Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/370 E. 2023/53 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/370
KARAR NO: 2023/53
DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/05/2016
KARAR TARİHİ: 23/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Marka (Tecavüzün Tespiti, Maddi ve Manevi Tazminat İstemli) açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla;—— nezdinde davacı müvekkil adına tescilli —– markasının davalı tarafından izinsiz olarak kullanılmakla marka hakkına tecavüz edildiğini,—-markasının —–nezdinde müvekkili şirket —–adına ——-sınıfta tescilli bulunduğunu, müvekkil şirketin aynı zamanda kendine ait faaliyetlerin tanıtımını yaptığı ——bulunduğunu, davalı—– müvekkili adına tescilli markayı —— sitesinde hem alan adı olarak, hem site içeriğinde işletmesinin tanıtımı amacıyla kullandığını, davalının iştigal konusu ve haksız marka kullanımını gerçekleştirdiği hizmet sınıfının müvekkilinin markasının tescilli olduğu sınıfla aynı olduğunu, davalının müvekkili adına tescilli markayı meşru olarak kullanması için verilmiş bir lisans izin ve/veya sair surette geçerli bir neden bulunmadığını, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemlerini teşkil ettiğini, davalıya ait internet sitesinde müvekkilin tescilli markasının aynen alınıp alan adı olarak kullanıldığı, sayfa içeriğinde de yine markasal kullanımın mevcut olduğunu, bu haliyle tescilli marka ile ilintili olduğu izleniminin verilmeye çalışıldığını ve bu kullanımın ortalama bir tüketici nezdinde iltibas yaratacak nitelikte olduğunu,——- davalı —— adına tescilli olduğunu, davalının söz konusu tecavüz kapsamında tazminat sorumluluğu bulunduğunu, müvekkiline ait markanın ayırt edicilik unsurunu kaybetmesi gibi ileride telafi edilmesi mümkün olmayan bir sonuç doğuracağı için tedbiren kullanıma son verilmesini, davalının internet sitesindeki—— kullanımlar nedeniyle söz konusu işletmenin müvekkil şirkete ait işletme ile ilintili olduğu izlenimi uyandırılarak haksız kazanç sağlandığını, markanın ayırt edicilik unsuruna da zarar verildiğini, markanın sıradanlaşmasına neden olunduğunu belirterek, davalının tecavüzlerine son vermesine, —— erişimin önlenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla HMK’nun 107. maddesi uyarınca şimdilik 556 sayılı KHK’nin 66/2-b maddesi uyarınca hesaplanacak —- maddi ve 556 sayılı KHK’nin 62. maddesi uyarınca hesaplanacak —- manevi tazminatın eylem tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili tarafından ——— markası adı altında hiçbir faaliyet gerçekleştirilmediğini, iş ve kazanç sağlanmadığını, müvekkilinin iştigal konusu ve marka kullanımını gerçekleştirdiği hizmet sınıfının işbu davaya konu markanın tescilli olduğu sınıf ile aynı olduğu iddia edilse de——-faaliyetlerinden hiç birini gerçekleştirmediğini, müvekkilinin —- sınıfta yer alan faaliyetleri gerçekleştirmediği gibi ——markası adı altında hiçbir faaliyet gerçekleştirmediğini ve kazanç sağlamadığını, davacının herhangi bir kazanç elde etmesinin önüne geçmediğini, müvekkilinin ——— dolayı satın aldığını, müvekkilinin isminin ——– olduğunu, kendi adlarının kullanılmasının marka sahibi tarafından engellenemeyeceğinin açık bir biçimde belirtildiğini, müvekkilinin bu alan adı altında faaliyet gerçekleştirecek olsa dahi, bu durumun hiçbir marka hakkına tecavüz teşkil etmediğini, bu faaliyetin davacının markasının tescilli olduğundan tamamen farklı bir ———- sınıfı olan —– sınıfa dâhil olacağını, müvekkilinin ———– adını satın aldığını, söz konusu —— buna uygun olarak uçak-alım satımına işaret edecek biçimde olduğunu, hizmet sektörlerinin tamamıyla farklı olduğunu, müvekkilinin —– kullanarak hiçbir kazanç elde etmediğini, alan adı seçiminde ——ifadesini kendi ismi ile olan benzerliğinden dolayı tercih ettiğini, eğer ki——- ifadesini içerir alan adını kullanarak bir faaliyet gerçekleştirecek olsa idi dahi bu faaliyetin davacının markasının kayıtlı olduğu ——-sınıfından farklı bir —— sınıfına dâhil olacağından müvekkilinin hiçbir marka hakkına tecavüz etme kastı olmadığını, hiçbir marka hakkına tecavüz etmediğini ve davacının hiçbir kazancına engel olmadığını beyan ederek, tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki mesnetten uzak davanın reddini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının ———–markasını kullanmasının davacıya ait ve —– sınıftaki mal ve hizmetlerde tescilli olan —– markası ile iltibas yarattığı iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dava —— Tarafından açılmış, yargılama sırasında bu şirketin —–devraldığı, ancak hava taşımacılığı hizmetlerini ——adı altına yürütmek üzere bölündüğü —–kayıtları ile tespit edildiğinden, davacı adı ———olarak değiştirilmiştir.
Dosyaya —– kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——— hizmetleri için tescilli —– markasının —- tarihinde davacı —- tarafından —- tarihinde ——– devredildiği, halen ona ait olduğu tespit edilmiştir.
Davalı —–başvuru, —-hizmetlerini de kapsayacak şekilde tescilli olduğu, — tescil numaralı ——-tescilliyken müddet olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin —- sayılı dava dosyası incelendiğinde; ——–tarafından davalının ——– markasının hükümsüzlüğünün talep edildiği, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ——– gönderildiği anlaşılmıştır.
——– dava dosyasının örneği dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacının—-davalılarının—-olduğu, davanın ———- sayılı kararının iptaline ilişkin —– İptali davası olduğu, yapılan yargılama sonucunda; davacı—– hak sahibi bulunduğunu iddia ettiği ———— tarihinde, üzerindeki tüm hak ve yetkileri ve tüm hukuki vecibeleri ile birlikte —— devrettiği, dolayısıyla dava tarihi olan ——- sayılı kararına davacının itirazına dayanak gösterdiği markalar üzerinde herhangi bir hakkı bulunmadığı, davacının, davacı sıfatı ve işbu davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafça istinaf yargı yoluna başvurulduğu ve ——–sayılı kararı ile istinaf talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilişim uzmanı ——— dosyaya sunukları—— tarihli bilirkişi raporunda özetle : davalıya ait olduğu bildirilen——– altında motorlar arasında —— yazdığı, inceleme tarihinde alan adı altındaki sitede yalnızca bu sayfanın mevcut olduğu ve yönlendirme ile dava dışı——- altındaki ——– gittiği, tespit edilen—– göre bahsi geçen davacıya ait olduğu bildirilen—– tarihinde oluşturulmuş olduğu, sahibinin—— kayıtlı olduğu, tespit edilen—- bilgilerine göre bahsi geçen davalıya ait olduğu bildirilen —- adının —- tarihinde oluşturulmuş olduğu, sahibinin —- kayıtlı olduğu, davacının davaya dayanak yaptığı —- markasının ——– hizmetlerinde tescilli olduğu, dava konusu —– olduğu 556 sayılı KHK’nin 9/2/e maddesi uyarınca, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında———– biçimlerde kullanılmasının dahi markasal kullanım kapsamında olduğu, taraf markalarının esas unsurları olan ——- ibaresi aynı olmakla, markaların bir bütün olarak sesçil yönden benzer olduğu, davacı markasının ———– hizmetlerinin benzer olduğu kanaatine varıldığı, ancak hizmetler arasında karışıklığa sebebiyet verecek bir benzerlik olup olmadığının ilgili sektörde uzman bir bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiği, dosya kapsamında yapılan mali incelemeye göre, davalı ——— zarar ettiği tespit edildiğinden davacıya ödemesi gereken bir maddi tazminat hesabı yapılamadığı, ancak, —- Mahkemeye sunduğu ——– sayılı yazılarında ———- yapılmış olması durumunda sözleşmede belirtilen şartların geçerli olacağı, sözleşmenin olmaması durumunda ise, davaya konu olan markanın cirosunun ——- oranında rakamın ——–olarak tespit edileceğinin bildirildiği, bu durumda Mahkemece —— bildirilen rakam üzerinden maddi tazminata hükmedilmesi yönünde görüş olur ise, ——maddi tazminatın davalı firma tarafından davacı şirkete ödenmesi gereken tutar olduğuna dair görüş bildirmişlerdir.
Davacı —- tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek tazminatın lisans bedeline göre hesaplanmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
Mahkememizce —— tarihli duruşmasında dosyanın muhasip bilirkişiye tevdi olunarak, davacının ıslah dilekçesindeki beyanlarına göre dosyaya sunulan taraflara ait ticari belgeler incelenmek suretiyle her iki tarafın cirosuna iş ve ticaret hacimlerine göre lisans bedeli üzerinden tazminat hesabı yapılması için denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzim edilmesi için dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Yeminli Mali Müşavir —— tarihli bilirkişi raporunda özetle : dava dosyasında bulunan belge ve bilgiler, tarafların beyanları değerlendirilmek suretiyle, nihayetinde bilirkişi göreviyle sınırlı olmak üzere; dosya ekinde sunulan delil, evraklar ve bilgiler ışığında: ——- konulu yazısında lisans bedelinin, bir işletme ve veya kuruluşun, bir marka, tasarım veya patent işlemi ile ticaretin doğası gereği kâr elde ettiği bir işletmenin yaptığı satışlardan elde edeceği karın —– civarında olabileceği, davaya konu olan firma, eğer davaya konu marka ile tüm cirosunu elde etmiş ise, toplam cironun ——kadar lisans bedelinin belirlenmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirdiği, dava konusu olayda, davalıya ait geçici vergi beyanı üzerinde yapılan inceleme sonuçları da dikkate alınarak marka hakkı sahibinin cirosu, elde ettiği kazanç ile davalının cirosu, üretim ve satış kapasitesi, satabileceği ürün miktarları da nazara alınarak, davalının ticari iş ve işlem hacmine uygun şekilde lisans bedelinin tespitinin yapılması istenmiş olup, lisans bedelinin hesaplanabilmesi için davalının ——arasındaki dönemde elde etmiş olduğu gelir ve faaliyet karları kontrol edildiğinde —- arasındaki dönemde brüt satış karının bulunduğunun görüldüğünü, ——— karlılık oranı şeklinde olduğunu, meslek kuruluşlarının vermiş oldukları görüşlerde lisans bedelinin lisansı kullanan yönünden—– tutarının —– olması gerektiğini bildirmekte olduğunu, takdir Mahkeme’nin olmak üzere — oranı üzerinden hesaplanan ———— lisans bedeli şeklinde olması gerektiği, ———– olarak hesaplandığı, manevi tazminatın tarafların kusur ve tutumları doğrultusunda tamamen mahkemenin takdirinde bulunduğuna dair görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine, bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi —— tarihli ek bilirkişi raporunda özetle :——– belirlenirken markasına tecavüz edilen davacının kazıncı üzerinden hesap yapıldığında genellikle cironun —— arasında bir oran uygulanmakta olduğunu, davalının gelirine göre hesaplama yapıldığında ise bu gelire uygulanan oranın alt sınırının çoğu zaman —- altına düşmediğini, somut olaya, tecavüze konu olan ürünün çeşidi ve fiyatı ile markanın tanınmışlığına göre ciroya uygulanan oranın —– kadar çıkabildiğini,—- üzerine göndermiş olduğu —– yazısında bir işletme ve veya kuruluşun, bir marka, tasarım——– doğası gereği kâr elde ettiği bir işletmenin yaptığı satışlardan elde edeceği karın —— civarında olabileceği, davaya konu olan firma, eğer davaya konu marka ile tüm cirosunu elde etmiş ise, toplam cironun —- belirlenmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirdiği, davalının —– dönemini kapsayan hasılatı üzerinden lisans bedeli hesaplandığında; meslek kuruluşlarının vermiş oldukları görüşlerde —— kullanan yönünden—- tutarının ——olması gerektiğinin bildirdiğini, davalının —- cirosu üzerinden —- üzerinden hesaplanan ——– olduğu, —– dönemine ilişkin hasılatın—-olduğu, ——oranının —-olduğu, lisans bedelinin —- olduğu, davalının ——tarihleri arasındaki hesaplanabilecek toplam —— bedelinin —— dönemi için davacının ——yılı hasılatı üzerinden —– bedeli hesaplanması durumunda, davacının —- döneminde —– elde ettiği, —– belirlenirken markasına tecavüz edilen davacının kazancı üzerinden hesap yapıldığında genellikle cironun —– arasında bir oran uygulandığını, bu kapsam da —- üzerinden hesap yapıldığında davalının davacıya ödemesi gereken lisans bedelinin —- olacağı, ancak bu tutar mahkeme tarafından lisans bedeli olarak kabul edildiğinde ———dönemine ilişkin hasılatın —-olduğu, lisans oranının —- olduğu, lisans bedelinin—- olduğu, davacının lisans bedeli talep edeceği dönem olarak ihtar tarihi ile dava tarihi arasındaki —— dönem göz önüne alınarak lisans bedeli hesaplanmasında davalı ve davacının defter ve belgelerinde hangi dönemlerinin inceleneceği belirtilmemiş olduğu, bilirkişi olarak incelenecek dönem olarak davacının ihtar tarihi ile dava tarihleri arasındaki dönem baz alınaraktan hesaplama yapıldığı, buna göre — dönemleri arasında davacının —- gelir elde ettiği, bu tutar üzerinden lisans bedeli hesapladığında —– olduğu, ——-olduğu, hesaplaması yapılan tutarlardan herhangi birinde belirtilen tutarın lisans bedeli olarak belirlenmesinde, davacının dava konusu markayı —— yevmiye numaralı —– bedelle satın aldığından markanın bedelinin belirlenmiş olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, dava konusu olayda markanın değeri 500 TL iken, markaya ilişkin lisansın daha yüksek bir tutar olarak belirlenmesinin mümkün olup olamayacağı hususunun da takdirinin Mahkemede olduğu, manevi tazminatın tarafların kusur ve tutumları doğrultusun da tamamen Mahkemenin takdirinde bulunduğuna dair görüş bildirmiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşmada; dosyanın — marka uzmanı ve—- havacılık sektörü uzmanından oluşacak 2 kişilik bilirkişi heyetine tevdii olunarak, davalının —– markasını kullandığı mal ve hizmetler ile davacının markasının tescilli olduğu ———sınıftaki mal ve hizmetlerin benzer olup olmadığına dair rapor alınmasına karar verilmiş, marka uzmanı——— tarafından hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; ——–işletmesi yaptığı, ruhsat nosunun —— —– bulunmak üzere gerçek ve/veya tüzel kişilere —— belgesi olduğunu, genel havacılık işletmeciliği yapacak gerçek kişilerin sahip olması gereken hususlar ile tüzel kişilerin———– nitelikleri ——— sahip olduğunu, —— sahip —– hava araçları ile ticari hava taşımacılığı yapan işletmelerin —– olarak adlandırıldığını, davalı ile de mal ve hizmet benzerliği olmadığını, mal/hizmet benzerliğinin karıştırılma ihtimali çerçevesinde aranması gereken zorunlu unsurlardan biri olması ve davacı markasının kapsamında yer alıp, kullanımı ispatlanan hizmetler ile davalı markasının kapsamında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmaması sebebiyle ortalama tüketiciler nezdinde davacılardan —- sayı ile tescilli ———-markasının ayrı sınıflarda kullanımının karıştırılma ile iltibasa sebep olmayacağına dair görüş bildirmişlerdir.
Bu rapora davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine, Mahkememizce —— tarihli duruşmada, davacı vekilinin de itirazları doğrultusunda davanın marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası olduğu dikkate alınarak, davalının markasını kullandığını iddia ettiği uçak alım satım hizmeti ile davacının markasının ——- tescilli olduğu mal ve hizmetlerin benzer olup olmadığı, davalının bu kullanımının kendi markasının tescili kapsamında kalıp kalmadığına dair önceki bilirkişi heyetinden ek rapor istenilmesine karar verilmiş, marka uzmanı——-tarihli bilirkişi raporunda özetle : —– işletmesi yaptığı, ——- —– bulunmak üzere gerçek ve/veya tüzel kişilere —— tarafından verilen bir —– olduğunu, genel havacılık işletmeciliği yapacak gerçek kişilerin sahip olması gereken hususlar ile tüzel kişilerin ortaklık yapısı,—– ve nitelikleri ———- sahip olduğunu, ——kapasitesine sahip —— araçları —– yapan işletmelerin —– olarak adlandırıldığı, davalının markasını kullandığını iddia ettiği uçak alım satım hizmeti ile davacı tarafa ait———sınıfta yer alan ——— aynı iş kolunda olduğu, davalının kullanımının benzerlik ve iltibasa sebep olduğu, kök rapordaki değerlendirmenin davacı ve davalı taraf adlarına tescilli marka sınıflarının karşılaştırmasıyla ilgili olduğunu, markaların farklı sınıfların tescilli olduğu ve bu sınıfların aynı olmadığı, Mahkemenin görevlendirmesi çerçevesinde; markanın iş kolu olarak davalı tarafından davacı markasının—–sınıfta tescilli olduğu alanda,——– iştigali konusunda benzer olduğuna dair görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekiline maddi tazminat talebiyle ilgili bedel artırım dilekçesi sunması konusunda iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu —- tarihli dilekçesi ile bedel artırımı taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili—– tarihli ıslah dilekçesi ile SMK’nun 19. maddesi uyarınca davacının markasını tescilli olduğu mal ve hizmetlerde beş yıldan bu yana kullanmadığını belirterek, kullanmama definde bulunduklarını bildirmişse de, davada dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nın uygulanması gerektiği, 556 sayılı KHK’de davacının markasının kullanılmadığı definde bulunulabileceğine dair bir düzenleme bulunmadığından, bu konuda inceleme yapılmamıştır.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, alınan bilirkişi raporları, taraflara ait marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının —- markasını kendisine ait olan ve —– ve bu alan adlı ——- içeriğinde —- tespit edildiği, davalının —— markasının tescil kapsamında hava taşıtı satışı hizmetlerinin mevcut olmadığı, —– markasının ise müddet olduğu, —- markasının tescilli olduğu — sınıfta yer alan —— hizmetler ile bağlantılı olduğu, her ne kadar ——- satımında tüketici kitlesi bilinçliyse de, her iki markanın da birebir aynı olan—— ibaresinden oluşması nedeniyle markalar arasında karışıklığa neden olabileceği, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davacı tarafından davalıya ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek davacının —–numaralı markasına tecavüzünün sonlandırmasının ihtar edilmesinden hemen sonra ———- sınıflarda tescil edilmesi için tescil başvurusu yaptığı, bu nedenle davalının kötü niyetli olduğu, kullanımı kendisine ait marka hakları kapsamında kalsa dahi davacıya vermiş olduğu zararları tazmin etmesi gerektiği, davacının maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, davalının ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemede zarar ettiği tespit edilmişse de, lisans bedeli üzerinden davacıya uygun bir tazminat ödemesi gerektiği, bu konuda bilirkişiler tarafından kesin bir hesaplama yapılamamışsa da, talep edilen—— maddi tazminatın ——-alım satımı hizmetleri için uygun bir tazminat olduğu, davalının kusur derecesi, markayı kullanarak elde ettiği ciro ve davacının cirosu, ticari hacmi birlikte değerlendirildiğinde, —- manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olacağı, ayrıca tecavüz teşkil eden davalıya ——–internet sitesine de kalıcı olarak erişimin engellenmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜ K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya ait —– ile iltibasa neden olacak şekilde —– içeriğinde —-markasını —— faaliyetinde kullanmak suretiyle davacının marka haklarına yaptığı tecavüzlerin DURDURULMASINA,
—– sitesine erişimin kalıcı olarak ENGELLENMESİNE,
—- maddi ve —- manevi tazminatın ——tarihinden itibaren işleyecek reoskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 2.049,3‬0 TL harçtan ıslah harcı ve peşin alınan harçlar toplamı 727,5‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.321,80 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün durdurulması davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline alan adına erişimin engellenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 727,5‬0 TL ıslah ve peşin harç ile 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 756,70 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 313,79 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 6.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.113,79 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%88) 6.260,14‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%12) 853,65‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%12) 6,00‬ TL’ nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%88) 44,00‬ TL’ nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/03/2023