Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/441 E. 2022/48 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/441 Esas
KARAR NO : 2022/48

DAVA : FSEK’ten Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi ile FSEK 68.Madde Uyarınca Tazminat ve FSEK 70.Madde Uyarınca Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili——- hazırladığını, müvekkilinin hazırlamış olduğu — gönderdiğini, anılan adresten 02/12/2014 tarihinde müvekkilinin iletişim bilgilerinin istendiği bir cevap metni gönderildiğini, müvekkili tarafından 20/02/2015 tarihinde yeni bir mail gönderildiğini, söz konusu adresten kendisine bu kez — metninin gönderildiğini, davalılardan herhangi bir dönüş yapılmaması üzerine müvekkilinin davalının—- aradığını, görüştüğü kişi tarafından kendisine söz konusu proje ile ilgilenilmediği hususunun bildirildiğini, müvekkili tarafından davalı şirketlere gönderilen mail üzerinden 11 ay geçtikten sonra — müvekkilinin ————kullanıldığını, bu konuda davalılara ihtar gönderilmesi üzerine —-geri çekildiğini, daha sonra tekar bazı eklentilerle kullanılmaya başlandığını, müvekkilinin —- düzenlenen beyanname ile tespit edildiğini belirterek, —” sloganlı ve temalı tüm — mecralarda yayınlanmasının durdurulmasına, “—— her türlü hakkının davacıya ait olduğunun tespitine, fazlaya dair haklar saklı kalmak şartıyla davalıların “— nedeniyle elde ettikleri 10.000,00 TL gelirin ve davacının uğradığı manevi zararın tazmini amacıyla 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine
DAVAYA CEVAP / Davalı—- duruşmada tekrarla; müvekkili —–ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın BK’nun 72. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, davacının hak iddia ettiği reklam çalışmasının eser niteliğinde olmadığını, bu nedenle Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olmadığını, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davaya konu — diğer davalı—- yaptırıldığını, davacının eser sahibi olmadığını, davacı tarafından talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, somut uyuşmazlık açısından manevi tazminat isteminde bulunulamayacağını, davanın kabulü halinde davacının sebepsiz zenginleşeceğini, davacının kötüniyetli olduğunu, davacının haksız kazanç için girişimde bulunduğunu, müvekkili şirketin tazminat hakkının saklı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin — faaliyetlerini —–şirketler ile yürüttüğünü, davacının kendisinin hazırladığını iddia ettiği —–çalışmasını müvekkilinin mail adresine gönderdiğinin doğru olduğunu, ancak gelen pek çok mailden sadece birisi olması ve —şirketlerle çalışılması nedeniyle kayda geçirilmediğini, iletişim departmanından başka kimsenin —- haberdar olmadığını, davaya konu——- oluşturulan proje seçilerek bu şirkete yaptırıldığını, —- kim tarafından bulunduğunu bilmediklerini,—– davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacının hak iddia ettiği sloganın — çokça kullanıldığını, korunamaya değer özgün bir slogan olmadığını, müvekkiline ait reklamın — temalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i Müdahil ——- tarihli beyan dilekçesini duruşmada tekrarla; dava konusu —- müvekkili —- hazırlandığını, müvekkili şirketin davacıya ait — haberdar olmadığını, davacıya ait — projesinin eser niteliği bulunmadığını, davacının hak iddia ettiği— çabanın ürünü olmadığını, davacıya ait — kampanyasının —aşamasında kaldığını, söz konusu projenin basit bir metinden ibaret olduğunu, anılan projenin eser olarak kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirketin davacıdan esinlenmediğini, davacıya ait projenin özgün bir çalışma olmadığını, dava sonucunda verilecek kararın müvekkili şirketi yakından ilgilendirdiğini belirterek davaya davalıların yanında feri müdahil olarak katılmayı talep etmiştir.
Mahkememizce—–dava konusu reklam projesini hazırlayan şirket olması nedeniyle feri müdahil olarak davalılar yanında davaya katılmasına karar verilmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait “——davalılar tarafından reklamlarda kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen FSEK’ten kaynaklanan haklarına tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile FSEK 68.madde uyarınca maddi tazminat ve FSEK 70.madde uyarınca manevi tazminatın tahsiline ilişkindir.
Davalı —- tarafından görev itirazında bulunulmuşsa da, davacının FSEK’nun 68. ve 70. maddeleri uyarınca maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu ve FSEK’nun 76/1. maddesi uyarınca bu kanundan kaynaklanan davalarda Mahkememiz görevli olduğundan, görev itirazı kabul edilmemiştir.
Her ne kadar davalılar tarafından husumet itirazında bulunulmuşsa da, davaya konu —- davalı şirketlerin satışını, dağıtımını ve pazarlamasını yaptıkları— ürünlerle ilgili hazırlanmış olması ve davalı şirketler tarafından ürünlerinin tanıtımında kullanılması nedeniyle husumet itirazları reddedilmiştir.
Ayrıca davalı —–. tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuşsa da, —-eseri sahibinin haklarının ihlali halinde 5846 Sayılı FSEK 68. maddesine dayalı olarak açılan davalardaki zamanaşımı süresi, söz konusu madde uyarınca hükmedilebilecek telif ücretinin niteliği itibariyle taraflar arasında mahkeme kararıyla oluşturulan farazi sözleşme ilişkisi kapsamında değerlendirildiğinden, TBK’nun. 146. maddesi gereğince 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olup dosya içeriği itibari ile ihlal ve ıslah tarihleri arasında geçen sürenin 10 yılın altında olduğu anlaşıldığından zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından— numaralı beyannamesi ile —–beyannamesi dosyaya sunulmuş, incelendiğinde; “—– meydanlarda yapılamaz. —- firmalar tarafından yapılamaz. —- atlayarak ——-meydanına iniş yapmıştır. Bu ve benzeri sporcular —– veya herhangi bir gösteri, etkinlik yapılamaz fikrinin/ eserin sözlerinin ve düşünce yazılarının tarafıma ait olduğunu ve hiç bir yerden esinlenmeden, kopya edilmeden yazıldığını, başkaları tarafından izin alınmadan çoğaltılıp kullanılamayacağını beyan ve talep ederim” şeklinde beyanda bulunduğu, düzeltme beyannamesinde ise bu beyannamedeki “——- olarak düzeltildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafça kendisine ait olduğunu iddia ettiği reklam projesi dosyaya sunulmuş, ayrıca davalılara ait olduğu iddia edilen reklam projesi de bilirkişi incelemesi için dosyaya alınmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi—– tarihli raporda; davacıya — projesinin FSEK kapsamında eser niteliğinde olmadığı, davalı ile davacının — karşılaştırıldığında uygulaması, detayı,— unsurlar ele alındığında birbirine benzer olmadığı, tamamen farklı olduğu, benzerlikten söz edilebilirse bunun yalnızca ———– bu ifadenin de kimsenin tekelinde olamayacağı,FSEK’ten kaynaklanan herhangi bir hakkın tecavüzünden söz edilemeyeceği yönünde görüş bildirmiştir.
Bu rapora davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine Mahkememizce yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup—– raporda; davacının “—–olduğu, bu reklam sloganlarının —– meslek disiplini kapsamında olduğu, metin yazma işinin edebiyat işi olduğu ve FSEK m.2 kapsamında ilim ve edebiyat — değerlendirilebileceği, —– ya da —— bedellerinin—- kârı üzerinden veya ürünün satış miktarı üzerinden hesaplanmadığı, zira satış amaçlı olmayan fakat— kampanyaların da söz konusu olabildiği, bu nedenle sloganın bedelinin işin niteliğine göre tarafların karşılıklı anlaşmasıyla kampanyanın bütçesine, hacmine, mecra ve medyalardaki yayın durumuna göre belirlendiği, huzurdaki davada davacının—niteliğindeki “—- kapsamlı bir reklam kampanyasında —-,—— uygulandığının ve kullanıldığının anlaşıldığı, bu mecra ve — kampanyasının ana fikrini ve ———-oluşturduğu anlaşılan davacının sloganının bedelinin, reklam kampanyasının niteliği ve davalı firmanın marka sınıflandırmasında—– tanınmış marka kategorisinde olması da gözetilerek, raporda zikredilen Yargıtay kararında belirtilen değerlendirme kıstasları da dikkate alınarak ve piyasa —– rayiç değerleri gözetilerek davacının sloganının bedelinin — aralığında olabileceği, davacının FSEK m.68’e göre bu bedellerin 3 katına kadar maddi tazminat talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerince örnek sözleşmeler veya fiyat listeleri sunulduğunda rapora yapılan itirazlar da incelenerek önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, ——- ücret bildiremeyeceklerini beyan etmişlerdir. Davalı—- bitiş tarihli bir sözleşme örneği dosyaya sunulmuşsa da, sözleşmenin hangi —- olduğunun açıkça yazılı olmadığı, —- yapıldığı, bu sözleşmeye göre —– ödeneceğinin kararlaştırıldığı tespit edilmiştir.
Bu belgeler dosyaya sunulduktan sonra aynı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18/10/2019 tarihli ek raporda; kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik oluşmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların rapora itirazları doğrultusunda ve daha önce alınan iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması nedeniyle —- bilirkişiden yeniden davacıya —— projesinin FSEK kapsamında eser niteliğinde olup olmadığı, eser niteliğinde ise mali ve manevi haklarının kime ait olduğu, davalı tarafça kullanıla— benzer olup olmadığı, projede hakim olan hususiyet unsurunun dava konusu davalı tarafa ait reklamda esinlenme serbestisini aşacak ve baskın unsur oluşturacak nitelikte benzer olup olmadığı, benzerlik mevcut ise benzerlik oranı, bu sloganın özgün bir slogan olup olmadığı, rayiç bedelinin ne kadar olduğuna dair rapor istenilmesine karar verilmiş olup,—- raporda; tarafların reklam projeleri arasında benzerlik bulunmadığı, fakat her ne kadar proje bazında — arasında bir benzerlik bulunmasa da reklam sloganlarının ortak olduğu, davalıların bu sloganı davacının kendilerine gönderdiği mailden bağımsız bir şekilde oluşturmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının dünya çapında tanınmış –” markasıyla, yine günlük yaşamda sıkça kullanılan —- ibarelerini bir araya getirerek– uyum sağlayan — şeklinde ürettiği sloganın akılda kalıcı ve orijinal nitelikte olduğu, bu nedenle söz konusu——- değerlendirilebileceği, davalıların markasının tanınmış marka olması ve dava konusu sloganla yapılan reklamların —- hesaplarında yayınlanması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının sloganının rayiç bedelinin 50.000,00 TL olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 01/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile FSEK’nun 68/1. maddesi uyarınca 50.000,00 TL rayiç bedelin üç katı kadar 150.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalılar, dava dilekçesinde faiz talep edilmediğini, ıslah ile faiz talep edilemeyeceğini beyan ederek faiz talebine itiraz etmişlerdir.
Toplanan deliller, davacının hak iddia ettiği reklam projesi ve davalılara— davacının reklam projesini —” adresine gönderdiğinin her iki tarafça da kabul edildiği, bu — incelendiğinde; —arihleri arasında toplam sekiz gün —- meydanlarda bulunan insanlara — ürünlerinden promosyonlar dağıtılarak,—- ile —- giderek fotoğraf çektirmesi ve bu fotoğrafların şirketin sosyal medya hesaplarında yayınlanması doğrultusunda, sosyal medya hesaplarında takipçi artışı ve etkileşim yaratacak bir formatı olduğu, — tarihinde ilk kez yayınlanan davalıların reklamında ise ——– uygulanan, takım taraftarlarına birliktelik çağrısı yapılarak, —- ürünlerinin kapaklarındaki şifreyi belirten web adreslerine girmeleri ile takımlarına destek olmaları ve sonucunda da seçilen taraftarlara şaşırtıcı sürprizlerin yapılması —– reklam olduğu tespit edilmiştir. Her iki ——karşılaştırıldığında, birbirlerinden —-ve amaçları içerdikleri, davacının projesinin sahada uygulanması gereken bir reklam çalışması olmasına rağmen, davalıların yayınlanan– uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Her iki—-ve hedeflediği kitlenin birbirlerinden farklı olduğu, ancak —- aynı olduğu, bu sloganın özgün —– üretimlerinin — sektöründe oldukça sık yapılan uygulamalar olduğu, davacının kendisine ait — tarihinde yeniden gönderdiği, bu nedenle davalıya ait reklamın yayınlandığı tarihten önce—- davacı tarafça bulunduğunun ispatlandığı, bu sloganın 5846 sayılı FSEK.nun 2/1. maddesi uyarınca ilim ve edebiyat eseri olduğu, 1/B-a maddesi uyarınca hususiyet unsurunun mevcut olduğu, bu sloganın davalılara ait reklamda izinsiz olarak kullanılması nedeniyle davacının FSEK’nun 14. maddesindeki umuma arz hakkı, 15. maddesindeki adın belirtilmesi manevi hakları ile 22. maddesindeki çoğaltma ve 23. maddesindeki yayma mali haklarının ihlal edildiği, her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde davalıların elde ettiği gelire göre tazminat talep etmişse de, tecavüz olmasaydı hak sahibi davacının elde etmesi muhtemel gelirinin, davalıların izinsiz kullandığı hakların sözleşmeyle kullanılması halinde ondan istenebilecek bedele karşılık geleceği, bu nedenle davalıların reklamdan elde ettikleri gelirin ayrıca hesaplanmasına gerek olmadığı, davacının da daha sonra ıslah dilekçesinde FSEK’nun 68/1. maddesi uyarınca rayiç bedelin üç katı kadar tazminat talep ettiği, davacının mali ve manevi haklarının ihlali nedeniyle FSEK’nun 68/1. maddesi uyarınca üç katı kadar rayiç bedel ve FSEK’nun 70/1. maddesi uyarınca manevi tazminat talep edebileceği, davalıların yalnızca dava konusu —içeren reklamı kullandıkları, reklam projesi için feri müdahil şirkete ücret ödedikleri, davacının yalnızca reklam sloganı kullanıldığından, reklam yazarı olarak ücret talep edebileceği, iki ayrı heyetten alınan bilirkişi raporunda da davaya konu reklam sloganın reklamcılık konusunda uzman olan bilirkişiler tarafından belirlenen rayiç değerinin — aralığında olduğu, davalılara ait reklamın kullanıldığı mecralar,— markasının dünyadaki ve ülkemizdeki tanınırlığı dikkate alındığında 50.000,00 TL rayiç bedel ve FSEK’nun 68/1. maddesi uyarınca bu bedelin üç katı kadar 150.000,00 TL telif ücreti talep edebileceği, dava dilekçesinde faiz istenmemişse de, fazlaya ilişkin hak saklı tutulmasa da, faiz alacağı, asıl alacağın bir bölümü olmayıp, fer’ i nitelikte bir alacak olduğundan, ek dava yoluyla faiz istenmesi mümkün olduğu gibi, işbu davada olduğu gibi faiz istenmemiş olsa da, fazlaya ilişkin hak saklı tutulduğunda, faizin bu dava içerisinde de iddianın genişletilmesi yolu ile ya da buna usuli tarzda karşı çıkılması halinde ya da doğrudan ıslah yolu ile faiz istenmesinin harçlandırılmak koşulu ile mümkün olduğu, davalıların kusur derecesi, davalılara ait reklamın kullanıldığı mecralar, reklam konusu ürünün tanınırlığı dikkate alındığında 20.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalılara ait ürünle ilgili reklamlarda kullanılan— FSEK’ten kaynaklanan maddi ve manevi haklarının davacıya ait olduğunun TESPİTİNE,
Davalıların bu slogana muhtemel tecavüzlerinin ÖNLENMESİNE ve sloganın kullanıldığı tüm reklam ürünlerinin, yazılı basın, ——- yayınlanmasının YASAKLANMASINA,
50.000,00 TL rayiç bedelin FSEK 68.maddesi uyarınca 3 katı olan 150.000,00 TL ile 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 11.612,70 TL harçtan peşin alınan 3.415,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.197,05 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline tespit ve tecavüzün önlenmesi davası üzerinden — vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden —gereğince takdir olunan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden ——- vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılar vekillerine manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden —– vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 3.415,65 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.444,85 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 7.431,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%92) 6.836,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%8) 594,50 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı — tarafından yapılan — yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%8) 16,00 TL’nin davacıdan tahsili ile daval—ödenmesine, bakiye (%92) 184,00 TL’nin davalı —- üzerinde bırakılmasına,
Davalı —- tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%8) 4,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı——— ödenmesine, bakiye (%92) 46,00 TL’nin davalı —– üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı asil ve vekili ile davalılar vekilleri ve fer’i müdahil vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.