Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/168 E. 2019/4 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/507
KARAR NO : 2019/67

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili markasının ——————– tarafından ilk olarak —- yılında yaratılmış olduğunu, —– yılında ———- cirosuyla yılın en büyük perakende firmalarından biri olduğunu, müvekkilinin giyim, aksesuarlar, kokular ve mobilyalar ürettiğini, 326 satış mağazasıyla dünyanın birçok yerinde faaliyet gösterdiklerini, müvekkilinin 1975 yılından itibaren birçok ödüle layık gösterildiğini, müvekkilinin 100 den fazla ülkede ———— markasını aktif şekilde kullandığını ve tescil ettirdiğini, ————nezdinde de —–” esas unsurlu ve —– oynayan oyuncu figürünün yer aldığı markalarının tescilli olduğunu, davacının markalarının tanınmış marka olduklarını, davalının ————-. sınıflarda tescil ettirdiği ———— markasının davacının markaları ile karışıklığa neden olacak derecede benzer olduğunu, aynı sınıflarda tescil edildiğini, markanın esas unsurunun ———-olduğunu, davalının tescilinin kötü niyetli olduğunu belirterek, davalı adına tescilli ——————– numaralı ———– markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalıya Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapıldığı halde, davaya cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalı adına tescilli—— numaralı ——————— markasının davacı adına tescilli————– esas unsurlu markalar ile karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olduğu iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasıdır.
Davalıya ait marka tescil kaydı dosya getirtilmiş, incelendiğinde, —- numaralı “———————” markasının —- sınıflarda davalı adına tescilli olduğu, 30/03/2015 tarihinde sicile kaydedildiği, yargılama sırasında ——– tarihli Marka Devir Sözleşmesi ile davalının markanın —————. Sınıf mal ve hizmetler için dava dışı ———————————- devredildiği tespit edilmiştir.
Davacı vekiline 14. Sınıf mal ve hizmetlerle ilgili olarak davayı markanın yeni malikine yöneltip yöneltmeyeceğine dair beyanda bulunması için süre verilmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu 28/06/2018 tarihli dilekçesi ile davaya eski malike karşı devam edeceklerini bildirmiştir.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ———————- tescil tarihli ve ——– numaralı —– markasının —–sınıfta, 20/08/1993 tarihli ve —– numaralı ——– markasının ——————. sınıflarda, ————–arihli ve ——— numaralı “——- markasının ———- sınıflarda, ———— tarihli ve — numaralı “—-” markasının ———— ve —–. sınıflarda, 12/07/2001 tescil tarihli ve ——- numaralı “—————–” markasının ———————–. sınıflarda, ——–tescil tarihli ve —- numaralı “———— markasının ———– sınıfta, —– tescil tarihli ve —- numaralı “——————– ——————- markasının ——————-. sınıflarda davacı adına tescilli olduğu, davacının ayrıca —————” esas unsurlu başka sınıflarda tescilli markalarının da mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosya içerisine alınan ———- tarihli bilirkişi raporunda; davacının ——————-” markasının tanınmış marka olduğuna, davacının markasının ayırt edici gücünün yüksek olduğuna, davalı tarafın ———- tarihinde davaya konu ———–” markasının ———sınıf emtialarını dava dışı —————————- Firmasına devir ettiğine, davalı tarafın davaya konu ———————– dosya numaralı ——- markasının tescil sınıfları bakımından davacı markası ile aynı/benzer olduğuna, davalı tarafın davaya konu ——————— dosya numaralı —————–” markasının davacı markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğuna ve ortalama tüketici nezdinde iltibas yaratacağına ilişkin tespit ve görüşlerine yer verildiği anlaşılmıştır.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin ortalama düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalının hükümsüzlüğü talep edilen markasının ——-. Sınıflarda tescilli ——————— numaralı “———– markası olduğu, davalının markasında yer alan ————- ibaresinin tali nitelikte olup markanın asıl unsurunun “———- ibaresi olduğu, davacının aynı sınıflarda tescilli ve esas unsuru ———” olan markalarının davalının markasından daha önce tescil edildikleri, her iki taraf markalarının esas unsuru olan —— ibaresinin birebir aynı olduğu, markaların tescilli oldukları sınıflardaki mal ve hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin ortalama tüketici oldukları, bu nedenle davalının markasını davacının tüm dünyada tanınan ve bilinen markaları ile ilişkilendirme ihtimallerinin mevcut olduğu, bu nedenlerle SMK’nun 25. Maddesinde tanımlanan hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, ancak dava konusu markanın 14. sınıftaki mal ve hizmetler için dava dışı bir şirkete devredilmesi nedeniyle bu mal ve hizmetler için davalının taraf sıfatının kalmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli —————— numaralı ——” markasının —-.sınıflar için hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,—— numaralı “——————” markasının —————-.sınıf için hükümsüzlüğü talebi ile ilgili açılan davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2.maddeleri uyarınca husumet nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
Davalı adına tescilli ————-numaralı ——–” markasının——-.sınıflar için hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
————– numaralı ———” markasının ———.sınıf için hükümsüzlüğü talebi ile ilgili açılan davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca husumet nedeniyle usulden REDDİNE ,
2-Karar kesinleştiğinde TPMK’na bildirilmesine,
3-44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
4- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 145,00 tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.212,40 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre 808,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.