Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/295 E. 2020/142 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/295 Esas
KARAR NO: 2020/142
DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 21/05/2015
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı—————— isimli eserini ——– tercüme ederek ————————- isimli eseri oluşturduğunu, bu kitapta davacının adından ve eserinden hiç söz edilmediğini, diğer davalı yayınevinin de eseri basarak yayınladığını, davalı hakkında ————— sayılı ceza davasının açıldığını belirterek, davalının davacıya ait————- tercüme ederek ———————- isimli kitabı meydana getirdiğinin, davalı ————-tarafından yayınlattığının, umuma arzettiğinin ve eylemin halen devam ettiğinin tespitine, davacının manevi hakları ihlal edildiğinden tedavülde bulunan değişikliklerin düzeltilmesine, üç katı kadar mali hak talep edilebileceğinden rayiç bedelin üç kat fazlasının davalı tarafça ödenmesine, tecavüzün sona ermesi ve refi için gerekli işlemlerin tesisine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla FSEK’Nnun 70. maddesi uyarınca şimdilik ———maddi ve———- manevi tazminatın kitabın yayın tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, tecavüzün refine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı ——- vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı ————-T.C. Anayasasının 74.maddesi ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanmasına Dair Kanun’un 3.maddesi gereğince, dilekçe ve şikayet hakkına sahip olmaması sebebiyle, mevcut yasal mevzuat çerçevesinde davacının husumet ehliyeti ve dava şartı bulunmadığından, dava açmasının yasal olarak mümkün olmadığını, bu nedenle davanın usul yönünden reddine, davacın yasal olarak dava hakkı olsaydı dahi, toplanan bilgi ve belge mündericatından anlaşılacağı üzere ve özellikle ibraz ettikleri ————– tarihli ————– isimli ————- tarihli ———————- tarihleri birlikte değerlendirildiğinde, ——————- tarihinde yürürlükte bulunan B.K.’nun 60.maddesine göre 1 yıl ve BK’nun 125. maddesi gereğince genel ——– yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın açıldığının açıkça anlaşıldığından ön inceleme duruşmasında davanın usul yönünden reddine, davacının intihal ve ———————– gerekçeleriyle açtığı maddi ve manevi tazminat talebinin, zamanaşımı süresinin dolmasının yanı sıra, isnat edilen suçun öğesi olan ———— mevzuunda, davalı müvekkilinin belirtilen eserinin————- nolu —– —————– seçik bir şekilde———- kaynak gösterildiğini, —————— sayılı davası ile yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiğini, müvekkili ile aynı Üniversitede görev yapan ve davalı ile husumeti bulunan kişiler tarafından davacının harekete geçirildiğini, davalının üniversite rektörülüğüne karşı hukuki yollara müracaat ettiğini, davacının olaydan çok daha önce haberdar olmasına rağmen süresinde dava açmadığını, —– gönderdiği dilekçesinin—– yaptığı şikayet tarihinin————— olduğunu, buna rağmen iki buçuk yıl sonra bu davayı açtığını, müvekkili hakkında yapılan idari soruşturma sonucunda da, iki yıllık süre içinde idari soruşturma başlatılmadığından kamu görevinden çıkartılma talebinin reddine karar verildiğini, müvekkilinin yayıncı kitabevi ile yalnızca ———-basılacağı ve ———- kitabın satış fiyatı üzerinden ——–oranında telif ücreti alınacağına dair ——— tarihli sözleşme imzaladığını, kitabın yalnızca ————— ayında basıldığını, bundan daha fazla basım yapılmışsa bundan müvekkilinin sorumlu olmayacağını,dava konusu kitabın akademik bir çalışma olduğunu, kar elde etmek amacıyla yazılmadığını, alıntı olduğu iddia edilen kısmın ——— bölümden oluşan kitabın sadece bir bölümünün yarısıyla ilgili olduğunu belirterek, açılan ————manevi tazminat taleplerinin reddine, tecavüzün tespit ve ref’i davasının reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ————–Vekili cevap dilekçesinde; FSEK’ten kaynaklanan ihlal davalarının ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl, her halükarda ———– yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu kitabın ———- adet basıldığını, müvekkilinin bu eseri ekonomik kar amacıyla değil, tamamen düşünce ve araştırma çevrelerine katkı sağlamak amacıyla yayınladığını, ———- basılan kitabın —————- tanıtım amacıyla bedelsiz olarak çeşitli kişi ve kurumlara verildiğini, —– adet satış yapıldığını, ————eserin müvekkilinin deposunda bulunduğunu, diğer davalı ile imzalanan ——————- 11. Maddesinde açıkça fikri ve hukuki sorumluluğun yazara ait olduğunun yazılı olduğunu, eserin içeriğinde intihal olup olmadığını inceleme şansının bulunmadığını, bu eserin diğer davalının doçentlik tezi olduğu ve ———– incelemesinden geçerek kabul edildiğini, müvekkilinin bu olayda hiç bir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davacıya ai———————isimli eserden davalı———-intihal yaparak—————adıyla diğer davalı tarafından basılıp dağıtıldığı iddiasıyla fikir ve sanat eseri sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün ref’i, önlenmesi ve tazmini davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde FSEK’nun 68. maddesi uyarınca üç kat telif tazminatı istediğini belirtmiş, sonuç talep kısmında ——– tazminata hükmedilmesini talep etmiş olmakla, talebini açıklaması için kendisine süre verilmiş, ——– tarihli dilekçesi ile belirsiz alacak davası olarak ———- telif bedeli talep ettiğini belirterek, eksik harcını yatırmıştır.
—————– davaya konu olan kitapla ilgili eser sahipliği belgesi ile bandrol kayıtları istenilmiş, eser sahibi olarak ——-kayıtlı olduğu, —– tarihinde —————————– tarihinde ———– adet daha bandrol alındığı tespit edilmiştir.
Her iki davalı da zamanaşımı itirazında bulunduğundan öncelikle zamanaşımı itirazları incelenmiştir. Davalılara isnat edilen fiil aynı zamanda suç teşkil ettiğinden uzatılmış ceza zamanaşımı süresi suç tarihinde ————haksız fiil zamanaşımı süresi TBK’nun 72. maddesi uyarınca —-, yine sözleşmeden kaynaklanan alacaklarla ilgili zamanaşımı süresi de TBK’nun 146. maddesi (BK’nun 125. maddesi) uyarınca ————- yıldır. 5846 Sayılı FSEK 68. maddesine dayalı olarak açılan davalardaki zamanaşımı süresi, söz konusu madde uyarınca hükmedilebilecek telif ücretinin niteliği itibariyle taraflar arasında mahkeme kararıyla oluşturulan farazi sözleşme ilişkisi kapsamında değerlendirildiğinden, TBK.’nun 146. maddesi gereğince ——— tabi olup, her ne kadar davaya konu kitap ilk olarak ———- ayında basılmışsa da, dava açıldığı tarihte halen satışının devam ettiği, davacı vekilinin yargılama sırasında — yılında iki adet kitabı satın alarak dosyaya sunduğu, tecavüzün devam etmesi nedeniyle dava tarihinde sözleşmeden kaynaklanan ——— yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ——- kaynaklanan mali haklara tecavüz suçlaması nedeniyle———- sayılı davanın yapılan yargılaması sonucunda, ————- sayılı kararla kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği ve kararın ——— kesinleştiği tespit edilmiştir.
Davalı ———- aleyhine —————– davalının doçentlik kadrosuna ve profesörlüğe atanmasına ilişkin kararların iptal edilerek ———-unvanına indirilmesine dair kararın iptali için açtığı davayla ilgili ————- kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Davaya konu iki adet kitap dosyaya sunulmuş, ————– bilirkişi olarak görevlendirilerek rapor istenilmiş, bilirkişi —-tarihli raporunda özetle;—————— adlı kitabı ile, ——————- başlıklı ———– arasında benzerlik bulunup bulunmadığı hususu incelendiğinde, birinci bölümde, yazarın ortaya koyduğu içerik ile ——————adlı eseri arasında doğrudan bir ilişki olmadığının rahatlıkla söylenebildiğini, bir diğer ifade ile birinci bölümün, özgün bir akademik çalışma olduğunu, ikinci bölümde ise, —————–arasında yer alan bu bölümün de özgün olduğunun anlaşıldığını, üçüncü bölümde, ——– ele alındığını, sonuç olarak bu bölüm ile —————— adlı eseri arasında bir benzerliğin mevcut olmadığını, eserin son bölümü olan dördüncü bölümün ise kendi arasında dört kısımdan oluştuğunu,————– taşıyan bu son kısımda —————— nasıl elde ettiğine dair hususların maddeler halinde ele alındığını, bunlar, adaletin icrası neticesinde elde ettikleri gelirler, dini vergiler —————-suçluların affedilmesinden kaynaklanan maddi gelirler, vakıflardan elde edilen gelirler şeklinde açıklandığını, aslında bu başlık altında verilen bilgilerin de konuyla alakalı sıradan herhangi bir eserde bulunabilecek bilgiler olduğunu, ————– başlıklı——- içeriği ele alındığında, sekiz ana başlıktan oluşan bu eserin yedinci bölümü ———————– ile sekizinci bölümünün ———– eserinin dördüncü bölümünün son kısmıyla ——————- örtüştüğünün anlaşıldığını, davacının kitabından intihal yapılıp yapılmadığı, intihal yapılmışsa orantının ne kadar olduğu hususu araştırmasında, ——————- başlıklı ————-, bu alıntıların kitabın dördüncü bölümünün son kısmında yoğunlaştığının anlaşıldığını, hem kendi mukayesesinde, hem de konuyla alakalı olarak daha önce hazırlanan, dosyada var olan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, davacının ilgili eserinden tercüme yapılarak bazı cümle ve paragrafların alıntılandığının anlaşıldığını, ———- dört bölümden oluştuğunu, sadece dördüncü bölümün bir kısmında davacının kitabından————— tercüme edilerek ve bazı ilavelerde bulunarak alıntı yaptığını, —– ilgili eserden yaptığı alıntıların, telif ettiği kitabın takriben sekizde birini oluşturduğunun söylenebildiğini, —— tercüme ederek eserine aldığı bu bilgilerin ve dipnotlarda gösterdiği kaynak eserlerin aslında yabancısı olduğu eserler olmadığını, nitekim ———- doktora çalışması incelendiğinde söz konusu ana kaynaklardan haberdar olduğunu ve bunları kullandığının görüleceğini, davacıya ait kitaptan alıntı yapılıp yapılmadığının kitapta açıkça yazılıp yazılmadığı ve davacının kitabının kaynak gösterilip gösterilmediği hususunun, —— davacının kitabına atıfta bulunduğunu, ———– adlı eserinin ——————– şeklinde ilgili eserin zikredildiğinin görüldüğünü, daha da önemlisi davalının eserin sonundaki bibliyografya kısmında, davacının eserini—————— bir şekilde açıkladığını, akademik üsluba göre ilgili eserden faydalanma ve alıntı yapmaya nazaran atıflarda yetersizlikler olsa bile, özellikle bibliyografya kısmında davacının eserinin açık bir şekilde ifade edilmiş olmasının davalının ilgili eserden faydalandığını gizleme amacının olmadığını gösterdiğini, sonuç olarak ——————— adlı kitabı ile, ——————– arasında sadece dördüncü bölümün bir kısmında benzerlik olduğunu, davalının davacının kitabından tercüme ederek alıntı yaptığını, yapılan alıntıların eserin son kısmında yoğunluk gösterdiğini, söz konusu alıntıların eserin bütününe oranla takriben sekizde bir kadar olduğunun tespit edildiğini, bununla birlikte davalının davacının eserinden alıntı yaptığını eserinin içinde—————- ettiğini, ayrıca faydalandığı kaynakları topluca gösterdiği bibliyografya kısmında davacıyı ve eserinin açık bir şekilde ifade edilmiş olmasının, davalının ilgili eserden faydalandığını gizleme amacının olmadığını gösterdiğini, sonuç olarak ————-adlı kitabı ile, —————————- başlıklı ——– kitabı arasında sadece dördüncü bölümün bir kısmında benzerlik olduğunu, davalının davacının kitabından tercüme ederek alıntı yaptığını, yapılan alıntıların eserin son kısmında yoğunluk gösterdiğini, söz konusu alıntıların eserin bütününe oranla takriben sekizde bir kadar olduğunun tespit edildiğini, bununla birlikte davalının, davacının eserinden alıntı yaptığını eserinin içinde ifade ettiğini, ayrıca faydalandığı kaynakları topluca gösterdiği bibliyografya kısmında davacıyı ve eserini açık bir şekilde beyan ettiğini belirtmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmesi üzerine, bu kez ———- talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmış, yayıncı bilirkişi ———————— bilirkişi heyeti dosyaya sundukları —- tarihli bilirkişi raporunda; davacı taraf ———————— yazarı olduğu ————-adlı eser ile davalı ————- adlı eserin 5846 sayılı FSEK kapsamında ————– olduğu, davacı tarafın davaya konu esesri üzerinde FSEK kapsamında eser sahibi sıfatıyla manevi ve mali haklara sahip olduğu, davalı——- yazarı olduğu eserin ———— davacı tarafın eserinin————– başlıkları arasında ————- bakımından benzerlik bulunduğu, davalı tarafın davacının eserinin bahse konu kısımlarından metin olarak veya dipnotlarıyla birlikte alıntı yapmış olduğu, davacının eserinden bazen cümle veya paragraf olarak, bazen de iki sayfaya varacak şekilde alıntılanan yerler olduğu gibi atlanarak veya eklemeler ve çıkarmalarda bulunarak tasarrufta bulunularak ya da metinlerin ve dipnotların yerleri değiştirilerek ve de iki ayrı başlığın muhtevası birleştirilerek bilimsel etik kurallarına aykırı bir biçimde alıntılanan yerler bulunduğu, davalı tarafın her ne kadar eserinin—————– bulunan — dipnotta davacı tarafa ve eserine ———————– şeklinde kaynak olarak göstermiş olduğu anlaşılmakla birlikte, söz konusu atıfların, yapılan alıntılamanın yoğunluğu dikkate alındığında yetersiz ve usulüne uygun olmadığı, bu bağlamda, davacı tarafın eserinden yapılan her alıntılama için atıf yapılmadığı gibi, bir an olsun yapılan her alıntılama için usulüne uygun olarak atıf yapılmış olsaydı dahi, somut vakada alıntılamaların yoğunluğu ve sıklığı dikkate alındığında bu alıntılamaların miktarının FSEK’nun 35. maddesi anlamında usule ve amaca uygun alıntılama olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla, davalının eyleminin yukarıda incelenen mevzuat hükümleri, ———- çerçevesinde intihal filli olarak ortaya çıktığı, davalının eserinde intihale konu olan bölümün; ilgili kısımlarda metin üzerinde, dipnotlarda ve ele alış biçimindeki tasarruflar dikkate alındığında ve kaynakça dahil edilmediğinde, ortalama ———civarında olduğu, usulsüz alıntılanan bu sayfa sayısının da davalı tarafın —–eserinin, ortalama yedide biri ——— oranında olduğu, davalının söz konusu fiili ile davacı eser sahibinin FSEK’nun 14 ve 15. maddeleri kapsamında manevi haklarından —————— FSEK’nun 22. ve 23. maddeleri kapsamında mali haklarından ————- haklarını ihlal etmiş olduğu, somut vakada maddi ve manevi zararın koşullarının gerçekleşmiş olduğu, manevi tazminatın takdirinin mahkemede olduğu, maddi tazminat bakımından ise farazi sözleşme bedelini—————- olabileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, alınan ve birbirini teyit eden bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; davacıya ait dava konusu çalışmanın, tarihi araştırma niteliğinde, belli bir fikri emek verilerek orijinal olarak oluşturulan, FSEK’nun 1/B ve 2. maddeleri kapsamında ilim ve edebiyat eserleri kapsamında kalan bir eser olduğu tespit edilmiştir.
Davalılardan ———– adlı doktora tezi ile, —————— başlıklı İngilizce kitabı arasında ————-başlıklarında yer alan kısımlarda benzerlik olduğu, davalının davacının kitabından tercüme ederek alıntı yaptığı, yapılan alıntıların eserin son kısmında yoğunluk gösterdiği, söz konusu alıntıların eserin bütününe oranla takriben yedide bir kadar olduğu, doktora tezinin ———- ayında diğer davalı tarafından kitap olarak yayınlandığı, bu yapılırken de söz konusu eserin sahibi olan davacıya ve onun eserine FSEK.’in 34 ve 35. maddesi hükümlerinde öngörüldüğü şekilde yapılan alıntılamaya uygun olarak yeterince atıfta bulunulmayıp kaynak olarak gösterilmediği, bu suretle davacının FSEK’nun 22. maddesinde tanımlanan ——— FSEK’nun 23. maddesinde tanımlanan ——– niteliğindeki mali haklarına ve FSEK.’in 14. maddesinden kaynaklanan ———– maddesinden kaynaklanan —– şeklindeki manevi hakkına tecavüzde bulunulduğu, kitabın basımını yapan —————–olayda kusurlu ve sorumlu olduğu, yapılan intihalin oranına ve niteliğine, tarafların mali ve sosyal durumlarına göre FSEK’nun 70. maddesi uyarınca talep edilen——–manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, davacının ayrıca FSEK’nun 68. maddesi uyarınca telif bedelinin üç katını talep edebileceği, alınan bilirkişi raporu ile intihal oranına göre farazi sözleşme bedelinin —- olduğunun belirlendiği, bu bedelin üç katının——— olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı———- isimli eserinden kısmi intihal yaparak ————— eseri oluşturmak ve davalı ————- bu kitabı yayınlamak suretiyle davacının FSEK’ten kaynaklanan maddi ve manevi haklarına TECAVÜZ ETTİKLERİNİN TESPİTİNE,
Davalıların davacının eserine muhtemel tecavüzlerinin ÖNLENMESİNE VE REF’İNE,
FSEK’in 68. maddesi uyarınca —— telif bedelinin ———- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
FSEK’in 70/2. maddesi uyarınca ——— manevi tazminatın ——— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 683,10- TL harçtan peşin alınan 283,87- TL harcın mahsubu ile bakiye 400,77 -TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline maddi ve manevi haklara tecavüz edildiğinin tespiti davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 283,87-TL peşin harç, 27,70-TL başvurma harcı, 4.479,00-TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 4.790,57 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı ————- ve davalı şirket temsilcisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2020