Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/366 E. 2019/7 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/366
KARAR NO: 2019/7
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile—– tarihinde imzaladığı ———– başlıklı 1 yıl süreli sözleşme ile; kendisi tarafından yazılan ———–” adlı eserin —– adet basımı, reklamının yapılması, davalının çalıştığı ve başkaca talep eden yayınevlerine kitabın dağıtımının ve satışının yapılması ve diğer yükümlülükleri içerir sözleşme imzaladığını, davalının ek-1 de ibraz ettikleri sözleşme ile üstlendiği tüm yükümlülükler için müvekkilinin ———— imza tarihli sözleşmeye ek—— tarihli ———- ile de eserin yayın ücreti olarak ——TL ödeme yapması hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşmesinin imzalanmasını takiben — TL lık ödemeyi davalı — İş Bankasındaki hesabına ödediğini, davaya konu kitabı Aralık 2013 yılında bastığını, sözleşme gereği davalının basması gereken kitap sayısının 1000 adet olduğunu, davacının 5 adedini davalıdan ücretsiz aldığını, geri kalan kitapların davalı tarafından yapılacak reklam neticesi kitapevlerine tanıtımı, dağıtımı ve satışı için bıraktığını beyan ettiğini, aradan 2 yıl gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen davalının müvekkiline kitabı ile ilgili iletişim kurmadığını, eğer yapmış ise reklam, tanıtım, dağıtım satış ve kendisine ödenmesi gereken telif ücretini ödemediğini, yapılan sözleşmenin 1 yıllığına yapıldığını, sözleşme gereği üstlendiği edimlerini yerine getirmediği gibi kitap basımı yanında bir çok edimi için verilen bedeli hak etmediğini ve haksız olarak zenginleştiğini, tüm edimler için aldığı———— TL yi hak etmediğini, şayet elinde kalmış ise müvekkiline ait kitaplarını iade edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak ——– tarihli 1 yıl süreli sözleşme gereği müvekkilinin kendisine birden fazla hizmet ifası için verdiği ancak davalının sadece kitap basımı taahhüdünü yerine getirerek eksik ifa ettiği sözleşme için aldığı —— TL nin hizmeti karşılığı fazla olduğu ve sebepsiz yere zenginleştiğinden kişisel destekli yayıncılık sektöründe yapılacak bir bilirkişi incelemesi ile —— adet kitabın basımı ve editöryel çalışması için tespit edilecek ve Mahkememizin takdir edeceği ücretin tespiti ile davalıya fazladan ödendiği tespit edilen bedelden şimdilik ———– TL nin iadesini, davalının sattığı kitaplar için taraflarına fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik —— TL lik telif ödemesine, müvekkilinin maruz kaldığı aldatılma, uğradığı haksızlık sebebiyle duyduğu elem ve acı nedeniyle ——-TL lik manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, davalının elinde satılmayıp kalan mevcut kitaplarının adetinin belirlenmesi ile taraflarına iadesini, dava tarihi itibariyle davalının kitap satışını durdurmasına tedbiren karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı yanın bandrol belgelerini istediğine dair hiçbir kanıt sunmadığını, davacının bu belgeleri gerçekten istemiş olması halinde davalı müvekkili yayınevine bu yönde bir talepte bulunmuş ve bu talebin karşılıksız bırakılmış olması gerekeceğini, ancak davacının bu yönde bir talebi olduğuna yönelik hiçbir kanıt veya beyan olmadığını, ayrıca davacının kitabı yayınlandıktan sonra gerekli belgelerin kargo ile kendisine ulaştırıldığını, kargo kayıtlarının——– Kargo isimli firmadan istenebileceğini, ilaveten bu belgelerin yalnızca yayınevinden temin edilebilecek belgeler de olmadığını, davacının bulunduğu ilin kültür müdürlüğüne bir dilekçe vererek de bu belgeleri temin edebileceğini, ayrıca bu belgelerin muhtevası ile ilgili uğradığını iddia ettiği bir zarar ya da bir illiyet bağının mevcut olup olmadığının belli olmadığını, bu durumda davacının hangi hakkının ihlal edildiğinin anlaşılamadığını, davacının ileri sürdüğü bu hususun ————— ile çeliştiğini, sözleşmenin 5. maddesi basılacak olan kitabın formatını düzenlemekte olduğunu ve müvekkili yayınevinin bu maddeye harfiyen uyarak kitabı davacının istediği formatta bastığını, sözleşmenin 6. maddesinin Dağıtım ve Satış’ı düzenlendiğini, bu maddede çok açık ve anlaşılır bir şekilde “dağıtım ve satış yayın piyasasının içinde bulunduğu arz talep şartlarında işleyecektir.” denildiğini, yine sözleşmede çok açık bir şekilde dağıtımın gelen siparişler doğrultusunda yapılacağının belirtildiğini, müvekkili Yayınevinin sözleşmedeki tüm yükümlülükler gibi dağıtım maddesine uygun davrandığını, sözleşmenin 6.2. numaralı maddesinde “Fuarlarda yazar imza günü yapmak isterse yayıncı buna izin vermek zorundadır” denildiğini, davacının dilekçesinde hiçbir fuara katılmadığını ve fuar hizmeti almadığını iddia ettiğini, müvekkili Yayınevinin sözleşmede belirttiği gibi ————— fuarına katıldığını, müvekkili yayınevinin taahhüt ettiği fuarlara katıldığı ———- isimli firmalara sorularak tespit edilebileceğini, bu fuarlarda müvekkili yayınevinin sözleşmede de belirtildiği gibi isteyen yazarlara imza günü yapma hakkı sunduğunu, ancak davacı yazar …’nun imza günü talebinde bulunmadığını, sözleşmede de açıkça belirtildiği gibi bu hakkın ancak yazar isterse sunulabileceğini, keza müvekkili yayınevinin yazarın istemediği bir durumda ona zorla imza günü yaptırmasının akıl ve mantık sınırlarının dışında olduğunu, davacı tarafın kendisine haber verilmediğini iddia etmesinin hem gerçek dışı, hem de anlamsız olduğunu, sözleşmenin 6.3. numaralı maddesi ve 7 numaralı maddesi “Talep etmesi durumunda yazara kendi kitabından verilir” dendiğini, bu maddenin de harfiyen uygulandığını, davacı yazarın yayınevinden talep edip de kitap alamama durumu olmadığını, sözleşmenin 6.4. numaralı maddesi telif gelirinin kesilen faturalar üzerinden hesaplanacağının açık bir şekilde belirtildiğini, davacı yazarın satışının sadece 22 adet olduğunu, bu hususun tespiti için istenen dağıtım firmasına yazı yazılabileceği gibi, satış rakamları ile ilgili belgelerin taraflarınca sunulacağını, davacıya da, yapılan satışlarla ilgili telif ödemesi yapılmak istendiği ve bunun için bir banka hesap numarası vermesinin elektronik posta yoluyla istendiğini, ancak davacının bu elektronik postaya yanıt vermediğini, bu husustan da anlaşılacağı gibi davacının bu davayı ikamesinin tamamen iyiniyet kaidelerine aykırı olmasının yanında, hukuki yarardan da yoksun olduğunu belirterek, her türlü hakları saklı kalmak üzere davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacı tarafından yazılan ve yayını, dağıtımı, basımı konusunda davalı tarafla sözleşme yapılan ———— isimli romanla ilgili davalının sözleşme hükümlerine ayrıkı hareket ettiği iddiasıyla açılan, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat davasıdır.
Dava konusu esere ait bandrol bilgileri ———— Bakanlığından istenilmiş, davalı tarafça 1000 adet bandrol alındığı tespit edilmiştir.
Sözleşme örneği ve davacıya ait ——– adlı kitabın örneği dosyaya sunulmuş, ayrıca kitabın satışına ilişkin bilgiler ilgili kitap evlerinden sorulmuş, satış faturaları dosyaya sunulmuş, ayrıca davacının deposunda kaç adet kitabın mevcut olduğuna dair keşif yapılmış, depoda inceleme yapması için bilirkişiye yetki verilerek, davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosyamız içerisine alınan —— tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davaya konu —— isimli kitabın davalı ——— firmasının —– tarihleri arasında 14 fatura ile 23 adet satışının ——— TL KDV li olarak satılmış olduğunu, satılan kitaplardan 6 adedinin 5 faturada iade edildiğini, yani toplam satışın 17 adetle sınırlı kaldığını, 17×14=238 TL ya da 322 – 84= 238 TL gelir elde ettiğinin tespit edildiğini, manevi tazminat miktarının takdirinin Mahkemeye ait olduğuna dair görüş bildirildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin rapora yaptığı itirazların incelenmesi, ayrıca davalıya sözleşme gereği ödenen bedelin yerine getirilen edimler dikkate alınarak fazla olup olmadığının tespiti için yayıncı bir yazar ile muhasip bir bilirkişiden yeniden rapor alınmasına karar verildiği halde, davacı tarafça süresinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından bu konularda yeniden rapor alınamamıştır.
Davalının iş yerinde yapılan keşifte davalının iş yerinde 562 adet kitap olduğu tespit edilmiş, davalı 22 kitabın satıldığını kabul etmiş, bilirkişi raporu ile de 23 adet kitabın satışının yapıldığı tespit edilmiş, davacı ise 5 adet kitabın kendisine verildiğini kabul etmiştir.
Dinlenen davalı tanığı …;———– yılından 2016 yılı Nisan ayına kadar satış pazarlama ve fuar işleri ile ilgilenmek üzere çalıştığını, Yayınevinin yazarlarla 1 yıllığına sözleşme yaptığını, sipariş olduğu takdirde kitapların sipariş eden yerlere gönderildiğini, satışların bu şekilde yapıldığını, 1 yıl dolduktan sonra kalan kitapların kargo ücreti yazara ait olmak üzere kendisine gönderildiğini, davacının da kitabı ile ilgili 1 yıllık sözleşme yapıldığını bildiğini, 1 yıllık süre dolduktan sonra depoda kalan kitapların sayımını yaptığını, davacıyı telefonla arayarak sürenin dolduğunu, kitapları kendisine gönderebileceğini söylediğini, şayet satışa devam etmelerini isterlerse yazarlardan yıllık 250,00 – 300,00 TL gibi ek ücret talep ettiklerini, davacıya da bu ücreti ödemesi halinde satışa 1 yıl daha devam edebileceklerini, aksi takdirde masrafı kendisine ait olmak üzere kitapları koli ile gönderebileceğini söylediğini, kendisine ———— dediğini, kendisinin de bazı yazarların kitaplarını talep gelen okullara, cezaevlerine, kaymakamlıklara bağışladığını söylediğini, bunun üzerine kendi kitaplarını da bu şekilde bağışlayabileceklerini bizzat kendisine söylediğini, kendisinin bağış yapılacak yerlere başka yazarların da kitaplarından oluşan karma koliler hazırlayarak gönderdiğini, davacının bir kısım kitaplarının bu şekilde bağışlandığını, bu kitaplarla ilgili herhangi bir fatura veya belge düzenlemediklerini, bir kısmının da halen yayınevinin deposunda mevcut olduğunu, kendisinin çalıştığı dönemde ——-Kitap isimli yayınevine hiç satış yapmadıklarını, ancak pek çok kitap satışı ile ilgili internet sitelerinde her türlü kitabın reklamının ve tanıtımının mevcut olabildiğini, Yayınevinin yaklaşık 800 yazarla çalıştığı için tüm yazarları telefonla aramalarının mümkün olmadığını, telif ücretinin yatırılacğaı banka hesap numaralarını mail olarak yazardan sorulduğunu, onların bildirdiği hesaba telif ücretinin yatırıldığını, davacıya da bu şekilde mail gönderdiklerini bildiğini, çünkü mail örneğini gördüğünü, ancak davacının bu maile dönüş yapıp yapmadığını, hesap numarası bildirilip bildirmediğini bilmediğini, Fuar organizasyonlarının da aynı şekilde yazarlara mail olarak bildirildiğini, imza günü düzenlemek isteyenlerin bir gün ve belli bir saatte imza günü yapabilecekleri belirtilerek bu konuda kendilerinden talepte bulunmalarının istendiğini, davacıya da bu konuda mail attıklarını mail linkinden tespit ettiğini, geri dönüş yapmadığını, yapsaydı kendisi ile ilgili imza günü düzenlemiş olmaları gerektiğini beyan etmiştir.
Taraflar arasında yapılan sözleşme ve dosyaya gelen yazı cevapları incelendiğinde, sözleşme tarihinin ——– olduğu, 1000 adet kitabın basımı için anlaştıkları, basımın yazarın eseri yayıncıya ulaştırmasının ardından 3 ay içinde yapılması gerektiği, bandrollerin ——- tarihinde alındığı, kitabın süresi içinde basıldığı, sözleşmenin 7. maddesinde davalı yayınevinin ———— Kitap Fuarlarına katılması zorunluluğunun belirtildiği, ———-Fuarcılıktan gelen yazı cevapları ile davalının bu fuarlara katıldığı, davacının imza günü düzenlenmesine ilişkin talepte bulunduğunun kanıtlanamadığı, yine davalının davacının kitabına ilişkin yayınevleri ile satış sözleşmeleri yaptığı, bir kısım kitapların satıldığı, 562 adetinin ise davalının deposunda bulunduğu, 5 adetinin davacıya teslim edildiği, buna göre satılan ve nerede olduğu tespit edilemeyen 433 adet kitabın söz konusu olduğu, sözleşmenin 10. maddesine göre bu kitapların satış bedellerinin KDV’siz fiyatının %60’ı dağıtıcı iskontosu olarak düşüldükten sonra kalan kısmın davacıya ödenmesi gerektiği, davalının elinde bulunan 562 adet ve davacıya teslim edilen 5 adet kitap olmak üzere 567 adet kitap basılan 1000 adet kitaptan düşüldüğünde 433 kitabın kaldığı, davalının satıldığı tespit edilen 23 kitap dışındaki kitapların nerede olduğunu kanıtlayamadığı, bir kitabın KDV dahil satış fiyatının 14,00 TL olduğu, %8 KDV’si düşüldüğünde bir kitabın KDV’siz satış fiyatının 12,88 TL olduğu, buna göre 433 adet kitabın toplam KDV’siz satış bedelinin 5.577,04 TL olarak hesaplandığı, sözleşmenin 10. maddesine göre %60 dağıtıcı iskontosu olan 3.346,22 TL bu bedelden düşüldüğünde davacıya ödenmesi gereken telif ücretinin 2.230,82 TL olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliller, tanık anlatımı, sözleşme örneği, ödeme belgeleri, faturalar ve bilirkişi raporları ile, davalının Yayıncılık Eser Sözleşmesine aykırı davrandığının ve yerine getirdiği edimlere göre ödenen sözleşme bedelinin fazla olduğunun davacı tarafça kanıtlanamadığı, ancak davacıya teslim edilen ve davalının elinde bulunan kitaplar dışındaki kitapların 23 tanesinin çeşitli yayınevleri aracılığıyla satıldığının tespit edilmesine rağmen, diğer kitapların satılmadığının ve nerede olduğunun davalı tarafça kanıtlanamadığı, her ne kadar davacının isteği ile bağış olarak çeşitli kurumlara gönderildiği iddia edilmişse de, bu konuda davacının onayının alındığına ve kitapların kaç tanesinin nereye gönderildiğine dair davalı tarafça bir delil sunulmadığı, basılan 1000 kitaptan satılan ve nerede olduğu tespit edilemeyen toplam 433 adet kitap için davalının sözleşmenin 10. maddesine göre davacı yazara toplam 2.230,82 TL telif ücreti ödemesi gerektiği, telif ücretinin ödenmemesinin davacının manevi haklarına zarar veren bir durum olmadığı, kitabın süresi içinde 1000 adet basıldığı ve dağıtıldığı, davacının FSEK’ndan kaynaklanan haklarına da tecavüz edilmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2.230,82 TL telif ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin 769,18 TL telif tazminatı, 1.000,00 TL sözleşme bedeli ve 3.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2- 152,39 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 119,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,84 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.230,82 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan telif ücreti ve sözleşme bedeline istinaden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.769,18 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 29,20 TL başvurma harcı, 119,55 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 1.000,00 bilirkişi ücreti, 346,90 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.499,95 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 479,98 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 91,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 61,88 TL sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, KESİN OLARAK verilen karar açıkça okunup, sulen anlatıldı. 15/01/2019