Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/333 E. 2019/107 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/333
KARAR NO : 2019/107
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/12/2015
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının— tarihinde- unvanıyla ticari hayata başladığını, ——– tarihinde ———- Müdürlüğü’nden —- unvanı ile işletme belgesi aldığını,—- tarihinde ise —olarak belge alıp faaliyetine devam ettiğini, ayrıca- ——-isimli zincir iş yerlerinin faaliyete geçirildiğini,—— numarası ile — markasının davacı adına tesciline karar verildiğini, harcı yatırılıp tescil işlemlerinin tamamlanacağını, buna rağmen davalıların —— markasını—— numarası ile davacı ile aynı sınıf olan – sınıfta kötü niyetli olarak tescil ettirdiklerini, bu markanın davacı tarafından-yılından bu yana kullanıldığını belirterek, davalılara ait ——–numaralı——– markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hukuki ve cezai haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının adına tescil olan tüm markaların ——- internet sitesinden sorgulandığında çıktığını, davacının adına kayıtlı———–ibaresini ve şeklini taşıyan birçok marka bulunduğunu, bu markaların davaya konu markanın ilk başvuru tarihi olan ——- tarihinden sonra ———- tescil edilmiş markalar olduğunu, davacının davalı müvekillerinin adına kayıtlı davaya konu markanın ibare ve şekline birebir benzer markayı adına tescil ettirdiğini, davalı müvekkillerine ait markanın üzerinden haksız kazançlar elde etmekte olduğunu, sözkonusu markanın davalı müvekiller adına tescilli olduğu ve kullanılmasına son verilmesi için ilgililere ihtarname çekildiği, davacının yıllardan beri ——–markası ile faaliyet gösterdiğine dair beyanının da doğru olmadığını, internette geriye doğru tarihlere veya yıllara ait bilgi, haber, web sayfası bulunmadığını, davacının bahsettiği——— isimli internet sayfasının ——— tarihinde kurulduğunu, bu tarihinse davaya konu markanın ——- tescil başvuru tarihi olan —— tarihinden sonraki tarihe denk geldiğini, davalı müvekkillerinin sözkonusu markayı ilk tescil ettiren olmadıklarını, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği markayı tescil ettirmek için neden bunca yıl beklediğinin anlaşılamadığını belirterek, müvekkilleri aleyhine açılan haksız, ve mesnetsiz olan davanın reddine ve tedbir talebinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalılar adına tescilli —- numaralı ——– markasının daha önce davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığına ilişkin hükümsüzlük ve sicilden terkini davasıdır.
Davalılara ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ——- numaralı ——markasının- sınıfta —- başvuru tarihinden itibaren -yıl süreyle koruma sağlayacak şekilde —– tarihinde tescil edildiği, ilk sahibinin —- olduğu,-. Noterliği’nin – tarihli ve —- yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile davalılara devredildiği tespit edilmiştir.
Davacının ise —- tarihinde yaptığı başvuru sonucunda —-numaralı —–şeklinden oluşan markasının ——. sınıflarda————- tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan — tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın yiyecek içecek sağlanması hizmetlerinde ——– markasının——-olduğu ve —nolu ——ibareli marka başvurusunun ————- konusunda yeterli kanaate ulaşılamadığını, —- numaralı ———- markasının iptali için gerekli koşulların oluşmadığı yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan —- tarihli bilirkişi raporunda ise ; hükümsüzlüğü istenen ———sayılı —–markasının başvuru tarihi olan ———‘den önce, davacının —- adresindeki – ——-ya da ——–adıyla geçen işletmesinde—-ibaresini işletme adı ve marka olarak kullandığı; bu kullanımın geçmişinin —- (internette bu işletmeye yapılan ilk atıf), —- (alkollü içki satış yetki belgesi), ——— (bu işletmeye kesilmiş dosyada mevcut en eski tarihli satış faturası ile markasal kullanımı gösteren menü görselinin internette paylaşım tarihi)’ne kadar uzandığını, davacı tarafça dosyaya sunulan irsaliyeli fatura, fatura, tahsilat makbuzu ve perakende satış fişlerinin davacı yasal defterlerinde aynen kayıtlı olduğu gibi, sözkonusu belgeler üzerinde “——- ibaresinin yazılı olduğu, diğer bir ifade ile davacının ——- tarihi öncesinde adına tanzim edilen veya kendisi tarafından tanzim edilen belgelerinde —-ibaresini kullandığının kabulünün gerektiğini, mevcut veriler ışığında, yalnızca -sınıfın – numaralı alt sınıfı olan———— bakımından — ibaresinin ————-tarihinden önce davacının ———— adlı işletmesi bağlamında ayırt edicilik kazanmış sayılabileceği yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 8/3- maddesinde tescilsiz bir markayla ilgili başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmişse, sahibinin itiraz etmesi üzerine tescili istenilen markanın tescil edilemeyeceği belirtilmiş,42/1-b maddesinde de bu durum hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır.
Her ne kadar davacı ——–ibaresini davalıların marka tescil başvurusundan önce — yılından bu yana markasal olarak kullanmaya başladığını iddia etmişse de, davacının incelenen ticari belgeleri ve dosya kapsamına göre, davacının ilk faaliyetinin —- tarihinde ———— ticaret unvanı ile başladığı, —- tarihinde “—– işletme adı ile içki satışı için ruhsat aldığı, ———– tarihli ———isimli internet sitesinde—-isimli iş yeriyle ilgili yorum bulunduğu, —- tarihinde—- isimli işletmenin- ——–Müdürlüğü’ne kayıt ettirildiği, ——— tarihli kasa sayım raporu kopyasında ———- adıyla faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, bu tarihin davalıların marka tescil başvurusundan daha sonra olduğu, davacıya ait -.—- alan adının ise ———– tarihinde, davalıların marka tescil başvurusundan sonraki bir tarihte tahsis edildiği, —- ve —- yılına ait- adet faturada—- ve ——–ibarelerinin yer aldığı,— adını kullanan ve davacı ile ilgisi bulunmayan başka işletmelerin de mevcut olduğu, davacının ———- yılı—- ayına kadar yazar kasa fişlerinin —————-olarak düzenlendiği, ilk olarak —- tarihinde ————-işletme adını kullandığı,—- yıllarında ——– unvanı ile fatura ve yazar kasa fişlerini düzenlemeye devam ettiği, dava açıldığı tarihte de resmi ticaret unvanının——— Kaydında halen ———– olarak kayıtlı olduğu, ticari kayıtlarının usulüne uygun olarak düzenlendiği, davacının işletme adında—- ibaresini —- yılının -. ayından itibaren kullandığı tespit edilmişse de, bu kullanımın markasal bir kullanım veya olduğuna dair bir delil bulunmadığı, davacının tescilli ticaret unvanında da ————–ibaresinin yer almadığı, 556 sayılı KHK’nin 8/3. maddesine göre hükümsüzlük talep edilebilmesi için markasal kullanımın davalıların markasının tescil tarihinden önce başladığının kanıtlanması gerektiği, her ne kadar davacı davalıların kötü niyetli olarak markayı tescil ettirdiklerini de iddia etmişse de, bu hususun davacı tarafça kanıtlanması gerektiği, davalıların davaya konu markayı dava dışı üçüncü kişiden devraldıkları, marka başvurusunun yapıldığı tarihlerde davacının ———–ibaresini markasal olarak kullandığı ve tanınır hale getirdiğine dair bir delilin mevcut olmadığı, bu nedenle davalıların kötü niyetli tescilinden söz edilemeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL harcın davacıdan tahsiline,
3- Davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2019