Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/39 E. 2020/130 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/39
KARAR NO: 2020/130
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ: 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——– markası ile yeme-içme sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ——-markasının tescilli hak sahibi olduğunu, davalı şirketin ———- marka kullanımının müvekkiline ait —— markası ile marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eder nitelikte olduğu hususunun ihtarname ile bildirildiğini, davalı şirketin müvekkilinin adına tescilli bulunan ————— markasının ayırt edilemeyecek derecede benzerini ve hatta birebir aynısını markasal bir şekilde ticaret hayatında kullanmakta olduğunu, davalıların ———– haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı şirketin ticaret ünvanında yer alan ——— ibaresinin de müvekkiline ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden terkin edilmesi gerektiğini belirterek müvekkili adına tescilli ———- markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, mezkur markaya tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, davalı şirketin müvekkiline ait tescilli —- markası ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden ——— ibaresinin ticaret ünvanından terkinine, davalılar tarafından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete konu ——– marka kullanımına ilişkin tabela, broşürler, tanıtıcı evraklar ve her türlü iş evraklarına el konulmasına, toplatılmasına mezkur ürünlerden, evraklardan müvekkili markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan————- silinmesine, silinmesi mümkün değil ise ürünlerin, etiketlerin imha edilmesine, davalı——adına kayıtlı görünen ———— erişimin engellenmesine , sitenin kapatılmasına, ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle meydana gelen zararın tespiti tam ve kesin olarak belirlenemediğinden şimdilik işbu davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte Sınai Mülkiyet Kanunu.149 ve 151 uyarınca davalıların markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca, yani bilirkişi incelemesinde tespit edilecek yoksun kalınan kazanca göre daha sonrasında ıslah etme hakları saklı kalmak üzere şimdilik —— maddi tazminat ve ———- manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ———- davaya konu marka ile şahsi olarak hiçbir bağlantısı olmadığını, ———- markasının marka başvurusunu yapan tarafın müvekkili şirket olduğunu, müvekkili ——- hakkında pasif husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin— tarihinde —— adı ile ———- sınıfı için —— marka tescil başvurusunda bulunduğunu, markanın yayınlanması esnasında, dava dışı bir firma tarafından marka başvurularına itirazda bulunulduğunu, ———- tarafından itirazın incelendiğini, itiraz hakkı bulunmayarak reddedildiğini, itirazı reddedilen dava dışı firmanın, bu karara yaptığı itiraz sonrasında, ——— kararı ile marka başvurularının reddine karar verdiğini, süresi içinde açtıkları ———— sayıda kayıtlı olup, halen derdest olduğunu, müvekkillerinin hiçbir zaman davacının tescilli markasını kullanmadığını, davacı markası ile müvekkili şirketin başvuruya konu markasının hiçbir şekilde birbirine benzemediğini, iltibas yaratma ihtimalinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalılar tarafından ticaret unvanında, internet alan adında ve marka olarak kullanılan —– ibaresinin, davacının —– markası ile iltibasa neden olacak derecede benzer olduğu iddiasıyla açılan marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ———- terkini, internet alan adına erişimin engellenmesi davasıdır.
Taraflara ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ——- numaralı —–markasının ——— tarihinden itibaren —– yıllık koruma süresi ile ——— tarihinde,
—– numaralı ————da dahil —— tarihinden itibaren —- yıllık koruma süresi ile ——— tarihinde tescil edildikleri tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ———- markası için ——- tarihinde —- mal ve hizmetler için ——- numaralı marka başvuru yaptığı, bu davada taraf olmayan başka bir şirketin ——– esas unsurlu markalarına dayanarak marka başvurusuna itiraz ettiği, itirazın reddedilmesi üzerine —– yeniden itirazda bulunduğu, ——-tarafından itiraz eden şirketin itirazı kabul edilerek davalı şirketin marka tescil başvurusunun reddedildiği, bu ———- kararının iptali için ————— sayılı davasının açıldığı, markanın davalı şirket adına tescil edilmediği anlaşılmıştır.
Tarafların ——— kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davalı şirketin tescil tarihi ——– tarihinde —–kaydının yapıldığı, davalı ———— şirket ortağı ve yetkilisi olduğu, davacının ise ——— yeri unvanı ile ilk işletme ruhsatını —- tarihinde ———— aldığı tespit edilmiştir.
Davaya konu edilen ——— tarafından alındığı,——- yenilendiği,——– tarihinde yenilenmediği için boşta kaldığı da tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça —— husumet itirazında bulunulmuşsa da, ———– davalı şirketin yetkilisi olduğu, haksız fiil niteliğinde olan markaya tecavüz eylemi nedeniyle şirketle birlikte sorumlu olacağı, ayrıca markanın kullanıldığı iddia edilen alan adının da sahibi olduğundan husumet itirazı kabul edilmemiştir.
Davacının davalı şirkete ——- yevmiye numaralı ihtarname göndererek —– ibaresinin kullanımına son vermelerini talep ettiği, davalı tarafa —– tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketinde ———– yevmiye numaralı ihtarnameye cevabı ile markaların benzer olmadığına dair beyanını davacı taraf ————- tarihinde tebliğ ettirdiği dosya içine getirtilen ihtarname örnekleri ile anlaşılmıştır.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ancak davacı kesin süreye rağmen masraf yatırmadığından, bilirkişi incelemesinden vazgeçmiş sayılarak dosyaya sunulan ve mahkemece toplanılan deliller üzerinde inceleme yapılmıştır.
Dosyamız içerisine yer alan ———— sayılı dosyasının suretinin incelenmesinden ve dosyamıza sunulan gerekçeli kararın incelenmesinden; davacı ————aleyhine marka tescil başvurusunun reddine dair ———– kararının iptali davası olduğu, davanın kabulüne karar verildiği ve ——– sayılı kararının davacı itirazının reddi bakımından iptaline karar verildiği ve kararın ———- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte olan Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı veya benzer olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması, ——ortamında ve alan adında kullanılması, —- unvanında kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Toplanan deliller, davacının marka tescil kayıtları, tarafların —— kayıtları, internet alan adıyla ilgili kayıtlar birlikte incelendiğinde; davacının —- numaralı ve ————— markalarının tescilli oldukları, ayrıca davacının yiyecek, içecek sağlama hizmetleri kapsamında —— tarihinden bu yana ———– işletme adıyla —– yaptığı, davalıların kullandığı ——– markasının da —- kapsamında ————-sundukları lokantacılık faaliyetinde bulundukları, bu nedenle her iki tarafın markayı aynı mal ve hizmetler için kullandıkları anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi incelemesi yapılamamışsa da, mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacının markasının——— davalının markasının ise ——–olduğu, her iki tarafın markasının farklı renk ve —– yazı karakterleriyle yazıldığı, ancak davalının markasında davacının markasında yer alan —– harfi dışında tüm harflerin aynen yer aldığı, bu nedenle görsel olarak markaların karıştırılmaya neden olacak derecede benzer oldukları, davalı markasında —harfinin eksik olması nedeniyle————olarak telaffuz edileceği, bu nedenle ——– olarak da markaların benzer oldukları, sunulan hizmetler için tanımlayıcı bir ibare olmayan ve————-markasının anlamının da aynı olduğu, bu nedenle her iki taraf markalarının hitap ettikleri ortalama tüketici kitlesi tarafından karıştırılabileceği, davacının —- yılından bu yana —markasını işletme adında ve daha sonra tescilli marka olarak kullanması nedeniyle öncelik hakkına da sahip olduğu, davalının marka başvuru tarihinin —- ibaresini de içeren ticaret sicil tescil tarihinin ise ———-olduğu, SMK’nun 155/1. maddesi uyarınca, marka sahibinin kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceğinden, davalının marka başvurusunun sonucunun beklenmesine gerek olmadığı, SMK’nun 29/1-a ve 7/1-b maddesi uyarınca davacının markası ile karışıklığa neden olabilecek derecede benzer olan ——— ibaresinin aynı mal ve hizmetler üzerinde kullanılmasının, 29/1-a ve 7/3-e maddesi uyarınca davalı şirkerin ticaret unvanında kullanılmasının, yine SMK’nun 29/1-a ve 7/3-d maddesi uyarınca alan adı olarak kullanılmasının marka haklarına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği, davacının bu tecavüzün önlenmesini, ticaret unvanının terkinini ve internet sitesine erişimim engellenmesini, ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, ancak yargılama sırasında davalı ———- yenilenmemesi nedeniyle kullanımına son verildiğinden bu talebin konusuz kaldığı, ancak davacının dava açıldığı tarihte bu talebiyle ilgili haklı olduğu, bu nedenle internet sitesine erişimin engellenmesi talebiyle ilgili yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği, bilirkişi incelemesi yapılamadığından maddi tazminatın mahkememizce TBK’nun 50. maddesi uyarınca takdir edilmesi gerektiği, davalı tarafın markayı kullandığı süre, kullanımın marka, ticaret unvanı ve internet ortamı gibi farklı alanlarda olması ve kullanım şekline göre davacının talep ettiği —— maddi tazminatın ve davacı tarafça davalı tarafa ihtarname gönderilmesine rağmen kullanıma birden çok mecrada devam etmeleri nedeniyle davalıların kusurunun derecesi, davacının markasının kullanım süresi dikkate alınarak ——- manevi tazminatın makul olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerel;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davacı adına tescilli ——– numaralı——- markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olan ——-ibaresinin davalılar tarafından ticaret ünvanında internet sitesi alan adında ve içeriğinde marka olarak kullanılmak suretiyle davalıların davacının marka hakkına tecavüz ettiklerinin ve haksız rekabette bulunduklarının tespitine,
-Marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine,
—–ibaresinin davalı şirketin ticaret ünvanından terkinine,
-Davalılar tarafından kullanılan ve —-ibaresinin yer aldığı tüm eşyaya, tabelaya vs. iş evrakına el konulmasına, toplatılmasına, üzerlerindeki—- ibaresinin silinmesine, silinmesi mümkün değil ise ürünlerin ve etiketlerin imhasına,
– Davalı ———-sitesine erişimin engellenmesi talebi konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
– Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla— maddi ve ———- manevi tazminatın davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
2- 204,93 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 173,53 TL harcın davalılardan tahsiline,
3- Davacı yararına “marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.100,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “ticaret unvanının terkini yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.100,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 229,30 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 296,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2020