Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/317 E. 2019/137 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/317 Esas
KARAR NO : 2019/137

DAVA : FSEK 68.Madde Uyarınca Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/09/2015
KARAR TARİHİ : 30/04/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan FSEK 68.Madde uyarınca tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin ——— dönemin en popüler filmlerinin bir çoğunun yapımcılığını yapmış köklü bir şirket olduğunu,—————————————– isimli eserlerin bir kısmının imal ettiren olarak, bir kısmının ise devirler nedeniyle hak sahibi olduğunu, davalının ise —– kanalının sahibi olduğunu, bu kanalda dava konusu filmlerin izinsiz olarak yayınlanması nedeniyle müvekkilinin FSEK’ten kaynaklanan haklarının ihlal edildiğini, bu sebeplerle FSEK 68.madde gereğince 3 kat olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL telif tazminatının tecavüz tarihinden bu yana işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, muhtemel tecavüzün men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; usul, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının dava dilekçesinden davanın kısmi alacak davası mı, yoksa belirsiz alacak davası mı olduğunun anlaşılamadığını, müvekkiline ait ——— kanalının uydu lisansı ile yayın yaptığını, dijital platformlar üzerinden ya da karasal olarak yayın yapmadığını, dava konusu sinema filmlerinin mali haklarının devri konusunda davacı şirket ile 05.09.2013 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, daha sonra film materyallerinin yetersizliği sebebiyle 10.02.2014 tarihinde ek bir protokolün de imzalandığını, sözleşmeye göre yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, sözleşmede sözleşme konusu filmlerin —– ve — —– logolu televizyon kanalında yayınlanabileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin 4/r maddesi uyarınca eserin gösteriminin yapıldığı gün 24 saat içerisinde olmak üzere tekrar gösterim hakkının da verilmiş olduğunu, bununla birlikte 10/02/2014 tarihli Ek Protokol ile, sözleşmenin Ek 1 listesinde belirtilen sinema filmlerinden dördünün teknik ve içerik açısından yayın kriterlerine uygun olmadığı tespit edildiğinden bunların yerine yeni sinema filmlerinin listeye dahil edildiğini, Ek 2 listedeki 15 adet filmden dördü hariç diğer 11 film teknik açıdan yayına uygun olmadığından listeden çıkartıldığı ve listeden çıkartılan 11 filme ait 22 gösterimin 4 film gösterim sayısına ilave edilerek taraflar arasında uzlaşma sağlandığını, bu şekilde Ek 2 listede kalan dört sinema filmi için ————- 7 ila 8 gösterim hakkı tanındığı, davalının yaptığı tüm gösterimlerin sözleşme ve ek protokollere uygun olduğunu, davacının dilekçesi ekinde sunduğu listede yer alan tarihleri ve listeyi kabul etmediklerini, davacının iddia ettiği gösterim tarihlerinden bu yana 1 yıl geçtiğini ve zamanaşımı oluştuğunu, —– kayıtları dışındaki kayıtların kabul edilemeyeceğini, ayrıca ————————- filmlerinin davacının filmleri ile isim benzerliği dışında hiç bir ilgisi bulunmadığını, davacının eser sahipliği iddiasını her bir sinema eseri için kanıtlaması gerektiğini, Ek 1 listede yer alan dava konusu sinema filmlerinin haklarının münhasıran davalıya devredildiği, dolayısıyla tam ruhsat verildiğinden davacının dava açmakta aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığını belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davacının hak sahibi olduğu iddia edilen filmlerin davalıya ait TV kanalında izinsiz olarak yayınlanması sebebiyle FSEK 68.madde gereğince talep edilen telif tazminatı davasıdır.
Davaya konu edilen filmlerle ilgili hak sahipliğini gösteren tescil kayıtları————getirtilmiş, filmlerin gösterildiğinde dair görüntü kayıtları ise saklama süreleri 1 yıl olduğundan —— temin edilememiştir.
Her ne kadar davalı vekili taraflar arasında imzalandığını belirttikleri sözleşmedeki yetki anlaşmasına göre yetki itirazında bulunmuşsa da, davacının dava konusu filmlerin izinsiz olarak gösterildiği iddiasıyla dava açtığı, davanın sözleşmeden kaynaklanan bir dava olmadığı, bu nedenle HMK’nun 16. Maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri mahkemesi olan mahkememizin davaya bakmakta yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf ayrıca zamanaşımı itirazında bulunmuşsa da, davanın konusunun haksız fiil olduğu ve TBK’nun 72. maddesi gereğince kural olarak, haksız fiil zamanaşımına tabiidir ve bu halde davanın, davacının zararı ve zarar vereni öğrenmesinden itibaren 2 yıl ve her halde 10 yıl içerisinde açılması gereklidir. Eğer eylem aynı zamanda ceza koğuşturmasını gerektiriyor ise ceza zamanaşımı uygulanacaktır. Somut olayda davalının FSEK’da düzenlenen eser sahipliğinden kaynaklanan hakları ihlal ettiği iddia edildiğinden, 5846 sayılı FSEK’nun 71. maddesine göre bu eylem cezai takibatı gerektirmekte olup ceza zamanaşımına tabiidir. Bu nedenle davalının zamanaşımı itirazı da yerinde değildir.
Yayın akışına ilişkin ——– isimli şirket kayıtları dosya içine getirtilmiş, mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler 05.10.2018 tarihli raporlarında; dava konusu filmlerin FSEK’nun 5. maddesi kapsamında sinema eseri olduğu,———– Bakalığı’ndan gönderilen eser işletme belgeleri ile diğer belgelerin incelenmesinde bu eserler üzerinde davacının hak sahibi olduğu, ancak “—- –” filmleri ile aynı adı taşıyan başka filmlerin mevcut olduğu, davacının davalıya ait kanalda gösterilen bu isimli filmlerin kendisinin hak sahibi olduğu filmler olduğuna dair delil sunmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan—- tarafından düzenlenen gösterim listesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin karşılaştırılmasında davalının sözleşme dışı bir gösteriminin tespit edilemediği, yine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan — tarafından düzenlenen gösterim listesinin incelenmesinde davalı tarafından — isimli eserin izinsiz yayınlandığı, Mahkemece bu belgeye itibar edilmesi durumunda bu yayın sebebiyle davacının telif tazminatı bedelinin 1.000,00 TL olabileceği, söz konusu bedelin 3 katı tutarının Mahkemenin takdirinde olduğu, söz konusu belgeye itibar edilememesi durumunda davalının taraflar arasındaki sözleşmeye göre izinsiz gösteriminin ispat edilememesi nedeniyle davacının tazminat hakkı bulunmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davalı taraf, “————–” filmleriyle davacının isim benzerliği dışında ilgisinin bulunmadığını, “—–” isimli iki filmin mevcut olduğunu, davacının siyah beyaz film için hak sahibi olduğu, diğerinin renkli ve 1986 yılında yapılan başrollerin ——– —- oynadığı film olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasında 05/09/2013 tarihli sözleşme imzalandığı davalı tarafça iddia edilmiş, davacı taraf sözleşmede yer alan imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait olmadığını belirterek ait imzaya itiraz etmiş, davalı tarafa sözleşme aslını sunması için kesin süre verildiği halde sunmamıştır.
Davacı vekili 07/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davalının dayandığı sözleşmeye eklemeler yapıldığını belirterek, bu konuda inceleme yapılmasını talep etmiş.
Davalının dayandığı ve davalı şirket ile davacı şirket arasında imzalanan 05/09/2013 tarihli sözleşme incelenmiş, EK-1 listenin en sağ sütununda, EK GÖSTERİM FİYATI başlıklı kısmında matbu olarak ek gösterim fiyatlarının yazıldığı, Sözleşmenin 4/b . Maddesinde; —-‘de yer alan filmlerin, —logolu televizyon kanalında ve eş zamanlı olarak —- logolu televizyon kanalında FSEK’nun 21. maddesinde düzenlenen işleme, 22. maddesinde düzenlenen çoğaltma, 23. maddesinde düzenlenen yayma, 24. Maddesinde düzenlenen temsil, 25. maddesinde düzenlenen işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan her türlü araçlarla dijital iletişim de dahil olmak üzere umuma iletimi veya yeniden iletimi haklarını Ek-1’de belirlenen lisans süreleri içinde 2 gösterim ile sınırlı olarak münhasıran lisans alana devrettiğine dair anlaşma yapıldığı anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 4/r bendinde; lisan veren, lisans alanın işbu sözleşme süresince, eserin gösteriminin yapıldığı gün 24 saat içerisinde olmak üzere tekrar gösterim hakkını haiz olduğunun belirtildiği, her ne kadar davacı vekili bu maddenin aynı takvim günü içinde yapılacak gösterimler için kabul edildiğini savunmuşsa da, bu madde ile filmlerin ilk gösteriminin yapıldığı tarih ve saatten itibaren 24 saat içerisindeki gösterimin kastedildiği, davacı tarafın iddia ettiği gibi takvim tarihinin değişmesi halinde önceki gösterimden itibaren 24 saat içinde yapılan gösterimin ek gösterim kapsamında kabul edilmemesi şeklinde yorumlanamayacağı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf sözleşmedeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmişse de, mahkememizce imza incelemesi yapılması için ara karar verildiği ve davacı şirket temsilcisinin hazır olması için ihtarlı tebligat çıkartıldığı halde hazır olmadığı, davacı vekilinin de 23/11/2017 tarihli duruşmada sözleşmedeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, ancak sözleşmeye daha sonra eklemeler yapıldığını belirterek, bu konuda inceleme yapılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Sözleşme örneği incelendiğinde, sözleşmede eklenti, kazıntı, veya çıkıntı yapılarak bir değişiklik yapıldığı tespit edilememiştir.
Davaya konu filmler üzerinde davacı şirketin hak sahibi olup olmadığı incelenmiştir.
12/06/1995 tarihinden önce yapımına başlanan filmler yönünden uygulanacak olan 5846 Sayılı FSEK’nun 8. maddesinde; eser sahibinin ” bir sinema eserinin sahibi onu imal ettirendir” şeklinde tarif edildiği anlaşılmakla , EK-2 maddesi ile 70 yıla çıkarılan koruma süresinden filmlerin yapımcısının faydalanacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça davaya konu olan ————— filmlerinin davacının hak sahibi olduğu filmler olmadığı savunulmuş, sunulan — görüntülerinin bilirkişiler tarafından incelenmesi sonucunda da bu filmlerin aynı filmler olmadığı, başrol oyuncularının davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği filmlerdeki başrol oyuncularından farklı olduğu, davacının davalı şirkete ait TV kanalında aynı isimle gösterilen filmlerin kendisinin hak sahibi olduğunu iddia ettiği filmler olduğuna dair bir delil sunamadığı anlaşılmakla, davacının bu üç film üzerinde hak sahibi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yine davalı tarafça ——–” isimli iki filmin mevcut olduğu, davacının siyah beyaz film için hak sahibi olduğu, diğerinin renkli ve 1986 yılında yapılan başrollerin ——— oynadığı film olduğunu savunmuş,——–Bakanlığı’ndan gelen belgeler incelendiğinde, davacının hak sahibi olduğu filmin 1968 yılı yapımı, başrollerini— paylaştığı film olduğu, —— isimli iki ayrı film bulunduğu, davacının oyuncuları ——olduğu , oyuncuları ——- olan filmin yapımcısının——-olduğu,davalıya ait kanalda gösterilen aynı isimli filmin bu film olduğunun davacı tarafça kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davacının bu film üzerinde de hak sahibi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davaya konu diğer—————————- isimli filmlerde filmlerin yapımcısı sıfatıyla davacının hak sahibi olduğu anlaşılmışsa da; 05/09/2013 tarihli sözleşme,01/02/2014 tarihli ek protokol ve ——– Medya tarafından gönderilen yazı ekindeki listede yer alan yayın tarih ve saatleri gözönüne alınarak bu filmlerin taraflar arasındaki sözleşme ve listelere uygun olarak yayınlandığı, filmlerin sözleşme kapsamında yayınlandığı, izinsiz yayın yapılmadığı kanaatine varılarak bu filmler yönünden de ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
———————————-” filmleri ile ilgili davanın husumet nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Diğer filmlerle ilgili davanın ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince husumet nedeniyle reddedilen dava üzerinden takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücreti ve esastan reddedilen dava üzerinden takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.