Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/390 E. 2022/82 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/390 Esas
KARAR NO : 2022/82

DAVA : FSEK’ten Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Men’i, Önlenmesi ve Yasaklanması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan FSEK’ten kaynaklanan haklara tecavüzün men’i, önlenmesi ve yasaklanması ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla;—- üzerindeki—- ait olduğunu, ilgili — müvekkilinin bilgisi dışında aynı isim ve —- satıldığını, davalıların eser üzerinde hak sahibi olmamasına rağmen kendilerini hak sahibi olarak gösterdiklerini, davalıların hak sahibi olmadıkları esere bandrol alarak FSEK’nun 81. maddesi kapsamında suç işlediklerini, davaya konu kitabın müvekkili tarafından 24,00 TL’den satışa sunulduğunu, eser üzerindeki telif hakkının %15 oranında olduğunu, —-davalılarca — alınan— ile tespit edilebileceğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle davalıların muhtemel tecavüzünün menine, bu kapsamda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, FSEK 68. madde uyarınca 3 kat tazminat olarak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ihlal tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün— ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; yetkili mahkemenin müvekkillerinin yerleşim yeri olan —-sahibi olduğunu, dava dilekçesindeki hususların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili —– yaptığını, müvekkili tarafından 100’den fazla eser yayınlandığını, müvekkilinin yayınladığı tüm eserler için —numaraları ve —–edildiğini, müvekkilinin şikayete konu kitabı— olarak sattığını, müvekkili ile davacı şirketin 8 yıldır ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, söz konusu ticari ilişkinin müvekkiline 1 ay öncesinde atılan mail ile ihtilaflı hale geldiğini, müvekkiline gönderilen mailin ilgili —– üzerindeki telifin kendilerine ait olduğu ve — hususlarını içerdiğini, buna karşılık müvekkili tarafından davacıya gönderilen mail ile ilgili —— satışını yapılmayacağı bilgisinin verildiğini, müvekkilinin o tarihten sonra herhangi bir kitap satmadığını, müvekkili tarafından —satılmama nedeninin telif hakkının ihlal edilmesi değil, konunun ihtilaflı hale gelmesi olduğunu, — üzerindeki telif hakkının davacıya ait olmadığını, davaya konu kitabın —-tarafından yazıldığını, söz konusu — ettiklerini, dava konusu kitap ile ilgili üçüncü kişilerin ölüm tarihlerinin üzerinden 70 yıldan fazla bir süre geçtiğini, dava konusu kitabın koruma dışı kaldığını, bu esere ilişkin telif haklarının zamanaşımına uğradığını, müvekkili tarafından basımı yapılan —- davacınınkinden farklı olduğunu, kitap üzerindeki açıklamaların müvekkili tarafından yapıldığını, diğer müvekkili ola—müvekkili .— oğlu olduğunu, müvekkili —- davaya konu — doldurmadığını, müvekkili — — hazırlanması sürecinde babasına yardım ettiğini, bu hazırlık sürecindeki çalışmalarını yalnızca babasının direktifleriyle gerçekleştirdiğini, davacının müvekkili .— müşterilerini arayarak rahatsızlık verdiğini, bu konuya ilişkin tazminat haklarının saklı tutulduğunu, müvekkili tarafından yapılan basımın yasaya uygun olduğunu, davacının kitap üzerinde telif hakkı bulunmadığı için zarara da uğrayamayacağını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının haklarının kendisine ait olduğunu iddia ettiği ———— davalılar tarafından basılması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün men’i, önlenmesi ve kaldırılması ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Her ne kadar davalılar vekili yetki itirazında bulunmuşsa da, FSEK’nun 66/son maddesi uyarınca, fikri mülkiyet haklarına tecavüz davası hak sahibinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğinden ve hak sahibi olduğunu iddia eden davacı şirketin yerleşim yeri Mahkememiz yargı alanı içinde olduğundan, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekili davalı … hakkında husumet itirazında bulunmuş olduğundan, dava konusu —- basımını gerçekleştirdiği anlaşılan—- kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde tek ortağının ve yetkilisinin … olduğu tespit edilmiştir. Davalı …—— şirket ortağı olmadığı, davaya konu —basımında ve satışında ne gibi bir katkıda bulunduğu ispatlanamadığından, … hakkındaki davanın HMK’ nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca husumet nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu kitapla ilgili — aldığı —istenilmiş, gelen belge incelendiğinde ——-sahibi olarak —-isimli— üzerinde sahip olduğu mali haklardan belirtilmiş olanları, işbu belgenin imza tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve belirtilen koşullarda — devretmesine ilişkin bir belge olduğu, —adının ve imzasının yer aldığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili davaya —-üzerinde hak sahibi olduklarına ——– sözleşmesi, — sözleşme örneklerini ve tercümelerini,—-revize ettiklerini onayladıkları,— şarkıcıları ve —– için ——- yaptıkları———- —- basılması, yayınlanması ve satılmasına dair münhasır hakkı, davacı şirkete devrettiklerini teyit ettiklerine dair de—–, ayrıca davacı ve davalı tarafça basılan——birer adetini dosyaya sunmuştur.
—-ilgili … hakkında ceza davası açıldığı bildirildiğinden, ——– Esas sayılı dava dosyasının örneği ve alınan bilirkişi raporlarının örnekleri dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacı şirketin şikayeti üzerine davalı … hakkında ceza davası açıldığı, Mahkememizde devam eden davanın bekletici mesele yapıldığı, sanık —- savunmasında, ——- üzerinden 70 yıl geçtiğini, mirasçılarının haklarıyla ilgili de — koruma süresinin geçtiğini tespit ettiğini, bu nedenle yetkilisi olduğu ——- şirketi adına —–başvurusunda bulunarak —- bastığını beyan ettiği tespit edilmiştir.
Ceza soruşturması sırasında — tarihli bilirkişi raporunda; incelenen ——– oldukları, — incelendiğinde doğru bandrolü taşıdıkları, şikayetçi ———birebir aynı oldukları, ön kapaklarının aynı olduğu, bu nedenle bir kopyalamanın söz konusu olduğu, bir hak ihlali olabileceğine dair görüş bildirildiği, 13/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda, şüpheli tarafa —oldukları, —sözleşmeler ile müştekinin yetkilendirildiği, şüphelinin —– şikayetçinin adından hiç söz edilmediği için FSEK’nun 34. maddesindeki istisnadan da yararlanamayacağı, şikayetçinin —— eseri niteliğinde olduğu,—– arasındaki benzerliğin iktibas sınırlarını aşacak oranda olduğu, bu nedenle şüphelinin FSEK’nun 35. maddesindeki istisnadan da yararlanamayacağına dair görüş bildirildiği, —- Esas sayılı dosyasında alınan —- tarihli bilirkişi raporunda ise, sanı tarafından basılan eserin hem katılan———— şirketi tarafından —- halen ——- üzerinde yasal hakları elinde tuttuğu, halen güncelleştirilmiş, —— genişletilmiş/geliştirilmiş——– —– revize ettikleri,—-edildiği ve yeni şarkıcılar ve müzisyenler için uyarlandığının belirtildiği, bu yazıya istinaden işleme eserin varlığı kabul edildiğinde, işleme eser için koruma süresinin henüz dolmadığı sonucuna ulaşılacağı, ancak davaya konu eserin işleme eser olup olmadığına dair dosya üzerinde inceleme yapılamadığı, orijinal eserin dosyaya sunulmadığına dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, — oluşan bilirkişi heyeti —tarihli raporda; “davacıya ait kitabın FSEK kapsamında eser niteliğinde olduğu, taraflara — içerik olarak birbirinden farklı olmadığı, davacıdan izinsiz olarak yeniden —alınıp yayınlandığı, bundan ötürü davacının tazminatında haklı olduğu, davacı tarafından yayından elde edilen gelirin en fazla üç misli kadar tazminat alabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce aynı bilirkişi heyetinden alınan 05/01/2018 tarihli ek raporda; davacıya ait kitabın FSEK kapsamında eser niteliğinde olduğu, taraflara—- içerik olarak birbirinden farklı olmadığı, davacının 2010 yılında ——- şirketi ile yaptığı sözleşmenin 9. maddesinde sözleşmenin 3 yıllık olduğunu ve iptal edilmediği — bilgisine yer verildiği için halen sözleşmenin devam ettiği göz önüne alınırsa, davalı tarafın davacıdan izinsiz olarak eseri yeniden —alınıp yayınlandığı, bundan ötürü davacının tazminatında haklı olduğu,—- incelenmesinin davaya yeni bir etki katmayacağı, çünkü davacı —— asıl sahibi arasında sözleşme bulunduğu için bu davaya etki etmeyeceği, davalı tarafından yayından elde edilen gelirin —–kadar tazminat alabileceği ve 5.000,00 TL manevi tazminatı hakkettiği belirtilmiştir.
Mahkememizce davaya konu olan kitabın yazarlarının öldüğüne ve koruma süresinin dolduğuna dair davalı savunmasının incelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişi heyeti 24/0172019 havale tarihli ek raporda; dava konusu olan kitabın içeriğinde çeviri gerektirecek metinlerden ziyade kitabın içeriğinin notalardan oluştuğu bu yüzden — çevirmen ihtiyacı duyulmadığı, bu yüzden kitabın her iki –tarafından orijinaline uygun olarak basıldığı, kitapta çevirmen olmadığı için davacı — haklarını tecavüz doğrultusunda FSEK kapsamında bir değerlendirme yapılamadığı, ayrıca yayının— içerisinde basılmamasından ötürü koruma yılının yine — kapsamında değerlendirilemediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Yine Mahkememizce davacının —- davalıların yayınladığı —–aynı olup olmadığı, kısmi benzerlik mevcutsa oranının ne kadar olduğu, davacının—- FSEK kapsamında eser veya işleme eşer niteliğinde olup olmadığı, eser niteliğinde ise davacının eser üzerinde hak sahibi olup olmadığı, telif ücretinin ne kadar olacağı, —- aynısı olup olmadığı konularında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup,———-taraflara ait— hemen hemen eşit sayfa sayısına sahip olduğu, her iki kitapta mevcut — örneklerinin ve şarkıların birebir aynı olduğu, karşılaştırmaya konu —- ve yazılan notaların sırasının da—- ilerlediği, — içeriklerinin aynı olduğunun davalı tarafça da kabul edildiği, karşılaştırmaya konu — kapak düzenlemelerinin ve renklerinin aynı olduğu,–bulunduğu, davacıya ait kitabın arka kapağında,— yazısının bulunduğu ve sınıf programı başlığının altında — açıklamalara yer verildiği, davalıya—- kapağının ise boş olduğu, — kapağının en alt kısmında —- yer verildiğinin görüldüğü, davalı —– doğrudan ——– girildiği, davacı kitabında ise ayrıntılı olarak içindekiler kısmına yer verildiği, her iki kitapta da aynı —- kullanıldığı, somut olayda davacının kitabının işleme eser niteliğinde olup olmadığının değerlendirilebilmesi için, davacının işlendiğini belirttiği orijinal kitabın da incelenmesi gerektiği, ancak dosyada davada gündeme gelen orijinal eserin bulunmadığı, bu nedenle derdest davaya dayanak davacı kitabının orijinal eserden ayrılan ve davacının hususiyetini içeren bir işleme eser mi yahut orijinal eserle arasında basit farklılıklar bulunan bir nitelikte olup olmadığı hakkında bir değerlendirme yapılamadığı, dosya kapsamında davacının hak sahipliği iddiasına dayanak yaptığı sözleşmenin tarafı “—, dava komusu edilen eser üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin bir bilgi ve belge de bulunmadığı, yapılan tespitlerden, davacının FSEK veya haksız rekabetten kaynaklı tazminat taleplerinin yerinde olmadığının anlaşıldığı, ancak Mahkemece aksi kanaatte olunması ihtimaline binaen davacı lehine hükmedilebilecek telif tazminatının da hesaplandığı, rapor içerisinde detaylarına yer verildiği üzere, davacının isteyebileceği telif tazminatı tutarının 4.140,00 TL olabileceği, FSEK m.68 uyarınca üç kat tazminat isteminin Mahkemece değerlendirilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili —tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 12.420,00 TL’ye arttırdıklarını beyan etmiştir.
FSEK’nun 6/son maddesinde, istifade edilen eserin sahibinin haklarına zarar getirmemek şartıyla oluşturulan ve işleyenin hususiyetini taşıyan işlenmelerin, bu kanuna göre eser sayılacağı belirtilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları,—– bilirkişi raporları, davalı tarafa —- kayıtları, davacının hak sahibi olduğuna ve haklarını devraldıkları şirket tarafından——— yapıldığına dair belge örnekleri ve tüm dosya kapsamı ile, yazarları —yıllarda yaşayan ve ölümleri üzerinden——– — FSEK kapsamında——– olduğu, orijinal eserin dosyaya sunulamadığı, ancak davacı tarafça eserin hak sahibi olduğu belirtilen —- yetkilisinin dosyaya sunduğu —- belgede —— belirttiği, davacı tarafça —– yazısının mevcut olduğu, davalının yetkilisi olduğu ——— kitap üzerinde böyle bir açıklamanın mevcut olmadığı, her iki tarafa ait kitaplar karşılaştırıldığında, tüm bilirkişiler tarafından içeriğinde yer alan notaların birebir aynı olduğunun tespit edildiği, eserlerin zaten notalardan oluştukları, davalı tarafa ait kitabın ilk başlangıç kısmında küçük bir açıklama kısmının mevcut olduğu, kitapların —–benzer oldukları, davalılar vekiline bilirkişi raporlarının tebliğ edilmesine rağmen raporlara karşı bir itirazda bulunmadığı, davalı —- ceza mahkemesinde yaptığı savunmasında ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde işlenme eser olduğu iddia edilen bu eserle ilgili hak sahibi olduklarına dair bir iddiada bulunulmadığı, yalnızca yazarlarının ölümünün üzerinden 70 yıl geçtiği için haklarının serbest kaldığının savunulduğu, oysa davacı tarafın kitap üzerinde güncel değişiklikler yaptığını bildiren —- devraldığına dair sözleşme örneklerini dosyaya sunduğu, tüm bu nedenlerle davaya konu işlenme eser üzerinde——– şirketinin FSEK’nun 21/1. maddesi uyarınca hak sahibi olduğu ve ——– için bu haklarını davacı şirkete devrettikleri, davalı …——– olduğu şirket adına hareket ederek bu işlenme eseri aynen basıp satışa sunmak suretiyle davacının FSEK’nun 21. maddesinde yer alan çoğaltma hakkı ve 23. maddesinde yer alan yayma hakkını ihlal ettiği, bu nedenle davacının FSEK’nun 68/3. maddesi uyarınca üç katı kadar telif bedeli talep edebileceği, bu bedelin 4.140,00 TL, 3 katının ise ———- üzerindeki baskı tarihi olan —– tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, her ne kadar davacı manevi tazminat talebinde de bulunmuşsa da, tüzel kişi olan davalının işlenme eser üzerinde manevi hak sahibi olmadığı,————haklarını devraldığı, bu nedenle manevi tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla, davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davalı … hakkındaki davanın HMK’ nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca husumet nedeniyle usulden reddine,
Davalı … hakkındaki davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının yetkilisi olduğu şirket adına basıp sattığı “——– nedeniyle davacı tarafın hak sahibi olduğu ——– kaynaklanan haklarına muhtemel tecavüzün MEN’ İNE, davalı tarafça kitabın yeniden basılmasının ÖNLENMESİNE VE YASAKLANMASINA,
FSEK ‘in 68. Maddesi uyarınca 4.140,00 TL telif bedelinin 3 katı kadar — maddi tazminatın 26/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …—alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde masrafın davalı ..—- alınarak——hüküm özetinin 1 kez ilanına,
Alınması gereken 848,40 TL harçtan peşin alınan 297,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 550,90 TL harcın davalı …’—– tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline tecavüzün men’i ve önlenmesi davası üzerinden ——vekalet ücretinin davalı ——— tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden —— gereğince takdir olunan—— vekalet ücretinin davalı …—– tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı ———- vekiline reddedilen manevi tazminat davası üzerinden ——-vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ..—- ödenmesine,
Davalı … vekiline usulden reddedilen dava üzerinden —–gereğince takdir olunan———- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı .—— ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 297,50 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 326,70 TL harç giderinin davalı …—— tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı … için yapılan yargılama giderleri hariç olmak üzere davacı tarafından yapılan 479,05 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 5.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.479,05 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%85) 4.657,20 TL’nin davalı ..—– tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%15) 821,85 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı