Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/113 E. 2019/131 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/113
KARAR NO : 2019/131
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ: 24/05/2017
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin toptan satış mağazacılığı alanında köklü bir firma olduğunu ve ülke çapında -adet mağaza ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin -.sınıf da dahil olmak üzere-ayırt edici unsurlu seri markaların sahibi olduğunu, bu markaların görsel ve yazılı basın başta olmak üzere ilgili tüm mecralarda yapılan tanıtım çalışmaları ile —– tanınmış marka hale geldiğini, davalının ise ——–” ibaresini kullanmak suretiyle müvekkili firmanın marka haklarına tecavüz ettiğini, bu kullanımın aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, —– ve bağlı ilçelerinde işletmelere numara vermek suretiyle “—–” ibaresinin kullanıldığını, bu durumun müvekkili tarafından fark edilmesi üzerine iş bu markayı kullanan üç işletmeye karşı Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyaları ile dava açıldığını ve bu davaların müvekkili lehine sonuçlandığını, kararların Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından kesinleşmesi üzerine 2016 yılında kararın infaz edildiğini, ancak kesinleşen yargı kararlarına rağmen “- markasının kullanılmasına halen devam edildiğini belirterek, davalıların—– ibaresini, davacının markalarının tescilli bulunduğu sınıflar kapsamındaki hizmetler üzerinden tek başına, yahut sair tali unsurlar ile birlikte kullanmasının, bu markalar altında ürün üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, dağıtımını yapmasının, satışa arz etmesinin, ithal ya da ihraç etmesinin, elde bulundurmasının, satışa arz etmek üzere depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanılmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımının yapmasının davacı aleyhinde marka tecavüzü ve haksız rekabet yarattığının tespitine, marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının davacıya ait “———–” ibaresini davacı şirketin tescilli markalarının bulunduğu sınıflar kapsamındaki ürün ve hizmetler üzerinde tek başına yahut tali unsurlar ile brilikte taşıyan ürünler üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, bulundurmasının, satışa arz etmek üzre depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaşlarla kullanmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımını yapmasının önlenmesine ve men edilmesine, davalıya ait bu markayı taşıyan ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakının ve iş bu dava neticesinde verilecek esas hükme aykırı şekilde, iletilen, satılan, sağlanan,dağıtılan, satışa arzedilen, ithal ya da ihraç edilen, elde bulundurulan, satışa arz etmek üzere depolanan, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlar ile kullanılan relam, promosyon ya da tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakına el konularak, esasa ilişikin hükmün keisnleşmesini müteakip imhasına esastan da karar verilmesine, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilgililere tebliğine ve kamuya yaın yoluyla duyurulmasına, kullanımın ticaret sicilinde unvan kaydı bulunması halinde terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde özetle; tabelada “—– ibaresinin yer almadığını, davacının işbu davayı açmasında menfaati bulunmadığı gibi, alakasız şekilde kanun yolu ile ticari hayatlarında ve güncel yaşamlarında huzursuzluk yarattığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davacı adına tescilli——— esas unsurlu markaların davalı tarafından aynı hizmet ve mal sınıfında iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığı iddiası ile açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulmasına ilişkindir.
Dosyaya ——- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde—- numaralı “- ibareli markanın – tarihinde -sınıfta, — numaralı—-” ibareli markanın – tarihinde -.sınıflarda, – numaralı——- ibareli markanın – tarihinde -sınıflarda, — ibareli markanın—- tarihinde -.sınıflarda, – numaralı – ibareli markanın- tarihinde -sınıfta,- numaralı – ibareli markanın – tarihinde ——–sınıflarda, – numaralı – ibareli markanın – tarihinde -.sınıfta, – numaralı —ibareli markanın —tarihinde -.sınıfta, — numaralı “-” ibareli markanın – tarihinde -sınıflarda, – numaralı—— ibareli markanın—- tarihinde -.sınıfta davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalıya ait —- kaydı —- Memurluğundan istenilmiş,—– kayıtlarının mevcut olmadığı bildirilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — Talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; keşif sırasında temin edilen fotoğraflarla gösterildiği üzere davacıya ait olan—–bareli markanın davalı tarafından işletme tabelasında ve işletme ünvanında kullanılmadığı, işletme cephesinde bulunan cam kaplama üzerinde— 39 Her Zaman Yanınızda…— ibaresinin yazılı olduğu ve —- ibaresinin burada kullanıldığı, işletme içerisinden bulunan plastik poşet üzerinde —-ibaresinin yazılı olduğu ve dans eden insan figürlerinin bulunduğu belirtilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 31.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalıların marka kullanımlarının davacının markalarının tescilli oldukları aynı mal ve hizmetler için olduğunu, markaların benzerliğinin orta düzeyde olduğunu, her iki tarafın hitap ettiği tüketici kesiminin ortalama tüketici sınıfı olduğunu, davacının markasının zayıf marka olması nedeniyle küçük değişikliklerin dahi karıştırılma ihtimalini bertaraf edebileceğini, tüketicilerin ——–ibaresini iyelik eki olarak algılayacakları, ——–” şeklindeki markasal kullanımının davacı adına tescilli ———– esas unsurlu marka haklarıyla karışıklığa yol açmayacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir
Somut olay incelendiğinde, davacı vekilinin ve davalı vekilinin sunduğu fotoğraf, davalının iş yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen rapor birlikte değerlendirildiğinde,——– ilinde faaliyet gösteren davalıya ait bakkal dükkanında ——- ibaresinin işletme adı olarak ve markasal olarak kullanıldığı, keşif sırasında tabelada “BİZİM” ibaresinin silinmiş olmasına rağmen iş yerinde bulunan ilan ve poşetlerde kullanılmaya devam ettiği, davacı vekili ile davalı vekilinin sundukları davalıların marka kullanımına ilişkin fotoğraflar incelendiğinde, davacıya ait —-ibaresinin davalıların iş yeri tabelasında aynen kullanıldığı, işitsel, anlamsal ve görsel olarak markaların aynı olduğu, davacının -sınıfta tescilli olan markalarının esas unsurunu oluşturan——–” ibaresinin tescilli oldukları sınıf ile aynı olan -. sınıfa dahil hizmetlerde davalı tarafından aynen kullanıldığı, bu nedenle markaların karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, benzer konuda daha önce görülen davalarda, markaların karıştırılma ihtimali bulunduğuna dair verilen kararların Yargıtay’dan geçerek onandığı, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davalının tescilli ticaret unvanının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının davacıya ait —- esas unsurlu tescilli markalarının esas unsurunu oluşturan ——ibaresini işyeri tabelasında kullanmak sureti ile marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tepitine,
Davalının marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
Davalının davacıya ait markaların esas unsuru olan ———-” ibaresini davacı şirketin tescilli markalarının tescilli olduğu markalar sınıflar kapsamındaki ürün ve hizmetler üzerinde tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte kullanmasının bu ibareyi taşıyan ürünler üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, buldurulmasının, satışa arz etmek üzere depolanmasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımını yapmasının önlenmesine ve men edilmesine,
Davalıya ait bu markayı taşıyan ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi , basılı evraklar, faturalar vb.hertürlü ticari evrakın ve bu dava sonucunda verilecek esas hükme aykırı şekilde iletilen, satılan, sağlanan, dağıtılan, satışa arz edilen, ithal ya da ihrac edilen, elde bulundurulan, satışa arzetmek üzere depolanan, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlar ile kullanılan reklam, promosyon ya da tanıtım malzemesi , basılı evraklar, faturalar vb.hertürlü ticari evrakına el konulmasına ve esasa ilişkin hükmün kesinleşmesine müteakip masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,
Hüküm özetinin masrafın davalıdan alınmak suretiyle ——– yayın yapan bir gazetede ilan edilerek kamuya duyurulmasına,
Davalının ticaret ünvanında ———ibaresini kullanmadığı anlaşıldığından ticaret sicilinden , ticaret ünvanının terkini talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına
3-Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 577,80 TL talimat, tebligat ve müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.645,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
18/04/2019