——— markalarını davacıya ait seri markaların devamı gibi algılayabileceğini yani ————— markalarının da davacıya ait markalar olduğunu düşünebileceğini, tüm bu sebeplerle incelemeye konu taraf markaları arasında dolaylı iltibasın şartlarının gerçekleştiğini, davalının huzurdaki davanın açıldığı tarihten itibaren geriye doğru beş yıllık süreçte ——— markası ile toplam ————- satış yaptığını ve bu satış tutarının tüm cironun ortalama binde————– tutarındaki oldukça sembolik tutardaki satış miktarı ve bu satış miktarının toplam ciro üzerindeki payının azlığı dikkate alındığında————- markasının kullanımının ciddi bir kullanım olarak değerlendirilemeyeceğini beyan etmişlerdir.
Markaların hükümsüzlüğü talebiyle ilgili yapılan incelemede;
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma ———— ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Yine SMK’nun 25/1. maddesinin yollaması ile 6/9. maddesinde kötü niyetli marka tescili de hükümsüzlük nedeni olarak düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacıya ait ——— unsurlu pek çok tescilli marka bulunduğu, ilk marka başvurusunun ————– tescil başvuru numaralı, — başvuru tarihli, —- markası için yapıldığı, davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen —————— nolu ————– markalarının tescil başvuru tarihlerinin davacının marka tescil başvurularının pek çoğundan daha sonra olduğu tespit edilmiştir.
Türk Marka Hukukunda —————– geçerlidir. Yasa koyucu bu yolla piyasada aynı veya benzer mal ve hizmetler için mükerrer markanın varlığını önleyerek; bir yandan, önceki markaya yapılan yatırımı korurken diğer yandan da nihai alıcı olan tüketicilerin satın aldıkları mal veya hizmetin kökeni konusunda yanıltılmalarını önleyerek korunmalarını amaçlamıştır. Öte yandan Türk Marka Hukukunda —————- de benimsenmiştir. Buna göre, bir markayı, ihdas ve istimal eden ve piyasada maruf hale getiren kişi, marka üzerinde gerçek hak sahibidir. Bu ilke uyarınca; SMK’nun 6/3. maddesine göre, bir işaret üzerinde önceye dayalı gerçek hak sahibi olanların itirazı üzerine, maddede yazılı koşulların oluşması şartıyla, bu işaretin aynı veya benzeri olan işaretin başkası adına marka olarak tescil edilmesine karşı çıkma veya tescil edilmiş ise hükümsüzlüğünü talep etme hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte önceye dayalı gerçek hak sahipliği, tescil edilmiş bir markayı hükümsüz kıldırmadan, hak sahibine kendi markasını tescil ettirme hakkı vermeyecektir.
Her ne kadar ——-markasının —- itibariyle dava dışı ————-sitesi üzerinden tanıtımının yapıldığı, bu tarihte ihdas edilmiş olduğu tespit edilmişse de, bu şirket tarafından———– tarihinde davalıya devredilen bu markanın—– bakımından aranan ————- koşulunun davacının ilk markasının tescil edildiği ———- yılından önce gerçekleştiğini kanıtlayan delile rastlanmadığı gibi, davacı tarafından —- yılından bu yana tescil ettirilen ———— esas unsurlu markalar hükümsüz kıldırılmadıkça, davalının öncelik hakkına dayanarak davacının markaları ile iltibas yaratacak derecede benzer olan markaları tescil ettirme hakkı mevcut değildir.
Her iki taraf markalarının benzerliği incelendiğinde; her iki taraf markalarının esas unsurunun ——— ibaresi olduğu, tarafların markalarının genellikle inşaat ve yapı malzemeleri için tescilli oldukları, tescil sınıflarında farklılıklar olsa da, tescilli oldukları mal ve hizmetlerin birbirleriyle ilişkili oldukları, davalının markalarının tescilinden çok önce davacının ———— esas unsurlu seri markalarının tescil edilmiş olması nedeniyle, taraf markaları bilinçli tüketiciye hitap etse de, tüketicilerin davalıya ait markaları gördüğünde, davacının seri markaları olduklarını düşünebileceği, bu nedenle tarafların markaları arasında dolaylı karıştırılma ihtimali bulunduğu, SMK’nun 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun mevcut olduğu, ayrıca davacının —— ibareli pek çok markasının tescilli olmasına rağmen, aynı alanda faaliyet gösteren davalı tarafça bu markaların bilinmemesinin düşünülemeyeceği, ———– ibaresinin tescilli olduğu mal ve hizmetler için özgün bir kelime olduğu, davalı tarafça tesadüfen bulunmuş olma ihtimalinin mevcut olmadığı, bu nedenlerle davalının markalarının kötü niyetli olarak tescil edildiği, SMK’nun 6/9. maddesindeki hükümsüzlük koşullarının da mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
Kullanmama nedeniyle marka iptali talebiyle ilgili yapılan incelemede;
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9/1.maddesinde yer alan “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından ——— ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” şeklindeki düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile Markalar Sicilini kullanılmayan markalardan arındırma amaçlanmıştır. SMK yürürlüğe girmeden önce, mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinde de en az beş yıldır kullanılmayan markalarla ilgili iptal davası açılabileceği düzenlenmiştir. Mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi 14.12.2016 tarih ve 2016/148 – 189 sayılı kararıyla iptal edilmiş, karar 06/01/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Bu tarih itibariyle kullanmama nedeniyle iptal davalarına ilişkin mülga KHK’da yer alan yasal dayanak ortadan kalkmış ise de markanın son beş yıllık süre içerisinde kullanılmaması bu tarihten önce—- tarafından kabul edilen ———— tarihli 6769 sayılı SMK’nın 9, 19, 25, 26 ve 27.maddelerinde, iptal ve def’i sebebi olarak kabul edilmiştir.
Kural olarak kanunlar geriye yürümez ve ileriye etkili olarak sonuç doğurur ise de, TBMM’nin geçmişe etkili olacak şekilde kanun çıkarmasına da bir engel bulunmamaktadır. Her ne kadar 6769 sayılı SMK’da kullanmama nedeniyle iptal ve def’i haklarını düzenleyen Kanun maddelerinin yürürlük tarihi konusunda özel bir düzenleme yapılmadığı için Resmi Gazetede yayını tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği anlaşılmakta ise de, Kanunun Resmi Gazetede yayın tarihinin ——– kabul tarihinin ise ——— olduğu dikkate alındığında, mülga 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin iptaline dair ———-yayınlanması ve bu tarihte yürürlüğe girmesi nedeniyle, 14.maddenin bu tarihe kadar hukuki varlığını sürdürüyor olması karşısında, SMK’nin kabul tarihi konusunda kanun koyucunun iradesi ————tarihinde ortaya çıktığından, Kanun Koyucunun asıl amacının geçmişe etkili olacak şekilde kullanmama sebebiyle markanın iptalini öngördüğünün kabulünün gerektiği, Kanunun kabulünden sonra ve henüz yürürlüğe girmesinden önce, yürürlük konusunda öngörülemeyen ———-ile ortaya çıkan kanun boşluğunun bu şekilde doldurulması ve ——– tarihinde açılan davada, 6769 sayılı SMK’nın yürürlük tarihinden önceki dönemi de kapsayacak şekilde kullanmama değerlendirmesi yapılarak, markanın tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre içerisinde ———-ciddi biçimde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalıya ait ————- markasının kullanılmaması nedeniyle iptali talep edildiğinden, bu markanın tescil tarihinden itibaren etkin ve ciddi bir şekilde tescilli olduğu mal ve hizmetler için kullanılıp kullanılmadığı araştırılmıştır. Davalıya ait ticari kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, davaya konu marka ile ürün cinsi ve çeşidi belirtilmeksizin yapılan satışlara ilişkin bazı faturaların mevcut olduğu, faturalarda satılan ürünlerin markanın tescilli olduğu ürünler olup olmadığının denetlenemediği, kaldı ki bu satışların davalı şirketin toplam satışlarının binde 2,3’üne tekabül ettiği, bu orandaki bir kullanımın SMK’nun 9/1. maddesinde tanımlanan ciddi ve etkin bir kullanım olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle kullanmama nedeniyle iptal koşullarının mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller, marka tescil kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalıya ait —— numaralı ——- numaralı ——-numaralı———markaları için SMK’nun 25/1, 6/1 ve 6/9. maddelerindeki hükümsüzlük koşullarının, — numaralı ———— markası için SMK’nun 26/1 ve 9/1. maddelerindeki iptal koşulunun mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli ——– numaralı ———— markalarının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davalıya ait —————– markasının kullanılmaması nedeniyle dava tarihinden itibaren etki doğuracak şekilde İPTALİNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4,910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç, 328,90 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.391,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından bilirkişi ücreti olarak yapılan 3.900,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
20/10/2020