Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/465 E. 2019/143 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/465
KARAR NO : 2019/143
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/02/2017
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin İspanya’da mukim kişisel koruyucu donanım malzemeleri üreticisi olduğunu, özellikle————- markası ile göz koruması amacına yönelik nötral ve numaralı- den fazla gözlük modelleri ve lensleri üretip tüm dünyada pazarladığını, müvekkili şirketin aynı zamanda ticaret unvanı da olan ——–markasını ——- tarihinde ————- sınıflara dahil mal ve hizmetlerde adına tescil ettirmek üzere ——– numara ile başvuruda bulunduğunu ancak, davalı adına ———— numara ile ——— Sınıflara dahil mal ve hizmetlerde —————- tarihinden muteber olmak üzere tescilli ———– markası nedeniyle başvurunun reddedildiğini, ancak davalı adına tescilli ———– markasının tescil edildiği mal ve hizmetlerde kullanılmadığını,——————— yılında ———–. unvanı ile kurulan ve ——– tarihinde unvan değiştiren ————— bilahare davalı ———— ile birleştiğini, ————————-dava konusu marka sahibinin ————— görünmekle birlikte bu şirketin unvanının — ———— olduğunu ve TPMK kayıtlarında unvanın düzeltilmediğini, davalı şirketin göz sağlığı alanında faaliyet gösterdiğini ve ortaklarının da konularında ————- kişiler olduğunu, davalı şirketin———-alan adlı internet sitesinde, basılı tanıtım evraklarında, broşür, fiyat listesi, ürün kataloglarında ———- markalı tek bir ürüne rastlanmadığını,———– markası ile bir hizmet de verilmediğinin tespit edildiğini, markanın kesintisiz ve ciddi kullanıldığına dair ispat yükünün davalı marka sahibi üzerinde olduğunu belirterek, davalı şirket adına ————numara ile tescilli markasının -şahıslara devir ve temlikinin önlenmesini temin eyleyecek İhtiyati Tedbir kararına, davalı şirket adına —————- sınıflara dahil tüm mal ve hizmetlerde tescilli bulunan ———- numaralı————- markasının -yılı aşkın süredir kullanılmamış olması nedeni ile bütünüyle iptaline, markanın sicil kaydından silinmesine/terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarında, davacının yabancı tüzel kişi olduğundan gerekli teminatı yatırıp yatırmadığının araştırılması gerektiğini, teminat yatırılmamışsa ek süre verilmesini, verilen süre içerisinde de yatırılmazsa davanın usulden reddini talep ettiklerini, davanın—————-. Şirketi’ne yöneltildiğini, ancak marka sahibinin ————–i olduğunu, bu nedenle husumet yokluğundan davanın red edilmesi gerektiğini, davacının davasını————– yöneltmek istiyorsa öncelikle dava yoluyla veya idari başvuruyla sicil kayıtlarını düzelttirmesi ve————- markasının sahibi olarak sicile kaydettirmesi gerektiğini, esasa ilişkin itirazlarında ise davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu —-sitesi görüntü çıktılarının ————ait olduğunu, müvekkilinin söz konusu markayı üreteceği gözlük için kullanmayı planladığını ve üretim planlarının hala devam ettiğini, ancak müvekkilinin uluslararası şirket olması ve döviz kurundaki dalgalanmaların müvekkili şirketin ekonomik yapısına zarar verdiğini, bu nedenle ilgili ürünün üretimini gerçekleştiremediğini, ülkedeki siyasi istikrarsızlığı ve ekonomik sıkıntının müvekkilinin dava konusu markayı kullanmaması için haklı neden oluşturduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; dava dışı ———– adına tescilli olan —————–tescil numaralı ——— sınıflarda —– tarihinde tescil edilen ———– markasının -yıldan bu yana kullanılmadığı iddiasıyla açılan marka iptali davasıdır.
Öncelikle davalının husumet itirazının incelenmesi için davaya konu marka tescil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ——- numaralı ———— markasının————– sınıflarda———— adına ————- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davalıya ve marka sahibi olarak kayıtlı olan— ———–ait ticaret sicil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, —————-tüm aktif ve pasifiyle————– tarafından devralındığı ve bu durumun —– tarihinde —————l kaydına tescil edilerek, kaydının kapatıldığı tespit edilmiştir.
Her iki şirket arasında yapılan — tarihli birleşme sözleşmesi dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, sözleşmenin 9. maddesinde, ————————- hükmünün mevcut olduğu görülmüş, buna göre ticari sicilden devir nedeniyle kaydı silinen ve tüzel kişiliği sona eren —————— ait dava konusu markanın devralan davalı şirkete ait olduğu anlaşılmakla, husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf davacının yabancı şirket olması nedeniyle teminat yatırması gerektiğini savunmuşsa da, davacı şirketin tescilli olduğu—– —–gibi —————– taraf olması nedeniyle teminat yatırmasına gerek bulunmadığı tespit edilmiştir.
Markanın kullanıldığını ispat yükü davalı marka sahibine ait olduğundan, davalı vekiline marka kullanımına ilişkin ticari defter ve belgelerini mahkememize sunması için kesin süre verildiği halde, mahkememize hiç bir delil ve belge sunmamıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan ———–tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafça dosyaya hiç bir delil sunulmadığı, davacı tarafın sunduğu broşür ve fiyat listeleri gibi tanıtım evrakında ve————– adlı internet sitesinde davaya konu markanın kullanıldığına dair bir kayıt, görüntü veya ürün tanıtımına rastlanmadığı, buna göre, davalı yanın ———nezdinde ——numara ile tescilli —————— markasını herhangi bir mal ve hizmet sınıfında kullanmadığına dair görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.
SMK’nun 9/1. maddesinde, markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir neden olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından ————- ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilmesi halinde iptaline karar verilebileceği, 26. maddede ise 9. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hallerin mevcut olması halinde markanın kurum tarafından iptaline karar verileceği, 192. maddede ise 26. maddenin kanunun yayımı tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. SMK’nun 26. maddesinin yürürlüğe girene kadar iptal kararı mahkemelerce verilebilecektir.
6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği —- tarihinden önce kullanmama nedeniyle markanın iptalini düzenleyen 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş, iptal kararı ——————7 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış, arada kalan 4 gün için yasal boşluk oluşmuştur. Ancak arada kalan dönem hariç, 6 Ocak 2017 tarihine kadar bir yasal düzenleme eksikliği bulunmamaktadır. Mülga 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle marka iptali yaptırımına ilişkin 14.maddesi 6 Ocak 2017 tarihine kadar yürürlükte olup, dava konusu marka sahibi de markasını tescil ettirdiği tarihten, 6 Ocak 2017 tarihine kadar markayı kullanmamasının iptal yaptırımını gerektirdiğini ve markasını tescilli olduğu mal veya hizmetlerde ciddi biçimde kullanmadığı takdirde mahkemece iptal edilebileceğini bilmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 9., 26. ve geçici 4.maddesi ile Mülga 556 sayılı KHK’nın iptal yaptırımını düzenleyen 14.maddesinin yerine aynı yasal yaptırım tekrar getirilmiş olup, önceden bilinmeyen, öngörülemeyen ve geçmişe dönük olarak mülkiyet hakkını kısıtlayan bir durum söz konusu değildir.
Öte yandan kullanılmayan markaların iptal edileceğine dair yasal düzenlemelerin amacı, kullanılmayan ve atıl durumda bulunan markaların, gereksiz yere marka tescilini işgal etmelerinin önüne geçmektir. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi de, önceki düzenlemenin yasa ile yapılması gerekirken Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmasına ilişkindir. Dolayısıyla SMK’nun yürürlüğünden sonra açılan kullanmama nedeniyle iptal davalarında, —————— tarihindeki – günlük yasa boşluk süresi, yasal – yıllık süreye eklenerek ve böylece bu gibi davalarda marka iptal için gerekli en az kullanmama süresi – yıl – gün kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapılması gereklidir.
Alınan bilirkişi raporu ve toplanan delillerle, davalıya ait ——— numaralı —————-markasının tescil edildiği tarihten bu yana, – yılı aşkın bir süredir tescilli olduğu mal ve hizmetler için marka sahibi tarafından etkin bir şekilde kullanıldığının ispatlanamadığı, ekonomik sıkıntı ve kriz nedeniyle markanın kullanılmadığı savunulmuşsa da, bu durumun haklı ve mücbir bir sebep niteliğinde olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne ve davalıya ait ————–numaralı ————— markasının tescilli olduğu tüm sınıflar için iptaline ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE, Davalıya ait ——- numaralı ——————– markasının tescilli olduğu tüm sınıflar için iptaline ve sicilden terkinine,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 180,10 tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.247,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/05/2019