Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/338 E. 2021/53 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/338 Esas
KARAR NO: 2021/53
DAVA: Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ: 04/01/2016
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi, manevi ve itibar tazminatı davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacılar vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili davacı — olarak —– başladığını, başarılı olup hızlıca yükseldiğini, — firmasının başına geçmek üzere çalışmalara başladığını, bu süreçte gelecek gördüğü markalara yatırım yaptığını, davacı tarafın dava konusu — tarihinde — başvurusunda bulunduğunu, —- davacı adına tescilli olduğunu, ürünün——tarafından hastalarına verildiğini, davacıya ait markanın—üzerinde davalı — dağıtımının yapıldığını, bu ihlalin —– —– gelen şikayetler sonucu tespit edildiğini, bunun üzerine davacı tarafın davalı — iletişime geçtiğini, bu —— —-tarihinde bir sulh sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında tüm ürünlerin piyasadan toplanılacağının kararlaştırıldığını, belirlenen tarihe kadar toplanması halinde davacı tarafından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davası açılmayacağını, şayet toplanmazsa davacının haklarının — tarihinde taraflarca hazırlanan tutanağa göre toplamda— — bunlardan — adetinin —— iade talep edildiğini,— adet—— amaçlı yetkili mercilere teslim edildiğini, bu —- alınacağının kararlaştırıldığını, iade alınan —–sonucunda satışta hiçbir —–kalmayacağını ve toplatılan ——- edileceğinin —tarafından taahhüt edildiğini, tarafların —tarihinde tekrar bir araya geldiğini, düzenlenen tutanakta — tarafından üretilen— getirildiğini, — iade beklenen — —-depoya geldiğinin tespit edildiğini, — yetkili mercilere teslim edildiğini, böylece toplamda——— çekilemediğinin taraflarca tespit edildiğini, davalılardan —- ihtarname göndermekle davacıyı ticari olarak tehdit ettiğini, ihtarnamede davalının davaya konu ürünleri ham mamul olarak—– teslim ettiğinin, —— yapmadan müşterisine teslim ettiğinin, ——— marka tecavüzü ve ihlaline ilişkin iddiaların tarafı olmadığının ifade edildiğini, dava konusu —- üzerinde yer alan—–olduğunu, davacı— numaralı marka tescil —– markaların başvuru tarihlinin —- olduğunu ve davanın açıldığı tarihte hala tescil edilmemiş olduğunu, davalı —- basiretli bir tacir olarak davranmadığını ve üretim yapılmasını isteyen iş sahiplerinden marka tescil evrakını istemediğinin açık olduğunu, basiretli bir tacir olarak davalının —— şekilde satıldığını takip etmemesinin veya bilmemesinin —–akışına aykırı olduğunu, davalının ihtarnamesinde davaya konu — nitelikte —— olduğunu beyan ettiğini, ancak —- olmadığını, —– sorumluluğunda bulunan —– girdiğini, davacının markasının —- sayılı sınıflarda tescilli olduğunu, —— bulunduğunu, davalılar tarafından üretilen ——— ——- numaralı sınıfa girdiğini, davacının markasının —- ihlal edildiğinin açık olduğunu, aynı ——– üreten, —- olduğunu, davalıların davacının zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunu, iş bu nedenlerle davacının markasına vaki marka tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davacının markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin durdurulmasına ve önlenmesine, markanın davalılar tarafından —– kullanımının durdurulması ve önlenmesine, markanın davalılara ait fatura, —– dahil her türlü tanıtım vasıtasında kullanılmasının durdurulması ve önlenmesine, tecavüz ve haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalılara ait —- fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik —-maddi tazminatın sulh sözleşmesi tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacının yoksun kaldığı kazancın hesaplanarak makul bir payın daha eklenmesine, davacının itibarı zarara uğratıldığından fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla — tazminatın sulh sözleşmesi tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacının manevi zararına karşılık — tazminatın sulh sözleşmesinden itibaren işleyecek —- davalılardan müteselsilen tahsiline, masrafı davalılardan alınmak suretiyle kararın ilgililere tebliğine,—— için —— yayınlanan —– birinde bir kez ilanına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine yönelik karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı —– dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bitkilerden elde edilen —–kullanıldığı——– eden, —- isteyen —— konusunda — ——- olduğunu, müvekkili şirketin———talep edilen ———- ürettiğini,—-marka tescil müracaatlı —- —-için dava dışı ——-anlaşma sağladığını ve —tarihinde — imzaladığını, sözleşmenin noter kanalıyla da tasdik edildiğini, dava dışı —- —–müvekkili şirkete müracaat ettiğini, müvekkili ——- doğrultusunda ürünün ———- yaptığını ve ——dava dışı —teslim ederek ifa borcunu yerine getirdiğini, bu hususta müvekkili ile dava dışı —- tarihinde — sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin —– bildirilen —– yönünden sadece ——müvekkilinin—– birinde yer almadığını, —-marka —-sahibinin de müvekkili şirket olmadığını, ——- ile müvekkili şirket arasında bir illiyet bağı bulunmadığını, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini,—- ile davacı adına tescilli —- arasında taklit kavram ve olgusunu gerektiren hiç bir unsurun söz konusu olmadığını, iki —- ——— açısından ne şekil, ne biçim, ne de kullanım tarzı bakımından benzer olmadıklarını, ortada marka hakkına tecavüz bulunmadığını, kaldı ki davacı iddiasına konu ——- piyasadan toplandığını, piyasadan toplanamayan kısmın mücbir sebep kapsamında olduğunu, bu sebeplerle davanın öncelikle husumet yönünden ve dava şartı yokluğundan ve ayrıca esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—–cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı tarafından dayanılan sulh sözleşmesinin ve tutanaklarının tarafı olmadığını, davacı taraf ile diğer davalı arasında yapılan sözleşme ve tutanaklar açısından müvekkili şirketin üçüncü kişi konumunda yer aldığını, dolayısıyla müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu ———-davacı tarafın ——– niteliğinde —-olduğunu, dolayısıyla—- ve özellikleri farklı olmakla birlikte, kullanım alanlarının farklılık arz ettiğini, dava konusu ürünün haricen kullanılan bir—-olduğunu, buna karşın davacı tarafın ——- kullanıldığını ve — oluştuğunu, gerek kullanım alanları,—– birbirinden tamamen farklı olan bu iki ürünün birbirlerine —- yerine kullanılmalarının mümkün olmadığını, davalılar aleyhine girişilen aynı konuya ilişkin —-aşamasında yaptırılan tespitlerle de ortada bir tecavüz bulunmadığının sabit olduğunu, söz konusu arama ve el koyma kararlarının infazı için davalılara ait iş yerlerinde yapılan aramalarda herhangi bir —— rastlanmadığını, tespit edilen herhangi bir ürün bulunmadığını, bu durumun —- sayılı dosyası kapsamında —-tarihinde yapılan tespitle de sabit olduğunu, dolayısıyla davacının zararının da mevcut olmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait tescilli —- markasının davalılar tarafından kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi, manevi ve itibar tazminatının tahsiline ilişkindir.
Dosyaya — olup, incelendiğinde; — —tarihinde davacı adına, — tarihinde dava dışı —- tarihinde yine dava dışı — adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı — imzalanan sulh sözleşmesi incelendiğinde; davalı —-müşterisi için —— olarak ürettiği, ——- yapılmadan teslim edildiğinin tespit edildiği, bu ——- imzalandığı, ayrıca bu sözleşme uyarınca ——- toplatıldığına, —- toplatılacağına, — için —– edildiğine dair bir tutanak ——- test için —— teslim edildiğine dair ayrı bir tutanak imzaladıkları tespit edilmiştir.
Davacı tarafından davalı —- soruşturma sayılı dosyası ile markaya tecavüz suçu yönünden suç duyurusunda bulunulduğu, şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına karar verildiği, bunun —– tüzel kişi —- tedbiri uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek — tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
— davacının şikayeti üzerine —- markaya tecavüz suçlamasıyla kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda —– sayılı kararla, danığın suçu işlediğinin kanıtlanamaması nedeniyle beraat kararı verildiği, kararın İstinaf denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
—- isimli dava konusu ——— bilgilerinin İVEDİLİKLE mahkememize gönderilmesi istenilmiş, verilen cevapta kayıtlar üzerinde yapılan incelemede — yalnızca — isimli ürünlerle ilgili başvuru yapıldığını, —- kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce —— iddia edilen dava dışı firmalara —— yapılıp yapılmadığı ve satış adetleri sorulmuş, — verdiği cevapta, — satışının bulunmadığını, —- —– yapıldığını bildirmiş, satışa ilişkin bilgileri göndermiş, ilk satış tarihinin ——- olduğu görülmüş, diğer firmalar ise bu ürünü satmadıklarını bildirmişlerdir.
Davalı ——– anlaşma yaptığını,—— sahip olduğunu bildirdiğini, daha önceden —— bulunup bulunmadığını araştırdığıkları halde böyle bir markaya rastlamadıklarınıi —bu ürünün üretilmesi için anlaşmalı olduğu — talepte bulunduğunu, ürünlerin- tarafından üretildiğini ve satış için — verildiğini, kendilerinin daha önceden —– rapor da aldıklarını, daha sonra davacının —– taklit edildiğini bildirmesi üzerine davalılarla bir araya geldiklerini, —- ticari itibarının sarsılabileceği endişesiyle bu —— tamamını piyasadan çekmeye karar verdiğini,ürünlerin yaklaşık —– —-oplatıldığını, ancak çok az bir kısmına ulaşılamadığını, bunların —- verilmiş olabileceklerini, —– kalmadığını, bu konuda tutanaklar da düzenlendiğini, toplatma işleminin tamamen iyi niyetle yapıldığını, haksız oldukları için böyle bir karar almadıklarını, dava konusu —– başvurusu yapıp, —–ettirdiğini, ——- ayında ——- —–adının yazılmasının zorunlu olduğunu, —— —–de bunun yazıldığını, ——- uygun olarak —– olduğunu, davalıya ait— davacının ürününün ise——olduğunu, —- onayı ile satışa sunulabilen ——olduğunu, —– piyasada olmadığını, —— tarafından yapıldığını ve — teslim edildiğini, kendisinin de — —- olarak alıp — firmaya —- yaptırdığını,—— yaptırıldığını, ——– teslim edildiğini, oradan da —– yetkilisi olduğu firmanın adı — olduğunu, kendisinin ondan isim hakkını satın alarak bu ürünü ürettirdiğini, —- gönderildiğini ve orada incelendikten sonra üretim izni alındığını beyan etmiştir.
Davalı—— markasının sahibi olduğunu, bu —- —— yapılmadan önce—– bu markalı ürün bulunup bulunmadığını araştırdıklarını, ancak bu —- olduğunu gördüklerini, ürünün üretiminin —- dağıttığını, ancak henüz hiç satış yapılmadan —– karar verildiğini, tamamının toplatıldığını, bütün—- bildiğini, hatırladığı kadarıyla ——–olduğunu, — izinli ve tescilli olduğunu,—satıldığının tespit edildiği iddia edilen — ilgili bilgi sahibi olmadığını, ayrıca —- tarafından kendisine sevk irsaliyesi ile iade edilen —-olmadığını, aslında adına tescilli —– piyasada satabilecek durumda iken iyi niyetle toplatılmasına razı olduğunu ve tamamının toplatıldığını, dava konusu ürünlerin ham halini ——–kendisinin ——- anlaştığını, —— farklı yerlerde yapıldığını bildiğini, ancak isimlerini bilmediğini, bu işlerle —-ilgilendiğini beyan etmiştir.
Davalı —– olarak çalıştığını, davaya konu olan ——– talebiyle çalıştığı firmada —–olarak üretildiğini, kendilerine nasıl bir ürün istediklerini bildirdiklerini, ona göre —-, — gönderdiklerini, —- tamamını—– bu arada — gerekli izinleri aldıklarını, —— olduğunu,——- başka firmalara yaptırıldığını, kendilerinin —–olarak —- ayında —–daha sonra olsa da, üzerine —yazmak —–olduğundan —– kendilerinin üretim tarihinin yazıldığını, talep üzerine başka firmalara da kendi markalarıyla —– markalarla ilgili anlaşmazlıklarda kendilerinin taraf olmadıklarını düşündüklerini, ürünlerin satışını— firmasının yaptığını, markayla ilgili sorun ortaya çıkınca davalı firmaların ticari olarak itibar kaybetmemek ve zarar görmemek için sorun çözülene kadar —- toplatılmasına karar verdklerini, —–yaklaşık — toplatıldığın, kalan —— oranındaki —- ulaşılamayan —- olduğunu, daha sonra davacının —-incelediklerinde kendilerinin — tamamen farklı bir — olduğunu tespit ettiklerini, kendilerinin —– olduğunu ve ürettikleri ——- olduğunu,—-izin talep ettiklerinde de hem —– hem de adını ve markasını bildirdiklerini, bu ——–için de aynı işlemin yapıldığını, izin talep ettikleri tarihi hatırlamadığını, kazanlarının — olduğunu, dava konusu —–seri numarasında sadece — yaptıklarını, yani—– toplam —- tarafından piyasaya sunulduğunu, daha sonra toplatıldığını, ne kadarının satıldığına dair bilgisi olmadığını, ancak toplatılan ——-olduğu tespit edilirse ne kadar ürünün toplatılamadığının da tespit edilebileceğini beyan etmiştir.
Davalı —beyanında; —- ortağı ve olay tarihindeki yetkilisi olduğunu, yine başka bir firma sahibi olan ——-gelerek —— ürettirmek istediğini söylediğini, kendilerinin daha önceden de — benzer çalışmalar yaptıklarını, — görüştüklerini, bu şirketin ambalajlama ve —— —- olmadığını, yalnızca üretim yaptıklarını—- bu durumu söylediklerini, ——- kabul ettiğini söylediğini, —bu ürünün bir sıcak kazan olarak, — —- olarak—- edildiğini, daha sonra bu —- koyularak piyasaya—– ——— şirketinin olduğunu daha sonra öğrendiğini, zira bu —– ihtilafı doğunca —- toplandığını, kendisinin bu toplatma aşamasında —-tanıştığını, bildiği kadarıyla —– tamamının piyasadan geri toplandığını, ham —– firmaların bu — hangi marka ile piyasaya——–bilmediklerini, kendilerinin de bu şekilde——- varille — ettiklerini, daha sonra bu ——- yazılmak suretiyle piyasaya sürüldüğünü, kendilerinin bu markayı bilme ihtimallerinin olmadığını, ——– zararlı olup olmadığının tespiti için —– bağlı birime —– gönderdiğini, burada incelendikten sonra —– verilebildiğini, ——- bildirme zorunluluğu —- ürünün fonksiyonunun ne olduğunun —– olmamasına —— edilemeyeceği, uygulama şeklini tanımladığı,—- için kullanılacağının belli olmadığı, —- ürünün kullanım amacının —— taşımadığı, bu yönüyle ——–dava konusu ———-olarak değerlendirilemeyeceği, ———— emilerek eklem ve kasları esnetmek, rahatlatmak şeklinde algılandığı, dava konusu —- algılanan bu fonksiyonu dolayısıyla —-olarak değerlendirilemeyeceği,——olarak değerlendirilebileceği, her iki tarafın dayandığı markanın da —-markasını içerdiği, davalıların dayandığı markalardan birinin başvuru tarihinin — olup, sulh sözleşmesinden sonra yapıldığı, diğerinin ise başvuru tarihinin —olup, sulh sözleşmesinden önce yapıldığı, markaya tecavüz tarihinin tespit edilemediği, sulh sözleşmesinin —tarihli olduğu gözetilerek tecavüz tarihinin bu tarih kabul edilmesi halinde ise davalı tarafın dayandığı —başvuru tarihli markanın —– olduğu, dava konusu ——-olduğu, bu nedenle davalının dayandığı markanın markaya tecavüz olgusunu ortadan kaldırmadığı, davalı —imalatından ——- ettiği, davalı — firmasının piyasadan toplanamayan ——– ettiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı — tarafından sunulan ve — düzenlenen —- raporda davacının ürünü ile davalının —–içerik olarak değerlendirildiği, davalının —– kullanılan bir —–olduğu, çoğunluğu —- bileşimden meydana geldiğinin görüldüğü, davacının— markalı —–kullanılan bir—— olduğu, –farklı bileşenden oluştuğu, içerik açısından tek benzerliklerinin —- —- taşımaları olduğu, bu —- davacının ———davalının ürününde —- bulunduğu, yani ortak unsurun miktarlarının da tamamen farklı olduğu, bu nedenlerle iki—– olamayacağı, sonuç olarak kullanım yollarının ve içeriklerinin tamamen farklı olmasından dolayı iki —– birbirlerine —– veya birbirlerinin yerine kullanılmalarının mümkün olmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda yalnızca —- —– açıkça belirtilmemesi nedeniyle —uygun olmadığı, üzerindeki—–karşılığına bakılarak —— olmaması nedeniyle kozmetik ürünü olmadığına dair görüş bildirilmişse de, günümüzde ————– maddeler içerdiği, ——- iyileştirici etkilerinin de bulunduğu, davalılara ait —- hangi amaçla kullanıldığının yalnızca adının —- veya ——— edilemeyeceği, —— üretim izni alınmamış olmasının veya —belirtilen açıklamalara yer verilmemiş olmasının —— niteliğinin —- olduğunu kanıtlamadığı, aksine —çok daha fazla bilginin —- bulunması gerektiği, —– dışarıdan uygulanan — olduğunun açık olduğu, ayrıca davalı tarafça dosyaya sunulan —- alınan analiz raporuyla açıkça çelişkili bir görüş olması nedeniyle, Mahkememizce, davaya konu ürünün ilaç niteliğinde olduğuna dair bilirkişi görüşünün dayanakları yerinde bulunmamıştır.
Dosyaya davalı tarafça sunulan — alınan rapor, yine —-raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davalılara ——– niteliğinde olup olmadığının yeterli ve bilimsel gerekçelerle açıklanması ve davalılara ait —– üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanması için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, davalı taraf kesin süre içinde ——- sunduğu halde, davacı tarafça kesin süre içinde bilirkişi ücretleri yatırılmadığından bilirkişi raporu alınamamıştır.
Her ne kadar davacı taraf, alınan bilirkişi raporunun kendi iddialarını doğruladığını ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılacaksa, bilirkişi ücretinin davalılar tarafından karşılanması gerektiğini savunmuşsa da, davacının markasına davalıların tecavüz ettikleri iddiasının davacı tarafça ispatlanması gerektiği, alınan bilirkişi raporunda davanın çözümüne katkı sağlayacak olan davalılara ait ürünün niteliğinin—- olmadığına dair görüş ve incelemenin —–yapılmadığı, bu nedenle yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınamayacağından yeni bir heyetten rapor alınması gerektiği, bilirkişilerin raporda bildirdikleri görüşlerine göre ek rapor alınmasının yeterli olmayacağı, davalılar tarafından sunulan —– raporlar ile bilirkişi raporunun arasındaki çelişkinin de giderilmesi için yeniden rapor alınmasının zorunlu olduğu ve bilirkişi ücretlerinin ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça karşılanması gerektiği halde süresinde ücret yatırılmadığından, davacının bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek, dosya kapsamına göre değerlendirme yapılmıştır.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan——- aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
—-ise dürüstlük kuralına aykırı olarak başkasına ait iş —— yararlanmak ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler —– somut olaya bakıldığında, davalı —tarafından diğer davalı —- ——– markası ile satışa sunulduğu, dosyaya sunulan ve davacı tarafın da imzasını taşıyan — —- hakkında—- açılan dava sonucunda verilen ve kesinleşen beraat kararının ve istinaf talebinin reddine dair kararın gerekçeleri ile davalı ——- olarak —-kullanmadan diğer davalıya teslim ettiğinin sabit olduğu, bu nedenle davalı —- davacının markasına tecavüz etmediği kanaatine varılmıştır.
Davalı — ise —–kendilerinin ürettirdiğini kabul etmiştir. ——- kullanılan — markası ile davacıya ait — markalarının esas unsurlarının ——-olduğu, davalının markasında yer alan —- markaları farklılaştırmaya yeterli olmadığı, bu nedenle markalar arasında görsel ve işitsel olarak karışıklığa neden olabilecek düzeyde benzerlik bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı şirket bu ürünleri dava dışı — anlaşma sonucunda onun adına —– başvuru ve —- markasına dayanarak ürettiklerini savunmuştur. Tanık olarak dinlenen —davalı tanıklarının beyanlarıyla da bu husus ispatlanmıştır. Davacının —- sınıflarda tescilli olup,——markasının tescil kapsamında değildir. Her ne kadar davaya konu olan — markalı ——– markasının başvuru tarihinden sonra—– edilememişse de, davalıya ait bu —- davacının markasının tescili kapsamındaki ilaç niteliğinde olmadığı gerek —— sayılı kesinleşmiş kararı ile, gerekse davalı tarafça dosyaya sunulan ve aksi davacı tarafça kanıtlanamayan — —– alınan raporlar ile tespit edilmiş olup, markaya tecavüzün gerçekleşmesi için markaların benzerliğinin yanı sıra kullanıldıkları mal ve hizmetlerin de benzer veya aynı olması gerektiği, davalı şirketin —- davacının markasının tescil kapsamında olmayan —— üzerinde kullandığı, davacının markası ile—- —-olup, ilaç niteliğinde olduğu, ayrıca dava tarihinde yürürlükte olan—- hükümsüz kılınana kadar sahibine ve onun markayı kullanmak için yetki ve izin verdiği kişilere koruma sağlayacağı, davaya konu ürünlerin —- marka başvurusundan önce—– kanıtlanamadığı, bu nedenle markaya tecavüzün ve haksız rekabet koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 1.736,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.677,65 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalılar vekillerine markaya tecavüz ve haksız rekabet davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davalılar vekillerine maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davalılar vekillerine manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davalılar vekillerine itibar tazminatı davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı —tarafından yapılan 69,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı —- ödenmesine,
Diğer davalı —- tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021