Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/124 E. 2020/40 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/124
KARAR NO: 2020/40
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 08/06/2017
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır ——- alanında faaliyet gösteren, sektöründe lider bir şirket olup, ———- hemen hemen her şehrinde gerek mağazaları, gerekse de bayileri olan, ——– nezdinde birçok markası, tasarımı tescil edilmiş öncü bir şirket olduğunu, müvekkilinin —- tarihinde ————– başvuru numaralı tescilin 2. sırasında——-tasarımını tescil ettirdiğini, davalının, ———— numaralı katalogunda müvekkili şirketin tescilli tasarımının aynısını piyasaya arz ettiğini, müvekkili şirketin tasarımında, bıçakların yerleştirildiği kısım önünde —- vidalanmış şeffaf levha bulunduğunu, davalının da kullanımının birebir müvekkilinin tasarımında olduğu şekilde olduğunu, müvekkili şirketin tasarımında, bıçakların yerleştirildiği bölümün arkasında doğrama tahtasının yerleştirildiği ayrı bir bölme bulunduğunu, davalının ürünü incelendiğinde açık bir biçimde aynı bölmenin birebir aynı şekilde konumlandırıldığının görüleceğini, davalının ürününün, müvekkili şirketin tescilli ürününün bıçak sayısıyla, zemininin şekliyle, bıçakların yerleştirildiği yerin ve camının şekliyle, doğrama tahtasının şekli ve büyüklüğüyle birebir aynı olduğunu, davalının, tasarım sahibi olan müvekkili şirketin izni olmaksızın ve herhangi bir lisans anlaşması olmadan müvekkili şirketin tescilli tasarımlarının aynısını üretip piyasaya arz ettiğini, bu ürünlerin müvekkili şirketin tescilli tasarımının tıpatıp aynısı olduğunu belirtmiş ve davalının eyleminin davacının tasarım hakkına tecacüz oluşturduğunun tespitine, mevcut tecavüzün fiziken ve internet üzerinden önlenmesine, tecavüz eyleminin fiziken ve internet üzerinden durdurulmasına, tecavüzün kaldırılmasının akabinde davacının hak sahibi olarak uğradığı ——— TL manevi zararın tazminine, davalının tecavüz eylemi nedeniyle davacının yoksun kaldığı kazancın SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca davalının elde ettiği net kazancın hesaplanarak tespit edilmesi suretiyle bu aşamada zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik ——— tazminine, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makina gibi araçlara el konulmasına, masrafları davalıdan alınmak suretiyle el konulmasına karar verilen ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi imkansız olduğundan bunların imhasına, bağlantılı dosyalar da dahil olmak üzere yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilince Mahkemeye verilen dilekçede; dava konusu ürünün kendi müvekkilinin ürününe benzerliklerinin tespit edildiğini ve — —. FSHHM’nin ———– D.İş sayılı dosyasından yapılan incelemede, davalıya ait ürünün müvekkiline ait ürüne benzerlik arz ettiği yönünde bilirkişi raporu alındığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, davacının bu iddialarına katılmanın mümkün olmadığını, her ne kadar tespit dosyasında bilirkişi tarafından davacı firmaya ait ———– numaralı tasarım ile müvekkili firmaya ait üründeki tasarımın genel olarak tasarımların birbirleri ile benzer oldukları ifade edilmiş ise de; söz konusu incelemenin dosya üzerinden yapıldığını, oysa ürünlerin fiziki olarak mukayese edilerek bir sonuca varılması gerektiğini, nitekim tasarımlara bakıldığında aslında bilinçli kullanıcı nezdinde tasarımların benzer olmadıklarının, aynı nitelikte olmalarına rağmen farklı olduklarının hemen anlaşıldığını, yenilik için tasarımın temelinin tasarımcı tarafından oluşturulmasının gerekli olduğunu, ancak tespit isteyenin kendisine ait olduğunu iddia ettiği tasarımların zaten daha önce var olan tasarımlar olduğunu, müvekkilinin zaten var olan tasarımlardan esinlenerek farklı bir tasarım meydana getirdiğini, nitekim Yargıtay kararlarında tasarımların tümüyle farklı olmasını değil, farklılıkların benzerliklerden fazla olmasını, farklılıkların küçük ayrıntılardan fazla olmasını aradığını belirtmiş ve müvekkiline ait tasarım ile davalının tasarımı arasında herhangi bir benzerlik olmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava konusu uyuşmazlık; davalının ———–sekizli bıçak seti ve kesme tahtası isimli ürününün davacının ——– sayılı çoklu tasarım belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz edip etmediğine ilişkin olarak, tasarıma tecavüzün durdurulması,—– TL manevi tazminat ile SMK 151/2-b maddesi gereğince davalının elde ettiği net kazanca göre maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacıya ait tasarım tescil belgesi dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ——- tarihinde davacı adına tescil edilen bıçak standına ilişkin çoklu endüstriyel tasarım olduğu anlaşılmıştır.
——- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —— D.İş sayılı dosyası dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde …’nin delil tespiti talebi üzerine ——– yerinde delil tespiti yapıldığı, düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporunda, toptan şekilde satışa sunulan tespite konu ürünlerin çeşitli renklerde olduğu, stok kontrolünde hali hazırda — adet ürünün satışa hazır durumda olduğu, tespit edilen ürünlerin tespit talep eden adına tescilli —- numaralı tasarımın — numaralı tasarımına benzer ürünler olduğuna dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, taraflar delillerini sunduktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan ——– tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “davacı taraf adına tescilli ——- numaralı tasarıma ait ürün ile davalı tarafa ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davaya konu bıçak stantı tasarımı ürünün ———— tarihleri arasında elde ettiği gelirin hesaplanmasında, net kârın— olduğunun hesaplandığı” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli talep artırım dilekçesi ile; ile davalı aleyhine toplam — maddi tazminata ve ayrıca ——– manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
SMK’nun 55. maddesinde tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü” olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın tescilli tasarım olarak korunacağı düzenlenmiştir. Yine SMK’nun 56. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağı, 58. maddesinde ise tasarım sahibinin, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabileceği düzenlenmiştir. SMK’nun 81. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için önerilerde bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı adına tescilli —numaralı tasarımın — numaralı tasarımına benzer ürünlerin davalı tarafça üretildiği ve satışa sunulduğunun iddia edildiği, dava açılmadan önce davalının iş yerinde yapılan delil tespiti sırasında bilirkişi tarafından incelenen davalı ürününün davacının– numaralı tasarımı ile benzer olduğuna dair rapor düzenlendiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile, tasarımın bir adet dörtgen oranlarda plakanın gövde içinde yer alması ve ——— üzerinde konumlanması ile oluşturulduğu, tasarımlarda yer alan plakanın bir kanal içinde dikey konumlanmış dikdörtgen oranlarda olup, ön yüzünde dörtgen bir kanalın yer aldığı, gövdenin plakaya göre daha kısa olup, ön yüzünde şeffaf bir malzemenin köşelerden dört adet vida ile bağlandığı, tasarımın altında yer alan kaidenin dikdörtgen oranlarda olup, plakaların bu kaideye basmakta oldukları, tasarımın arka görünüşünde plaka ve gövdenin birleşim detaylarının aynı olduğu, tasarımları oluşturan bütün ögelerin gerek biçim ve oran, gerekse yerleşim ve birbirleri ile ilişkileri bakımından son derece benzer oldukları, tasarımlar arasında bulunan farkların küçük ayrıntılarda olduğu ve tasarımlara ayırt edicilik kazandırmadıkları, bu şekilde davalının ürünlerinin davacının tescilli tasarımının koruma kapsamında olduğu, davacının tasarım tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği, tasarımlar arasındaki bu benzerliğin teknik zorunluluklardan kaynaklanmadığı gibi bıçak standı tasarımında seçenek özgürlüğünün de kısıtlı olmadığı, davacının tasarım haklarına tecavüz nedeniyle, SMK’nun 149. maddesi uyarınca tecavüzün tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüzün durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi zararının giderilmesini, tecavüz konu ürünlerin ve üretim araçlarının toplatılmasını ve imhasını talep edebileceği, davalının dava konusu bıçak standı tasarımlarından elde ettiği gelirin —- olduğu, davalının kusurunun ağırlığına, haksız fiilin devam ettiği süreye, oluşan maddi zarara göre ——- manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacı adına tescilli——– numaralı çoklu endüstriyel tasarımın —- numaralı tasarımının koruma kapsamında kalan ürünleri satışa sunması eyleminin davacının TASARIM HAKKINA TECAVÜZ OLUŞTURDUĞUNUN TESPİTİNE, TECAVÜZÜN İNTERNET ORTAMI DA DAHİL OLMAK ÜZERE ÖNLENMESİNE VE DURDURULMASINA,
Tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara EL KONULMASINA, karar kesinleştiğinde masrafları davalıdan alınmak suretiyle İMHA EDİLMELERİNE,
—- TL manevi tazminat ve ——– maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin ———— manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2- 236,00 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 93,93 TL ve tamamlama harcı ile alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 98,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına tecavüzün tespiti yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Davacı yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 954,34 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Davacı yararına kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Davalı yararına red olunan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 93,93 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 44,40 TL tamamlama harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 246,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.420,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.404,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/02/2020