Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/31 E. 2021/127 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/31 Esas
KARAR NO: 2021/127
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 10/02/2017
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili tarafından davalılar aleyhine ——- dosyası ile açılan davada Mahkemece davalıların maddi tazminat ödemesine karar verildiğini, karar harici bakiye tazminat alacağı için dava dosyasında alınan ikinci ek rapora dayanılarak—– ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız ve kötü niyetli itirazları üzerine takibin durduğunu, söz konusu itirazların tamamen haksız olarak sadece icra takibini geciktirme amacı taşıdığını, — sayılı dosyasında alınan ikinci ek raporda açıkça davalıların—— kadar bedelden sorumlu olabileceklerinin tespit edildiğini, söz konusu Mahkeme kararının temyiz aşamasında olduğunu, ancak onanması halinde takip konusu alacağın da kesinleşmiş olacağını, davalıların müvekkiline ait mimari projeyi izinsiz olarak kullanmaları nedeniyle—- olduklarını, bu sebeplerle davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
DAVAYA CEVAP / Davalılar—– dosyası ile müvekkilleri aleyhine yapılmış olan takibe dayanak gösterilen—— sunulan bilirkişi raporu ve bu raporun sunulduğu dosyanın taraflarınca temyiz edildiğini ve henüz kesinleşmediğini, bilirkişi raporu olsa dahi henüz likit bir alacağın mevcut olmadığını, davacı tarafın bilirkişi raporunu hüküm olarak değerlendirip, icra takibine konu yapmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde de — numaralı ihtarı ile müvekkillerinin ihtar edildiğini açıkça beyan ettiğini ve bu ihtarnameye dayanarak — dava açtığını, fikri hakların ihlalinin ve bundan doğan maddi ve manevi tazminat istemlerinin— olacağından, somut olayda davacı tarafın ilgili —- açmadığı için ilk derece mahkemesince bu süre göz önüne alınarak davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; huzurdaki dava ile aynı konuda açılmış ve devam eden Mahkememizin — bulunduğunu ve dosyanın —-incelemesinde olduğunu, icra takibinin dayanağı yapılan bilirkişi raporunun hatalarla dolu olduğu gibi, icra takibinin hatalı raporla dahi örtüşmediğini, dava konusu projelerin —- bulunmadığını, dava konusu yapıtların — korunamayacağını, davacının dava konusu projelerin tek çizeri olmadığının kendi beyanları ve kendi tanıklarının beyanları ile sabit olduğunu, davaya konu edilen—- davacının projesinin kullanılmadığını, müvekkili — dava konusu iddiaların muhatabı olmadığını ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, takibin——- kısmının davacının mevcut olmayan alacakların, mevcut olmayan temerrüdü için işletilen birikmiş faiz iddiası olduğunu, ancak böyle bir borç bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine —- gereğince talep edilen tazminat tutarının tahsili yönünde başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından davalılar —— başlatıldığı, ödeme emrinin davalı —– tarihinde tebliğ edildiği, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- dosyası celp edilmiş olup, incelendiğinde; davacı tarafından davalılar —- hakkında açılan davada feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı—– temerrüt tarihi olan —-için dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak, davacıya verilmesine karar verildiği, kararın ——— yılına göre hesaplanmasını doğru olmamasına rağmen taleple bağlı kalınarak karar verildiği, fazlaya ilişkin kısmın açılacak davada hesaplanabileceği gerekçesiyle onama kararı vermiş ve kararın bu şekilde— tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalılar ——–verildiği, davacının haksız eylemin sorumlularını öğrendiği bu karar tarihinin üzerinden bir yıl geçmeden — tarihinde icra takibine başlandığı, ayrıca ——– maddesine dayalı olarak açılan davalardaki zamanaşımı süresinin, söz konusu madde uyarınca hükmedilebilecek telif ücretinin niteliği itibariyle taraflar arasında mahkeme kararıyla oluşturulan farazi sözleşme ilişkisi kapsamında değerlendirildiğinden, — —— olup, dosya içeriği itibari ile ihlal ve icra takip tarihleri arasında geçen sürenin — altında olduğu göz önüne alınarak, zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davalı —itirazında bulunmuşsa da, icra takibinin yapıldığı ve itirazın iptali davasının açıldığı tarihte ——- davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ve saklı tutulan haklar için yapılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali davası açıldığından, her iki davanın konusu aynı olmamakla, derdestlik itirazı kabul edilmemiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış,— olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce önceki bilirkişi heyetinden—- sayılı dosyasındaki bilirkişi raporlarında yer alan inşaat alanı, sınıfı ve benzeri tespitler ile hesaplamalar dikkate alınarak ve tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle —- sayılı dosyada davalılar için tespit edilen temerrüt tarihlerinden itibaren icra takip tarihi olan —– tarihine kadar temerrüt faizinin hesaplanması için ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti —-olarak hesaplandığı—- olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları kapsamında yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, —– raporda; davacının — tamamen tamamladığı,— bir kısmını tamamladığı, bu haliyle de——- davalı —–olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce önceki bilirkişi heyetinden — üzerinden hesaplanan tutarın—— kararında tespit edilen temerrüt tarihlerinden itibaren takip tarihi olan —- tarihine kadar geçen sürede her bir davalı için toplam üzerinden ayrı ayrı ticari faiz hesabı yapılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti —-olduğu yönünde görüş belirtmiştir.
Yine mahkememizce—- kısım mahsup edilerek kalan tutarın temerrüt tarihlerinden takip tarihine kadar olan süre için faizinin hesaplanması yönünde ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti —- tarihli ikinci ek raporda; talep edilen şekildeki hesaplama neticesinde telif bedelinin—- görüş belirtmiştir.
Mahkememizde, davacının —- kullanıldığı iddiasıyla davalılara karşı açılan ve —– geçerek kesinleşen —- davalıların davacıya ait—– kullandıkları, projenin — kapsamında eser niteliğinde olduğu, davacı tarafça — tamamlandığı, bu oran üzerinden ve —— bedelinin hesaplanması gerektiği hususları kesin hüküm halini almıştır. Bu nedenle yargılama sırasında alınan ve bu tespitler dışında tamamlanan iş oranı ve proje bedeliyle ilgili farklı hesaplamalar içeren — tarihli bilirkişi raporu dışındaki raporlara itibar edilmemiştir.
—- sayılı dava dosyasında ve mahkememizce hükme esas alınan —— olduğu, bu bedelden daha önce kesinleşen kararla davalılardan tahsiline karar verilen — tazminatın mahsup edilmesi gerektiği,—- olduğu, davalılardan ilk temerrüde düşen— tarihinden icra takibine kadar olan süre için hesaplanan işlemiş faizin —– işlemiş faize yapmış oldukları itirazın haksız olduğu, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, davacının icra takibinin kötü niyetle yapılmaması nedeniyle kötü niyet tazminatına da hükmedilemeyeceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalıların ——-işlemiş faize yapmış oldukları itirazın iptaline ve takibin bu meblağ üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalıların—— işlemiş faize yapmış oldukları itirazın iptaline ve takibin bu meblağ üzerinden devamına,
Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken — harçtan peşin alına—- davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 13.963,60 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılar vekillerine davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 681,80 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 713,20 TL harç giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 379,50 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile ——-bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —-yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre,—- davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye —- davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı —– yüzüne karşı, diğer davalıların vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021