Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/132 E. 2021/66 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/132 Esas
KARAR NO: 2021/66
DAVA: Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti
DAVA TARİHİ : 17/06/2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin ————-numaralı markaları sırasıyla ———- Tarihlerinde tescil ettirdiğini, markaların halen tescilli olarak korunduğunu, markaların muhtelif mal ve hizmetler yanında ——— tescil edildiğini, dava konusu markaların ilk kez davacı şirket tarafından — edildiğini, davacının hak sahipliğine ve tescillerine rağmen davaya konu———- taşıyan, —— —— türü ürünlerin, davalı tarafça satıldığını, davalının, fiilen kullandığı bu markanın, davacı markalarıyla ve özellikle ——– marka ile ——- edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, marka ihlaline sebep olan ——- ibareli tescilsiz marka kullanımının, davacıya ait ——— tescilli markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, her iki taraf markalarının telaffuzunda ön plana çıkan ibarenin, ————— ibaresini ihtiva ettiğini, benzerlik karşılaştırmasında ilk hecelerin ağırlıklı olarak etkili olduğuna ilişkin ————— emsal kararları bulunduğunu, davalı tarafa ait ürünlerin, davacının markasının tescilli olduğu ———— üzerinde kullanıldığını, dava konusu ihlalin gerçekleştiği ürünlerin reçeteli değil, reçetesiz satılan ürünler olması nedeniyle, benzerlik ve karıştırılma ihtimali değerlendirmesinin, özellikle ortalama tüketici dikkate alınarak yapılması gerektiğini, dava konusu ürünlerin ————-tarafından ruhsatlandırılan ——- ürünler olduğunu, bu ürünlerin ————- tarafından ruhsatlandırılan ürünler olmadığı gibi tüketiciye sunularının da hekim ve eczacılar tarafından yapılmadığını, davalının fiillerinin ————— ibareli markayı, davacının tescil kapsamındaki mal ve hizmetler üzerinde marka olarak kullanılması suretiyle davacının marka hakkının ihlal edildiği ve haksız rekabet yapıldığının tespitine, dava konusu ürünlerin üretiminin, satışının ve ticari amaçla bulundurulmasının, tanıtımının engellenmesine, masrafı davalıdan alınmak şartıyla dava konusu ürünlere, ürün görsellerinin yer aldığı reklam ve tanıtım vasıtalarına, ticari evraka el konulmasına, el konulan ürün ve belgelerin muhafaza altına alınmasına ve imhasına, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle ulusal yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davanın dinlenmesinin mümkün olmadığını, davalının markasının tescile dayanarak kullanılmakta olduğunu, tescilli marka kullanımının tecavüz teşkil etmeyeceğinin Yargıtay içtihatlarıyla ——davacının, marka tecavüzü iddiasıyla açtığı dava konusu—- markasının, davalı adına —— tescilli olduğunu ve kullanımın bu tescile dayandığını, davalı adına ayrıca, ———- markasının da mevcut olduğunu, işbu dava konusu marka oluştururken, daha önceki tescilli markaya dayanıldığını, davanın, marka hükümsüzlük davası olarak devamına muvafakatlerinin bulunmadığını, hükümsüzlük davası bakımından,——- yetkili olduğunu, davalının markası olan——— ibareli markalarından her yönüyle farklı ve ayırdedici olduğunu, bu yönüyle de davalının markası——- markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, —- ——–ibareli ve —— sağlık sektöründe kullanılan pek çok markanın mevcut olduğu ve bu markaların birlikte yaşamaya devam ettiğinin görülebileceğini, davacının iddiasının aksine, davalının kullanımının tüketici kitlesinin kendine özgü ve ayırt edici olduğunu, davacının tüketici kitlesi hakkındaki genellemesinin kabul edilemeyeceği ve dava konusu markaların sektör olarak sağlık alanında olduğu ve eczanelerde satıldığını, marka ihlali ve haksız rekabet iddialarının herhangi bir somut veriye dayanmadığını ifade ederek, davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının davacıya ait ——–markalarla iltibas oluşturacak şekilde —–ibaresini markasal olarak kullanması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen markay tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ilişkindir.
Dosyaya —– tescil numaralı —- markasının ——markasının ———- tescil numaralı—– tescil numaralı —- markasının ———- davacı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Davacı vekili, dosyaya sunduğu ——— tarihli dilekçesi ile, davalının marka kullanımını———— tarihinde öğrendiklerini beyan etmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafların delilleri toplandıktan sonra dosya üzerinde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ———– oluşan bilirkişi heyeti—– tarihli raporda; davalı tarafça inceleme yapılan ——– tarihleri arasında ———– tutarında satış yapıldığı, dava dışı———— markası ile satışı yapılan ürün —— ürünlerinin halk arasında uzun süre ——- adıyla bilindiği, daha sonra——ibaresiyle başlayan bir çok markanın tescil edildiği, davalının kullanımlarının tescilli marka hakkı kapsamında kalmasının ilgili kullanımların SMK 155.madde hükmünün varlığı sebebiyle davacının marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilmesine engel teşkil etmeyeceği, davacının ———- davalı tarafça kullanılan ——– arasında benzerlik bulunmadığı, davacı markaları ile tecavüz iddiasına konu işaret arasında benzerlik bulunmadığından somut olayda iltibasa dayalı tecavüzün şartlarının gerçekleşmediği, taraf markaları arasında benzerlik bulunduğu kabul edilse dahi, eczacı bilirkişi tarafından taraf markaları arasında sırada tüketici nezdinde dahi karışıklık meydana gelmeyeceği mütalaa edildiğinden, bu sefer yine marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceği, somut olayda iltibasın şartları gerçekleşmediğinden, haksız rekabetin koşullarının da oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bu rapora itiraz edilmesi üzerine Mahkememizce——— ibaresinin davaya konu ———- haline gelip gelmediği, taraflara ait markaların karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ——havale tarihli raporda; davacı tarafın——— tescil numaralı ————- sahibi, taraf ürünlerinin —— bileşimlerinin ———- olduğu, özetle aynı bileşim ve kullanım amacına yönelik ürünler olduğu,———– —-açısından bir anlamının bulunmadığı, dava dışı bir firmaya ait ————– yılına kadar bu nitelikteki ürünler için tek tescilli marka olarak kullanıldığı, ————- başlayan pek çok markanın tescil edilmeye başlandığı, halen bu şekilde —- çok tescilli markanın mevcut olduğu, davacının da ilk marka tescilini —- yılında yaptırdığı, bu gerekçeyle ———- ürünlerinde kullanımının eczacılık sektörü açısından teknik bir zorunluluk olmadığı, gerek bilgilenmiş kullanıcı olan eczacı ve hekimlerin, gerekse yaygın tüketici kitlesi bakımından —————-arasında gerek görsel, gerekse işitsel yeterli derecede ayırt edicilik ve fark bulunduğu, ————– hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
————– maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı veya karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. ———— hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Davalının markası tescilliyse de,———– marka hakkı sahibi kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez ve tecavüz davası dinlenir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dosyaya getirtilen marka tescil kayıtları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davacının markalarının davalının markasından daha önce yapılan başvurular ile tescil edildikleri, davaya konu markaların kullanıldıkları ürünlerin ——– ürünü oldukları,—– eczanelerde satıldıkları, bu nedenle ortalama tüketiciye hitap ettikleri, her iki taraf markasında yer alan——– ibaresinin bu ürünlerin içeriğinde yer alan bir madde veya eczacılık alanında kullanılan jenerik bir ad olmadığı tespit edilmiştir. Dava dışı bir firmaya ait ——– ürünün piyasadaki tanınmışlığı nedeniyle halk arasında bu tip ürünlerin —————ibaresini içeren pek çok markanın halen —— için tescilli oldukları eczacı bilirkişiler tarafından belirtilmiştir. Bu durumda tarafların markalarının benzer olup olmadığının incelenmesi gerekmiştir. Davalının markası ———– kelimelerinden oluşmaktadır.——-anlamı mevcut değildir. Her üç markada da —– ibaresi ortak olarak markaların başında yer almaktadır. Ancak, davacının markalarında——– ibaresinden sonra ——- daha mevcut olmasına rağmen, davalının markasında —ibaresinden sonra yalnızca ———— mevcuttur. Yani davalının markası iki heceden oluşurken, davacının markaları ——- oluşmaktadır.——— oldukça farklı olan ibareler arasında gerek görsel olarak, gerekse işitsel olarak birbirleri ile karıştırılmaya neden olacak derecede benzerlik bulunmadığı, markaların karıştırılma ihtimallerinin olmadığı, her iki bilirkişi raporunda da uzman bilirkişiler tarafından bu yönde görüş bildirildiği, bu nedenle davalının marka kullanımının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 22,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı 25/03/2021