Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/166 E. 2020/117 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2016/166
KARAR NO : 2020/117

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– adet tasarım tescilinin mevcut olup, ayrıca——-“tanınmış marka” olarak kayıtlı bulunduğunu;——– ve ——-sayılı marka;——-sayılı endüstriyel tasarım; ———sayılı marka olarak davacı adına tescilli bulunduğu, ayrıca, yine davacı adına —– sayılı endüstriyel tasarım olarak——- tasarımlarının tescilli olduğu, İstanbul Anadolu ——————. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ——– sayılı dosyaları kapsamında davalı ….——— belirlenen adreslerinde yapılan delil tespitleri ve bu tespitler neticesinde düzenlenen bilirkişi raporları ile kanıtlandığı üzere, davacının sade şekilde yani üzerinde herhangi bir renklendirme veya —————ürettiği ———- ürünlerinin başka firmalarca renklendirme ve—– geçirilerek, sanki davacı tarafından üretilmiş gibi ve davacının yurtiçinde ve yurtdışında tanınmış ——– markalarını taşıyan karton kutularda pazarlandığını, yine bu tespitler sonucunda, dava konusu ürünlerin diğer davalı ———————- tarafından üretildiğinin anlaşıldığını, davalıların bu eylemlerinin marka hakkına tecavüz, endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, marka hakkına tecavüz, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle fazlaya dair haklar saklı kalmak şartıyla,şimdilik——manevi tazminatın tespit tarihi olan 25/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün masrafı davalılara ait olmak üzere Türkiye çapında yayın yapan günlük————– ilanına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalılardan ————— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işbu davaya konu taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusu eylemleri çok önceden bildiğini, işbu dava bakımından Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, davalı şirketin ——————- olarak yerel ———— yılından beri faaliyette bulunan, müşterilerine öncelikle kaliteli ve sağlıklı ürün satmayı hedefleyen bir firma olduğunu, davalı şirketin ——- satımı yapan birden çok firma ile çalıştığı ve tespit edilen ürünlerin hangi firmadan satın alındığını bilmediğini, diğer ———————bilindiği kadarıyla davacının bayisi/eski bayisi/toptancısı olduğunu, ———- ile davalı şirketin toptancı olarak çalıştıklarını, ancak, davalı şirketin ürünlerin ———tarafından ikincil bir işleme tabi tutulduğunu bilerek ve kastî bir davranışla bu ürünleri satın alıp müşterilerine sunmadığını, davalı şirketin ürünler üzerinde dava konusu edilen işlemleri anlayacak teknik bilgi ve tecrübesinin bulunmadığını, davalı şirketin satın aldığı ürünlerin ikincil bir işleme tabi tutulup tutulmadığını anlayacak ve araştıracak konumda bulunmadığı gibi böyle bir yükümlülüğünün de olmadığını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, davacının bu zamana kadar dava konusu işlemlerle ilgili olarak davalı şirket şubelerine gelip tespit yapmak dışında herhangi bir bilgilendirme yapmadığını, 28 şubeli bir işletme olarak her gün gelinen tespitin neye yönelik olduğuna dair bilgi dahi verilmediğini, yalnızca delil toplamanın amaçlandığını, davalı şirketin davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermediğini, üretim yapan şirket olmadığını, kasıtlı ve kötü niyetli bulunmadığını, bu sebeplerle haksız rekabet iddiasına muhatap edilemeyeceğini, ayrıca, haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için ürünün özgün olması gerektiğini, dava konusu çay bardağından ise aynısının piyasada milyonlarca bulunduğunu, bahsi geçen ——————– dükkânlarda, semt pazarlarında aynı model ve şekilde görülen ürünler olduğunu, davacının bu zamana kadar satışlara göz yumduğu ve kötü niyetli olarak işbu davayı açtığının anlaşıldığını, işbu dava üzerine piyasada yapılan araştırma neticesinde tedarikçilerin tamamına yakınının bu işlemi yaparak satış yaptığı, davacının ise tedarikçi ile olan ilişkisine göre bu hususa göz yumduğunun belirlendiğini, bayisi veya ürün sattığı kişi ile ilişkileri iyi ise davacının bu hususu dava etmediği, piyasanın %50’sinin davacının çay bardaklarını alıp işleyip bu şekilde satışa sunduğunu, her ayrı firmanın çay bardaklarını kendi bünyesinde bu şekilde işlediğini belirterek , davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Diğer davalı ——————— davaya cevap vermemiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E /
Dava konusu uyuşmazlık; Davacının ———– numaralı tescilli marka haklarına tecavüz, —— tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulundulduğu iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait marka ve endüstriyel tasarım tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ———— numaralı çoklu ——–tarihinde davacı adına tescil edildikleri, —-numaralı ————————– numaralı ———- traihinde tescil edildiği tespit edilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan İstanbul Anadolu ——-Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —– Değişik iş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde;——- tarihinde Mahkemeye sunulmuş ürün örnekleri üzerinde ve ——— ürünlerinin bulunduğu, ———— adresinde bilirkişi ——— marifetiyle gerçekleştirilen tespitte, tespit isteyen —— üretilmiş olan bardaklara baskı ve renklendirme ile şekiller yapıldığı, bardakların ———— markalı orijinal kutularda satıldığı; 554 sayılı KHK nin koruması altında olan kutu tasarımlarının tespite konu ürün kutularında kullanıldığı saptanmış, firma yetkilisi ——– ürünlerin kimden alındığını bilmediğini söylemiş; ——— imzalamaktan imtina etmiş ve tüm bu hususlar———— tarihli bilirkişi raporuyla yazılı şekilde Mahkemeye sunulmuştur.
Dosyamız içerisine alınan İstanbul Anadolu ———-. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin—–sayılı tespit dosyasının incelenmesinde;—- tarihinde mahkemeye sunulmuş ürün örnekleri üzerinde —— ürünlerinin bulunduğu “—– marifetiyle gerçekleştirilen tespitte, tespit isteyen ————————sade olarak üretilmiş olan——–tespit mahallinde bulunduğu, bu ürünlerin ve ambalajlarının orijinal olduğu, sade bardaklar olduğu ve üzerlerinde herhangi bir tasarımın yer almadığı saptanmış, ——tarihli bilirkişi raporuyla yazılı şekilde mahkemeye takdim edilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan İstanbul Anadolu —–. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ——————– sayılı tespit dosyasının incelenmesinden;— tarihinde mahkemeye sunulmuş ürün örnekleri üzerinde ———. ürünlerinin bulunduğu “——adresinde bilirkişi— marifetiyle gerçekleştirilen tespitte, tespit isteyen ————- olarak üretilmiş olan bardaklara baskı ve renklendirme ile şekiller yapıldığı, bardakların ————————– markalı orijinal kutularda satıldığı; 554 sayılı KHK’nin koruması altında olan —————– tespite konu ürün kutularında kullanıldığı saptanmış, firma yetkilisi ——————ürünlerin kimden alındığı sorulmuş, ———————adlı firmadan alındığını beyan etmiş, bu beyanı tutanak altına alınarak imzalanmış ve tüm bu hususlar ——— tarihli bilirkişi raporuyla yazılı şekilde mahkemeye takdim edilmiştir.
İstanbul ————- Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ———-. sayılı dosyasının incelenmesinde; —————– tarafından davalılar ————– aleyhine açılmış bir maddî ve manevî tazminat davası olup———————yılının başından itibaren piyasaya sunduğu———tasarım konusu ürünlerinin davalı —————————- tarafından taklit edilerek üretilmesi——altında davalı şirketin marketlerinde satışa sunulması nedeniyle açıldığı görülmüştür.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden, taraflar delillerini sunduktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 12/07/2017 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “işbu dava konusunu oluşturan,——- —-piyasaya sunulmuş ürünleri üzerinde dijital baskı ve renklendirme suretiyle değişiklik yapılması ve orijinal niteliği ortadan kaldırılmış bu ürünlerin ————— markaları altında ticari amaçla tekrardan piyasaya sunulmasının 556 sayılı KHK md.13/II uyarınca tükenme ilkesi kapsamı dışında kalan hukuka aykırı bir eylem olduğu ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, tanımlanan eylemin TTK md.55/I-a-4 uyarınca aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu, davacı ürünleri üzerinde dijital baskı ve renklendirme suretiyle değişiklik yapılması eyleminin davalı ——taralından gerçekleştirildiğine dair dava dosyasındaki yegâne delilin, diğer davalı …——- bir yetkilisinin beyanı olduğu, üzerinde dijital baskı ve renklendirme suretiyle değişiklik yapılmış ve orijinal niteliği ortadan kaldırılmış dava konusu ürünleri —— marketlerinde tüketicilere sunan diğer davalı …—— savunmasının dayanaklı bulunmadığı, BK md.72 ve TTK md.60 uyarınca davacının tazminat taleplerinin zamanaşımına uğramadığı” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Maddi tazminatın lisans bedeline göre hesaplanması talep edildiğinden, ————- bedeli sorulmuş, yıllık cionun %15’i kadar olacağı bildirilmiştir. Maddi tazminat talebiyle ilgili lisans bedeline göre davalıların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı …———-ile davacının ticari defterleri incelemeye sunulduğundan, bu kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 07.09.2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md.222) uyarınca davalı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı şirketin bu ürünleri ———- satın aldığına dair——tarihli faturaların mevcut olduğu, davalı defterlerine——- tarihleri arasında dava konusu ürünler ile ilgili 9.513,58 TL lik satış yapıldığı, söz konusu satışlara ticaret odasından gelen yazı içeriğine göre %15 üzerinden lisans bedeli hesaplanması durumunda davacının ödeyeceği lisans bedelinin 1.427,04 TL si olacağı, Mahkemenin lisans bedelini davacının satışları üzerinden hesaplanması gerektiğine kanaat getirmesi halinde ise davacının talep edebileceği lisans bedelinin 1.033.931,56 TL sı olacağı, lisans bedelinin davacının satışlarına göre mi yoksa davalının satışlarına göre mi hesaplanacağının takdirinin Mahkemeye ait olduğu” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Bu rapora taraflarca itiraz edilmesi üzerine yine dosyamız içerisine alınan —- tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde ise; ——— tarihleri arasında dava konusu ürünler ile ilgili satışlarının tespit edilmiş olduğu, söz konusu tespit doğrultusunda davacının talebi dikkate alınmak sureti ile %15 lisans bedeli üzerinden hesaplamanın yapılmış olduğu, davalının yıllık faaliyetleri ile ilgili gelir tablolarının da dosya kapsamında ve kök rapor içeriğinde sunulmuş olduğu, işbu rapora göre davalının———olduğu, işbu satışların davalının marketlerinde yapılan tüm ürün çeşitlerine ilişkin olduğu, işbu davanın konusunun davacının dava konusu ettiği ürünlere ilişkin olduğu, davalının market işi ile ve ağırlıklı olarak gıda satışı işi ile iştigal ettiği, işbu hesaplaması yapılan ürünler haricinde davalının dava konusu edilen ürünlerden daha çok satıp satamayacağının, davalının defterleri ve dosya kapsamındaki vesaikler ile tespitinin mümkün olmadığı, diğer taraftan davalının dava konusu ürünler ile ilgili 2014 yılından başlamak sureti ile 2015 ve 2016 yıllarında yapılan satışların da belirlendiği, işbu belirleme dikkate alındığından, davalının dava konusu ürünler ile ilgili çıkışlarının 104.181,20 TL sı olduğu, bu durumda davalının dava konusu ürünler ile ilgili çıkışlarının yıllık ortalamasının —— olacağı, bu durumda yıllık lisans bedelinin 5.209,06 TL sı olabileceğinin hesaplandığı” tespit ve sonucuna varıldığı beyan edilmiştir.
Davacı vekili 27.09.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporunda yer alan; “davalının dava konusu ürünler ile ilgili 2014 yılından başlamak sureti ile 2015 ve 2016 yıllarında yapılan satışlarının belirlendiği, bu belirleme dikkate alındığında davalının dava konusu ürünler ile ilgili çıkışlarının 104.181,20-TL si olduğu, buna göre —— olan maddi tazminat taleplerini,—- olarak hesaplayarak, 15.627,00- TL olacak şekilde arttırdıklarını beyan etmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 3. maddesinde tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyguları ile algılanan çeşitli unsur ve özelliklerinin oluşturduğu bütünü” olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın tescilli tasarım olarak korunacağı düzenlenmiştir. Yine 554 sayılı KHK’nin 5. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla korunacağı, 48. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçla depolamak ve elde bulundurmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında sonmut olay incelendiğinde; davalılardan—-diğer davalıya sattığı tespit edilen bardak ürünlerinin davacıya ait —– markasıyla üretilip satışa sunulan ve yine davacıya ait ——– numaralı endüstriyel tasarımla üretilen ——– oldukları, ancak ürünler üzerine renklendirme ve baskı motifleri ile desen yapılarak tasarımın değiştirildiği, davacı ile—. arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı şirketin kendisine ait marketlerde satışını yaptığı dava konusu ürünleri, diğer davalı—————- temin ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar bu ürünler orjinal olduğu için 556 sayılı KHK’nın 13.maddesi gereği, bu ürünlerin, ilk satışından sonraki satışları, marka hakkının tükenmesi nedeniyle marka sahibi tarafından engellenmez ise de, maddenin 2. fıkrasına göre, marka sahibi tarafından ya da onun izniyle piyasaya sunulan malların, 3.kişilerce niteliklerinin değiştirilmesi, kötüleştirilmesi ve bu şekilde satılmaları, tükenme istisnası dışındadır ve marka sahibinin bu tür “—————–” malların satışına engel olması mümkündür. Bu nedenlerle, davalıların eylemlerinin marka haklarına ve endüstriyel tasarım haklarına tecavüz niteliğinde olup, 556 sayılı KHK’nin 62. maddesi ile 554 sayılı KHK’nin 49. maddeleri uyarınca davacının maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Her ne kadar ——-ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde 2014 ve 2015 yıllarında da ——————– ürünleri satın aldığı ve kendi marketlerinde de satışını yaptığı tespit edilmişse de, ürünlerin orijinal ürünler olması nedeniyle,——— yılında satılan ürünlerin de üzerlerinde değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitinin mümkün olmadığı, davalı … şirketi aleyhine 18/05/2016 tarihinde yapılan ilk delil tespiti ile davacıya ait orijinal ürünler üzerinde değişiklik yapılarak satışa sunulduklarının tespit edildiği ve davanın da 09/09/2016 tarihinde açılmış olması nedeniyle yalnızca 2016 yılı için maddi tazminat hesaplanması gerektiği anlaşılmakla, yalnızca 2016 yılı için hesaplama yapılmıştır. Lisans bedeli hesaplanırken, sadece marka hakkı sahibinin cirosu, elde ettiği kazancın değil, davalının cirosu, üretim ve satış kapasitesi, satabileceği ürün miktarı da nazara alınarak davalının ticari iş ve işlem hacmine uygun bir bedelin belirlenmesi gerekmektedir. Bu itibarla, somut olayın özelliklerine göre davacının ticaret hacmi nedeniyle cirosu çok yüksek olduğundan, daha az ticaret hacmine sahip olan davalının cirosu dikkate alınarak, alınan bilirkişi raporu ile 2014, 2015 ve 2016 yılı için davalı şirketin üç yıllık cirosunun 104.181,20 TL olduğu, buna göre davalının dava konusu ürünler ile ilgili çıkışlarının yıllık ortalamasının 34.727,07 TL olacağı, bu durumda 2016 yılı için yıllık lisans bedelinin 34.727,07 TL’nin %15’i olan 5.209,06 TL olabileceği hesaplandığından, mahkememizce denetime ve oluşa uygun rapor hükme esas alınmış, davacıya ödenmesi gereken lisans bedelinin 5.209,06 TL olduğu, davalının elde ettiği gelire, davacının markalarının kullanım süresi, tanınmışlığı ve davalının kusur derecesine göre 10.000,00 TL de manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
-Davalıların davacıya ———————- markaları ile —————–tasarıma uygun olarak üretilen ürünler dijital baskı —————– ekleyerek, davacı tarafından sade şekilde üretilen—— renklendirilerek ——————— ambalajlarında satışa sunulmak suretiyle davacıya ait marka hakkına ve endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ettiklerinden ve haksız rekabette bulunduklarından, 5.209,06 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 25.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
-Karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınarak hükmün ——— çapında yayın yapan günlük bir gazetede bir kez ilanına,
2- 1.038,93 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 256,17 TL ve ıslah ile alınan 267,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 515,76 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan ————- vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan ————-vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı …—————–. yararına ————– olunan maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan——————–gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, adı geçen davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 29,20 TL başvurma harcı, 256,17 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 267,00 TL ıslah harcı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 483,50 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 5.040,17 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 2.973,70 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı ————- yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.