Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/442 E. 2018/369 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/442 Esas
KARAR NO : 2018/369

DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 28/11/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin 1986 yılında İzmir’de içten yanmalı motorlar için filtre üretimi faaliyetine başladığını ve projelerinin bir kısmının ——————— tarafından desteklendiğini, davalı tarafın Kadıköy ——————-.Noterliğinin 19.07.2016 tarihli ihtarnamesini göndererek ———————- numaralı tasarımının kullanımının sonlandırılmasını talep ettiğini, yapılan araştırmada davalıya ait tasarımın yeni olmadığının tespit edildiğini ve bu durumun davalıya cevabi ihtarname ile bildirildiğini, söz konusu tasarımın uzun yıllardır ——————– firması tarafından üretildiğini ve kullanıldığını, söz konusu ürün davacı ürünü ile karşılaştırıldığında ayırt ediciliğin bulunmadığını belirterek, bu nedenlerle davalıya ait ———————- numaralı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkiline ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıdığını, söz konusu tasarım görseli incelendiğinde üzerinde müvekkilinin kendi adına tescilli —————-markasının yer aldığının görüleceğini, davacı tarafça müvekkilinin tasarımının yeni olmadığına dair sunulan delillere itibar edilemeyeceğini, dava dışı ———– firmasının müvekkili ile hasım olduğunu, ——— firmasının kendisi dava açmak yerine davayı mevcut davacıya açtırdığını belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli ———numaralı endüstriyel tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımadığı iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ———- numaralı “——–” isimli endüstriyel tasarımın 04.02.2013 tarihinde ————————-adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişiler 22.02.2018 havale tarihli raporlarında; davalı tarafa ait 2013 ——————- numaralı tasarım ile davacı tarafından sunulan tasarım görselinin karşılaştırılması sonucunda, her ikisinin de kutu ambalajı tasarımı olduğu, her ikisinin de dikdörtgen prizması şeklinde olduğu, ambalajların ön yüzeylerinin yatay şekilde üç bölüme ayrılmış olup, alt kısımda yer alan geniş bölümde otomotiv aksesuarları ve parçalarının yer aldığı parçalı siyah beyaz fotoğrafların bulunduğu, orta bölümde yer alan şerit çizginin her iki tasarımda da siyah olduğu, üzerinde metinler bulunduğu, üst bölümde yer alan kısmın her iki tasarımda da beyaz olarak tanımlanmış olduğu, davalıya ait tasarımda ————” markasının sol tarafta yer alırken, hükümsüzlüğe dayanak gösterilen ürünün üzerinde çeşitli otomotiv markalarının logolarının yer aldığı, davalının tasarımı ile delil olarak sunulan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farkların bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, ancak sunulan delilin tarihinin tespit edilemediği, davalının tasarımının başvuru tarihi olan 04.02.2013 tarihinden önce kamuya sunulduğu ve koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarına sahip olmadığı yönünde görüş bildirilmiş, heyete bilişim uzmanı bilirkişi de dahil edilerek aynı heyetten alınan 19.09.2018 tarihli raporda bilirkişiler; davacı tarafından bildirilen bazı linklerin tarihlerinin tespit edilemediği, arşiv kayıtlarının da bulunmadığı, bu nedenle yenilik karşıtı olduğu iddia edilen görsellerin yayın tarihinin belirlenemediği, ancak davacı tarafından bildirilen 8 adet link üzerinde yapılan incelemede, link adreslerinin tarihlerinin 2009 olarak tespit edildiği, bu linklerde yer alan ürünlerin davalının tasarımı ile benzer oldukları, önceki kök raporda olduğu gibi davalı tarafa ait ————– numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 04.02.2013 tarihinden önce kamuya sunulduğu ve koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarına sahip olmadığı yönünde görüş bildirmişler, ürün görsellerini ve link adreslerini de rapora eklemişlerdir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 6. maddesinde yenilik unsuru, 7. maddesinde ise ayırt edicilik unsuru tanımlanmıştır. Buna göre, bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması için, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de veya dünyada herhangi bir yerde piyasaya sunulmuş, Enstitü tarafından tescilli bir tasarım olarak yayınlanmış ve ayırt edici nitelik açısından değerlendirilen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinde henüz koruma süresini doldurmamış tasarım ile kıyaslandığında belirgin farklılık bulunması gerekir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirmesi açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında dosya incelendiğinde, davaya konu tasarımın kutu tasarımları olduğu, kutu tasarımlarının ——— şeklinde tasarlanmasının yaygın olduğu, davalıya ait tasarımın da dikdörtgen prizma şeklinde tasarlandığı, üzerindeki renk ve desenlerin ayırt edicilik unsuru taşıması gerektiği, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacı tarafından delil olarak gösterilen ve ——– firması tarafından kullanıldığı belirtilen kutu tasarımı ile benzer olduğu, her ikisinin de kutu ambalajı tasarımı olduğu, her ikisinin de dikdörtgen prizması şeklinde olduğu, ambalajların ön yüzeylerinin yatay şekilde üç bölüme ayrılmış olup, alt kısımda yer alan geniş bölümde otomotiv aksesuarları ve parçalarının yer aldığı parçalı siyah beyaz fotoğrafların bulunduğu, orta bölümde yer alan şerit çizginin her iki tasarımda da siyah olduğu, üzerinde metinler bulunduğu, üst bölümde yer alan kısmın her iki tasarımda da beyaz olarak tanımlanmış olduğu, davalıya ait tasarımda “————-” markası sol tarafta yer alırken, hükümsüzlüğe dayanak gösterilen ürünün üzerinde çeşitli otomotiv markalarının logolarının yer aldığı, davalının tasarımı ile delil olarak sunulan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farkların bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, davalının tasarımında “——-” markasının yazılı olmasının tasarımlar arasında ayırt edicilik sağlamadığı, yenilik ve ayrıt edicilik araştırmasında küçük ayrıntılarda mevcut olan farklılıkların dikkate alınamayacağı, delil olarak sunulan tasarımın davalının tescil başvuru tarihinden önce 2009 yılında internet linklerinde yer aldığı, buna göre davalının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin bulunmadığı, tescil tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli ———— numaralı endüstriyel tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 58,40 TL harç, 230,20 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.288,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. –