Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/486 E. 2019/195 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/486
KARAR NO: 2019/195
DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın Ankara 26.İcra Müdürlüğünün——— Talimat sayılı dosyası ile yapılan satış sonucunda, icra kanalıyla —– tarih ve ———sayılı ——— markasını satın aldığını, satışın kesinleştiğini, markanın davacı adına tescil edildiğini, bu markadan üretilen—— numaralı ——— numaralı ———- numaralı ——- numaralı —– markalarının hükümsüzlüğü için İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı davasını açtıklarını, davanın halen derdest olduğunu, davalı —— ortağı ——- diğer davalı … ile —– tarihli ve — numaralı —- markası ile ilgili ——- Noterliği’nin ——— yevmiye numaralı sözleşmesini yaptıklarını, davacıya ait markayla ilgili yapılan sözleşmenin markaya tecavüz olduğunu, davacının ——- markası ile temizlik malzemelerinin üretimini ve satışını yaptığını,——–tanınmış bir marka olduğunu, davalı şirketin bu markayla ilgili sözleşme yaparak, üretim ve satış yapmak ve yaptırmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğini belirterek,——–Noterliği’nin ———-yevmiye numaralı sözleşmenin iptaline, markaya tecavüzün önlenmesine, marka hakkına tecavüz eden fiillerin teminatsız veya takdir edilecek teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına, marka hakkına tecavüz edilerek üretilen, ithal ve ihraç edilen ürünlere, ——- sınırları dahilinde, gümrük, serbest liman ve bölgeler dahil bulundukları yerlerde el konulmasına, davacının maddi zararlarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davada husumet yöneltilmesi gerektiren hiçbir hukuki kanıt bulunmadığını, esasa ilişkin olarak ise; müvekkili ——— adlı şirketin, davacı şirketin ortağı ve sorumlusunun eşinin ortak ve sorumlusu olduğu ———–ünvanlı şirketten alacaklı bulunması nedeniyle, huzurdaki ve diğer davaların açıldığının açık olduğunu, davacı şirket ortağının eşinin ortak ve sorumlusu olan şirket tarafından Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılmış olan davada, haksızlıklarının ortaya çıkacağı anlaşıldığından, huzurdaki davanın açılması yoluna başvurulduğunu, müvekkili şirket her ne kadar görünüşte sembolik bir rakamla davacı şirket ortak ve sorumlusunun eşinin ortak ve sorumlu olduğu şirketten dava konusu markaları satın almış görünmekte ise de, gerçekte müvekkili şirketin davacı şirketin ortağı ve sorumlusunun eşine ait olan şirketten alacaklı olması nedeniyle, alacak karşılığı verileceğinin taahhüt edildiğini, ancak taahhüde uyulmamak üzere davalar açılması yoluna gidildiğini, müvekkili … şirketin Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ——– Esas sayılı davanın davacısından alacağını alamaması karşısında, İstanbul Anadolu 3.İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takibini başlattığını, takip sonucu müvekkilinin —- TL alacağının kesinleştiğini, bu nedenle davacı şirket ortak ve sorumlusunun, eşini ve şirketini kurtarmak adına ve müvekkilini mağdur etmek gayesi ile huzurdaki davayı açtığını, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen —— Esas sayılı dava nedeniyle derdestliğin söz konusu olduğunu, ayrıca her iki dava arasında irtibat bulunduğundan birleştirme kararı verilmesi gerektiğini belirterek, davanın husumet, zamanaşımı ve derdestlik yönünden reddi ile birleştirme talepleri yönünden karar verilmesini, davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ———–… arasında —– tarihli tek elden satım sözleşmesi düzenlenerek, tedarikçi sıfatıyla anlaşma sağlandığını, tek elden satım sözleşmesinin —–yevmiye numaralı olup, yetkili satıcı sıfatında olan müvekkili ile tedarikçi sıfatında olan diğer davalı arasında -madde olarak düzenlendiğini, davacının hak iddia ettiği markanın —— markası olup, yevmiye numarası ve tarihi verilmiş bulunan sözleşmenin eki kısmında ——-marka belgesinin sunulduğunu, iş bu davada davalı taraflar arasında yapılan sözleşmede taraflarına marka belgesinin ——yani davacının mevcut markasından farklı olarak noktasız olarak yazıldığının anlaşıldığını, ek kısmında ——— sicil kaydı mevcut olup müvekkili tarafından sicil kaydında diğer davalı şirketin adı görülerek güven sağlandığını, sicil kaydı noter tarafından——— olarak eklenmiş olup sözleşme ve ek uyuşma göstermediğini, müvekkili tarafın içeriğe dikkat etmeden sözleşmede—— markasının tedarikçisi sıfatında kaldığını, davalı olarak en başından beri ——- markasının tedarikçisi adına işlem yapılmış olup, dava konusu olan markaya ilişkin işlem yapılmadığını, taraflar arasında oluşturulan sözleşmede dahi markanın -noktasız- halinin belirlendiğini, taraflarına daha sonrasından —— Tescil numaralı markaya ait ürünler gönderildiğini, müvekkili tarafın tamamen davalı şirketin kendisine sunduğu bilgilere güvenerek iyiniyetle hareket ettiğini, MK’nun 2. maddesinde de ifade edilmiş olduğu üzere, kanunun hiçbir zaman kötüniyeti himaye etmeyeceğini, iyiniyetin kapsamı, aynı veya benzer markanın önceki bir tarihte bir başkası adına tescil edilmiş olduğunu, ya da tescile hak kazanıldığını bilmeme ve bilebilecek durumda olmaması olduğunu, müvekkiline gösterilen belgenin ek olarak ————– Noterliği’nin —–yevmiye nolu tek elden satım sözleşmesinin eki olarak mevcut olduğunu, markanın tedarikçisi müvekkili olmadığından ve halihazırda kendisine tescil belgesi de sunulduğundan, tamamen sicile güven ilkesiyle hareket etmekte olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava; davacının icra yoluyla satın aldığı ———– numaralı — markası ile ilgili davalılar arasında————.Noterliğinin —— yevmiye numaralı tek elden satış sözleşmesi yapılmasının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti, tecavüzün giderilmesi, sözleşmenin feshi ve davacının maddi zararlarının tespiti davasıdır.
Davaya konu marka ile ——– esas unsurlu diğer markaların marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, davacı adına tescilli —– markasının—-sınıflarda tescilli olduğu, davacının markayı icra yoluyla satın aldığı, davacının markayı devraldığı ihalenin ——- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
——markasının———-adına ———- sınıflarda tescilli olduğu, davalı —— tarafından ——— tarihinde bu şirkete devredildiği, nolu—— markasının — sınıflarda ——————adına tescilli olduğu, davalı ——şirketi tarafından —— tarihinde bu şirkete devredildiği, ——– nolu —– markasının — sınıfta ———- adına tescilli olduğu, davalı ——– şirketi tarafından ——- tarihinde bu şirkete devredildiği,—-nolu ——— markasının ——sınıfta ————— adına tescilli olduğu, ———- tarafından —— tarihinde davalıya devredildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin ——- Esas sayılı dosyası incelendiğinde, ——– nolu markaların hükümsüzlüğü için —————- tarafından —— karşı dava açıldığı, halen derdest olduğu, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —– Esas sayılı davası ile ——– nolu markaların davalı şirkete devir işleminin muvazaa nedeniyle iptali için ——— tarafından davalı ——–şirketine karşı dava açıldığı, halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davalılar arasında imzalanan —- Noterliği’nin —– tarihli ve —–yevmiye numaralı sözleşmesi incelendiğinde, davalılar arasında——- markalı kimyasal temizlik ve dezenfeksiyon maddelerini, yardımcı elemanlarını ve/veya sistemlerini kullanılması, pazarlanması, satılması faaliyetleriyle ilgili tek elden satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ekinde davacıya ait —– tescil numaralı ——– markasının tescil belgesinin örneğinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça derdestlik itirazında ve davaların birleştirilmesi talebinde bulunulmuşsa da, halen yargılaması devam eden mahkememizin —- Esas ve Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ——– Esas sayılı davalarının konularının ve taraflarının farklı olduğu, bu nedene derdestlik itirazının ve birleştirme talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı davasının açıldığı, davaya konu senetlerin iptaline karar verildiği takdirde marka hakkının da söz konusu olmayacağı, bu davanın sonucunu etkileyeceği belirtilerek, İstanbul An-adolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———– Karar sayılı kararının kesinleşmesinin beklenmesi talep edilmekle, karar örneği dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, davacı ———-. Şirketi tarafından davalı ——— aleyhine, ——-USD bedelli iki adet senetle ilgili davacının borçlu olmadığının tespiti ve İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün——- Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin durdurulması talebiyle dava açıldığı, ——— de davaya feri müdahil olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf yargı yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——–Hukuk Dairesi’nin ——- Karar sayılı kararı ile senetler üzerinde usulüne uygun olarak imza incelemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırıldığı ve dosyanın mahkemesine iade edildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafça davaya konu marka icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucu satın alınmış olduğundan, icra takibine konu edilen senetlerin veya icra takibinin iptal edilmesinin davacının marka üzerindeki hak sahipliğini etkilemeyeceği, davacı şirkete ait marka tescilinin yolsuz olduğuna dair açılmış bir dava olmadığı anlaşılmakla, bu davanın sonucu beklenmemiştir.
Davacı vekiline dava dilekçesinde tespitini talep ettiği maddi tazminata ilişkin talebini somutlaştırması ve hangi kanuna göre tazminatın tespitini istediği ve SMK’na göre talep etmişse hangi yönteme g-öre hesaplanmasını talep ettiğini açıklaması için bir haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu —— tarihli dilekçesi ile SMK’nun 66/a ve 66/b maddelerine göre hesaplanmak suretiyle —— TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ettiklerini bildirmiş, eksik harcı tamamlaması için verilen süre içinde de eksik harcını tamamlamıştır.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29/1-c maddesinde markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elinde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak eylemleri, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davacının icra satışı sonucunda ihale yoluyla davaya konu markayı satın aldığı, ihalenin —— tarihinde kesinleştiği ve aynı tarihte satın almanın TPMK’na davacı tarafça bildirildiği, markanın davacı adına tescil edildiği, davalı ———– markanın icra yoluyla satıldığını bildiği halde diğer davalı ile ——–tarihinde tek elden satıcılık sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme ekine de sözleşmenin konusunu oluşturan ——-tescil numaralı markanın tescil kaydının eklendiği, sözleşme tarihinde markanın davacı şirket adına tescilli olduğu, diğer davalı …—— da basiretli bir tacir gibi davranarak markanın kime ait olduğunu araştırması gerektiği, bu nedenle kusurlu olduğu, her iki davalının da davacıya ait markayı ticari sözleşme konusu yapmaları ve kendi kabul beyanları ile bu markalı ürünlerin satışını gerçekleştirmek suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettikleri anlaşılmakla, davalıların —. Noterliği’nin——– yevmiye numaralı sözleşmesi ile davacıya ait ——– tescil numaralı ———– markası ile ilgili tek elden satış sözleşmesi yapmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiklerinin tespitine, davalıların davacı markasına tecavüzlerinin önlenmesine, tecavüz fiillerinin durdurulmasına dair taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf —-. Noterliği’nin — —— yevmiye numaralı———— Sözleşmesinin iptalini de talep etmişse de, davalıların birbiri ile uyuşan iradeleri ile sözleşmeyi gerçekleştirdikleri, davacının sözleşmede taraf olmaması nedeniyle sözleşmenin iptalini talep edemeyeceği, bu hususta aktif dava ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, sözleşmenin iptali davasının usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yine davacı tarafça dava dilekçesinde maddi zararının tespitinin talep edildiği, talebini somutlaştırması için süre verildikten sonra, bu kez önceki talebini değiştirerek —— TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ettiği, davalı tarafça iddianın genişletilmesi niteliğindeki bu talebine muvafakat edilmediği, davacının dilekçesinde davasını ıslah ettiğine dair bir açıklamasının da mevcut olmadığı, bu nedenle usulüne uygun olarak davanın ıslah da edilmediği, kaldı ki dilekçe ıslah dilekçesi olarak kabul edilse dahi ıslah harcının süresinde yatırılmadığı, tahkikatın sona ermesine karar verildikten sonra harç yatırıldığı, tahkikatın sona ermesinden sonra ıslah yapılamayacağı anlaşılmakla, maddi zararının tespiti talebiyle ilgili yargılama yapılmıştır.
Eda davası açılmasının mümkün olduğu durumlarda, tespit davası açılamaz. Tespit davasının konusunun hukuki ilişki olması ve davacının tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunması ise dava şartıdır. Açılan bir tespit davasında hukuki yararın olup olmadığı, davanın her aşamasında re’sen gözetilir. Tarafların bu konuda bir itirazlarının bulunmaması, hatta buna rıza göstermeleri halinde bile bu şart bulunmadıkça tespit davası dinlenmez. Davacının marka haklarına tecavüz nedeniyle maddi zararı için eda davası açması mümkün olduğu halde, yalnızca maddi zararının tespiti için dava açmasında hukuki yararı bulunmadığından, bu davasının da usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalıların——- Noterliği’nin ——– yevmiye numaralı sözleşmesi ile davacıya ait ——– tescil numaralı ——- markası ile ilgili tek elden satış sözleşmesi yapmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiklerinin TESPİTİNE,
-Davalıların davacı markasına tecavüzlerinin önlenmesine, tecavüz fiillerinin durdurulmasına,
——-Noterliğinin ——– yevmiye numaralı tek elden satış sözleşmesinin iptali talebinin usulden REDDİNE,
-Maddi zararın tespiti talebinin usulden REDDİNE,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalılardan tahsiline,
Davacının maddi tazminatın tespiti davası için yatırdığı 854,00 TL harçtan alınması gereken 44,40 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 809,60 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalılar yararına sözleşmenin iptali davasıyla ilgili karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
Davalılar yararına maddi tazminatın tespiti davasıyla ilgili karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 251,60 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 319,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 159,50 TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2019