Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/114 E. 2020/54 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/114 Esas
KARAR NO: 2020/54
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 29/05/2017
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ————nezdinde tescilli —— numaralı—— numaralı —– numaralı ——ibareli markaların sahibi olduğunu ve bu markaları uzun yıllardır kullandığını, ————- ibareli markaların da gerçek sahibi olduğunu, müvekkilinin———– yılında kurulduğunu ve mekanikerler, elektrikçiler ve başka birçok dalda profesyonel kullanıcılar için üstün kaliteli el aletleri geliştirip üreten bir firma olduğunu, davalının ise kötü niyetli olarak müvekkiline ait olan markaların aynıları veya ayırt edilemeyecek derecede benzerleri olan —— numaralı ————–numaralı ——— numaralı ———— numaralı————— ibareli markaları haksız ve hukuka aykırı şekilde kullandığını, müvekkili bünyesinde çalışan————– isimli personelin firmadan ayrılıp davalı yanında çalışmaya başlamasıyla iş sırları ve müşteri portföyünün zarar gördüğünü, davalının———- markasını kullanması sebebiyle şikayette bulunduklarını ve davalı hakkında —–Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin —– Esas sayılı davasının açıldığını, bu sebeplerle davalıya ait ——— ——— numaralı ———– numaralı ——— numaralı ———numaralı ————-ibareli markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; açılan davanın gerek mutlak, gerekse de nispi red nedenlerinin var olması için daha önce yapılmış bir tescile ya da bir başvuruya sahip olunması gerektiğini, yalnızca————- ürünlerine ilişkin evrak sunulduğunu, açılan ceza davasının halen devam ettiğini, cezai yaptırımın bulunmadığını, davacının hükümsüzlüğü talep ettiği —————— markalarının müvekkili adına tescilli olduğunu,———-markasının sınıflarının farklı olduğunu ve davacının kötü niyet iddialarının yerinde olmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait ——-numaralı ———– numaralı ———- numaralı———- ve ———– ibareli markaların hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Dosyaya ———– getirtilmiş olup, incelendiğinde; —– numaralı —– markasının —- tarihinde ——.sınıflarda, —– numaralı ———- markasının —– tarihinde—-sınıfta, —– numaralı ——- markasının ——— tarihinde ——sınıfta, ——- numaralı ———– markasının ——– tarihinde———–sınıfta, ——– numaralı ——- markasının——- tarihinde —-sınıfta davalı adına; ——– numaralı ———– markasının ——–tarihinde ———sınıfta,—– numaralı ——– markasının ———– tarihinde ———–sınıfta, ——–numaralı ——- markasının ——- tarihinde davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacının şikayeti üzerine davalı———–dava dışı ——– haklarında ——- Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin —–Esas ———-sayılı davasında yargılama yapıldığı, davacının —— markası ile karıştırılacak şekilde——- markasını —- Sınıfta yer alan ürünler üzerinde kullandıkları gerekçesiyle cezalandırılmalarına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, suç tarihinin ——– olduğu, kararın kesinleştiği tespit edilmiştir.
—– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ——– Esas, ——-Karar sayılı karar örneği dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacının ————davalının ———davanın konusunun davacı adına tescilli ——numaralı —— numaralı ———- markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzerinin davalı tarafça kullanıldığı iddiasıyla açılan marka haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davası olduğu, yapılan yargılama sonucunda, davalının şerit metreler üzerinde davacıya ait ———-markasını kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine ve maddi ve manevi tazminata hükmedildiği, kararın ———– tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
————kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ————- tarihinde —– edildiği, —————– şirket yetkilileri olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler ——————-tarafından düzenlenen ——tarihli raporda; davacının——— ibareli markasıyla ilgili sadece ———– tarihli bir adet fatura sunulduğu, ——- tarihli bir katalog ve ———— tarihinde gönderilen tek bir mailin tespit edildiği, bunun dışında ciddi kullanımının bulunmadığına, bu hususta ortalama tüketici nezdinde —– oluşturmayacağı, davalıya ait —–numaralı ——– markasıyla ilgili, davacı tarafın ———- yılına ait kataloğu ve ——– ve günümüze kadar gelen faturaları incelendiğinde ———– ibareli marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, davacının tescilinin her ne kadar ———sınıf kapsamında olsa da katalogda incelenen kullanımın———sınıf kapsamındaki—————olduğu, bu kapsamda öncelikli hak sahibi olduğu, —- numaralı ——–markasının ortalama tüketiciler nezdinde——–sınıf kapsamındaki ————— kapsamında iltibas yaratacağı,——– numaralı ——- markasının davalı emtialarından farklı olduğu ve ortalama tüketiciler nezdinde ——yol açmayacağı, ———– numaralı ——— markasını davacının——– tarihine ait fatura, ——— günümüze kadar olan süre zarfında ciddi şekilde kullanmasından kaynaklı gerçek hak sahibi olduğu ve ortalama tüketiciler nezdinde ———–sınıf kapsamındaki ————kapsamında—– yaratacağı, davalının ——–numaralı ——– ibareli markasının davacının——- ibareli markayla ortalama tüketici nezdinde ——- yaratmayacağı, davacı şirket ile davalı şirketin ortak olduğu ———- davalı markaların tescil tarihinden önce ——– yılında ———– bulunduğu ve ticaret ilişkisinin nev’i bakımından ————-markası adı altında tüm tornavida çeşitlerinin satışlarını kapsadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup, bu kapsamda bilirkişiler————- tarafından düzenlenen ——- havale tarihli raporda; davacının——— markası üzerinde su terazisi ürünleri bakımından, ———–markası üzerinde lokma takımı ürünleri bakımından, ——– markası üzerinde ise tork anahtarı ürünleri bakımından SMK 6/3 maddesi uyarınca tescilsiz kullanımdan doğan öncelikli hak sahibi olduğu, davacıya ait ——— markası ile davalıya ait ——- numaralı———- markasının yazılış ve okunuş itibariyle aynı olduğu, markalar arasında ————————— yönünden karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacıya ait ———– markası ile davalının ———– numaralı ——– markasının yazılış ve okunuş itibariyle aynı olduğu, markalar arasında ———————————————-için karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının ——— markası ile davalıya ait —– numaralı ———- markasının yazılış ve okunuş itibariyle aynı olduğu, markalar arasında ——————————————yönünden karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının ———- numaralı —— markasının —-sınıfta tescilli bulunduğu mallar ile davalının ———–numaralı ———— markasının ———-sınıfta tescilli bulunduğu malların farklı mahiyette bulunduğu, davacının ——– numaralı ——— markası ile davalının ——- numaralı—————- markasının ———-.sınıfta ortak olarak——————– için tescilli bulunduğu, ———– ibaresi jenerik karakter taşıdığı ve—— harfleri de birbirinden ayırt edilebilir bulunduğu halde———-Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin ———– Esas sayılı dosyasından edinilen bilgiler ışığında ————— markasının davacının ————— markasıyla kurgusal bir benzerlik yaratma amacıyla bilinçli olarak tasarlandığının düşünülebileceği, davalının davacı firmadan ve markalarından haberdar olduğunun kabul edilebileceği, davalının ilişkili bulunduğu ———————- yerinde yapılan ———— tarihli aramadan ——- sonra —————- tarihlerinde davacının———— markalarının yazılış ve okunuş itibariyle birebir aynılarının ve davacının——— markasına benzer bir kurguya sahip bulunan—————– markasının davalı adına tescili için başvuruda bulunmuş olmasının hayatın normal akışı, rastlantı ve dürüstlük ile açıklanamayacak bir durum teşkil ettiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafça her iki bilirkişi raporuna da itiraz edilmemiştir.
Davacı, davalıya ait markaların hükümsüzlüğü talebini gerçek hak sahipliğine, markalar arasında karıştırılmalarına neden olacak derecede benzerlik olduğuna ve davalının markalarını kötü niyetle tescil ettirmesi nedenlerine dayandırmıştır.
Öncelikle gerçek hak sahipliği iddiası incelendiğinde; SMK’nun 25/1 ve 6/3. maddelerine göre, başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan başka bir işaret için hak elde edilmiş olması hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır. Davacının davaya konu ettiği “———-markasının —– sınıfta yer alan ——için —- tarihli katalogda yer aldığı ve kullanıldığı, yine ——- tarihinde yabancı firma tarafından davacı için üretiminin yapıldığı, davalının ——— numaralı ———–markasının davacının tescilsiz olarak kullandığı ——– markası ile görsel ve işitsel olarak aynı olduğu, ——— numaralı ————– markası için ———– sınıflarda ——— başvuru yapıldığı, her ne kadar davacının bu markayla ürün satışına ilişkin———— yılına kadar fatura ve belge mevcut değilse de, davacının bu markaya kataloğunda yer verdikten kısa bir süre sonra özgünlüğü ve ayırt ediciliği yüksek olan markayı davalının tescil ettirmiş olması nedeniyle, ürünün su terazisi olduğu da düşünüldüğünde tanıtımının ve satışının yapılmamasının davacı aleyhine yorumlanamayacağı, ———- markasının ——————————- için davacıya ait ——– tarihli katalogda yer aldığı, bu tarihten sonra kullanılmaya devam edildiği, bu kullanımların —- sınıfta yer alan —————————– kapsamında olduğu, davalının ——— numaralı —————– markasının ———— sınıfta tescili için ——— tarihinde başvuru yapıldığı, davacı tarafça tescilsiz olarak kullanılan ———————— markası ile görsel ve işitsel olarak aynı olduğu, davacının markasının ——- şeklinde yazılmış olmasının markaları farklılaştırmaya yetmediği, davalının marka tescillerinden daha önce davacının —– sınıfta yer alan—————————————– ürünüyle ilgili kullanımlarından dolayı ————– markası için ve —sınıfta yer alan ————————- kapsamında kalan———————— ürünleriyle ilgili kullanımlarından dolayı————– markası için hak elde ettiği bilirkişi raporu ve markaların kullanımlarına dair ticari kayıtlar ile tespit edilmiş olmakla, davalının ——————– markalarının tescilli oldukları bu mallar için SMK’nun 6/3. maddesindeki hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Yine davaya konu olan davalıya ait————- numaralı———– markasının ————sınıfta tescilli olduğu, tescil başvuru tarihinin ————– olduğu, ————- numaralı———— markasının ———-Sınıfta tescilli olduğu, tescil başvuru tarihinin ————— olduğu, davacının—————– numaralı ————- markasının ise———— sınıfta tescilli ve tescil başvuru tarihinin————– olduğu, ancak dosyaya sunulan davacı faturaları, ————– kataloglarında, yani davacının ve davalının markalarının tescil başvuru tarihlerinden önce —– sınıfta yer alan ———————için tescilsiz olarak kullanıldığı, dosyaya sunulan faturalarla satışlarının yapıldığı, bu ürünler için de davalının tescil başvurusundan önce hak elde ettiği, her iki tarafın markalarının işitsel olarak aynı olduğu, davalının markalarının farklı formda yazılmış olmasının markalar arasında farklılık sağlamadığı, ————- ürünün davalının markasının tescili kapsamında olan ———- sınıfta yer alan ———————————————- sınıfında olduğu, bu mallar için davalının —— nuamarlı ——————- markası için SMK’nun 6/3. maddesindeki hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, ancak davalının markasının tescilli olduğu ———- sınıftaki mallar için davacının öncelik hakkının ve marka tescilinden kaynaklanan bir hakkının mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının marka benzerliğine ilişkin iddiaları incelendiğinde; SMK’nun 25/1 ve 6/1. maddesinde tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil eidlmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır.
Davalının ———- numaralı —– markasının —– sınıfta, ——— numaralı ————– markası ise ———– sınıfta tescilli olduğu, davacının ————–numaralı ————– markasının ise ———-Sınıfta, tescilli olduğu, davalının ————- numaralı markasının tescil başvuru tarihinin davacının markasından daha önce olduğu, davacının markası ile davalının markalarının farklı sınıflarda tescilli oldukları, bu nedenle SMK’nun 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Davalının————-markasıyla ilgili SMK’nun 6/1. maddesi uyarınca yapılan incelemede; davalının ——— numaralı——– markasının ——- sınıfta tescilli olduğu, tescil başvuru tarihinin ——- tescil tarihinin ———- olduğu, davacının ————- numaralı ———-markasının ——— sınıfta tescilli olduğu, tescil başvuru tarihinin ———- tescil tarihinin ——– olduğu, ——— numaralı ————– markasının ——- sınıfta tescilli olduğu, tescil başvuru tarihinin———— tescil tarihinin ———— olduğu, davalının markasının tescil başvurusunun davacının markalarının tescil başvuru tarihinden daha sonra yapıldığı, davacının ———– numaralı markası ile davalının markasının ortak tescilli olduğu emtianın——-sınıfta yer alan—————–oldukları, ————– harflerinin birbirlerinden farklı ve ayırt edilebilir oldukları,————- ibaresinin ise ayırt ediciliği güçlü olmayan jenerik bir ifade olduğu, bu nedenle her iki taraf markasının ortak tescilli oldukları mallar için de hitap ettikleri ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, SMK’nun 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davacı marka hükümsüzlüğü talebini ayrıca kötü niyetli tescil nedenine de dayandırmıştır. Kötü niyet iddiasıyla ilgili yapılan incelemede; SMK’nun yürürlüğe girmesinden önce yürürlükte olan 556 sayılı ————-kötü niyetli marka tescili hükümsüzlük nedenleri arasında sayılmamış olmakla birlikte, uygulamada kötü niyetle tescil edilen markalarla ilgili TMK’nun 2. maddesi uyarınca hükümsüzlük kararı verilmiş, ——– kararları da bu yönde oluşmuştur. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan SMK’nun 25/1 ve 6/9. maddeleri uyarınca, kötü niyetle marka tescil edilmiş olması açıkça hükümsüzlük nedeni olarak sayılmıştır. Kötü niyetin tespitinde markanın tescil edildiği tarihte kötü niyetin mevcut olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı şirket ile davalının yetkilisi olduğu —————— arasında———— yılından itibaren ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu nedenle davalının davacı tarafa ait ürünler ve kullandığı markalardan haberdar olduğu, ayrıca davalının ortağı olduğu şirkette ————- tarihinde yapılan aramada davacının ———- markasının taklidi olan şeritmetrelerin ele geçirildiği, hatta bu olayla ilgili ———- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ———- Esas,—— Karar sayılı ve————- Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin ———Esas, ———–Karar sayılı kesinleşmiş kararların mevcut olduğu, davalının bu olaydan kısa bir süre sonra ——— ve ——— tarihlerinde davacının tescilsiz olarak kullandığı————-markalarının birebir aynısını, ayrıca davacı adına tescilli———- markası ile aynı kurguya sahip ———- markasını tescil ettirmek için başvuruda bulunduğu, bu durumun da davalının iyi niyetli olmadığını gösterdiği, davalının yüksek derecede ayırt edici niteliğe ve kendine özgü bir görünüme sahip davacı markalarının aynılarını ve benzerini, kendi adına tescil ettirmesinin iyi niyetli bir davranış olarak kabulünün mümkün olmadığı, SMK’nun 6/9. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun mevcut olduğu, bir markanın kötü niyetle tescili halinde tescil ettirenin, tescil kapsamındaki bir kısım emtialar için iyi niyetli, bir kısım emtialar için ise kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğine göre, davalı——— marka tescilleriyle ilgili işlemin temelindeki bu sakatlık nedeniyle, davalının davaya konu olan markalarının tescilli oldukları tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli ——— numaralı —————– numaralı———- numaralı —————– numaralı ———— numaralı ————- markalarının tescilli oldukları tüm sınıflar için HÜKÜMSÜZLÜKLERİNE VE SİCİLDEN TERKİNLERİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç, 219,90 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 5.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.282,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2020