Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/79 E. 2020/112 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2016/79 Esas
KARAR NO : 2020/112

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ve Ref’i, Maddi Durumun Ortadan Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 02/05/2016
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ——-kurulduğunu ve “———————- tanınmış markasının tescilli sahibi olduğunu, ——numaralı —– numaralı ——markaları tescil ettirdiğini, ———–numaralı markaların ———-nezdinde tescilli olduğunu, müvekkilinin——————-markalı ürünlerin satışını gerçekleştirmediğini, bu sebeple piyasada satılmakta olan ürünlerin müvekkilinin izni ve onayı dışında satıldığını, müvekkilinin ——————— sonundan itibaren askıya aldığını,————– şirketi arasında lisans sözleşmesi yapıldığını, bu şirketin de ——————— sözlşemesi ile ———————-sınıftaki ayakkabıların satımı ile sınırlı olmak üzere kullanma izni verdiğini, ——————–itibariyle lisans sözlşemesinin sona erdiğini, ancak davalı şirketin——————— satış ve dağıtımını yaptığını, söz konusu ürünlerin taklit olduğunu, davalının kötü niyetli bu eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkilinin bu durumdan————— yaşadığını, bu sebeplerle davalının, müvekkilinin———–markalarından —————– haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine ve ref’ine, haksız rekabetten ve marka haklarına tecavüzden doğan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davacıya ait markaların davalı tarafından ————— üzerine konulmasının yasaklanmasına, bu markaları taşıyan malların piyasaya sürülmesinin, ————- girmesinin, ———– herhangi bir işleme tabi tutulmasının yasaklanmasına, markaların iş evrakı ve reklamlarda kullanımı dahil davalı tarafça her türlü kullanımın sonlandırılmasına ve kaldırılmasına, davacının markasını taşıyan üretilmiş, stoklanmış, depolanmış, dağıtılmış ve/veya satışa sunulmuş ürünlerin ve bu ürünlerin dağıtımı ve tanıtımı için hazırlanmış basılı malzemeler, sair tanıtım malzemeleri ve araçları ile her türlü materyalin bulundukları yerlerden toplanmasına ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imha edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ————————nezdinde tescil edilmiş ——-gibi dünyaca ünlü ——- bulunan ——veya yetkili distribütörlerinden aldığı yetki ile internet fırsat sitelerine tedarik ettiğini ve kendi satış mağazalarında satmaya yetkili olduğunu, bu firmalarla yaptığı bütün ticari faaliyetlerin yasal ve hukuki mesnedi olan sözleşmeler ve yetki belgeleri ile devam ettiğini, müvekkili şirketin 2002 yılından beri faaliyette bulunduğunu—— numaralı———– markalarının tescilli sahibi olduğunu, bu markalara dayanılarak tecavüz davası açılamayacağını, davacı tarafın da ikrar ettiği üzere——- davacı şirketin—- yetkili ————————-olduğunu, müvekkili şirketin de bu firmadan 2010 – 2013 yılları arasında alışveriş yaptığını ve toplu alımlar gerçekleştirdiğini, müvekkiline ait mağazalarda satışa arz——- markalı ürünlerin bu alımlar neticesinde stoklarında kalan mevcut ürünler olup, ürünlerin tamamen orijinal olduğunu, taklit ürün iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı markaları ile müvekkili markalarının farklı şekil ve karakterlere sahip olduklarını, benzer olmadıklarını, tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açmayacağını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davacı adına tescilli “—— unsurlu markaların davalıya ait ürünler üzerinde kullanıldığı iddiasıyla açılan, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile maddi durumun ortadan kaldırılması davasıdır.
Taraflara ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ———————– tarihinde davacı adına tescil edildiği, davacının markalarının— sınıflarda tescilli oldukları anlaşılmıştır.
————– numaralı “———–numaralı “———– markalarının davalı şirket adına tescili için davalı tarafından başvuruda bulunulduğu, tescil süreçlerinin dava tarihi itibariyle devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine, davalının davacıya ait ——-marka ve logolu taklit ürünlerin satış ve dağıtımını gerçekleştirdiği, marka hakkına tecavüz nedeniyle hakkında dava açıldığı, davalının ayrıca davacı markası ile benzer olan———–tescili için başvuruda bulunduğu iddia edilerek, İstanbul Anadolu———-.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası ile haksız rekabet fiilinin tespitine, menine, refine, haksız rekabetten doğan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabet teşkil eden malın piyasaya sürülmesinin, stoklanmasının, gümrük bölgesine girmesinin, gümrükçe onaylanmış herhangi bir işleme tabii tutulmasının yasaklanmasına, her türlü kullanıma son verilmesine ve kaldırılmasına yönelik dava açıldığı, Mahkemece —tarihinde davanın Mahkememizin ———— Esas sayılı iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve her iki dava dosyasının birleştirildiği görülmüştür.
Mahkememizin —– tarihli duruşmasında “—- rekabete ilişkin dava konusunun aynı olduğu anlaşılmışsa da, dayanılan maddi vakıalar farklı olmakla dosyamız ile birleşen İstanbul Anadolu —. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —— Karar sayılı dosyasının bu davadan tefrikine, mahkememizin ayrı bir esasına kayıt edilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce ihtiyati tedbirin değerlendirilmesi yönünde marka uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi——————- markalarının davacı şirket adına tescilli oldukları, markalrın asıl kullanıldığı yerin —– sektörü olduğu, dava tarihi itibariyle sektörel olarak bilinen bir marka olduğu, ———————–başvuru numaralı “şekil” markalarının davalı adına marka tescil başvurusunda bulunulduğu, tescil kararının henüz çıkmadığı, sürecin devam ettiği, davanın taraflarının aynı sektörde faaliyet gösterdiği, her iki taraf markasındaki esas unsurun ——- aynı olduğu, taraf markalarının benzer olduğu, tescilde öncelik ilkesi gereğince ———- ayakkabı sektöründe kullanma hakkının davacıya ait olduğu, marka sicilinin aleni olduğu, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan davalının ayakkabı sektörü için tescil edilmiş olan davacı markasını bilmesi gerektiği halde aynı faaliyet alanında benzer ve türev unsurlu markaları kullanmasının basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı olacağı, davacı tarafından davalıdan satın alınan ürünün davacıya ait tescilli marka ve logonun üzerinde bulunan orijinal ürün olduğu, Türkiye sınırlarında satışının durdurulduğu, davalının ayakkabı sektöründe davacı markalarına benzer markaları, marka olarak kullanmasının davacının emeğinden haksız faydalanma olarak haksız rekabet kapsamında değerlendirileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden taraflar delillerini sunduktan sonra Mahkememizce davalının bu ürünleri davacı şirketin eski distribütörü olan dava dışı——sözleşmesi sona ermeden önce satın aldığına dair savunmasının da değerlendirilebilmesi için davalı tarafa 2010-2013 yıllarına ait ticari alım ve satımlarını gösteren defter, belge ve faturalarını sunması için kesin süre verilmesine rağmen sunmamış, dava dışı —— istenilen belgelerin bir kısmı sunulmuş ve sunulan ticari kayıtlar ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı ——— —- oluşan bilirkişi heyeti 10.05.2019 tarihli raporda; ibraz edilen yasal ticari defterlerin 120 skontlu alıcılar, 153 skontlu ticari mallar ve ———-hesaplarının incelenmesinde,——adına tanzim edilen herhangi bir faturaya rastlanmadığı, ———-kaç adet ve ne miktarda ürün aldığı ve 2010 – 2013 yıllarında dava dışı şirket tarafından üretimi yapılıp, stokta bekleyen ürün miktarı ve ayakkabıların lisans dışı üretim yapılan ayakkabılar olup olmadığı konusunda bir tespit yapılmasına imkan bulunmadığı, —– ait herhangi bir yasal ticari defter ve belge ibraz edilmediğinden dava dışı şirket defterleri ile karşılaştırmalı inceleme yapılamadığı, stok durumu ile ilgili gerek davalı ve gerekse dava dışı şirketlerin envanter defterleri ibraz edilmediğinden stok tespiti de yapılamadığı, davalı tarafın davacının —- faaliyetini ve lisans ilişkisini sona erdirmiş olmasından sonra——–marka ve logolu ürünlerin satış ve dağıtımını gerçekleştirmeye devam ettiği, davalı tarafın davacıya ait tescilli markasına ayırt edilemeyecek düzeyde benzer ——- ibareli markayı üretmek / ürettirmek, satışa arz etmekle 6769 sayılı SMK’nun 29/1-b maddesi gereğince davacı markasına tecavüz ettiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. KHK’nin 61/1-b. maddesine göre, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek marka hakkına tecavüz fiilidir. Yine 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde ise, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesi talep edilebilir.
Markaların benzerliği ve karıştırılma ihtimali değerlendirilirken, davacı markasının tescilli olduğu emtialar ve davalı markasında benzerlik bulunan emtia ve hizmetler yönünden ortalama tüketicinin nazara alınması gerekir. Ortalama tüketici, daha çok markaları, hafızasında tutabildiği kadar görüntüsüne göre değerlendirme yapar. Tüketiciler genellikle markayı bir bütün olarak algılar ve detaylarım analize girmezler.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı adına tescilli olan “————-esas unsurlu markaların bir süre —-sözleşmesi kapsamında dava dışı——- aracılığıyla ayakkabı ürünü üzerinde kullanıldığı, ——— sözleşmesi sona ermekle bu ürünlerin Türkiye’de satışının ve üretiminin yapılmadığı, davalı şirketin ise——- markasını aynen kullanarak satış yaptığı, her iki markanın da ortalama tüketici kitlesine hitap ettiği, bu nedenle tüketicilerin bu ürünlerin davacıya ait olduğu zannına kapılabilecekleri, markaların karıştırılma ihtimali bulunduğu, her ne kadar davalı bu ürünlerin 2012 yılından önce üretilen ürünler olduklarını ve bunları davacının o tarihlerdeki distribütörü olan dava ——– satın aldığını, stokta kalan ürünler olduğunu savunmuşsa da, bu durumun tespiti için ticari defter ve belgelerini verilen kesin süreye rağmen dosyaya sunmadığı, alınan bilirkişi raporu ile ——————- incelenen ticari kayıtlarında da davalıya bu markalı ayakkabıları sattığına dair kayıtların tespit edilemediği, davalının savunmasını kanıtlayamadığı, —–izinsiz olarak kullanmasının yanı sıra kendi adına tescili için de marka başvuruları yaptığı, aynı sektörde bir süre Türkiye’de faaliyet gösteren davacı şirketin markalarından haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalının kötü niyetli olarak davacının marka haklarına tecavüz ettiği, eylemin aynı zamanda TTK’nun 55 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının ——————– markasını taşıyan taklit ayakkabıları —— satışa sunmak suretiyle davacının ————————esas unsurlu markalarından doğan MARKA HAKLARINA TECAVÜZ ETTİĞİNİN VE HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin ÖNLENMESİNE VE REF’İNE,
Haksız rekabetten ve marka haklarına tecavüzden doğan MADDİ DURUMUN ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davacıya ait markaların davalı tarafından mal veya ambalaj üzerine konulmasının YASAKLANMASINA, bu markaları taşıyan malların piyasaya sürülmesinin, stoklanmasının, gümrük bölgesine girmesinin, gümrükçe onaylanmış herhangi bir işleme tabi tutulmasının YASAKLANMASINA,
Markaların iş evrakı ve reklamlarda kullanımı dahil davalı tarafça her türlü kullanımın SONLANDIRILMASINA VE KALDIRILMASINA,
Davacının markasını taşıyan üretilmiş, stoklanmış, depolanmış, dağıtılmış ve/veya satışa sunulmuş ürünlerin ve bu ürünlerin dağıtımı ve tanıtımı için hazırlanmış basılı malzemeler, sair tanıtım malzemeleri ve araçları ile her türlü materyalin bulundukları yerlerden TOPLANMASINA ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHA EDİLMELERİNE,
Karar kesinleştiğinde karar özetinin Türkiye’de yayın —– gazetede masrafı davalıdan alınmak suretiyle bir kez yayınlanmasına,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline ——-gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 58,40 TL harç, 5.696,40 TL tebligat ve müzekkere ile bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 5.754,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.