Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/131 E. 2019/365 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/131 Esas
KARAR NO: 2019/365
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 16/06/2017
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin profesyonel ve ev içi kullanım için kozmetik ürünleri üretimi, pazarlanması ve geniş yelpazeli dağıtım ağı ile dağıtılması işi ile iştigal ettiğini, — markasını da —- yılından bu yana uluslararası alanda estetik merkezleri, güzellik salonları ve eczanelerde başarılı bir şekilde kullandığını, söz konusu markayı müvekkili şirket adına——- nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin markayı — nezdinde de tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunda davacı adına tescilli olan, ancak kullanılmayan markaları nedeniyle tescil işlemini gerçekleştiremediğini, davalının – esas unsurlu markaları kesintisiz ve ciddi olarak kullandığını ispatla yükümlü olduğunu, bu sebeplerle davalı adına tescilli— numaralı – – numaralı —numaralı – numaralı —- markalarının SMK’nun 9 ve 26.maddeleri gereğince iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin – numaralı —numaralı — numaralı —numaralı— markalarının tescilli sahibi olduğunu, davalının markasının tanınmış marka olduğunu, çeşitli ürünlerini— yılından – yılına kadar — distribütörleri aracılığıyla satışa sunduğunu, – yılından bu yana davalı şirketin tamamına sahip olduğu bağlı şirket olan —- satışlarını yaptığı, — esas unsurlu markaları için başka tecsil başvurularının da — yapıldığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında davalının markasını gasp etmeye çalışmaları nedeniyle dünyanın pek çok yerinde hukuki ihtilaflar yaşandığını, – başka ülkelerde açılan davalar sonucunda davalının lehine mahkeme kararları verildiğini, davacının bu davayı kötüniyetli olarak açtığını, markaların tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından ciddi bir şekilde kullanıldığını, —– internet sitesinin de müvekkili adına — tarihinden bu yana kayıtlı olduğunu belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davalı adına tescilli – numaralı — numaralı — numaralı – numaralı – markalarının kullanmama nedeniyle iptaline ilişklindir.
Dosyaya — kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde;- numaralı – ibareli markanın – tarihinde, -numaralı – ibareli markanın – tarihinde, – numaralı – ibareli markanın – tarihinde, – numaralı– ibareli markanın – tarihinde davacı adına —-.sınıflarda tescil edildiği anlaşılmıştır.
Kullanmama nedeniyle marka iptali davalarında markanın kullanıldığını ispat yükü marka sahibi davalıya ait olduğundan, davalı tarafa davaya konu markaları tescilli oldukları mal ve hizmetlerde etkin ve ciddi bir şekilde kullandıklarına dair ticari defter ve belgeleri ile tüm delillerini sunmaları için kesin süre verilmiş, davalı tarafça yalnızca bir kısım fatura örnekleri dosyaya sunulmuş, dosya üzerinde ve sunulan faturalar üzerinde dava konusu markaların kullanılıp kullanılmadığına dair muhasip ve marka uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmış, — tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafça inceleme sırasında sunulan faturaların —– ait ve onaysız oldukları, ticari defterler sunulmadığından faturaların defterlere kayıtlı faturalar olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığının denetlenemediği, faturalarda alıcı firmanın adının, birim fiyatının ve tutarlarının karartılmış olması nedeniyle karşılaştırmalı olarak alıcı firmalarla karşıt inceleme de yapılamadığı, delil olarak sunulan belgelerin, kullanıma ilişkin denetlenebilir ve kanaat oluşturma noktasında yeterli görülmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
SMK’nun 9/1. maddesinde, markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir neden olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından —- ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilmesi halinde iptaline karar verilebileceği, -. maddede ise- maddenin birinci fıkrasında belirtilen hallerin mevcut olması halinde markanın kurum tarafından iptaline karar verileceği, -. Maddede ise -. maddenin kanunun yayımı tarihinden itibaren – yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. SMK’nun -. maddesinin yürürlüğe girene kadar iptal kararı mahkemelerce verilebilecektir.
6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği— tarihinden önce kullanmama nedeniyle markanın iptalini düzenleyen 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş, iptal kararı — tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış, arada kalan – gün için yasal boşluk oluşmuştur. Ancak arada kalan dönem hariç,— tarihine kadar bir yasal düzenleme eksikliği bulunmamaktadır. Mülga 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle marka iptali yaptırımına ilişkin -.maddesi — tarihine kadar yürürlükte olup, dava konusu marka sahibi de markasını tescil ettirdiği tarihten, — tarihine kadar markayı kullanmamasının iptal yaptırımını gerektirdiğini ve markasını tescilli olduğu mal veya hizmetlerde ciddi biçimde kullanmadığı takdirde mahkemece iptal edilebileceğini bilmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 9., 26. ve geçici 4.madde ile Mülga 556 sayılı KHK’nın iptal yaptırımını düzenleyen 14.maddesinin yerine aynı yasal yaptırım tekrar getirilmiş olup, önceden bilinmeyen, öngörülemeyen ve geçmişe dönük olarak mülkiyet hakkını kısıtlayan bir durum söz konusu değildir.
Öte yandan kullanılmayan markaların iptal edileceğine dair yasal düzenlemelerin amacı, kullanılmayan ve atıl durumda bulunan markaların, gereksiz yere marka tescilini işgal etmelerinin önüne geçmektir. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi de, önceki düzenlemenin yasa ile yapılması gerekirken Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmasına ilişkindir. Dolayısıyla SMK’nun yürürlüğünden sonra açılan kullanmama nedeniyle iptal davalarında, —- tarihindeki – günlük yasa boşluk süresi, yasal – yıllık süreye eklenerek ve böylece bu gibi davalarda marka iptal için gerekli en az kullanmama süresi — gün kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapılması gereklidir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davalının davaya konu olan markalarını tescil edildikleri tarihten bu yana tescil edildikleri mal ve hizmetlerde ciddi ve etkin bir şekilde kullandıklarını ispatlayamadığı, sunulan faturalar davalı şirkete ait olmadığı gibi faturaları düzenleyen ——–. ile davalı şirket arasındaki bağlantıyı gösteren delillerin de dosyaya sunulmadığı, ayrıca davalı tarafça bu şirkete ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi yönünde mahkememizden talepte bulunulmadığı, sunulan faturaların bu şirketin ticari defterlerine kayıtlı olup olmadıklarının da denetlenemediği, davalının markalarının tescil tarihlerinden dava tarihine kadar — yıldan fazla sürenin geçtiği, her ne kadar davalı taraf davacı şirket ile aralarında pek çok ülkede marka haklarından kaynaklanan davalar bulunduğunu belirterek davacının kötüniyetli olduğunu savunmuşsa da, hukuki yararı bulunan herkesin bu davayı açabileceği, — yaptığı marka başvuruları davalının markaları nedeniyle reddedilen davacının davalının markalarının kullanılmaması nedeniyle iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli — numaralı —numaralı — numaralı — numaralı — markalarının SMK’nun 9 ve 26.maddeleri uyarınca kullanmama nedeniyle İPTALLERİNE ve SİCİLDEN TERKİNLERİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç, 235,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.297,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/12/2019