Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/172 E. 2019/161 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/172
KARAR NO : 2019/161
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sportek Ayakkabıcılık şirketinin ———yılında şahıs firması olarak kurularak 1999 yılında ———-Odasına kaydolduğunu,——– yılında limited şirket olarak faaliyetine devam ettiğini, müvekkili şirketin————– tescil numaralı —- tescil numaralı——— tescil numaralı——— başvuru numaralı ————- başvuru numaralı———- başvuru numaralı ——— markaları üzerinde hak sahipliği bulunduğunu, kullanım sonucu ———-markasının tescile konu mallarla ilgili ayrıt edici özellik kazandığını, davalının ise esas olarak elektrik enerjisinin aktarılmasını sağlayan ürünlerin imalatını gerçekleştirmiş olmasına rağmen, fiilen kullanmadığı sınıflarda da adına marka tescil ettirerek haksız tescil gerçekleştirdiğini, faaliyet konusunun elektrik araçları olduğunu, davalı markalarının kullanılmıyor olması nedeniyle 6769 sayılı SMK.da öngörülen 5 yıllık sürede kullanılmayan sınıflar yönünden iptali gerektiğini,—— tescil numaralı——– tescil numarası ile ——- tescil numarası ile —— tescil numarası ile– markalarının tescilini fiilen kullanımı bulunmayan sınıflar da dahil olmak üzere;—————- sınıflarında yaptırdığını, ancak markayı bu sınıflardan————. sınıflarda yer alan davalının esas işi olan elektirk enerjisinin aktarılmasını sağlayan ürünlerde kullandığını, diğerlerinde kullanmadığını, bu sebeplerden davalı şirket adına ——– tescil numaraları ile—— kayıtlı bulunan ———– aydınlık elinizde” ibareli markaların—————- mal ve hizmet sınıflarında kullanılmamaları sebebi ile 6769 sayılı SMK.md.9 hükmü gereğince hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini, markanın 3.kişilere devrinin ihtiyaten önlenmesini ve verilecek ihtiyati tedbir kararının TPE’ne bildirilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin ——–esas unsurlu markaları uzun süredir kullandığını, yurtiçinde ve yurtdışında tescillendiğini, tanınmış marka olduğunu, davalının elektrik enerjisinin aktarılması faaliyeti dışında marka kullanımı olmadığının internet sayfasından esinlenerek söylendiğini, her çalışılan alanda internet sayfası olamayacağını, bunun markaların hükümsüzlüğünün talep edildiği sektörlerde faaliyet gösterilmediğine işaret etmediğini, dava konusu markaları aktif olarak kullandığını, bunu da gösteren her türlü belge ve delili mahkemeye sunacaklarını, davacının markanın hükümsüz kalmasından hukuki bir yararı olmayacağını, markalarının tanınmış marka olmasından dolayı, sınıflar iptal edilse bile davacının ——— markasının benzerlikten dolayı kullanılamayacağını beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmişlerdir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E /
Davanın konusu, davalının ————–sayılı markalarının dava dilekçesinde yazılı sınıflarda kullanılmamaları nedeni ile SMK 9.madde gereğince iptaline ilişkindir.
Davalıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde;
——-numaralı————–. sınıflarda,
——-numaralı———-sınıflarda,
—- numaralı ————. sınıflarda davalı adına tescil edildikleri,
——numaralı———. sınıftaki mal ve hizmetler için,
—- numaralı——. sınıftaki mal ve hizmetler için,
-numaralı——— Sınıftaki mal ve hizmetler için,
—- numaralı ——-sınıftaki mal ve hizmetler için iptal istendiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafın davaya konu markalarını kullandığını ispatlayan tüm delillerini ve ticari defter ve belgelerini sunması talep edilmiş, davalı tarafça sunulan deliller ve dosyamız üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan ————- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden; “davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğuna, davacı tarafça dosyaya sunulan beyanlara göre——-sınıflarda kullanımının kabul edildiğine, davalı tarafça sunulan vesaiklere göre ————- nolu sınıflarda alım yapıldığına dair vesaik ve faturaların sunulmuş olduğuna, yine söz konusu faturaların davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğuna, —————- sınıflarda herhangi bir kullanıma ilişkin herhangi bir fatura ve benzeri vesaikin sunulu olmadığına dair görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.
Dosyamız içerisinde yer alan Mahkememizin——– Karar sayılı dosyasının incelenmesinden; —1 tarihinde davacı ———–Şirketi tarafından, davalı———- karşı, davalı şirket adına tescilli olan———————- ibareli markaların 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca; 14, 42/1-c maddeleri gereğince kullanımama nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilen 42/1-c bendi esasen markanın iptal halini düzenlediğinden, söz konusu düzenlemenin atıf yaptığı aynı KHK’nın 14. maddesinde yer verilen markanın iptal edileceğine dair amir hüküm nedeniyle 14. maddede belirtilen koşullara dayalı olarak da markanın iptaline karar verilebileceğ, bu nedenle delillerin değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu, bu kez ——– Esas sayısını alarak yargılamaya devam olunduğu ve —–tarihinde ; “556 sayılı KHK 14.maddesinin Anayasa Mahkemesinin ——— tarihli ——esas, ——- karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve kararının temyiz isteminde bulunulmadığından ——– tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu dosyada mevcut bilirkişi raporları incelendiğinde; ——— numaralı markanın 9. sınıf haricinde kullanılmadığı, ——- numaralı markanın tescilli olduğu sınıflarda kullanılmadığı ve ———-5 numaralı marka için dava tarihinde 5 yıllık sürenin dolmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf, tescilli markalarının tanınmış marka olması nedeniyle bazı sınıflarda iptaline karar verilse bile, davacının bu markaları kullanamayacağını ve bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunmuşsa da; davalının markasının tanınmış marka olması kullanılmadığı mal ve hizmetler bakımından kısmi hükümsüzlüğe engel olmadığından, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır.
SMK’nun 9/1. maddesinde, markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir neden olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından————- ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilmesi halinde iptaline karar verilebileceği, 26. maddede ise 9. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hallerin mevcut olması halinde markanın kurum tarafından iptaline karar verileceği, 192. Maddede ise 26. maddenin kanunun yayımı tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. SMK’nun 26. maddesinin yürürlüğe girene kadar iptal kararı mahkemelerce verilebilecektir.
6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği———– tarihinden önce kullanmama nedeniyle markanın iptalini düzenleyen 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş, iptal kararı ———-arihinde Resmi Gazetede yayınlanmış, arada kalan 4 gün için yasal boşluk oluşmuştur. Ancak arada kalan dönem hariç,———- tarihine kadar bir yasal düzenleme eksikliği bulunmamaktadır. Mülga 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle marka iptali yaptırımına ilişkin 14.maddesi—————- tarihine kadar yürürlükte olup, dava konusu marka sahibi de markasını tescil ettirdiği tarihten,—- tarihine kadar markayı kullanmamasının iptal yaptırımını gerektirdiğini ve markasını tescilli olduğu mal veya hizmetlerde ciddi biçimde kullanmadığı takdirde mahkemece iptal edilebileceğini bilmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 9., 26. ve geçici 4.madde ile Mülga 556 sayılı KHK’nın iptal yaptırımını düzenleyen 14.maddesinin yerine aynı yasal yaptırım tekrar getirilmiş olup, önceden bilinmeyen, öngörülemeyen ve geçmişe dönük olarak mülkiyet hakkını kısıtlayan bir durum söz konusu değildir.
Öte yandan kullanılmayan markaların iptal edileceğine dair yasal düzenlemelerin amacı, kullanılmayan ve atıl durumda bulunan markaların, gereksiz yere marka tescilini işgal etmelerinin önüne geçmektir. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi de, önceki düzenlemenin yasa ile yapılması gerekirken Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmasına ilişkindir. Dolayısıyla SMK’nun yürürlüğünden sonra açılan kullanmama nedeniyle iptal davalarında——————– tarihindeki 4 günlük yasa boşluk süresi, yasal 5 yıllık süreye eklenerek ve böylece bu gibi davalarda marka iptal için gerekli en az kullanmama süresi 5 yıl 4 gün kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapılması gereklidir.
Alınan bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre, davalının davaya konu ——- numaralı ————- markalarının iptali istenilen sınıflardaki mal ve hizmetleri için tescil edildikleri tarihten bu yana ciddi şekilde kullandığına dair bir delil elde edilemediği, markaların kullanılmadığı iddia edilen ———-. sınıftaki mallar için bir kısım faturalar sunulmuşsa da, bu faturaların alım faturaları olduğu, davalı tarafça bu malların davaya konu markalarla satıldığına dair dosyaya bir delil sunulmadığı, daha önce görülüp sonuçlandırılan davada da bu davanın konusu da olan ———– markasının önceki davanın açıldığı ——– tarihine kadar kullanılmadığının tespit edildiği, iptali istenen davalıya ait ——— markasının ise tescil tarihinin ——— tarihinde sicile kayıt edildiği ve dava tarihi olan———- sürenin dolmamış olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, ———-.sınıflarda, —- numaralı ——-.sınıflarda,—-numaralı ————–sınıflarda kullanılmamaları nedeniyle kısmen iptallerine ve sicilden terkinlerine, —- numaralı——– markası ile ilgili açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
——-numaral———–.sınıflarda,
———numaralı ———-.sınıflarda,
——- numaralı———–sınıflarda kullanılmamaları nedeniyle KISMEN İPTALLERİNE ve SİCİLDEN TERKİNLERİNE,
—- numaralı——— markası ile ilgili açılan davanın REDDİNE,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 180,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.747,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 3.560,55 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 92,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 23,00 TL sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2019