Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/159 E. 2021/157 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/159 Esas
KARAR NO: 2021/157
DAVA: Marka Hükümsüzlüğü ve Alan Adının İptali
DAVA TARİHİ: 08/09/2017
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markanın hükümsüzlüğü ve alan adının iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının bir —– olduğunu, —————— bulunan bir —- olduğunu, davacı firmanın kurulduğu günden bu yana birçok yatırım aldığını, bunun yanında davacı ——– olduğunu, davacı firmanın ——–bulunduğunu, son zamanlarda davacının müşterilerinden soru ve şikayetler gelmesi üzerine yapılan araştırma sonucunda davalıya ait olduğu tespit —– satışının yapıldığının ve davalı tarafın——–ibareli markayı —- adına tescil ettirdiğinin tespit edildiğini, davacının —- ibareli markanın sahibi olduğunu,—– eklenmek suretiyle oluşturulduğunu, bu—- markasının canlanacağını, her iki marka arasında kavramsal bir değerlendirme yapıldığında ———– türediğinin tespit edildiğini, davalı markası ile davacı markasının ——- kullanılış biçiminin birbirinin aynısı olduğunu,—–kullanıldığını, davalı tarafın —— olduğunu, markalar arasındaki mal ve hizmetlerin aynılığı/benzerliği hususunun gerçekleşmiş olduğunu, davalı markası ile davacı markası arasında ——– ayırt edilemeyecek derecede benzerlik söz konusu olduğunu, —– oluştuğunu,—— olduğunu, —- ayırt edici ve baskın unsurun kelime unsuru olduğunu, bu bakımdan
davacıya ait önceki tarihli —-markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarının sabit olduğunu, markalar arasında —– de bulunduğunu,———- yutularak/söylenmeyerek telaffuzun gerçekleştirileceğini, bunun da günlük hayatta davalı —— davacı markasının birebir aynı olduğu iltibasını yaratacağını, karıştırılma ve ilişkilendirilmenin mutlak suretle gerçekleşmiş olacağını, markaların kavramsal olarak da benzediğini, —- olarak da davacı markasından türediği gibi kavramsal olarak da davacı markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, bu benzerlikler sebebi ile davalıya ait marka ile davacıya ait markanın ilişkilendirilmekte olduğunu, davalıya ait marka ile davacıya ait marka arasında mutlak suretle karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalı firmanın—- —– olduğunu, ——- olduğunu, nitekim —— da —— —- aynısı olduğunu, davalıya ait—- kılınmaması halinde; aynı sektörde —- üzerinden ve aynı ürünlerin——yapan davacı firmaya ait —-markasının tanınmışlığı nedeniyle davacı firmasından haksız bir yararın sağlanacağını ve hatta davalının kötü ifası sebebi ile davacı markasının itibarının zarar göreceğini, davacının —-markasının—- markanın satışının yapıldığı—- —olduğunu, —–davacı markasının toplumun genelinde tanınmış olduğunu, ——- bulunduğunu, markasına uzun yıllardır —– yaptığını—–yaptığını, davacının — içeriğinde faturaların sunulduğunu, davac——- harcandığını, davalının, davacının tanınmışlığından haksız olarak faydalandığını, —— olması sebebi ile davacı markasının ayırt edici karakterinin zedelendiğini, davalıya ait ——- bakıldığında gayet sıradan ve basit bir ——göze çarptığını, bu tasarımın dahi davacının itibarını zedelediğini, davalının, marka tescilini kötüniyetle gerçekleştiğini, davalının———ibareli markasını salt davacı markasının sektördeki tanınmışlığından, saygınlığından haksız yarar sağlamak kaydıyla tescil ettirdiğini, davalının ——niyetinde olmadığını, davalının—– de işletme adında —- şeklinde bir ibarenin yer almadığını beyan ederek; davalı adına tescilli — markanın hükümsüzlüğüne, davalı adına———-verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalıya usulüne uygun olarak açıklamalı tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara gelmediği gibi, cevap dilekçesi de sunmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli——hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile davalıya ait —- iptaline ilişkindir.
Dosyaya —– tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir.
Dosyaya—- celp edilmiş olup, incelendiğinde; davacının ticaret unvanının — olarak değiştirildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ——- raporda; davacının — olduğundan —– olduğu bilgilerinin görülemediği, —-kaydının — tarihinde yapıldığı ve —– —- tarihine kadar kayıtlı olduğu,—– yapıldığı —– ————–olduğu, davacı ve davalı markalarının ortalama tüketici nezdinde ayırt edilebilecek düzeyde farklı oldukları ve davalı marka kullanımının, davacı markasıyla iltibas yaratmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların markalarının tescilli oldukları sınıflar da dikkate alınmak sureti ile davalının markasının davacının markası ile benzer olup olmadığına dair marka uzmanı bilirkişiden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi—– tarihli raporda; davacı şirket adına tescilli olduğu öne sürülen —– üzerinde tespit edilen sahibinin —- olduğu, unvan değişikliği konusunda davacı firma beyanını alıp almamanın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, rapor içinde dökümü veriler mal ve hizmetler yönünden, davalı firma markasının kısmi hükümsüzlüğünün söz konusu olabileceği, markanın kısmi hükümsüzlüğü halinde, davalı adına tescilli —-geçerli bir marka kalacağı için alan adının devrinin veya iptalinin uygun olmayacağı yönünde görüş bildirmiştir.
Yine Mahkememizce davacı tarafın itirazlarının incelenmesi ve önceki her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ————— kullanıldığının ispatı gerektiği, davacı tarafça dosyaya sunulan delillerden davacı markasının —- ortak olduğu, davalı markasında—— ibarelerinin anlamsal olarak iltibasa nedene olacak derecede benzer olduğu, davacı markalarının —– unsurunun ağır bastığı ancak davacı adına tescilli markalarda —— bulunduğu davalı adına tescilli ——- bulunmadığı, dava dilekçesinde davacının —-sicilinde marka sahibinin ——— yaparak dava tarihinden sonra —- tarihinde unvan değişikliği yaptığı bu hususta değerlendirmenin muhterem mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları —– davacının —— edildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafça marka hükümsüzlüğü talebi markaların karışıklığa neden olacak derecede benzer oldukları, davacının markasının tanınmışlığından davalının haksız şekilde yararlanmak amacıyla marka tescil ettirdiği ve davalının marka tescilini kötü niyetli olarak yaptığı iddialarına dayandırılmıştır.
—- maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, —- maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
—– uyarınca, tescil başvurusu daha önce yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile—— tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte olan —maddesinde tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın ——– ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusunun, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın hükümsüz kılınabileceği düzenlenmiştir.
—– ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir
Karşıtırılma ihtimali, bir markanın aynen veya benzerinin kullanılması suretiyle, alıcı zihninde gerek emtiaların, gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırılması ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldüklerinin düşündürülmesi, bu yönde çağrışımlar yaptırmasıdır. Karıştırılma ihtimalinin varlığına her iki marka aynı anda göz önünde bulundurularak karar verilemez. Zira, alıcılar çoğu zaman bunları aynı anda görerek karar verme durumunda olmayacaklardır. Alıcılar bu markalan farklı an ve yerlerde görebileceklerdir. Birbirine benzer olan markaları aynı an ve yerlerde görmekle, farklı an ve yerlerde görmek arasında markalar arasındaki farkları tespit açısından ciddi farklılıklar mevcuttur. Karıştırılma ihtimali ve benzerliklerinin tayini, markaları aynı anda görebilen ve farklarını seçebilmek için yeterli zamana sahip olabilen müşteriler bakımından değil; markaları aynı anda göz önünde bulunduramayan fakat aradığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan alıcılar bakımından yapılmalıdır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; marka tescil kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davacının davalının —- olduğu, her iki markanın görsel ve işitsel olarak benzer oldukları, davalının markasında yer alan—- markaların ayırt edilebilmesi için yeterli farklılık yaratmadığı, davacının markasında yer alan ——– anlamsal olarak da benzer oldukları, her iki taraf markasında ortak olarak bulunan —– birbirine yakınlaştırdığı, markaların şekil unsurlarının yeterli ayırt ediciliği sağlayamadıkları, bu durumun markaların hitap ettikleri ortalama tüketici kitlesi tarafından karıştırılmalarına, en azından davacı şirket ile davalı faaliyetleri arasında ilişki bulunduğu zannına neden olacağı, davalının——– kullandığı, ancak davalının markasının tescil edildiği tarihte davacının markasının tanınmış marka olduğunun kanıtlanamadığı, yine davalının markasını kötü niyetli olarak tescil ettirdiğinin de kanıtlanamadığı, markaların benzer olmasının tek başına kötü niyetin göstergesi olamayacağı, bu nedenle davalının markası için yalnızca —- uyarınca davacının markaları ile ortak tescilli olduğu mal ve hizmetler için kısmi hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla, davalının markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda davalının —– tescil edilmiş olması nedeniyle—– iptaline karar verilemeyeceğine dair görüş bildirilmişse de, marka tescili ile alan adının birbirinden farklı haklar sağladığı, alan adında —-kuralının geçerli olduğu, davacıya ait ———- harfinin markaların hitap ettiği ortalama tüketici tarafından fark edilemeyeceği, bu nedenle davalının alan adının davacının alan adından kaynaklanan haklarına zarar verebileceği anlaşılmakla, davalının alan adının da iptaline karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı adına tescilli —- olduğu,——- mal ve hizmetleri için KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davalıya ait——– adının İPTALİNE,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davalıdan tahsili ile —– gelir kaydına,
Davacı vekiline marka hükümsüzlüğü davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline alan adının iptali davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 62,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 299,70 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 5.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.899,70 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%75) 4.424,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%25) 1.474,90 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/09/2021