Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/330 E. 2021/88 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/330 Esas
KARAR NO: 2021/8
DAVA: Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat ile Ticaret Unvanından Terkin
DAVA TARİHİ : 17/12/2015
KARAR TARİHİ: 20/04/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının —–olduğunu ve tescil iş kolunda belirtilen konularda faaliyet gösterdiğini, davacının unvanında yer alan ——–ibaresiyle tanınmaya başlaması, ürettiği malların piyasada bu ibareyle tercih edilir olmaya başlaması, rakiplerinden bu tanıtıcı ibareyle ayrılır olmaya başlaması üzerine bu ibareyi adına marka olarak tescil ettirdiğini ve halen müseccel markası olarak kullanmaya devam ettiğini, davacının—— yenileme numarası ile halen kullandığını, davalı şirketin de —— tescil iş kolunda belirtilen konularda faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin, davacının yıllar içerisinde oluşturduğu markasını ihlal ederek haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunu, ticari faaliyetlerinin devamı sırasında davacının yetkililerini arayan bir kısım müşterilerin siparişlerin yanlış bir adrese gönderildiğini, bu sebeple mağdur olduklarını bildirdiklerini, davacının bunun üzerine yaptığı araştırma neticesinde piyasada unvanında —– şirketin de bulunduğunu ve bu unvanın —-davacı şirketin unvanı ve markasıyla karıştırılmaya çok müsait şekilde —– olarak kaydedildiğini tespit ettiğini, yapılan tespit üzerine davalı şirkete hadise izah edilmek suretiyle davacının müseccel markasına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına dair talebi ihtar ve tebliğ edilmiş ise de, davalının bu fiillerinde ısrar ettiğini, davalının, davacının markasından/tanınmışlığından istifade etmek maksadıyla bilinçli şekilde ticari unvanını işlerinde davacının markasına benzeterek kullanmaya çalıştığını, davalının müseccel markaya tecavüz ve haksız rekabet fiilleri neticesinde davacının maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, bu sebeplerle davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ile müseccel markaya tecavüz ve haksız rekabet fiillerin durdurulmasına ve önlenmesine, davacının müseccel markası olan—– ibaresinin davalı şirketin ticari unvanından terkin edilmesine ve iş evraklarında, materyallerde ve dijital platformlarda kullanımının engellenmesine, hâlihazırdaki evrak ve materyallerin imhasına, hükmün ilan edilmesine, şimdilik —maddi ve—– manevi tazminatın fiillerin ilk tespiti tarihi itibariyle işleyecek ticari temerrüt faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ayrıca — dilekçesi ile dava dilekçesinin sonuç talep kısmının —– yasaklanmasına da karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirketin —- tarihinde ana sözleşme tescili ile kurulduğunu ve —- kaydedildiğini,—— şeklinde olduğunu, davalının kullandığı ismin—– tarihli başvuru ile tescilinin istendiğini, davacının ise ———- davalı tarafından kuruluşundan bu yana ve davacıdan yaklaşık —— kullanmaya başladığını, davacı tarafın haksız rekabet iddiasına da itibar edilmesinin mümkün olmadığını, zira davaya taraf şirketlerin —–ayıtları incelendiğinde şirketlerin faaliyet alanlarının çok farklı olduğunun görüldüğünü ve —- de birbirinden ayrı olduğunu, davalının, ———– dışında bilinebilir olmadığını, davacının markasına bir tecavüz halinin mevcut olmamasının yanı sıra haksız rekabetten de bahsedilemeyeceğini, keza davalının elde ettiği bir menfaat bulunmamakla birlikte davacı tarafın da bir zarara uğradığına ilişkin herhangi bir somut emare bulunmadığını ve bu nedenle davacının tazminat taleplerinin de reddinin gerektiğini, davacının iddialarına karşı —— ihtarnamesi ile cevaplarını sunduklarını, ancak davacı tarafça bu cevaplar dikkate alınmadığını ve mesnetsiz davanın açıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili —- tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davalının ilk kez — tarihinde ana sözleşmesini tescil ettirip —- kaydolduğunu, o günden bugüne dek, yani—- ticari faaliyetlerinde aralıksız ve fasılasız olarak aynı unvan ve —- devam ettiğini, davacının —- tarihinde tescil edilerek davalıdan—-kurulmuş olduğunu ve kuruluşundan bu yana dört kez unvan değişikliğine ve bir kez de nevi değişikliğine gittiğini, kuruluştaki ilk unvanının —- unvanını—- aynı zamanda markası olarak tescilsiz marka/ayırıcı ve tanıtıcı işaret olarak kullanılan—– faaliyetlerde aralıksız ve fasılasız kullanıldığını, ancak—— faaliyetleri ile ——–liderlerinden olduğunu, — aldığını, sosyal etkinliklerde yer almış ve bağlı birçok tanıtıcı faaliyette yer aldığını, davacının da davalı ile aynı ilde —–yıldan bu yana ticari faaliyet göstermekte iken, davanın işbu tarihte ikame edilmiş olmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve basiretli tacir hükümleriyle de bağdaşmadığını, davalının —– aşkın süredir aralıksız ve fasılasız devam eden ticari faaliyetleri söz konusu iken ve davacının davalının ticari faaliyetlerinden haberdar olmasına rağmen, iş bu davanın ikamesi bakımından hak düşürücü süre ve zaman aşımı süreleri de geçmiş olduğunu ve itiraz ettiklerini, davalının dava konusu —— aralıksız ve fasılasız olarak otuz yılı aşkın süredir kullandığını, öğretide sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin itirazın zaman aşımı itirazı mı, yoksa hak düşürücü süre mi olduğuna dair kesinlik olmadığını, davacının hak sahibi olduğu iddiasını kabul etmediklerini ve davanın ikame edildiği tarih itibariyle sessiz kalma yoluyla hak kaybı olduğunu, talebin zaman aşımına uğradığını, davanın, cevap ihtarnamesinde belirtilmiş olmasına karşılık, aradan —- süre geçtikten sonra bu haliyle ikame edilmiş olmasının da kötü niyetli bir eylem olduğunu ve hakkın kötüye kullanılması söz konusu olduğunu, aralıksız ve fasılasız olarak —– davalının ticari faaliyetlerini bilmediği, davalıdan haberdar olmadığı ve buna karşın birkaç müşterinin siparişlerinin yanlış yere gittiği ile öğrenildiği iddiasının haksız, mesnetsiz ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflara ait faaliyet alanlarının farklı olduğunu, her ne kadar tarafların ticaret unvanlarında—— davacının,——— —- ekipmanlarının satışını yaptığını, davalının hali hazırda, alanında —— marka olarak davalı adına tescil ettirdiğini, davacının iddialarının hiçbirisini ispatlayacak derecede delil sunmadığını,———– uzmanlaşmış ——nezdinde de iltibasın gerçekleşmediğini, davalının,—– yılında iptali talep edilen —— adına tescil ettirmiş olup,—— hususun doğru olmadığını, zira taraflara ait ürünlerin bambaşka ticari faaliyetleri içermekte olup, hitap edilen—– ürünlerin dağıtım kanalları, satış alanlarının farklı olduğunu, davacının —– içeriğine göre,——-alanında faaliyeti bulunan kişi ve kuruluşlara hitap ettiğini, davalının hitap ettiği—– ——-olduğunu, davacının markasının tanınmış marka olduğunu iddia edilmiş ise de bu iddianın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının davacı adına tescilli —– şeklinde iltibas oluşturacak şekilde kullanması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması, ticaret unvanından terkin ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya ———dahil bir kısım —— tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, talep edilen maddi tazminatın dava açıldığı tarihte yürürlükte olan—- tazminat hesaplanması talep edilmiş.
Dosyaya —— getirtilmiş olup incelendiğinde; davacı şirketin——- olduğu anlaşılmıştır.
Yine —- incelendiğinde; davalı şirketin —tarihinde kurulduğu,—– olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu ——-gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ——- edilebileceği, tarafların ticari unvanları ayırt edici ve tamamlayıcı unsurları bakımından karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer ise de,—- bakımından önceki tarihli hak sahipliğinin davalıya ait olduğu, davalının ticaret unvanının—– bir tercihte bulunmasının haksız rekabet olarak değerlendirilebileceği, marka hakkına tecavüzün varlığı kabul edildiği takdirde, emsal lisans bedeline göre hesaplanan maddi tazminatın —- olduğu; davacı fazlası saklı kalmak kaydı ile şimdilik —tazminatın tahsilini talep ettiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Yine mahkememizce davalı vekilinin itirazları da dikkate alınarak ve davacı tarafın ticari defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler —— markaları arasındaki —- nedeniyle böyle bir müşteri kitlesi bakımından da karıştırma/ilişkilendirme ihtimalinin söz konusu olabileceğini, davacının—– rakamın değişmediği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce davalı tarafın ıslah dilekçesi ve ekleri de incelenerek davacı ve davalının marka tescillerinin kapsamı davanın markasal kullanımına göre davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz edilip edilmediği, davalının——- tazminat hesaplanması———- havale tarihli raporda; davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ticari belgelerin üzerinde ticari unvanını kullandığı, satış faturalarının içeriklerinde—— bedeline göre hesaplama yapıldığını, nihai takdir ve hukuki değerlendirme—– numaralı markaların tescil sahibi olduğu, davacı ve davalı markalarında esası—- olduğu, markaların birebir aynı olduğu, davacı ve davalı markalarının ——– örtüşmediği, davacı tarafın ana sözleşme tasdik tarihinin — olduğu, oda kaydının ise ——— olduğu, aynı tarihte nevi değişikliği yapılarak unvan değişmeden anonim şirket haline geldiği davalı tarafın ana sözleşme tasdik tarihinin——— marka kapsamında kaldığı, davalı tarafın—- davacıdan daha eski olduğu, davalının ana sözleşmesinde yazan işler bakımından davacıdan daha önce———–olmaları dikkate alındığında, tarafların birbirinden kesin olarak haberdar olduğu hususunun her iki taraf açısından iyi niyeti ortadan kaldıracak bir —- edebileceği, hayatın olağan akışı, iki şirketin iştigal konularının birbiri ile çok yakın olması, aynı şehirde yerleşik olmaları ve ticaret unvanı ve marka olarak seçine ———— ibaresinin tesadüfen bulunamayacak derecede özgün bir ibare olması nedeniyle davacı tarafın markadan doğan haklarını kullanmakta gecikmiş olduğu , davalı tarafın da —- yılından bu yana unvanı kesintisiz kullanıyor olmasına rağmen, davacının da aynı unvan ile ticaret alanına çıkmasına ve ———- zannetmesi ihtimali bulunduğu; bu itibarla, marka hakkına tecavüzden söz edilebileceği, tarafların ticari unvanları ayırt edici ve tamamlayıcı unsurları bakımından karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer ise de, ticaret unvanı bakımından önceki tarihli hak sahipliğinin davalıya ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan —— maddesine göre, tescilli marka ile aynı veya benzer olan olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması markaya tecavüz olarak tanımlanmış olup, ——-tescilli marka sahibi tarafından bu fiilerin önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Toplanan deliller, taraflara ait marka tescil kayıtları, —– ticari defter ve belgeleri ile bilirkişi raporlarıyla, taraflardan her ikisinin de ticaret unvanında —- markasının aynen yer aldığı, davalı şirketin—— ilk önce davalı şirketin kullanmaya başladığı, davacı ve davalı şirketlerin davacı şirketin — tescil edildiği ———– esas unsurlu ticaret unvanlarıyla benzer konularda faaliyetlerine devam ettikleri, aynı şehirde faaliyet göstermeleri, faaliyet alanlarının benzerliği nedeniyle birbirlerinden haberdar olmamalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının ———– adının da yer aldığı, bu nedenle tarafların birbirlerinden haberdar oldukları, buna rağmen davacının davalıya ait ticaret unvanının terkini için dava tarihine kadar bir talepte bulunmadığı, aradan yaklaşık —-geçtikten sonra davalının ticaret unvanının terkinini talep etmesinin—– niyet kuralı ile bağdaşmadığı anlaşılmakla, davalının ticaret unvanının terkini talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili —– kullanmasının yasaklanmasına da karar verilmesini talep etmişse de, —— uyarınca, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra, ön inceleme aşamasında iddianın ancak davalı tarafın açık muvafakati ile genişletilebileceği düzenlendiğinden, davalı tarafça davacının iddiasını genişletmesine muvafakat ettikleri bildirilmediğinden, iddianın genişletilmesi niteliğindeki bu taleple ilgili karar verilmemiştir.
Ticaret unvanı tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken ve bu işlemlerle ilgili senet ve diğer evrakları imzalarken kullandığı —– işletmenin sahibi olan tacirin diğer tacirlerden ayırt edilmesini sağlamaktır. Marka ise, taciri ya da ticari işletmeyi değil, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılır.——- ticaret unvanını kullanma hakkı, münhasıran sahibine ait olup, tescilli bir ticaret unvanının terkin edilinceye kadar kullanılması marka hakkına tecavüz teşkil etmez. Davalının incelenen ticari kayıtlarına göre faturalarda ürünlerin niteliklerinin açıkça yazılmadığı, ancak —- yılına kadar satılan ürünlerin laboratuvar malzemeleri olduğu, bu tarihten sonra —- ————–olarak kabul edilen ——nedeniyle hak kaybı süresinin dolmadığı, bu nedenle davalının marka kullanımıyla ilgili sessiz kalma nedeniyle hak kaybının gerçekleştiğine dair savunmasına itibar edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davacının————- ibaresi olduğu ve ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları, davacının————- tescilli olmasına rağmen, davalının markasının laboratuvarlarda kullanılan araç ve cihazlar için tescilli olduğu, davalının markasını hitap ettiği kitlenin daha bilinçli bir tüketici kitlesi olmasına rağmen kullanılan markaların ayniyet derecesinde benzer olmaları nedeniyle, markaları ilişkilendirme ihtimallerinin mevcut olduğu, bu nedenle davacının markalarının tescili kapsamında kalan ve davalının markasının tescilli olmadığı ———— markasını kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davacının bu tecavüzün tespitini, önlenmesini ve maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, lisans bedeline göre davalının ödemesi gereken maddi tazminat tutarı kesin olarak belirlenememişse de, talep edilen ——azminatın tarafların ticaret hacimlerine ve tecavüzün devam ettiği süreye göre makul olduğu, yine davalının kusur durumu, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin devam ettiği süre, tarafların ticari hacimlerine göre—-manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya ait ——- davacının markasının tescilli olduğu—- yapmak suretiyle kullanarak davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE,
Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE,
Davalının—— davacının markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetler için ürünleri üzerinde, tanıtım malzemelerinde, iş evrakında ve dijital ortamda kullanmasının YASAKLANMASINA,
Bu markanın yer aldığı tecavüze konu olan materyallere ve evraka EL KONULMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHASINA,
—maddi ve— manevi tazminatın ——– tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hükmün —- yayın yapan —- bir kez ilanına,
Davalının ——– ibaresinin terkini talebinin REDDİNE,
Alınması gereken — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen —- ibaresinin ticaret unvanından terkini davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan—- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan —- peşin harç ve — başvurma harcı olmak üzere toplam — harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan—— tebligat ve müzekkere masrafları ile — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, — davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye ——– davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı tarafından yatırılan —— ıslah harcı giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/04/2021