Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/42 E. 2020/88 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/42
KARAR NO: 2020/88
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- kitapların yazarı ——— temsilcisi ve kitaplarının—-yayımcısı olduğunu, aynı zamanda müvekkilinin —— bireysel danışmanı olduğunu ve seminer vermeye —— yetkilendirildiğini,———————– olan, ——————— isimleriyle yayınlanan kitapların yazarı olduğunu, —– isimli kitabın ilk defa — yılında —- kitabının ilk defa —— yayınlandığını, —————adlı kitaplarının —– yılında—- yayınlandığını, müvekkilinin ————sisteminin insanlar tarafından yararlanılması için———- aldığını, günümüzde bu site üzerinden çalışmalarına devam ettiğini, müvekkilinin —- yılında davalı taraf ile seminer konusunda yazışmalarda bulunduğunu, —– yılında da davalının seminer sözleşmesini imzaladığını, davalını —–tarihinde TPMK’na başvuru yaparak markasını tescil ettirdiğini, davalının müvekkilinden haberdar olma ve seminerlerine katılmasına rağmen bu hareketinin kötü niyetle yapıldığını, davalının —markasından başka — ve —- markalarını da haksız ve kötü niyetli olarak kendi adına tescil ettirdiğini, bunlarla ilgili de dava açıldığını ve davalının kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını belirterek, tüm bu nedenlerle, davalı adına tescilli —————ibareli markanın hükümsüzlüğüyle sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava dosyasında————- davacı arasında herhangi bir yetki belgesi olmamasına rağmen, müvekkili aleyhine huzurdaki davayı ikame etmelerinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ilan ve tescil ettirdiği ticari markasının somut dayanaktan yoksun, sadece iddiaya dayanarak hükümsüz kılınamayacağını, davacının seminere katılım sözleşmesi başlıklı belgeye dayanarak marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu belirtmesinin yanlış olduğunu, katılım sözleşme belgesinde dahi ilgili markaların tescil edilemeyeceği yönünde herhangi bir ibarenin bulunmadığını, müvekkilinin markalarını usule uygun şekilde tescil ettirdiğini, davacının sahip olduğu ——adresi ve dava dışı ————- yazdığı belirtilen kitaplara dayanarak müvekkilinin markasının arasında herhangi bir ilişki kurulamayacağından markanın hükümsüz kılınamayacağını, —– yazdığı —- karşılığı —————— olan kitap isimleriyle müvekkil markasının farklı olması sebebi ile ilişkilendirilme yapılamayacağını, sözleşmenin içeriğinde patent, telif ve ticari amaçla kullanıma yer verildiğini, ancak marka tesciline ilişkin herhangi bir akdin bulunmadığını, ayrıca sözleşmede belirtilen yasaklamanın ticari hayatı engelleme kastı olduğunu ve bu durumun yasal olmadığını, davacının FSEK kapsamındaki eser adları ve içeriğinin, müvekkil markasıyla ilişkilendirilemeyeceğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi bu haklarını korumada çekimser kaldığını ve her zaman müvekkilinin markayı usulüne uygun tescil ettirdikten sonra, davacı tarafın kötü niyetle dava ve talep hakkını kullandığını, davacının iddia ettiği gibi ——ibaresini ilk defa davacı taraftan değil, cep telefonlarının kullanılmaya başlandığı —-yıllardan itibaren teknik konu olan —— ibaresiyle öğrendiğini, davacı tarafın huzurdaki davayı mükerrer ikame ettiğini, aynı taleplerinin———– sayılı dosyası kapsamında bulunması sebebi ile huzurdaki davanın reddedilmesini, davanın, davacının talepleri yönünden zamanaşımına uğraması sebebi ile reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın dosyaya sunduğu sözleşmede, uyuşmazlık konularında —- Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılınması sebebi ile huzurdaki davanın Yetkili ——FSHHM’ne gönderilmesi gerektiğini, davanın öncelikle yetkisizlikten, bilahare esastan bütünü ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava konusu uyuşmazlık; davalının, —– tescil nolu —- ibareli markasının davacıya ait ————-alan adıyla ilgili haklarını ihlal ettiği kötü niyetli tescil edildiği iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasıdır.
Her ne kadar davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuşsa da, SMK’nun 156/5. maddesi uyarınca marka hükümsüzlüğü davasının davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiğinden ve davalının yerleşim yeri —— olmakla, Mahkememizin yargı alanı içinde olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —- numaralı — markasının ———– tarihinde üzerine, —tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı adına tesis edilen ——– adının kaydı dosya içine getirtilmiş, —– tarihinde alındığı, halen davacıya ait olduğu tespit edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan —- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden;——————ve TPMK nezdinde yapılan araştırma sonucunda ;——— kullanılarak yapılan incelemede, ——–kaydının— tarihinde kayıt ettirildiği ve —- tarihine kadar kayıtlı olduğu, ———- yapılan incelemede, —- adlı internet sitesinin—- tarihinden itibaren internet arşiv kaydının tutulduğu, incelenen —— sitesinin, —- olduğu, — sayfası olmasının yanı sıra —— başlığı altında ——adlı kitabın ve yazarı —- tanıtıldığı, kitap siparişinin verildiği, ———– hakkındaki eğitimlerin ve danışmanlığın içeriklerinin anlatıldığı bir internet sitesi olduğu, ———— markası üzerinde davacının öncelikli ve gerçek hak sahibi olduğu, davalının ———– ibareli markayı kötü niyetle tescil ettirdiği, davalının ——- doya numaralı—- ibareli markasının davacı markasıyla iltibas yarattığı” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan —- tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde ise; “kök rapordaki görüşlerin aynı olduğu, davacı tarafın ———adresinin markasal kullanım alanında ayırt edicilik vasfına ulaştığı, kötü niyet ve hükümsüzlük hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Davalı aleyhine mahkememizde ——- Esas sayılı davanın açıldığı, bu dosya incelendiğinde; davacısının — olduğu, yapılan yargılama sonucunda davalıya ait ve ———–numaralı———– markalarının hükümsüzlüklerine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’nun 6. maddesinde marka tescilinde nispi ret sebepleri sayılmış, 6. fıkrasında “tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir”, 7.fıkrasında “kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerinde reddedilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yine 6769 sayılı SMK’nun 25/1. maddesinde aynı kanunun 5. veya 6. maddesinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davacının ———-isimli —- tarafından yazılan eserlere ilgili —- seminerler vermek üzere yetkilendirildiği, davalının marka tescilinden çok önce —- tarihinde ——- adını aldığı, halen bu alan adını ve içeriğinde —–ibaresini kullandığı, bu nedenle ———- ibaresi üzerinde öncelik hakkına sahip olduğu, davalının da bu eserle bağlantılı olarak —- yılında katıldığı ve davacı tarafından — gerçekleştirilen ————isimli eğitim semineri sonrasında——–markasını, davacının haklarını alarak, —– gerçekleştirdiği seminer düzenleme hizmetleriyle de bağlantılı olan — — hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil), dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” hizmetleri ile ayrıca yine —-Sınıfta yer alan, ancak davacının faaliyet alanında bulunmayan “film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri, haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri, fotoğrafçılık hizmetleri, tercüme hizmetleri ” de dahil olmak üzere —– sınıf kapsamındaki mal ve hizmetler için kendi adına tescil ettirdiği, davalının bu tescilinin kötüniyetli olduğu, bu nedenle ———-markası için SMK’nun 6/6. ve 6/9. maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının gerçekleştiği, tescilin kötüniyetli olması nedeniyle markanın tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler için hükümsüz kılınması gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalı adına tescilli – numaralı —– markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli —– numaralı —– markasının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
2- 54,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 165,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.232,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/06/2020