Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/400 E. 2019/352 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/149 Esas
KARAR NO: 2019/359
DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Men’i ile Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 06/08/2015
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve men’i ile maddi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili firmanın — yılından beri —de faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait —– gibi tanınmış markaların geniş bir tüketici kitlesi tarafından bilindiğini, dava konusu markaların yüksek reklam gideri ve yoğun çalışma ile tanınmış marka haline getirildiğini, davalının — markalı sıvı çamaşır deterjanı ambalajlarının davacıya ait —numaralı —- numaralı —- numaralı———– markalı sıvı deterjan ambalajları üzerinde yer verilen sembol ve ifadelere ayniyet derecesinde yer verildiğini, davalının tüketiciyi yanıltma amacıyla hareket ettiğini, bu şekilde davacının marka haklarına tecavüz edildiğini, haksız rekabette bulunulduğunu, Bakırköy -. FSHHM’nin ——-D.İş sayılı dosyası ile tepit yapıldığını belirterek, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, refine ve tekrarının meni ile davacının marka hakkına tecavüz teşkil eden her türlü ürün ve malzemelere el konulmasına, karar kesinleştikten sonra imhasına, karar kesinleştiğinde hükmün ilanına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik —– TL maddi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, zira yetkili mahkemenin Bakırköy Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkiline ait ürünlerle davacı ürünlerinin iltibasa neden olamayacağını, müvekkiline ait ürünlerin ambalaj kutusunun fiziki özelliği dışında, davacının ürünleriyle hiçbir yakınlığının bulunmadığını, ancak bu durumun da ambalaj üreticilerinin maliyeti düşürmek adına tek tip veya birkaç şekilden ibaret ambalaj üretmelerinden kaynaklandığını, dava konusu markaların kullanıldıkları sınıf ve ibare açısından karıştırılma ihtimalini ihtiva etmediğini, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davacıya ait —— markalı ürünlere ait ambalajların ve markaların iltibas oluşturacak şekilde kullanılması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve men’i ile maddi tazminata ilişkindir.
Davacı vekili —– tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ettiğini belirterek; alınan bilirkişi raporu ile davalının seçim özgürlüğü olduğu ve teknik zorunluluk bulunmadığı halde davacının kullanmış olduğu ş,işenin şekliyle ayırt edilemeyecek derecede benzer şişe seçimi yaptığı, sıvı aktarımını sağlayan dava konusu bu tür ürünlerde ayırt ediciliği sağlayan unsurların kapak tasarımı ile etiketin geometrik dizaynı ve gövde tasarımı olduğu, davalının kullanmış olduğu bu unsurların tamamının davacı kullanımına ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunun tespit edildiğini, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiği, buna bağlı olarak davacının iltibas teşkil eden kullanımı nedeniyle oluşan zarara ilişkin mali hesaplamada 556 sayılı KHK’nin 66/1 maddesinin uygulanamayacağının, TTK’nun 54 ve 55. Maddelerinin uygulanacağının belirtildiğini, bu nedenle dava sebebi ve dava değeri yönünden davanın tamamen ıslahı ile, haksız rekabete dayalı olarak maddi tazminat talebinde bulunulması ve —-TL olan dava değerinin —- TL’ye yükseltilmesi gerektiğini belirterek, davacının —- markalı çamaşır deterjanı ürünü ile benzer ambalaj ve sunumdan dolayı iltibas yaratan davalı tarafa ait dava konusu —- markalı sıvı çamaşır deterjanı ürünlerinden dolayı, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, haksız rekabetin önlenmesi ve ref’i ile birlikte tekrarının men’i, dava konusu çamaşır deterjanı ürünlerinin ve ambalajlarının toplatılması ve masrafının davalıdan alınarak imhası, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik —-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 176. maddesine göre; taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini, kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın, bir tarafın tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile yapılması mümkün olup, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir.
Davanın tamamen ıslahı durumunda, yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, davanın ilk açıldığı —– tarihinde açılmış sayılacaktır.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK’nin 1. maddesinde yalnızca tescilli tasarımların bu KHK uyarınca korunacağının belirtildiği, bu durumda tescilsiz tasarımlara tecavüz edilmesi halinde eylemin — düzenlenen haksız rekabet hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafça marka haklarına tecavüz hukuki nedenine dayanılarak açılan davanın tamamen ıslah edilerek davacıya ait ürünlerin tescilsiz ambalaj tasarımlarının davalı tarafça ürünleri üzerinde aynen kullanılması iddiasına dayanılarak haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve haksız rekabet nedeniyle tazminat talep edildiği, TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca TTK’da öngörülen hususlardan doğan davalara bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, bu nedenle Mahkememizin bu davayla ilgili görevsiz olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş bulunup, görev konusu kamu düzenine ilişkindir ve yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınmalıdır. HMK’nun 114/1-c maddesinde davanın görevli mahkemede açılmış olması dava şartı olarak sayılmış olup, davanın mahkememizin görev alanı içinde olmaması ve görevli mahkemede açılmaması nedeniyle dava şartının bulunmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
Yargılama harç ve giderlerinin HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2. maddesi gereği vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/12/2019