Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/210 E. 2020/100 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/210
KARAR NO: 2020/100
DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 10/09/2013
KARŞI DAVA TARİHİ : 05/12/2013
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin——- sicil ile ————– marka hakkına münhasıran sahip olduğunu, müvekkilinin bu marka ile ——- üretimi, yedek parça üretim ve satımını markanın tescilini aldığı o yıldan bu yana yapmakta, faaliyetinin de sürmekte olduğunu, bunun için geniş bir bayi ağı kurduğunu ve tüm teknik gereklerini sağlayarak uzun yıllar çalışması neticesinde adına tescilli olan markaları —–tanınmış marka haline getirdiğini, davalı şirketin, ————— maddi çıkar ve bu sağlanan ———- alt yapıdan ————– yararlanmak amacını güttüğünün anlaşıldığını, davalı şirketin ——ayından itibaren, yurt dışında üretilmiş—- ve parçalarını, kutu/ambalaj ve emtiaları üzerinde, şirketlerine ait——— markası ile ——— ithal edip ve piyasaya arz ederek satışını gerçekleştirdiğini, ilk ithali sırasında, bu konuda davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, bu sırada marka hakkına dayalı olarak————– tarihinde müracaat edildiğini ve tecavüzün belirlenerek, meni ve emtiaya el konulması, imhası v.b.hakların ilama bağlanmasının talep edildiğini, ———— sayılı dosya ile yapılan yargılama neticesinde davalarının kabul edilerek tecavüz fiilinin sübut ettiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik, mükerrer ihlal tarihlerinden bu yana işleyecek faizleri olmak üzere; 556 sayılı KHK 62/d ile 66/b maddesinin tatbiki ile ürünlere el konularak, el konulan ürünler üzerinde davacıya mülkiyet hakkı tanınmasına; 556 sayılı KHK 62/b ile 66/b maddesinin tatbiki ile şimdilik ————- maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / KARŞI DAVA: Davalı – Karşı Davacı vekili davaya cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesinde dava konusu olan —-markasının —– nezdinde tescilli maliki olduğunu belirttiğini, şöyle ki; davacı yanın dünyaca tanınmış ——üreticisi konumunda olan —mukim ———– firmasının önceki —— olduğunu, —– markasının ——– tarihinden beri ———— tescilli olduğunu, bu markanın gerçek üreticisinin de bu firma olduğunu, ayrıca bu firmanın bu markaya ait ürünlerin gerek patent, gerekse her türlü sınai ve fikri haklarının gerçek hak sahibi olduğunu, davacı-karşı davalı firmanın kendisine verilen distribitörlük haklarını, yani lisans hakkını izinsiz olarak genişletmek sureti ile bu markayı kendi adına —— haksız ve de kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini, Ek-1’deki sözleşmede böyle bir hakkı bulunmadığını, dava dilekçesinin 1.ve 2.bendinde bahsettiği bayi ağı kurması vs. hususlarını sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği, sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, fabrika kurmuş olmasının vs. gibi hususların davalı müvekkili firmayı ilgilendirmemekte olduğunu, bu hususun sözleşmenin tarafları olan —- firması ile —–firmasını ilgilendiren hususlar olduğunu, davacı yanın, müvekkili firmanın EK-3’de sunulu distribitörlük sözleşmesini gerçek hak sahibi olan ——– ile akdetmesi neticesi müvekkili firma aleyhine ————- ihtarnamesi ile ihtarda bulunduğunu, taraflarınca bu ihtara—————- yevmiye numarası ile cevap verildiğini, akabinde davacı yanın—————–sayılı dosyası ile ———– tarihinde aleyhlerine tecavüzün giderilmesi davasını tedbir talepli olarak açtığını, işbu tedbir talebinin gerçekleşen duruşma sonrası reddedildiğini, yani tescilde ülkesellik prensibi yerine, tescilde gerçek hak sahibi ilkesi gözetilerek davacı taleplerinin yerinde görülmediğini, davacı yanın elde ettiği ——— henüz kesinleşmemiş———-sayılı ilamına dayanarak —- Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunduğunu ve ———Sayılı dosyası ile —- Sulh Ceza Mahkemesi’nin ——– sayılı dosyası ile müvekkili şirkete ait 3 işyerinde arama kararı aldırdığını,davalı-karşı davacı müvekkilini zor duruma düşürdüğünü belirterek, davacının haksız ve kötüniyetli davasının ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini,
Karşı dava yönünden ise; davacı-karşı davalının kötüniyetli olarak markayı tescil ettirmesi nedeniyle elde ettiği meblağın ve de gerçek lisans sahibi olarak davalı-karşı davacının bu ihtar ve davalar mevcut olmasaydı sağlayacağı kazanç meblağının belirlenmesi suretiyle, fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik — maddi tazminatın —-sözleşmesinin akit tarihi olan——- tarihinden itibaren ticari faizi ile davacı-karşı davalıdan tahsiline, —- manevi tazminatın haksız şikayet tarihi olan ——– tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, asıl dava ve karşı dava yönünden davacının haksız ve kötüniyeli oluşundan HMK 329/1-2’nin ayrı ayrı uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP: Davacı – karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının karşı davasının hiç bir maddi, hukuki neden ve gerekçesi bulunmadığını, hak sahibi ve tescilli markanın maliki sıfatı ile yarattığı ve tanıttığı markayı kendi ürünlerinde kullanmasında hiçbir yasaya ve hukuka aykırı yön bulunmadığını, davalının karşı davasının mantık ve izahı bulunmadığını belirterek, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava konusu uyuşmazlık; davacı – karşı davalı tarafından markaya yapılan tecavüzden kaynaklanan maddi tazminat ile bu ürünlerin üzerinde mülkiyet hakkının tanınması istemine ilişkin; karşı dava bakımından ise kötü niyetli marka tescili nedeniyle, tazminat istemine ilişkindir.
Davacı-karşı davalıya ait marka tescil belgesi dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ——–numaralı ——- markasının ——numaralı —- markasının —– tarihinden itibaren — yıl süre için tescil edildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin—– Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı aleyhine markaya tecavüz iddiasıyla dava açıldığı, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine —– tarafından açılan davanın davacının marka üzerinde gerçek hak sahibi olmadığı ve iyi niyetli olmadığı gerekçeleriyle reddine bozulmasına karar verildiği, bu kez —- numarasını aldığı, yeniden yapılan yargılama sonucunda bu kez davanın reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
——– sayılı dosyası incelendiğinde, davalı karşı davacı tarafından davacı-karşı davalı aleyhine ——– tescil numaralı markalar için hükümsüzlük davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda her iki markanın da hükümsüzlüğüne karar verildiği, —- tarafından kararın onanmasına, daha sonra da karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, kararın ——— tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine —– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — sayısı ile alınan —- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden; ———- arasında yapılan —- markasına ilişkin —-sözleşmesi gereği ————-adet, —–almayı taahhüt etmiş ise de, sadece –adet —– tutarında satın alabildiğini, satın alamadığı —- adet fiyatı — olduğu ve ortalama ————— alınmış olması varsayıldığında net kâr oranı olan %3,51 ile kazanılamamış kâr tutarının ———— olacağı” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Asıl dava, marka hakkına tecavüzün meni, karşı dava ise kötü niyetli marka tescili ve dava açılması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Kural olarak davacı-karşı davalının tescilli markasına dayanarak tecavüzün önlenmesini talep hakkı vardır. Dosyaya sunulan dava dışı ————-imzalanan —- tarihli, davalı-karşı davacı ile imzalanan —- tarihli —-sözleşmeleri incelendiğinde, dava dışı —— ibaresinin gerçek hak sahibi olduğu belirtilen—– arasında — arası —- sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında —– ibaresinin ——— tesciline ilişkin izin verilmediği anlaşılmaktadır. Daha önceden markayı yurt dışında adına tescil ettirdiği ve marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğu iddia edilen yabancı menşe’li firmanın ———-iken markayı kendi adına tescil ettiren dava dışı bu firma ile bağlantılı şirket olduğu———— sayılı davasının kesinleşen kararı ile anlaşılan davacı-karşı davalı tarafından, aynı markayı taşıyan ürünlerin sonraki —– üstlenen davalı-karşı davacı aleyhine böyle bir davayı açması TMK’nun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı, ———— sayılı davasının yapılan yargılaması sonucunda davacı-karşı davalının markalarının hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacı-karşı davalının kötü niyetli olarak marka tescil ettirmesi ve markanın yurt dışında tescilli sahibi olan şirketin ——– olan davalı-karşı davacı hakkında —- şikayette bulunması, bu şikayet nedeniyle davalı-karşı davacıya ait iş yerinde —- tarihinde arama yapılması, markasına tecavüz edildiği iddiasıyla davalı-karşı davacının —- kullanım hakkı bulunan markalarla ilgili muaraza yaratarak davalar açmasından dolayı davalı-karşı davacının bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde elde edemediği gelir nedeniyle maddi zarara uğradığı, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, alınan bilirkişi raporlarına göre dava dilekçesinde talep edilen —- maddi ve —- manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Asıl davanın REDDİNE,
a- Peşin alınan harç karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
a- 287,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı – karşı davalıya iadesine,
b- Davalı – Karşı Davacı yararına ” maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacı – karşı davalıdan alınarak, davalı – karşı davacıya verilmesine,
c- Davacı / Karşı Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2-Karşı davanın KABULÜNE,
10.000,00 TL maddi tazminatın 20.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatın 28.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
a- 1.024,65 TL karar ve ilam harcı tayini ile karşılık dava harcı ile alınan 257,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 767,65 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsiline,
b- Davalı – Karşı Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacı – karşı davalıdan alınarak, davalı – karşı davacıya verilmesine,
Davalı – Karşı Davacı yararına “manevi di tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacı – karşı davalıdan alınarak, davalı – karşı davacıya verilmesine,
c- Davalı – Karşı Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 257,00 TL karşılık dava harcı, 1.552,70 TL bilirkişi ücreti, talimat ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.809,70 TL yargılama giderinin davacı – karşı davalıdan alınarak, davalı – karşı davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/06/2020