Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/227 E. 2019/157 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/227 Esas
KARAR NO : 2019/157
DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 28/01/2014
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin aşçı olduğunu, ———- adı ile televizyon programları yaptığını, yemek tarifleri, kitapları ve hemen hemen her gün yaptığı canlı televizyon yayını ile adını yemek dünyasında duyurduğunu, maruf ve meşhur hale getirdiği ——— markasını——–ve — no ile TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, davalı tarafın müvekkili ile aynı sektörde ticari faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile aralarında herhangi bir lisans sözleşmesi veya müvekkilinin izni olmaksızın ——– markasını hukuka aykırı ve iltibas oluşturacak şekilde kullandığını, kullanımın durdurulması için davalıya ———-Noterliği kanalıyla ———– tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, ancak kullanıma devam edildiğini, davalının ürettiği ve müvekkilinin aynısı/ayırt edilmeyecek benzerinin kullanıldığı içli köftelerin kısa sürede ulusal marketlerde satılmaya başlandığını ve müvekkilinin markasının tanınmışlığından yararlanarak davalının yüksek karlar elde ettiğini, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, bu sebeplerle markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, şimdilik ——- TL maddi ve ———- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ——— tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat değerini arttırarak 52.489,64 TL olarak talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin faaliyetlerde kullandığı ———– markasının maliki olduğunu, markanın———.sınıfta tescil edildiğini, taraflar adına tescilli markalar arasında bir benzerlik bulunmadığını, her iki marka arasında yeteri kadar ayırt edici karakter bulunduğunu, davalı markasında müvekkilinin adı ve soyadının kullanıldığını, davacı adına tescilli marka adı altında herhangi bir üretim yapılmadığını, davacı markasının sadece davacı adına tescilli olarak kalmış ve herhangi bir mal veya hizmet üretiminde kullanılmamış olduğunu, markanın maruf ve meşhur olduğu iddiasının asılsız olduğunu, sadece mesleği aşçılık olan davacının televizyon programlarında yemek tarifi verdiğini ve ———— olarak bu şekilde tanındığını, müvekkilinin ise—————– markasını faaliyette bulunduğu adreste ve internet ortamında aktif olarak kullandığını, ürettiği ürünleri bu marka altında pazarladığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ———— markasının davalı tarafından iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığı gerekçesiyle meydana geldiği iddia edilen markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Dosyaya ————- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —– numaralı ——— ibareli markanın ———sınıflarda ——- tarihinde,—— numaralı ——- ibareli markanın ———-.sınıflarda ——– tarihinde davacı adına, —— numaralı —————- ibareli markanın 29.sınıfta ———- tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili ———– tarihli duruşmada maddi tazminatın davalının elde ettiği gelire göre hesaplanmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ——– tarihli raporda bilirkişiler; davalı tarafın tescilli markasını ambalaj üzerinde farklılaştırarak kullandığı, davalı tarafın farklılaştırarak kullandığı işaretin, davacı tarafın ————tescil numaralı markasıyla tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve davacı tarafın marka hakkına tecavüz edildiği, davalı tarafın defterlerini ibrazdan imtina etmesi nedeniyle maddi tazminat hesabı yapılamadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce farklı bir bilirkişi heyetinden alınan———– tarihli raporda; davacı adına tescilli olan markaların tanınmış marka olduğunun iddia edildiği, davacı markasının tanınmış marka olup olmadığının sektöründe uzman bir bilirkişi marifetiyle tespitinin uygun olacağı, ancak dosyaya sunulan taraf beyanlarından davacının aşçılık mesleği ifa ettiği ve————–olarak tanındığı hususunun ihtilafsız olduğu, davalı adına——–sınıfta tescil edilmiş olan ———- tescil numaralı ——— markasının tescil edildiğinden farklı şekilde—————olarak kullanıldığı, markanın esas unsuru dışındaki unsurlarda değişiklik yapılarak kullanılmasının “markanın esas unsurunda değişiklik yapılarak kullanılmasının farklı marka kullanılması” olarak değerlendirileceği, davacı adına tescilli olan ve davalının fiilen kullandığı markaların esas unsurunun ———- ibaresi olduğu, davada marka hakkına tecavüz ve buna bağlı hakları talep şartlarının mevcut olduğu, somut olayda maddi ve manevi tazminat talebi açısından kusur şartının gerçekleşmiş olduğu, dosya kapsamında gereken defter ve belgeler ibraz edilmediğinden haksız kazançla ilgili maddi tazminat hesabı yapılamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davalının marka tescil tarihinden dava tarihine kadar olan döneme ait ticari defter ve belgeleri dosyaya sunması için kesin süre verildiği halde hiç bir delil ve belge sunmadığından, davalının satış yaptığı marketin sahibi olan dava dışı şirkete ait ticari kayıtların incelenmesine karar verilmiş, Mahkememizce tazminat hesabı yönünden gıda mühendisi ve muhasip bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan ——-tarihli raporda; davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının 52.489,64 TL olduğu tespit edilmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir. Toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile davalının kendi adına tescilli markasını tescilli olduğu şekilde kullanmayarak, davacının markası ile karışıklık yaratacak şekilde ———– ibaresini ön plana çıkararak kullandığı, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Haksız rekabetin tespiti talebiyle yapılan incelemede ise, haksız rekabet hallerinde Türk Ticaret Kanununun 54 ve devamı hükümlerinin uygulanması gerektiği düzenlenmiş olup, ayrıca TTK’nun 55/4.maddesine göre başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemleri almak haksız rekabet olarak sayılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2007 tarih, 11-965/961 sayılı kararında da belirtildiği üzere haksız rekabetten söz edebilmek için kusur, zarar, illiyet bağı unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, Türk Borçlar Kanununun 57. maddesinin hükmünün temelinin kişilik haklarına tecavüzü düzenleyen Türk Medeni Kanununun 24. maddesine dayandığı, haksız rekabet hükümlerinin düzenlenme sebeplerinin başında, başkalarının emeğinden haksız bir şekilde yararlanmanın önüne geçmenin yattığı, bir başkasının uzun uğraşlar sonucunda elde ettiği kazanımlardan ve değerlerden hiç bir emek ve çaba sarf edilmeden yararlanılmasının haksız rekabetin en önemli örneklerinden biri olduğu anlaşılmaktadır. Davalının davacıya ait tescilli————- markasını kendi ürünleri üzerinde izinsiz olarak kullanmak suretiyle davacının markasının bilinirliğinden yararlanmaya çalıştığı, bu nedenle kusurlu olduğu, haksız rekabet koşullarının da gerçekleşmiş olduğu, davalının 2007 yılından dava tarihine kadar bu şekilde marka kullanımı yaptığı ürünlerin satışından 52.489,64 TL gelir elde ettiği, ayrıca markanın haksız kullanıldığı süre, marka değeri, davalının cirosu dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının kendi markası tescil edilmeden önce ve kendi adına tescilli————– numaralı “———- markasının tescilinden sonra ; markasının tescilli olduğu şekilden farklı olarak davacıya ait ———- numaralı ve ——- numaralı ———–esas unsurlu markaları ile iltibas yaratacak şekilde ———— ibaresini ön plana çıkartarak ürünleri üzerinde kullanmak suretiyle, davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine,—– TL maddi tazminatın ve———-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin ———— TL lik manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının kendi markası tescil edilmeden önce ve kendi adına tescilli —————– numaralı—————- markasının tescilinden sonra ; markasının tescilli olduğu şekilden farklı olarak davacıya ait —– numaralı ve——-numaralı ——— esas unsurlu markaları ile iltibas yaratacak şekilde ——— ibaresini ön plana çıkartarak ürünleri üzerinde kullanmak suretiyle, davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine,
——TL maddi tazminatın ve ———— TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin ———-TL lik manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gereken 3.927,10 TL harçtan peşin alınan 1.068,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.858,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince markaya tecavüz ve haksız rekabet davası üzerinden takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücreti, maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 6.124,00 TL vekalet ücreti ve manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam, 13.986,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 1.068,20 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) ve 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.093,40 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.680,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%96) 2.572,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%4) 107,20 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%4) 120,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%96) 2.880,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/05/2019