Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/150 E. 2019/111 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/150
KARAR NO : 2019/111
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/08/2017
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın tanınmış ——- markasının sahibi olduğunu, davalının ise ————- ibareli markaları kötü niyetle kendi adına tescil ettirdiğini, oysa, davalı adına tescilli bu markaların, müvekkili davacı firmanın tanınmış markasına iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu belirterek, sonuç olarak davalı adına tescilli ———– sayılı markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın -ibareli tanınmış markası bulunmadığını, mal ve hizmetlerde örtüşme bulunmadığını,-ibaresinin bir spor dalının ismi olup, kullanımının davacı firmanın tekeline bırakılamayacağını, benzerlik ve iltibasın söz konusu olmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, müvekkilinin ürünlerini sadee————- siteleri üzerinden sattığını, müvekkilinin ürünlerinin Çin merkezli firmalar tarafından taklit edilerek dünya çapında pazarlandığını beyan etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava; davalı adına —–.sınıfta tescilli ve 02/10/2013 başvuru tarihli- sayılı – ve-.sınıflarda tesilli —– ibareli markaların davacı tarafın -ibareli markaları ile iltibas yaratıp yaratmadığına ilişkin hükümsüzlük davasıdır.
Taraflara ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davalının – – numaralı —” markası -. Sınıflarda,- numaralı -” markası -. sınıflarda tescilli olduğu, davacının ise -tarihinde başvurusu yapılmış – numaralı -markasının yanı sıra -” esas unsurlu pek çok markasının tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan – tarihli bilirkişi raporunda; davalının her iki markasının da tanınmış davacı markası olan – ibaresini birebir içerdiği, işitsel benzerliğin üst düzeyde olduğu, ——- ibarelerinin kavramsal bir karşılığı bulunmasa da, ——-ibaresinin davalı markalarında yer alması nedeniyle kavramsal benzerliğin orta düzeyde olduğu, davalının markalarının düz metin şeklinde, davacının markaları kısmen grafik unsurlar içerdiğinden grafik benzerliğin de düşük düzeyde olduğu, her iki markanın da ortalama tüketiciye hitap ettiği, davacının —- esas unsurlu seri markalar yarattığı, davalının ———-” ibarelerinin davacının markalarının esas unsurunun alt dalları olduğu izlenimini verdiği, davalı markalarının tanınmış davacı markasına genel izlenimde yüksek düzeyde benzer oldukları ve karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu tespit ve görüşüne yer verilmiştir.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalıya ait her iki markanın da davacının seri markalarının esas unsuru olan ——-” ibaresini birebir içerdiği, bu nedenle işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzer oldukları, davalının markalarının —- sınıfta tescilli oldukları, davacının – numaral—-, markasının da – sınıfta “müşterilerin çeşitli malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” için tescilli olduğu, yine –numaralı – numaralı —- numaralı “Şekil” markalarının da -sınıfta davalının markaları ile benzer mal ve hizmetler için tescilli oldukları, davacının markalarının tüm dünya genelinde sektöründe belli bir tanınmışlık düzeyine ulaşmış olduğu, davalının markalarını tescil ettirdiği tarihte de bilinen bir marka olduğu, bu nedenle davalının marka tescillerinin kötü niyetli olduğu, her ne kadar davalı taraf ——–ibaresinin bir spor dalının tanımlayıcı sözcük olduğunu iddia ederek, bu ibarenin kullanımının davacının tekeline bırakılamayacağını savunmuşsa da, davacının markasını uzun süredir kullanmak suretiyle ayırdedicilik kazandırdığı, ayrıca markalar hükümsüz kılınmadığı sürece davacının marka korumasından yararlanacağı, davalının markalarının davacıya ait seri markalardan birisi gibi algılanabileceği, davalının markalarında —-” ibaresinin yanında kullanılan “—– ibarelerinin ayırt edici nitelikte olmadığı, tarafların markalarının karıştırılma ihtimali bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalıya ait- – numaralı – markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli- numaralı – ve —- numaralı ——– markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti , 128,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.195,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin ve davalı asilin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/04/2019