Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/358 E. 2020/60 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/358 Esas
KARAR NO: 2020/60
DAVA: Markaya Tecavüzün Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 31/03/2016
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan markaya tecavüzün durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ——– tarih———- tescil numaralı ——— tescil numaralı ————– tescil numaralı ————– tescil numaralı———- markalarının tescil sahibi olduğu, bu markalar altında kafe ve lokanta işletilmek üzere franchiseler verdiğini ve mevcut —————- alanlar ile aralarında sözleşmeler doğrultusunda ticari ilişkiler yürütüldüğünü, davalı ——————-adresinde davacı şirket adına tescilli dava konusu markaları izinsiz olarak kullanarak —————adı altında ——– işlettiğini, davalı tarafa ———Noterliği’nin —————- tarih, ———– yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek marka tecavüzünün durdurulmasının talep edildiğini, ———- Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ——- Hazırlık numaralı dosyası ile de davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca ———–Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ———– D.İş sayılı dosyası ile anılan şirketin adresinde davacı şirkete ait markaları izinsiz kullanarak kafe-restoran işlettiğinin tespit edildiğini, davalı şirket ile sulh olma yolları aranırken şirket sahiplerinin bu kez ————————– unvanlı bir başka şirket kurarak aynı adreste aynı markaları ihlal ederek aynı kafe-restoranı işlettiklerinin tespit edildiğini, davalı şirketlerin davacı şirket veya markaların daha önceki sahipleri ile herhangi bir ——– sözleşmeleri bulunmadığını, davalıların eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, bu sebeplerle davalı şirketlerin davacı şirkete ait ——————————–markalarına tecavüzünün durdurulmasına ve önlenmesine, tescilli markaların kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, masrafı davalılardan alınarak hükmün tirajı yüksek gazetelerden birinde ilan ettirilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 556 sayılı KHK 66/c maddesine göre hesaplanacak şimdilik ———— maddi tazminat ile ———— manevi tazminatın reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılar adına çıkartılan usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmedikleri gibi cevap dilekçesi de ibraz etmemişlerdir.
Davalı ——— ve yetkilisi olan ————-tarihli duruşmada, davayı kabul etmediğini, bu işletmeyi yaklaşık —– ay önce devraldığını, aldığında ——————– adıyla faaliyet gösterdiğini, daha sonra kendisinin tadilatlar yaparak tabelayı indirdiğini, bu markanın başka bir firmaya ait olduğunu bilmediğini, ———— yabancı olduğunu, ailevi sorunları ve hamilelik nedeniyle araştırma şansının olmadığını, kimsenin de kendilerine ihtarda bulunmadığını, halen kafenin adını————–olarak değiştirdiğini beyan etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ————————- markalarının davalıların işletmesinde izinsiz ve sözleşmesiz şekilde kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen marka hakkına tecavüzün durdurulması ve men’i ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Dosyaya —————- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——— numaralı ————— ibareli markanın———- sınıfta ——– tarihinde, ————— numaralı ——ibareli markanın —- sınıfta ——- tarihinde, —- numaralı ——— ibareli markanın — sınıfta —– tarihinde, —- numaralı —————-ibareli markanın———–sınıflarda—————- tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketlere ait————-kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde,——– tarihinde tescil edildiği, ortağının ve yetkilisinin————— tarihinde tescil edildiği, ortaklarının————- yetkilisinin——— olduğu, her iki şirketin adreslerinin ————olduğu, ————— tarihinde adresini ——————- olarak değiştirdiği tespit edilmiştir.
———-Sulh Hukuk Mahkemesinin ——— D.İş sayılı dosyasında yapılan tespiti müteakip alınan bilirkişi raporunda;————– tarihinde her iki davalı şirketin bir süre ortak adresi olan —————- adresinde işletilmekte olan cafede yapılan inceleme ve görsel tespitler ile aleyhine tespit istenilen tarafından —————————– ibarelerinin söz konusu iş yerinde kullanıldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından davalı ————– yetkilileri olan ———————- hakkında —– Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ——— soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğu, akabinde açılan ——-Asliye Ceza Mahkemesinin —- Esas, ————- Karar sayılı ceza davasında Mahkeme tarafından——————— markasını kullanarak marka hakkına tecavüz suçunu işledikleri kanaatine varılarak, haklarında mahkumiyet kararı verildiği, kararın ———- tarihinde kesinleştiği, yargılama sırasında her iki sanığın da bu adreste davacıya ait markaları kullanarak kafe işlettiklerini kabul ettikleri, ancak sanık ————- bu markayı kullanmak için markanın eski sahibi olduğunu iddia ettiği———– izin aldıklarını ve ————- ödeme yaptıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, marka uzmanı ——– muhasip ————– oluşan bilirkişi heyeti ———– tarihli raporlarında; davacı tarafa ait ——————tescil numaralı ———tescil numaralı ———————- markalarının iltibas suretiyle davalı taraflarca aynen tescilli oldukları sınıflarda kullanıldığı, ——- tescil numaralı —————-markasının tescil sınıfları farklı olmakla birlikte iltibas yaratacak derecede benzer şekilde ilgili iştigal alanında kullanıldığı, davalının fillerinde kötüniyetli kabul edilebileceği, dosyaya taraflara ait ticari defter ve belgeler sunulmadığından cirolarının tespit edilemediği, ancak sunulan örnek lisans sözleşmesine göre davalıların kullanımı nedeniyle davacı şirkete ————— maddi tazminat ödemesi gerektiği, manevi tazminat takdirinin Mahkememize ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ve ———– Sulh Hukuk Mahkemesi’nce yapılan delil tespiti, davalı şirket yetkililerinin gerek ceza mahkemesinde, gerekse mahkememizdeki sözlü beyanları ile davacı adına tescilli ——– numaralı ——– numaralı ———-numaralı ———– markalarının aynı adreste faaliyet gösterdikleri tespit edilen davalı şirketler tarafından aynen yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri kapsamında kalan kafe-restaurant işletmesinde kullanıldıkları, davacının tescilli oldukları sınıflardaki mal ve hizmetler için özgün ve ayırt ediciliği yüksek markaları ile iltibas yaratacak ibarelerin davacının markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetlerde veya bağlantılı mal ve hizmetlerde kullanılmasının davacının marka haklarına tecavüz oluşturduğu, davacının 556 sayılı KHK’nin 66/1-c maddesi uyarınca lisans bedeli kadar tazminat talep edebileceği anlaşılmıştır. Yerleşik Yargıtay kararları uyarınca lisans bedeli hesaplanırken, sadece marka hakkı sahibinin cirosu, elde ettiği kazancın değil, davalının cirosu, üretim ve satış kapasitesi, satabileceği ürün miktarı da nazara alınarak davalının ticari iş ve işlem hacmine uygun bir bedelin belirlenmesi gerekmektedir. Bu itibarla, somut olayın özelliklerine, davalının cirosuna, üretim ve satış kapasitesine, elde ettiği gelire göre hesaplama yapılması gerekmekteyse de, mahkememizce verilen kesin süreye rağmen davacı ve davalıların ticari defter ve belgelerini dosyaya sunmadıklarından lisans bedelinin kesin olarak hesaplanması mümkün olamamıştır. Bu nedenle, Mahkememizce TBK’nun 50’nci maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir maddi tazminatın ve buna bağlı olarak da manevi tazminatın belirlenmesi yoluna gidilmiş, tecavüz edilen marka sayısı, davacıya ait markaların kullanım süreleri ve bilinirlikleri dikkate alınarak dava dilekçesinde talep edilen ——- maddi ve ——- manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalıların davacıya ait ——- tescil numaralı ————— tescil numaralı——————– numaralı —————— markalarının iş yerlerinde iltibas yaratacak şekilde kullanılması suretiyle davacının marka haklarına TECAVÜZLERİNİN DURDURULMASINA VE ÖNLENMESİNE,
Davacıya ait tescilli markalarla iltibas yaratan kullanımların tabelalardan KALDIRILMASINA, mevcut tabelalarının SÖKÜLMESİNE, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin TOPLATILMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınmak suretiyle İMHASINA,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalılardan alınarak ——- yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede ilan edilmesine,
—— maddi tazminat ile ————— manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 3.073,95 TL harçtan peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.049,30 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince markaya tecavüz davası üzerinden takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücreti, maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücreti ve manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 14.730,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.024,65 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.053,85 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından ———–Sulh Hukuk Mahkemesinin —— D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yatırılan —— harç giderinin (keşif harcı dahil) davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan —— tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.360,40 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%87,5) 2.065,35 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%12,5) 295,05 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından ——–Sulh Hukuk Mahkemesinin — D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yapılan ——- bilirkişi masrafından, davanın kabul ve red oranına göre, (%87,5) 262,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%12,5) 37,50 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2020