Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/435 E. 2021/179 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/435 Esas
KARAR NO: 2021/179
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/01/2012
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili —-sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin—– tarafından— tarihinde—- numara üzerinden yürüttüğünü, davalı şirkete——— bilinirlik amacıyla— —– kullanmış olduğu —– kullanılmasına karar verildiğini, —- hizmet numaralarının —- hizmet numaralarını söylemesi şeklinde olduğunu, —- — imzalanıp, dava dışı— görüşmeler yapıldığını, —- ortamında teslim edildiğini, ancak anlaşmanın sağlanamadığını ve başka —ajansı ile anlaştıklarını,—- çalışmasını tamamlamasından önce aynı konuda faaliyet gösteren davalı şirketin müvekkilinin daha önceden görüşmüş olduğu —- müvekkilinin mali haklarına sahip olduğu —–konseptinin kullanılması sonucu — —- yayınlanmasından önce— tarihinde davalının —– yayınlanmaya başladığını, müvekkilinin izni alınmadan —– taklit edildiğini, davalının hiçbir telif ücreti ve harcama yapmaksızın müvekkilinin —- karşılığında kullanma hakkına sahip olduğu —- kullanıp, haksız rekabet eylemi ile iltibasa neden olduğunu, ihtar göndermelerine ve görüşmelere rağmen yayının durdurulmadığını,—- gerektiği kararı üzerine davalı tarafça bazı— yapılarak yayına devam edildiğini,— durdurulması için yazı gönderdiğini, davacının yoksun kaldığı çağrılar nedeniyle —-zarara uğradığını, davacının —– yeni çalışma yaptırdığı ve —yaptığını, ayrıca müvekkili şirketin davalı reklamını taklit ettiği intiba uyandırdığından müvekkilinin manevi zarara uğradığını, — manevi tazminatın davalı tarafça ödenmesi gerektiğini belirterek; haksız rekabetin tespitine, 6762 sayılı TTK’nun 58. maddesi gereğince — maddi tazminatın haksız rekabetin başlangıç tarihi olan —- tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faizi ile beraber, BK’nun 49. maddesi uyarınca — manevi tazminatın —- tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hüküm özetinin —- yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
——— görevli olduğundan, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, karar kesinleştirilerek dosya Mahkememize gönderilmiş —- numarasını almıştır.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; —- yılına kadar sadece müvekkilinin—– tarafından verilen bir hizmet iken, —- yapılan ekle hizmete ait lisansı alan işletmelerin hizmet vermeye başladığını, piyasanın rekabete açıldığını, müvekkili şirkete tahsil edilen numaralardan bir tanesinin—— olduğunu, bilinmeyen numaraların —– sunulduğunu, ——– tarihinden itibaren davacı şirket olduğunu, müvekkilinin reklamının ise —— tarihinde yayına başladığını, davacının—— bulunduğunu, müvekkili aleyhine başka nedenlerle idari para cezası tahsis edilip buna ilişkin açtıkları dava ile yürütmenin durdurulması ve iptaline karar verildiğini, müvekkilinin bu karardan sonra da —-, şikayet konusu versiyonundan farklı olarak yayınlamaya devam ettiğini,——— anlaşması nedeniyle zor durumda kaldıklarını,—- tarafından ——iddiası nedeniyle ihlalin tespit edilmediğini, davanın —– zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin, müvekkili şirketin reklamlarından önce farklı içerikte —– yayınladığını, aynı konuda —- dayanılarak da dava açıldığını ve bu davanın derdest olduğunu, lisans sözleşmesi ile ilgili resmi belgenin ibrazının gerektiğini, müvekkilinin—- konuya ilişkin incelemesini tamamlamasına kadar —— yayınlanmadığını, bilinmeyen numaralar hizmetinin —- benimsendiğini, bilinmeyen numarada diğer birçok —- reklamlarda —- kullanıldığını, davacının iddia ettiği lisans hakkı ile ilgili —— yayınlanmadığını, müvekkiline yönelik ihlal iddiasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilinin ——yaptığı ajansın da iddiaları kabul etmediğini savunarak haksız davanın reddini, davanın —– ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının lisans sözleşmesi hak sahibi olduğunu iddia ettiği—- davalı taraça kullanıldığı iddiasıyla açılan haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Davacı tarafından —- tarihinde, davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği aynı— haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla davalı şirket ile ihbar olunan—– tazminat davası açıldığı, Mahkeme tarafından —- kararı ile davacının mali hak sahibi olduğu reklam konseptinin davalı yanlarca taklit edilerek kullanılmış olması sebebi ile, davacının eserden kaynaklanan haklarının ihlal edildiğinin anlaşıldığı ve —– kapsamında ihlal edilen mali hakkın, haksız fiil tarihindeki rayiç bedelinin birbirini teyit eder bilirkişi raporları ile —-olduğu tespit edilmekle, bu miktarın —- edeceği anlaşıldığından, davanın belirlenen bu miktar üzerinden kabulüne ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, kararın—- ile onandığı, davacının —- kısmen düzeltilmesi; davalıların ise onama kararının karar düzeltme sureti ile bozulması için karar düzeltme talebinde bulunduğu,—– tarihli kararında taraf vekillerinin karar düzeltme isteğinin reddine karar verildiği ve kararın —- tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava konusu —- bilirkişi incelemesi yaptırılmış, haksız rekabet uzmanı —– havale tarihli raporda; davalı ve davacı tarafın aynı —— hitap ettiği,—— dışında birbiri ile çok benzer olduğu ve özellikle —— söylemesi şeklinde olduğu, menşe —- davacı —– de esasta birebir aynı olmadığı dikkate alındığında davacıya ait ——– davalı tarafça uygulandığı, davacı ve davalının birbirleri ile ticari ve iktisadi rekabet içinde olduğu, davalı tarafın o tarihte dahi pek çok alternatif var iken özellikle davacıya ait bir —– neredeyse birebir uygulamasının dürüstlük kaidesine uygun olmadığı,——–olmadığı ve pek çok —–halen de uygulandığı, ancak—– davacıya ait —– getirmeye yetmediği, dava konusu reklamın eser niteliği ve eser sahibine hususiyeti konusunda kesinleşmiş —- sayılı kararının mevcut olduğu, davalının eyleminin TTK 56 ve 57/5’te tavsif ve tasvir edilen haksız rekabet olgusu ile örtüştüğü,—— kararının konusunun, dayanılan vakıaların, karşılaştırma yapılan reklamların aynı olduğu, tazminat miktar ve kalemlerinin farklı olduğu, —- kararında davacının tazminat talepleri karşılanmış olduğundan iki dosya arasında BK’nun 60. maddesi anlamında bir yarışma olup olmadığının muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, huzurdaki davanın —–tarihinde açılmış olduğu, dava konusu—–olduğu, davalının zamanaşımı def’inin değerlendirilmesinin muhterem mahkemeye ait olduğu, davaya konu —–tarihlerinde yayınlandığı, dolayısıyla davacının mahrum kaldığı gelirin bu tarihlere ait kısmının — olduğu, davacının haksız rekabet eyleminin sonuçlarını azaltmak adına tekrar ——yapmak zorunda kaldığından —— harcama yaptığını, —– ciro ve faaliyet karlığının önceki yıla göre ciddi düşüş göstermesi ile davalı tarafça davaya konu reklamın kullanılmasının davacının gelirine etkisi olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce davacının dosyaya sunduğu yeniden hazırlattığı —— harcamalarına ilişkin faturalar ve içerikleri incelenerek, davacının lisans sözleşmesi ile kullanım hakkını elde ettiği dava konusu —— kullanması halinde, anlaşma yaptığı —— bu faturaların kapsamındaki ödemeleri yapması gerekip gerekmediğine, ——– hazırlamak için ödeme yapıp yapmadığına , yapmış ise ne kadar olduğuna dair ve ayrıca davalı vekili ile ihbar olunan vekilinin itirazları da incelenerek tespit edilen tazminat tutarı ile ilgili davaya konu olan reklamın ne şekilde etki etmiş olabileceğine dair somut ve açıklayıcı denetime elverişli şekilde ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişi heyeti —- tarihli ek raporda; davacı vekili tarafından itiraz dilekçesinde dile getirilen hususların mahkemenin ve hakimin takdirinde olan hukuki değerlendirme gerektiren konular olduğu, manevi tazminat ve hüküm özetinin yayınlanmasına ilişkin konuların da muhterem mahkemenin takdirinde olduğu,—-dava dosyasında davalılardan birisinin, ihbar olunan ——- tarihli kararı ile kesinleştiği, ihbar olunan şirketin zamanaşımına ve taraf sıfatına ilişkin itirazlarının değerlendirilmesinin muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, haksız rekabetten bahsedebilmek için ilgililer arasında aynı cins veya ona benzer bir malın satılması hususunda bir rekabet münasebetinin, yani o malın satılmasını temin zımnında müşteri celbi için bir mücadelenin mevcudiyetinin şart ——- olduğu, somut olayda ihbar olunan şirket ve davacı tarafın aynı müşteri kitlesine hitap etmediği, ihbar olunan şirketin —– sorumluluğuna ek olarak haksız rekabet sorumluluğu bulunamayacağı, davalı şirketin zamanaşımına ilişkin itirazlarının muhterem mahkemenin takdirinde olduğu, davalı şirketçe ——– rekabete ilişkin itirazlarla ilgili kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği, dava konusu yapılan ve tartışılan —— arada kullanıldığı —— olduğundan,—- değerlendirme yapılmadığı, dava konusu—- benzerliği konusunda kesinleşmiş karar bulunduğu, — —– unsurunun haksız rekabet teşkil ettiği konusunda kanaat izhar edilmediği, tüm —— rakamını ihtiva ettiğinin ayrıca ispata gerek olmayan bir vakıa olduğu, davalı tarafın yayınladığı —–, davacı tarafın yayınlandığı —— büyük oranda benzerlik taşıdığı ve izleyiciler/müşteriler nezdinde iltibas yaratacak düzeyde olduğu, bu sebeple davacının yeni bir ———çalışması yapmak durumunda kalabileceğine, davalı tarafın yaptırmış ve yayınlamış olduğu hak ihlaline neden olan ——arasında yayınlandığı , davacı tarafın bu tarihten önce — başlayan —- ise farklı olduğu ,söz konusu —— ayında yayına alındığının ise dosyada yer alan —- anlaşıldığı, reklamın gelir kaybına etkisinin olabilmesi için —- tarihinden sonra her iki — yayında kaldığı süreye bakılması gerektiğinden reklamın —- tarih aralığını baz almanın doğru olacağı, hesaplamaya konu somut verilerinin oluşumunda davacının ticari belge ve defterlerinin ve buna bağlı uyumlu —– hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplama neticesinde çağrı sayıları dikkate alınarak davacının —– aralığında elde etmekten mahrum kaldığı gelirin —- olduğu, davacının dosyaya sunmuş olduğu — harcamalarına ilişkin fatura ve içerikleri incelendiğinde——-yazdığı, — yapım faturalarının davalının dava konusu —- yayınladığı —– tarihinden sonra olduğu, faturaların ticari defterlerine kayıtlı olduğu ve —-ödemenin yapıldığı belirtilmiştir.
Dava, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan ——- düzenlenen haksız rekabet davasıdır.
Her ne kadar davalı vekili ve ihbar olunan vekili zamanaşımı itirazında bulunmuşlarsa da, talep edilen maddi tazminat haksız rekabet nedenine dayalı olup, 6102 sayılı TTK’nın 60. maddesinde “56 ncı maddede yazılı davalar, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; haksız rekabet fiili aynı zamanda Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun bir zamanaşımı süresine tabi olan, cezayı gerektiren bir bir fiil niteliğinde ise, bu süre hukuk davaları için de geçerli olur” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca eylemin aynı zamanda suç olması halinde ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Somut olayda, zamanaşımı süresinin belirlenmesi bakımından davalı tarafın davaya konu reklamı ilk yayın tarihinin—-olduğu, davanın açıldığı —– tarihinde üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, ayrıca haksız rekabet eyleminin TTK’nun 55/1-a-4 maddesi uyarınca cezayı gerektiren bir fiil olduğu, bu nedenle zamanaşımı süresinin 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıl olduğu, haksız fiilin gerçekleştiği —– tarihinden davanın açıldığı —- tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı itirazları kabul edilmemiştir.
Davalı ve ihbar olunan taraf ayrıca —- davası nedeniyle derdestlik itirazında bulunmuşsa da, —– Esas sayılı davanın —– kaynaklanan mali haklara tecavüz edildiği iddiasıyla açıldığı, Mahkememizdeki davanın ise haksız rekabet iddiasıyla açılan maddi tazminat davası olduğu, her iki davanın konuları farklı olduğundan derdestlik itirazlarının da reddine karar verilmiştir.
TTK’nın 56. maddesinde haksız rekabete maruz kalan bir kimsenin isteyebileceği şeylerden biri de maddi tazminattır. Bu isteğin kabul edilebilmesi için öncelikle davacının istediği zararı kanıtlaması gerekir. Asıl olan, davalının haksız rekabeti ile davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Ancak, böyle bir zararın, özellikle de miktarının kanıtlanmasındaki zorluğu dikkate alan kanun koyucu, haksız rekabetin varlığı halinde eylemin yaptırımsız kalmaması için,TTK’nın 56/1. maddesinde hakime, maddi tazminat olarak davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığına hükmetmek yetkisi vermiştir. Haksız rekabette davacının maddi tazminat istemine konu ettiği zararı, davalının elde ettiği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarıdır. Bu zarar, kural olarak tarafların ticari defterleri ve diğer kanıtlarıyla beraber bilirkişi incelemesiyle tespit edilir. Bu şekilde bir tespit yapılamaz veya davacının kazanç kaybına uğramadığı anlaşılsa bile haksız rekabetin varlığında hakim, TTK’nın 56/1. maddesine göre davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir. Yine dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 50. maddesi gereğince de hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacının dava dışı —– sözleşme karşılığında kullanım haklarını satın aldığı —– ihbar olunan şirket ile paylaşıldığı, anlaşma sağlanamayınca davacının ihbar olunan şirket ile çalışmadığı, davacı ile aynı alanda faaliyet gösteren davalı şirketin ise ihbar olunan şirket tarafından hazırlanan bu ———- tarihinde kendisine ait—- numarasıyla ilgili yayınlamaya başladığı, —– kararı ile her iki ——-filminin aynı —– olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı davada haksız rekabet hükümlerine dayanmıştır. Herhangi bir fikrî ya da sınaî hakkın ihlâli çoğu zaman haksız rekabeti de bünyesinde barındırır. Davacı tarafça hakları satın alınan ve eser niteliğinde olduğu kesinlemiş mahkeme kararı ile tespit edilen ——–konsepitinin davalı tarafından davacının rızası bulunmaksızın kendi tanıtımları için çekilen —-filminde kullanılması sebebiyle maddi tazminat talep edebilir. Ancak FSEK’nun 70/3. maddesi gereğince eğer davalının elde ettiği gelir FSEK’nun 68. maddesine göre belirlenecek üç kat bedelden fazla ise 70. maddeye göre davalının elde ettiği gelirin tahsiline hükmolunacak ve 68. maddeye göre talep edilen bedel bundan indirilecektir.
—- geçerek kesinleşen —- ile; davacının lisans almak suretiyle mali hak sahibi olduğu ve dolayısıyla dava açma yetkisinin bulunduğu — numaraları için hazırlanmış—- — yayınlanan orijinal örneği, gerekse davacının —— numarası için düzenlenen —- olduğu, —- yazılmış olduğu, —- olduğu, davacı—- olduğu, —- görünüşe göre sağ kısımda ön plana çıktığı gibi, davalı yan reklamında da aynı şekilde —- yazılı olduğu kişinin yine sağ tarafta öne çıkmış olduğu, görsel olarak ilk değerlendirildiğinde,—- birebir uygunluk gösterdiği ve —- oluşturulduğu kanısına varıldığı, her ne kadar—— diğer iletişim ile ilgili —– — kullanılmakta ise de, —- olmasının bu —–benzerlik ve karıştırılmasında ön —- bütün olarak değerlendirildiği, gerek— ——— şekilleri ile aynı renkte ve özellikle —- çıkarılmış olarak yazılmış olması sebebiyle, daha önceki tarihli olan ve lisansla kullanılan davacının —–konseptinin davalı tarafından esinlenmeyi aşar şekilde taklit edilerek kullanılmış olduğuna karar verilmiştir.
Toplanan deliller,—— kesinleşen kararı, tarafların mali kayıtları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının davaya konu ——, davacının gelir elde ettiği davacıya müşterilerinden gelen çağrılara etkisinin ve davalının—– nedeniyle elde ettiği gelirin kesin olarak hesaplanamadığı, davacının dava konusu konsepti içeren ilk —— tarihi olan—— tarihinden davalının davaya konu ——— tarihine kadar olan dönemin incelenmesi gerektiği, hesaplamaya konu somut verilerinin oluşumunda davacının ticari belge ve defterlerinin ve bunlarla uyumlu olduğu tespit edilen ———– incelenerek yapılan hesaplamaya göre, çağrı sayıları dikkate alınarak davacının —- tarih aralığında elde etmekten mahrum kaldığı gelirin —–olarak hesaplandığı, ancak çağrı sayılarına davaya konu — etkisinin ne kadar olduğunun kesin olarak tespitinin mümkün olmadığı, bu dönem içindeki davacı şirketin tüm gelir kaybının veya davalı şirketin tüm gelirinin —-konseptinden kaynaklanmasının ticari hayatın kuralları ile örtüşmeyeceği, bu nedenle davacının aktifinde meydana gelen azalmanın veya davalının elde ettiği gelirin TBK’nun 50. maddesi uyarınca mahkememizce takdir edilmesi gerektiği, tarafların bu dönem içindeki mali tablolarına, davaya konu —- yapılan hizmetin niteliğine, davalının ve davacının reklamlarının yayında kaldıkları süreye göre davacının —- gelirden mahrum kalmış olabileceği, bu tutardan—-uyarınca mahsup edilmesi gerektiği, buna göre davacının mahrum kaldığı —- olduğu, bununla birlikte yeni bir —–için dava dışı şirkete ödediğini faturalarla ispat ettiği —— tazminat talep edebileceği, davalının kusur derecesi, davaya konu ——-konseptinin değeri, kullanıldığı süre, tarafların mali durumlar dikkate alındığından —— manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davacının mahrum kaldığı —- gelir ve yapmak zorunda kaldığı — gider olmak üzere toplam—- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
— manevi tazminatın —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 79.530,00 TL harçtan peşin alınan 99.513,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.983,80 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 72.149,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 143.595,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen tutar dışında kalan 79.530,00 TL peşin harç ve 21,15 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 79.551,15 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 269,95 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.269,95 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%17) 555,90 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%83) 2.714,05 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 47,85 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%83) 39,71 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%17) 8,14 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2021