Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/280 E. 2021/37 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/280 Esas
KARAR NO: 2021/37
DAVA: Patent ve Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/02/2015
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan patent ve marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin ———– sayılı ————— isimli başvuru sahibi olduğunu, davacının ——– numaralı ——– ürünler için ———— markasının tescil edildiğini, aynı markanın ——–tescil edildiğini, ———- numarası ile tescilli olduğunu, ——- sınıf bazı ürünlerde tescil işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin patent ve marka başvurusundan doğan haklarının davalı yan tarafından ihlal edildiğini, davalı yanın söz konusu patente konu ürünü müvekkilinden izin almadan ürettiğini, kullandığını, sattığını, satış işlemleri için teklif verdiğini, fuarlarda müvekkiline ait patent hakkına tecavüz edecek şekilde ürünlerle katıldığını, bu ürünleri sattığını, sipariş aldığını, —— suretiyle teşhir ettiğini, elde bulundurup depoladığını, 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Hükümleri uyarınca davalı tarafın bu eylemlerinin patent hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davacı tarafın ———— tarihinde tanzim ettiği ihtarname ile davalı tarafa patent başvurusunun ve içeriğini ve bu hukuka aykırılıkları bildirdiğini, bu bildirimle birlikte davalının durumdan haberdar olduğundan, davacı tarafın patent başvurusundan kaynaklanan tüm hakları kullanabileceğini, davalı tarafın ——- tarihli ihtarname ile cevabında davacı yanın patent hakkına tecavüz teşkil eden haksız kullanımlarının söz konusu olmadığını bildirdiğini, Mahkememizin ——- sayılı dosyasında yapılan keşifte davaya konu olan ürüne benzer ürünle ilgili olarak yapılan incelemede ——- bulunduğunun görüldüğü,—————-numunesinin alındığını, davacı vekilince ibraz olunan orijinal ve davacıya ait patentli olduğu beyan edilen ——– piyasadan alındığı beyan edilen ve taklit ürün olduğu iddia edilen ———- alınıp dosyasına konulduğunu ve tahmini yapılan stok incelemesinde yaklaşık ——– adet stok mevcut olduğunun görüldüğünün tespit edildiğini, davacı şirketin patente konu ürünlerinin taklitlerinin davalı yanca haksız surette ticari piyasaya sürüldüğünü ve —— saplarının başlangıç iç ve dış kısımlarında davacı şirketin ——— markasının şekil unsurunun haksız surette kullanıldığını, davacı şirketin 551 sayılı KHK, 556 sayılı KHK ve TTK gereğince, patent ve marka hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahip olduğunu, davalı yanın haksız ve hukuka aykırı eylemleri nedeniyle büyük zarara uğradığını ve uğramakta olduğunu, kendilerine ihtarname gönderildiğini ve haberdar edildiğini, buna rağmen davalı şirketin davacıya ait ürün ile birlikte fuarlara katıldığını, bu fuarlarda ve —– genelinde davacı şirketin sattığı fiyatın yarısı fiyatına satmak suretiyle davacı şirketin —— pazarında çalışmasına engel olduğunu, bu sayede büyük siparişler aldığını ve yüksek cirolu kazançlar elde ettiğini, marka ve patent hakkına tecavüz nedeniyle davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını, mal varlığında azalma olduğunu ve kavuşamadığı yoksun kalınana kazancın söz konusu olduğunu, bu sebeplerle patent ve marka başvurusundan doğan haklara vaki tecavüzün tespitine ve haksız rekabetin önlenmesini, davalının davacı tarafa ait patente konu ürün ve markasının davalının ürün ve ambalajlarından, iş yerinin tabela ve levhalarından, logolarından, matbuatlarından, tanıtım evrakı ve reklamlarından, broşür ve kataloglarından, fiyat listelerinden çıkartılmasını, silinmesini, terkinini, silinemeyecek halde ise imhasını, davalı tarafın davacı tarafın marka ve patent hakkına haksız tecavüzünden kaynaklanan ürettiği veya ithal ettiği, sattığı ticaretini yaptığı, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullandığı araçlara ihtiyati tedbir ile el konulacaklar da dahil olmak üzere imha edilmesini, masrafı davalıdan alınmak üzere, davalı aleyhine verilecek patent ve marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin kararın ilgililere tebliği ile kararın yurt çapında tirajı en yüksek gazetenin —–baskılarında —gün arayla ikişer defa ilanına karar verilmesini, müvekkilinin yoksun kaldığı kazanç için —- maddi, —- manevi olmak üzere toplam —- tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ve ayrıca ————– dosyasındaki yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı tarafın ————— sayılı dosyası ile yapılan keşif ve devamında alınan bilirkişi raporuna yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, patent hukukunda temel prensiplerden birinin ——- olduğunu, davacı tarafın bahse konu patenti kendisine aitmiş gibi gösterdiğini ve bundan bahisle huzurdaki davayı açmasının uluslararası düzenlemelere ve ilgili —— açıkça aykırı olduğunu, davaya konu olayda ————–şartların hiçbirinin davacı şirket yönünden oluşmadığını,————– sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda yenilik ve ayırt edicilik hususlarının hiçbiri gözetilmeksizin davalı tarafın kullandığı şekil unsuru ve ürünlerinin, davacı tarafın şekil unsurunu ve markasını kullanmak suretiyle ihlal ettiği yönündeki tespitinin hukuka aykırı olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik hususunda —————- sunduğunu, davacının iddia ettiği buluşun ve tasarımın esasında yeni olmadığı ve tam bir patent korumasına haiz olmadığını ve hükümsüz olduğunu, davacı tarafın zaten bilinen, kullanılan tasarımı parça parça alıp, kendisine göre kopyalamak suretiyle birleştirerek yeni bir icat, buluş gibi lanse etmeye çalıştığını, şayet yeni bir sistem icat ettiğini iddia ediyorsa bunun işletmesel özelliklerini, kullanım kolaylıklarını ve nasıl icat ettiklerinin davacı tarafından açıklanmak zorunda olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde davacı tarafça başvuruda bulunulan———- ürünlerinin piyasada zaten uzunca bir süredir üretilip satılmakta olduğunu, davacının ihlale mesnet gösterdiği gerek ———–henüz başvuru aşamasında olduğu, tescile hak kazanmadığını, ———- nezdinde davacının yaptığı patent başvurusu yayınlanmadığından başvurunun yayından itibaren sağladığı haklardan yararlanamayacağını, —– dosya kapsamında alınan raporda ———- bulunduğu belirtilmiş ise de, davalı müvekkilinde ———-bulunmadığını, davalı müvekkilinin söz konusu ürünlerde davacı tarafın bahse konu markasınını kullandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının manevi tazminat yönünden hukuka aykırı tecavüzü, zararı ve zararla tecavüz arasında bulunan uygun illiyet bağını ispatla yükümlü olduğunu, maddi tazminat yönünden davacı tarafın nasıl bir maddi zarara uğradığını belgeleyemediğini, davalı müvekkil şirket tarafından üretilmiş olan ürünlerin henüz piyasaya sürülmediği ortada iken davacı tarafta herhangi bir zararın meydana gelmediğinin açık olduğunu, davalı tarafa ait ticari defterler ve kayıtlar incelendiğinde söz konusu ürünlerin henüz piyasa şartlarını etkileyecek düzeyde satışa sunulmadığının açıklığa kavuşacağı hususlarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ———– numaralı patent ve ——– marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve durdurulması ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Dosyaya ——— getirtilmiş olup, incelendiğinde; ———- ibareli markanın———numaralı —— buluş başlıklı patentin ise —– tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin———— dosyası ile açılan delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda; tespit mahallinde ————– yakın sayıda satışa hazır vaziyette ——- bulunduğu, söz konusu ——— alanından ayrılan çerçeveye ve bütün olarak başı çevreleyen ——– sahip olduğu, karşı tarafın iş bu ———- tamamında tespit isteyen tarafa ait şekil unsurunu tespit isteyen tarafın kullandığı şekilde kullandığı, tespit isteyen şirkete ait ———– isimli patent başvurusuna ve aynı şekilde başvuruya konu ürünün karşı tarafça 551 sayılı KHK’nın 136.maddesine aykırı olmak suretiyle üretme sonucu taklit edildiği, tespit isteyen tarafa ait marka başvurusunun ——– unsurunun aynısının veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin karşı tarafça tespit isteyen tarafın kullandığı şekilde kullanmak suretiyle 556 sayılı KHK’nın 9/1-a, b ve e bentlerine aykırı olarak orijinalinden ayırt edilemeyecek şekilde benzer olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Davacı adına yargılama sırasında tescil edilen patent, dava açıldığı tarihte henüz tescil edilmemişse de; 551 sayılı KHK’nin 82. maddesine göre patent başvurusu ve içeriği karşı tarafa bildirilmişse yayınlanmadan önce de koruma sağlayacağından ve davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname ile patent içeriği bildirilmiş olduğundan, davalının ürünlerinin davacıya ait patentin koruma kapsamında kalıp kalmadığının incelenmesi gerekmiştir.
Davacı taraf maddi tazminatın 551 sayılı KHK’nin 140/2-b, 556 sayılı KHK’nin 66/2-b maddeleri uyarınca davalının elde ettiği gelire göre hesaplanmasını talep etmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafalrın delilleri toplandıktan sonra, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler ——— oluşan bilirkişi heyeti ——- numaralı—————– buluş başlıklı patentin yenilik, ayırt edicilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerine haiz olduğu, davalı ürünün davacıya ait —– numaralı patentin —- kapsamında olduğu,——- numaralı davacı markasının——– unsurunu oluşturan ——-ibaresinin ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olan ———–unsurunun davalı ürünlerinde kullanıldığı, davalının davacının markasının—- unsurunu oluşturan———-ibaresinin ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olan ——— unsurunu kullanmasının ortalama tüketiciler nezdinde iltibas yarattığı, dosyada davalının muhasebe kayıtlarının bulunmaması nedeniyle tazminat hesabı yapılamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce sektör bilirkişisinden dosyada mevcut ——- incelenmek suretiyle her bir ürünün satış bedeli ve üretim maliyetleri dikkate alınarak ve davalının iş yerinde—— —– geçirildiği de hesaplanarak buna göre bu ——– satışından elde edilen gelirin tespiti için rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ———- havale tarihli raporda; dosyada bulunan numune ——-incelendiğini, piyasada emsal teşkil eden modellerin ortalama fiyatlarının ——— olduğunu, —- —– elde edilen gelirin ——-olduğu, ——— olacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce aynı bilirkişiden ——- satışında karlılık ortanları, işletme ve maliyet giderleri düşülerek ve —— dava tarihine göre davalının ——-satışından elde edebileceği gelirin hesaplanması yönünde ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi —- tarihli ek raporda; dava konusu ürünlerin——– tarihindeki bedellerinin gerçekçi, somut ve çekişme konusu olmayacak bir şekilde tespitinin mümkün olmadığı, işletme ve maliyet giderlerinin bölgelere, iş yeri kiraları gibi sebeplerle farklılıklar gösterdiğini, sektör net karlılık oran ortalaması baz alınarak hesaplama yapılabileceği, ——–sektöründe net karlılık oranının —– kabul edildiği, buna göre birim fiyatı ——- adet ürünün—-bedelinin ——— karlılık oranının ise ——– olabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili, düzenlenen rapora istinaden ıslah talebi olmadığını duruşmada beyan etmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olanYine 551 sayılı KHK’nın 136. maddesi uyarınca, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konu ürünü kısmen veya tamamen üretmek sonucu taklit etmek patent haklarına tecavüz niteliğinde olup, patent sahibi, bu durumda tecavüzün tespitini, önlenmesini ve ref’ini, ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
Davacıya ait patentin istemlerin yorumlanmasında; 551 Sayılı KHK’nin 47. maddesi ve Patent KHK’nin Uygulanma Şeklini Gösterir Yönetmelik hükümleri ile birlikte aynı KHK’nin 83. maddesine göre değerlendirme yapılarak buluşun koruma kapsamının belirlenmesi gerekmektedir. Bu değerlendirme yapılırken, istem ya da istemlerin açık ve öz olarak yazılması zorunluluğu ve yine istemlerin asıl ve/veya bağımlı istemler niteliklerinin belirlenmesi gereklidir. Öte yandan, istemlerde buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istem veya istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bilirkişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde geniş olarak yorumlanamaz.
Söz konusu buluşun 551 Sayılı KHK’nin 7. maddesine belirtilen yenilik özelliğinin bulunması, 9. maddesinde düzenlenen tekniğin bilinen durumunu aşması, bir başka deyişle ———– vasfına sahip olması, 10. madde uyarınca da sanayiye uygulanabilir olması tescil şartı olarak kabul edilmiştir. Bu bakımdan, tescilli bir patentin koruma sınırlarına dair istemlerin kapsamının açık bir şekilde belirlendikten sonra, tecavüz oluşturduğu ileri sürülen ürün ile karşılaştırılmak suretiyle patentteki istem ya da istemlere tecavüzün mevcut olup olmadığı belirlenmelidir.
Davacıya ait patent tescil belgesi incelendiğinde; ———- tarihinde tescil başvurusu yapıldığı, biri bağımsız, dört tanesi bağımlı olmak üzere beş tane istemi bulunduğu, istemleri incelendiğinde; 1. İstemin; ———————– 2 istemin; —————-3. İstemin; ——————– 4. İstemin; —————– 5. İstemin;——————— şeklinde açıklandığı, alınan bilirkişi raporu ile davalının ürününde davacıya ait patentin ———- numaralı bağımsız isteminde yer verilen —————————— yapılmış esnek orta kısmın mevcut olduğu, bu haliyle davacının patentinin koruma kapsamında kaldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça davacının patentinin yenilik ve sanayiye uygulanabilme özelliklerinin bulunmadığı savunulmuşsa da, patentin hükümsüz kılınması için dava açılmadığı, tescilli bir patentin korumasının hükümsüz kılınana kadar devam edeceği, bu nedenle bu hususların araştırılmasına gerek olmadığı, davalının eyleminin davacının patentten kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık, davalı tarafından ticaret alanına çıkartılan taklit markalı gözlük ürünlerinin markaya tecavüz oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır.
Dava açılmadan önce yapılan delil tespiti sırasında görülen davalı tarafa ait ——- ürünlerinin bilirkişi tarafından incelenmesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile, davalının ———- tescilli olan davacıya ait —————- markasında yer alan yana yatık —— işaretinin ——- üzerinde kullandığı, davacının kendi markasında yer alan şekil unsuru yerine davacının markasındaki şekil unsurunu kullanması nedeniyle; markanın hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi bu işareti gördüğünde ürünlerin davacıya ait markalı ürünler olduklarını düşünebilecekleri, bu nedenle davalının kullandığı işaret ile davacıya ait marka arasında iltibasa neden olacak derecede benzerlik bulunduğu, davalının bu eyleminin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, davacının bu durumun tespitini, önlenmesini ve maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, davalının elinde bulunan —– için elde edebileceği gelirin ——olarak hesaplandığı, davacı tarafça yalnızca ———– maddi tazminat talep edildiği, davalının hem davacıya ait patent haklarına, hem de marka haklarına tecavüz etmiş olması nedeniyle kusurunun ağırlığı, elde ettiği gelir, sahte ürün sayısı birlikte değerlendirildiğinde talep edilen ———— manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olduğu, davacının hükmün kamuya ilan yoluyla duyurulmasını istemekte haklı olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının davacıya ait———- —-koruma kapsamında kalan —– sapı üretmek suretiyle davacının patentten kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine,
Davalının —— üzerinde davacıya ait ——————— markasının şekil unsurunu kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine,
Davalının patent ve marka haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin durdurulmasına, yasaklanmasına ve kaldırılmasına,
Davalının davacıya ait——————– karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imha edilmelerine,
Davalının davacının patent ve markadan doğan haklarına tecavüz teşkil etmek suretiyle ürettiği veya ithal ettiği, sattığı, ticaretini yaptığı ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasına, toplanmasına ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imha edilmelerine,
—– maddi ve ——- manevi tazminatın ———– tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesi halinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle ————–yayın yapan tirajı en yüksek ——– baskılarında bir kez ilanına,
Alınması gereken 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve kaldırılması davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline patent hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve kaldırılması davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 341,55 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı, 302,20 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.671,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından Mahkememizin ——— sayılı delil tespiti dosyasında yapılan 73,30 TL harç, 752,40 TL tespit gideri olmak üzere toplam 825,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2021