Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/160 E. 2021/122 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/160 Esas
KARAR NO: 2021/122
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi ile Marka Hükümsüzlüğü
BİRLEŞEN
DAVA: Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 25/08/2016
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 28/11/2016
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Davacı-birleşen davalı vekili tarafından davalılar ve birleşen davacılar aleyhine açılan haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile marka hükümsüzlüğü davası ile birleşen davacılar tarafından davacı-birleşen davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
ASIL DAVADA İSTEM / Davacı-birleşen davalı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin—- olduğunu, davalı firmaların müvekkilinin ——- olduğunu, ortaklığın sona ermesi ile —– konusunu oluşturan ürünleri üretmekte, satışını ve ihracatını yapmakta olduklarını, davalılar tarafından kullanılan ürün ambalajlarının müvekkiline —— derecesinde benzer olduklarını, bunun haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıların müvekkilinin—— markalı davaya konu ürünleri ürettiğini uzun zamandır bildiklerini, eylemleri ile haksız kazanç elde çabası içinde olduklarını, davalıların amacının müvekkiline —- taklit etmek suretiyle kazanç elde etmek olduğunu, — —- şeklinin aynısını kullanmak, ambalajları——-gibi bir marka seçmenin—- kaynaklanmadığını, taklit etme amacı olduğunu, —– kullanılan görsellerin birebir aynı olduklarını, davalı adına tescil edilen —- markalarının eylemlerine —— çabası olduğunu, müvekkiline ait marka ile benzerlik nedeniyle hükümsüzlüklerinin gerektiğini, müvekkiline ait markada asıl unsurun—— ibarelerinin tüketicileri — biri olarak algılatacağını, —– —basıldığını, davalıların dava konusu ürünleri üretmeye, satmaya ve ihraç etmeye devam etmelerinin müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğramasına ve itibarının zedelenmesine yol açacağını belirterek, davalıların eylemlerinin —- rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesine, giderilmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda davalıların——- markasını kullanmalarının ve dava konusu taklit ürün ve ——– kullanmalarının, üretmelerinin, satmalarının, ithal ve ihraç etmelerinin yasaklanmasına, davalılarca üretilen, —- gibi olanlar dahil bulundukları her yerde el konulmasına ve imhasına, davalı —– ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP / Davalılar-birleşen davacılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkiline ait ——- çeşitli ülkelerde distribütör ağının bulunduğunu, —— sahibi olduğunu, haksız rekabetin her türlüsünden uzak durmakta olduğunu, müvekkilinin tüm markaları—– tanınan, bilinen ve tercih edilen bir marka olduğunu, tarafların daha önceden —- huzurdaki uyuşmazlıkta önemi olmadığını, müvekkilinin anlaşmazlık olmadan davacı şirketten ayrılmış olduğunu, davaya konu markaların iltibasa neden olmayacağını, müvekkilinin özgün bir marka yarattığını, davacı—— olduğunu,—– marka hukukunda markaların bütün olarak incelenmesi ilkesinin geçerli olduğunu, davaya konu markaların görsel açıdan ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde benzerlik barındırmadığını, —- nezdinde bir karışıklığın veya iltibas tehlikesinin ortaya çıkmasını engelleyecek nitelikte olduğunu, davaya konu ürünlerin —— üretildiklerini, davacı ürün — benzer çok sayıda —- bulunduğunu, —— kullanılmasının harcı alem hale geldiğini, kimsenin —- bu tür bir kullanımın bırakılamayacağını, haksız rekabetin bulunmadığını, —– ambalajlarında içindeki ürün resmine yer vermesinin yaygın olduğunu,——kullanıldığını, davacıya —- olduğunu, müvekkilinin— olduğunu, — olduğunu, — kullanmaya son verdiğini, daha önceki kullanımlarının —- olduğunu, dava dilekçesi tebliğ olunmadan cevap hakkı kullandırılmadan rapor hazırlayacak bilirkişinin ne kadar sağlıklı olacağının şüpheli olduğunu, dava dilekçesinden değerlendirme yapmanın müvekkilinin hakkının gaspı olduğunu, müvekkilinin yurt içi ve dışında tanınmış bir şirket olduğunu, davacının müvekkili markalarına tescil aşamasında itiraz etmediğini, kullanımının dahi durdurulmuş olduğu bir dönemde hak iddiasında bulunduğunu,———- bulunmayacak olmasına rağmen müvekkilinin —— baskın yapılmasının itibarına zarar vereceğini, davacının tescil aşamasında sessiz kalıp bu aşamada müdahale ediyor olmasının kötü niyetli olduğunu, davacının asıl amacının müvekkilini piyasada yıpratmak olduğunu, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İSTEM / Davalılar-birleşen davacılar —– davasında birleşen dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili firmanın uzun yıllardır faaliyet gösterdiği alanda birçok ürünün tanıtımı ve geliştirilmesini sağladığını, müvekkili— kurulduğu — ibaresinin markada asli unsur olarak yer aldığını, dava konusu markanın —- ibaresinin davalı —- onlarca—– başına ilave olunan ek niteliğinde olduğunu, markada yer alan ——- ise davaya konu markanın esas unsurunu oluşturduğunu, davacı-birleşen davalı şirkete ait —- gereğince tescil edilemeyecek işaretlerden olması ve tescilli oldukları ürünler bakımından —- ihtiva etmesi sebebiyle hükümsüzlük kılınması gerektiğini, davalı-birleşen davacı şirket tarafından—– markalarının benzer olması nedeniyle hükümsüzlük davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, bu dava ile aralarında bağlantı bulunduğunu, bu sebeplerle iş bu davanın—– maddesi uyarınca hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP / Davacı-birleşen davalı birleşen davada cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı-birleşen davacı firmaların sahibi olan—– müvekkilinin ve dava dışı —– taklit etmeye başladığını, müvekkili tarafından aralarında davalı-birleşen davacıların da olduğu—– hükümsüzlüğünün talep edildiğini,—– dava devam ederken davalı-birleşen davacıların tamamen kötü niyetli olarak bu davayı açtıklarını, bu sebeplerle açılan davanın reddini talep etmiştir.
—- davası ile ——- olduğu gerekçesiyle, her iki davanın birleştirilmesine ve yargılamaya Mahkememizin —- sayılı davası üzerinden devam olunmasına karar verilerek, dosya Mahkememize gönderilmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, davalı-birleşen davacıların marka kullanımının davacı-birleşen davalıya ait —— cins anlam ihtiva ettiği iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Dosyaya —- getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup,—– markalarının bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ayırt edilemeyecek derecede benzerliğin bulunmadığı, üreten işletmeler arasında bir karışıklığın ortaya çıkması halinde de markalar benzer olmasa dahi karıştırılma ihtimalinden söz edilebileceği, işletmesel bağlantı ihtimali ve ürünlerin tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu , davacının hükümsüzlük talebinin ——- bakımından kabul edilebileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların delilleri toplandıktan sonra Mahkememizce dosya üzerinde ve Mahkememize sunulan—— üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, —– şartlarının olup olmadığının takdirinin —- olduğu, kullanılan —– benzer olduğu, bu hususun — kapsamında haksız rekabet olarak değerlendirilebileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce asıl dava yönünden tarafların —– ayrıntılı şekilde —- bilirkişi tarafından karşılaştırılarak benzerlikler, markaya tecavüz ve haksız rekabet yönünden davalı tarafın itirazları da incelenerek, ayrıca birleşen dava yönünden ise; hükümsüzlüğü istenen davalı şirket adına— markasının tescilli olduğu ürünler yönünden —— ifade edip etmediği, —– gereğince tescil edilemeyecek işaretlerden olup olmadığı ve hükümsüzlüğünün istenip istenemeyeceği konusunda önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli ek raporda; davacı ve davalının ürün logolarında — olduğu, ———- ve uygulama alanlarında benzerlik olduğu, — — kullanılan görsellerin benzer olduğu,——olduğu, davacının —- kullanması bakımından fark olduğu,—– kullanılan—– farklı olduğu, tarafların marka ve marka tasarımlarının —– kısımlarının farklı alanlarda uygulandıkları, ambalaj tasarımındaki benzerliklerin baskınlık oluşturdukları, tüketici nezdinde iki ürünün birbirine karıştırılabileceği, davacı adına tescilli —- sektörde kendine özgü bir çalışma olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce itirazlar kapsamında yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, —— oluşan bilirkişi heyeti —- davacı ve davalı taraflara ait —— arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılık bulunduğu, farklı olarak algılandıkları, tescillenen markanın tescil edilmesini engelleyecek herhangi bir durumun oluşmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce asıl dava dilekçesinin—— yer alan taraflara ait —- bulunup bulunmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi ve taraf vekillerinin rapora yapmış oldukları itirazlarının da incelenerek: bu hususlarda önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişi heyeti —- raporda; davacı ve davalı taraflara ait —– arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılık bulunduğu, farklı olarak algılandıkları, tüketici nezdinde ürün markası olarak bakıldığında farklı algılanacakları, marka benzerliğinden dolayı iltibas ve karışıklığa sebep olmayacağını bildirmiştir.
Mahkememizce daha önce alınan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, asıl davada davacının markası ile davalı——- tescil numaralı markaların iltibasa neden olacak derecede benzer olup olmadıkları, hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı, asıl dava dilekçesinde belirtilen asıl davanın davacısı tarafından üretilen— —– karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olup olmadıklarına dair yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, —— edilmiş olduğu, sözkonusu —- düzeyde tüketiciye hitap eden ürünler olduğu, ortalama tüketicilerin de bu emtiaları satış alanlarında aynı — perakende olarak alıp kullanabileceği, bu nedenle——— dikkat düzeyi gözönünde bulundurulduğunda tarafların sözkonusu markaları bu emtialar üzerinde kullanması halinde iltibasa düşme ihtimalinin bulunduğu, her ne kadar tarafların markalarını taşıyan ürün ambalajları yan yana konulduğunda aralarında — markanın benzerliği, markanın yerleşimi ve markanın etkinliği nedeniyle taraflara ait kullanımların orta düzeyde tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği, davalı kullanımlarının— göre haksız rekabet koşullarının mevcut olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce öncelikle asıl davadaki marka hükümsüzlüğü talebi incelenmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan —- markaların karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Karıştırılma — maddesinde düzenlenmiş olup, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile —— benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu —– uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak —- kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; taraflara ait marka tescil kayıtları, mahkememizce hükme esas alınan —- bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamıyla, asıl davada davalı——- hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada marka hakkına tecavüz edildiği ve ambalaj tasarımlarının kullanılması nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talepleriyle ilgili deliller değerlendirildiğinde;
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan — maddelerinde düzenlenmiştir. —-maddesine göre, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek marka hakkına tecavüz fiilidir. —- maddesinde ise, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
—- başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Asıl davada davalı— davaya ———– sahibi olduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Alınan bilirkişi raporlarında farklı görüşlere yer verilmişse de, tüm bilirkişi raporlarında taraflara ait —– farklılıklar bulunduğu, ancak kullanılan markaların benzerliği nedeniyle taraflara ait ürünlerin karıştırılabileceği tespit edilmiştir. Mahkememizce önceki raporlar arasındaki çelişkinin de giderilmesi için aralarında—- bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyetinden en son alınan —— tarihli bilirkişi raporları hükme esas alınmıştır. Bilirkişiler tarafından yapılan incelemelerde; davacının —– arka planda —– kullanılmasına rağmen, davalı tarafa ——- kullanıldığı, davacının ambalajında —–ibaresinin———— konumlandığını, davalının ambalaj içerik görselinin de içini gösteren — görece daha—– yanında yer aldığı, davacı—-yanda yer aldığı, davalının ambalajında ise üretici firma ———– üstünde yer aldığı, davacıya ait ambalajda içeriğine dair ikincil ibarelerin ürün adının altında —- yazılmışken, davalının ambalajında bu ögenin yer almadığı, taraflara ait —- — bu nedenlerle farklı oldukları, —– kullanılan ——- kullanıldığı, bu nedenle farklı olarak algılandıkları, ancak ——-ibareleri nedeniyle ürünlerin karıştırılma ihtimallerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Ancak, davalının—— üzerinde kullandığı— —- uyarınca, tescilli markanın kullanılmasının haksız rekabet ve markaya tecavüz oluşturmayacağı, davalının kötü niyetli olduğunun da tespit edilemediği anlaşılmakla, asıl davada, davalıların markaya tecavüz ettiklerinin ve haksız rekabette bulunduklarının tespiti ve önlenmesi davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen marka hükümsüzlüğü davasıyla ilgili delillerin değerlendirilmesinde;
Birleşen davanın açıldı tarihte yürürlükte olan—marka tescilinde mutlak red nedenlerinin sayıldığı——– kaynak belirten işaret ve adlandırmaların marka olarak tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir. Birleşen davada asıl davada davacı-birleşen davada davalıya ait markanın hükümsüzlük gerekçesi olarak bu maddeye dayanılmış, ———— tescilli olduğu ürünler yönünden —– iddiasıyla hükümsüzlük talep edilmiştir. Ancak alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davacı-birleşen davanın davalısına ait markada yer alan —— maddesindeki hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, birleşen davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davada;
Davalılar —– haksız rekabette bulunduklarının tespiti ve önlenmesi davasının REDDİNE,
Davalı —– açılan marka hükümsüzlüğü davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı ——- KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Davalı—-markasının hükümsüzlüğü talebinin REDDİNE,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davalı-birleşen davacı—– tahsili ile —–gelir kaydına,
Davacı-birleşen davalı vekiline— markanın hükümsüzlüğü davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —- ücreti vekaletin davalı-birleşen davacı—-tahsili ile davacı-birleşen davalıya ödenmesine,
Davalılar ve birleşen davalılar vekiline reddedilen haksız rekabet üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —–ücreti vekaletin davacı-birleşen davalıdan tahsili ile davalılar ve birleşen davalılara ödenmesine,
Davalı-birleşen davacı ——- numaralı markanın hükümsüzlüğü davasının reddedilen kısmı üzerinden Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan—-ücreti vekaletin davacı-birleşen davalıdan tahsili ile davalı-birleşen davacı—-ödenmesine,
Davalı-birleşen davacı ——- hükümsüzlüğü davası üzerinden Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —–letin davacı-birleşen davalıdan tahsili ile davalı-birleşen davacı —– ödenmesine,
Davacı-birleşen davalı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 58,40 TL harç giderinin davalı-birleşen davacı — tahsili ile davacı-birleşen davalıya ödenmesine,
Davacı-birleşen davalı tarafından yapılan 388,90 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile —- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre,—davalı-birleşen davacı — tahsili ile davacı-birleşen davalıya ödenmesine, bakiye—- davacı-birleşen davalı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın birleşen davalılar—- tahsili ile azine’ye gelir kaydına,
Davacı-birleşen davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan——– tahsili ile davacı-birleşen davalıya ödenmesine,
Birleşen davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021