Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/69 E. 2021/70 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2016/69 Esas
KARAR NO : 2021/70

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/04/2016
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat istemli marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili——- markası ile satışa sunulan——marka sahibi olduğunu, söz konusu markanın —— nolu tescil belgesi ile tescilli olduğunu, işbu marka tescilinden doğan tüm haklarını kullanma yetkisinin münhasıran müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkiline ——–markasının —-tanınmış bir marka olduğunu, davacıya ait markaya tecavüz teşkil eden bir kullanımın bulunup bulunmadığının——- tarihli cevabi yazıda müvekkili şirketin hak sahibi olduğu—— ilişkin işletme müdürlüğü——— eşyalar olduğunu, bu eşyalara ilişkin listenin yazıya eklendiğini ve marka haklarına yönelik işlem yapabilmek için ihtiyati tedbir konulduğunu, yazının taraflarına tebliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde yetkili mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alınarak—– sunulmasını aksi halde tasfiye işlemlerine başlanacağının belirtildiğini, söz konusu malların satışının durdurulması amacıyla Mahkememizin ——- kararı ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu eşyaların davalıya ait olduğunu belirterek, tüm bu nedenlerle; davalının müvekkili şirkete ait tescilli markayı haksız şekilde kullanması, yurda kaçak yollardan sokması 556 sayılı KHK’yı ve TTK’nın haksız rekabet hükümlerini ihlal etmesi nedeniyle, söz konusu tecavüzün tespitini, tecavüz teşkil eden ürünlere el konulmasını ve imhasını, nihai tazminat miktarının TTK 56.maddesi gereğince Mahkemece takdir edilmek üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL tutarında maddi ve 1.000,00 TL tutarında manevi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin davacı tarafça kaçak olarak bildirilen malları ——– isimli kişiden fatura ile satın aldığını, müvekkilinin davalıdan almış olduğu eşyalara ——-tarafından araç içinde el konulmuş olduğunu, bu malların satışa arz edilmediğini, müvekkilinin davalı hakkında dava konusu eşyalarla ilgili olarak Küçükçekmece—–. Asliye Ceza Mahkemesinin —–Esas sayılı dava dosyasıyla kaçakçılık suçlamasıyla kamu davası açıldığını, bu davanın halen derdest olduğunu, işbu davanın—- tarihli duruşmasında——- vermiş olduğunu, ifadesinde dava konusu eşyaları kendisinin davalıya fatura ile sattığını, kendisi hakkında açılan ceza davası sonucunda, İstanbul — Asliye Ceza Mahkemesi’nin —— Karar sayılı kararıyla beraat ettiğinden malların Mahkemece kendisine iade edildiğini beyan ettiğini, ortada kesinleşmiş bir Mahkeme kararıyla iade edilen, fatura ile satın alınmış eşyanın mevcut olduğunu, müvekkiline isnat edilecek bir kusurun bulunmadığını, müvekkili davalı ..——- dava konusu eşyaların alınmasıyla ilgili bir kusuru olmadığını, eşyaların kaçak olmadığını ve müvekkili tarafından da satışa arz edilmediğini belirterek, bu nedenlerle haksız, mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait tanınmış —– markasının davalı tarafça ——- üzerinde kullanıldığı iddiasıyla 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK uyarınca açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya ———- markasının—- —- ürünler ve———— —-için kutular ve diğer——” emtiası için tescilli olduğu görülmüştür.
——- —–davaya konu—- oldukları, dosyaya gelen ——- yazıları ile tespit edilmiştir.
Mahkememizin ——-İş dosyası incelendiğinde; delil tespiti ve ihtiyati tedbir talep edenin———- delil tespiti ve tedbir istenilenin … —— tarafından yerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporu ile —— sınıfta— olduğunu, kullanım —————markasının çeşitli ———- üzerinde kullanıldığı, —– yanında aynı markanın yer aldığını, ——- gibi evraklarında yer aldığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Küçükçekmece —–. Asliye Ceza Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dava dosyası incelenmiş,——— şikayetçi ve katılan olduğu, … hakkında bu davanın da konusunu oluşturan “——– markalı —– —- suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle —— kararla beraatine karar verildiği, kararın 08/05/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplandıktan sonra davacı tarafça 556 sayılı KHK’nin 66/2-c maddesi uyarınca maddi tazminatın lisans bedeline göre hesaplanması talep edildiğinden ve dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, —-markasının davacı adına — numarası—.—-olduğunu, mahkeme kasasında yer alan— —- karşılaştırmasında numunelerin markanın kendi——– olmadığını,——— olduğunu, davalının elinde bulundurduğu ve el konulan ürünlerin birebir davacı markasını taşıdığını, bu nedenle davalı fiillerinin 556 sayılı KHK’nın 61-a/b/c bentlerine aykırı olduğunu, dosyada atıf yapılan KÜÇÜKÇEKMECE —-. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ ———KARAR sayılı dosyasının şüpheli … (huzurdaki davanın davalısı) aleyhine ———– şikayeti ile açıldığını, henüz kararın kesinleşmediğini, kesinleşmesi beklenen dosyada davalının fiillerinin kaçakçılık teşkil edip etmediği konusunda yargılama yapıldığını, 556 sayılı KHK’nın 61/A(5833 sayılı Kanun) uyarınca yargılama yapılmadığını, anılan mahkeme kararının hukuki yönden değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğunu, mali yönden yapılan incelemede davalı tarafın; —– işletme defterlerinin açılış onaylarını yasal süresinde yaptırmış olduğunu, defterlerinin kanunlara uygun şekilde tutulduğunu, satış faturaları incelendiğinde ————– açıklamasıyla alım yapmadığını———-yılına ait ticari defterinde ———— marka ürün satışı yapılmasa da nihai takdir ve hukuki değerlendirmenin Mahkemeye ait olmak üzere 556 sayılı KHK’nin “Tazminat” başlıklı 64.maddesi gereği hesaplama yapıldığını, —- tarihleri arasındaki gelirlerinin 556 sayılı KHK’nin 66/2-c’ye göre maddi tazminat tutarının seçenekli hesaplanması sonucu; davalının defterlerinde kayıtlı ——- satış fiyatı üzerinden yapılan hesaplamaya göre maddi tazminatın 5.499,00 TL, 556 sayılı KHK’nin 66.maddesinin son fıkrasının “Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasın da, özellikle markanın ekonomik önemi, marka hakkına tecavüz edildiği —- tecavüz sırasında markaya ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur” hükmü dikkate alındığında maddi tazminatın 20.236,32 TL olduğunu, ticari belge ve defterlerinin incelenmesinde dava konusu markayı çağrıştıran —— ürünlerin birim fiyatı gözetilerek basiretli bir tüccarın zararına satış yapmayacağı düşünüldüğünde—- — ürünlerin makul bir kar ile satıldığında maddi tazminatın 31.371,80 TL hesaplandığını, Mahkemece seçenekli yapılan maddi tazminat hesaplamalarından birine hükmedilmemesi halinde 6098 sayılı TBK’nın 50.maddesinin 2.fıkrasına göre hakkaniyete uygun bir maddi tazminat belirlenmesi yoluna gidilmesinin gerekip gerekmediğinin takdirinin Mahkemeye ait olduğunu beyan etmişlerdir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nın 61/c maddesine göre, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini———— kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı —– satmak, ——– başka şekilde ——— çıkarmak veya bu amaçlar için ——————– bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak markaya tecavüz olarak tanımlanmış olup, 556 sayılı KHK’nin 9/1. maddesi uyarınca, tescilli marka sahibi tarafından bu fiilerin önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Her ne kadar davalı açılan ceza davasından ———–olması nedeniyle beraat ettiğini savunmuşsa da, ceza davasının marka hakkına tecavüz suçundan açılmadığı, kaçakçılık suçundan açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ürünlerin davalıya ait olduğu tespit edilmişse de, faturalı olup olmadıkları konusunda kesin delil elde edilemediği ve davalının beraatine karar verildiği, 556 sayılı KHK’nin 61/1-c maddesinde taklit ürünlerin ticaret alanına çıkartma eyleminin markaya tecavüz olarak nitelendirildiği, davalının üretici olması veya doğrudan ürünlerin satışını yapmasının gerekli olmadığı anlaşılmakla, davalının savunmasına itibar edilmemiştir.
Uyuşmazlık, davalı tarafından —- çıkartılan — —–ürünlerin markaya tecavüz oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır. 556 sayılı KHK’nın 61/1-c maddesine göre, markayı — edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde — alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak markaya tecavüz teşkil eder. Anılan madde hükmüne göre malı ticari amaçla elinde bulundurmak, o maldan ekonomik menfaat sağlamak için her ne sebeple olursa olsun — tutmak anlamına gelir. Bu kapsamda taklit bir malı satmak , dağıtmak, ithal etmek, veya başka herhangi bir şeklide———- üzerinde intifa hakkı kurmak bir —-bulundurmak tecavüz teşkil eden fiillerdendir. Somut olayda da davalı,– ürünleri ticari amaçla elinde bulundurmuştur. Davalı, taklit malları başka yerden almış olsa bile 6102 sayılı TTK’nın 18. maddesinde düzenlenen basiretli — hareket etmesi gerektiği hükmüne aykırı davranarak, 6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre tecavüz fiiline iştirak etmiştir. Bu itibarla davalının eyleminin 556 Sayılı KHK’nın yukarıda açıklanan madde hükmü uyarınca davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, ele geçirilen ürün sayısı, ürünlerin niteliği nedeniyle, ticaret ile iştigal eden davalının, davacıların ——– tanınmış markalarının üzerlerinde yer aldığı ürünlerin taklit olduğunu bilerek bu ürünlerin ticaretini yaptığı anlaşıldığından, 556 sayılı KHK m. 61/I-c uyarınca marka hakkına tecavüzün gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller, davaya konu ürünlerin ele geçirilmesine dair tutanaklar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının taklit olduğunu bildiği davacıya ——– markalarını— ticaret amacıyla elinde bulundurmak suretiyle ticaretini yaptığı anlaşıldığından, 556 sayılı KHK’nin 61/1-c maddesi uyarınca marka hakkına tecavüzün ve TTK’nun 54 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabetin gerçekleştiği, davacının 556 sayılı KHK’nin 62/1-b ve 66/2-c maddesi uyarınca lisans bedeli üzerinden maddi tazminat ve ayrıca 556 sayılı KHK’nin 62/1-b maddesi uyarınca manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile davalının davacı adına —————” markasını —- kullanması halinde 31.371,80 TL lisans bedeli ödemesi gerektiği hesaplanmışsa da, lisans bedelinin hesaplanması için her iki tarafında ticari defter ve belgeleri ile cirolarının incelenmesi gerektiği, davacı şirketin ——-nedeniyle bilirkişi incelemesi için davacı tarafın ——- sunmadığı, ayrıca davacı tarafça ——– sunulmadığı, hesaplamanın yalnızca davalıya ait ticari kayıtlar incelenerek yapıldığı, bu nedenle bu hesaplamaya itibar edilemeyeceği, ancak davacıya ait markanın tanınmışlığı, itibarı, değeri, tescilli olduğu —–olduğu süre, tarafların ticari ve ekonomik durumları, davaya konu —— ile somut olayın tüm koşulları dikkate alınarak, davacının talep ettiği 1.000,00 TL maddi tazminatın ve davacının manevi zararının karşılamaya yönelik 1.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının davacıya ———- markasını——–üzerinde kullanmak suretiyle davacının marka hakkında TECAVÜZ ETTİĞİNİN VE HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden ve halen —————— EL KONULMASINA ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHASINA,
1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 136,62 TL harçtan peşin alınan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 102,46 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline marka tecavüzü ve haksız rekabet davası üzerinden ———- gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden ——– gereğince takdir olunan 1.000,00 TLvekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden ———-gereğince takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 34,16 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 165,50 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.828,86 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından Mahkememizin —— dosyasından yapılan 19,10 TL peşin (tamamlama) harç, 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 319,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.