Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/151 E. 2019/69 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/151
KARAR NO : 2019/69
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ 29/07/2016
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ——– yılından beri ——faaliyet gösterdiğini, davacı tarafın sektöründe önde gelen firmalardan biri olduğunu, ürünleri ile dünya çapında bilinirliğe sahip olduğu, başta Ülker olmak üzere birçok tanınmış markaya sahip olduğunu, davalı firmaların sahibi olan Tayyar ailesinin, davacı …’in grup şirketlerinden Karaman’da mukim ——— eski ortağı olduğunu, müvekkilinin birçok ürününü taklit ettiğini, müvekkilinin———-markasını ——- yılında ilk kez kullandığını, ——–yılında markayı ve ambalajını tescil ettirdiğini, ekli listede yer alan birçok tescilli markası bulunduğunu, davalıların davacıya ait ——— markası ile iltibas yaratacak şekilde ———- ve———-markalı ürünleri üretip sattıklarını, davalı …’nin ürünlerin üreticisi, davalı —- satıcı, davalı ————- ihracatçı, davalı …————– ise markaların sahibi olduğunu, davalılara ait ürünlerin ——— alan adlı internet sitesinde yer aldığı, bu ürünlerin ambalajlarında davacının tescilli markalarının ambalaj, şekil, renk ve yazı karakterini kötü niyetli taklit etmek suretiyle müvekkile ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulundukları, davalının kullandığı ————markasının marka olarak benzer olmadığını, fakat sunum ve ambalajla kötü niyetli olarak benzerlikten faydalanılmak istendiğinden bahisle, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, ürünlere el konulmasına, imhasına, masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın ———– çapında yayın yapan bir gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili ———— yılından bu yana faaliyet gösterdiği alanda birçok ürünün tanıtımını ve geliştirilmesini sağlayarak kısa zamanda bir kalite sembolü haline geldiğini—– markasını haiz ürünlerin—- yılında Karaman’da kurulan —– gıda alanındaki yatırımı olan ———— tesislerinde üretildiğini, davacı ———- yatırımlarında —-yılları arasında iş ortağı olan —- yılında hisselerini satarak aynı sektörlerde çalışmalarını sürdürmek amacıyla — tesisini kurduğunu, müvekkilinin aralarında ——— ülkelerinin de olduğu yaklaşık 80 ülkede distribütör dağıtım ağı bulunduğunu, müvekkilinin —– yılında aralarında hiçbir anlaşmazlık olmadan davacı şirketten ayrıldığını ve yine aynı sektörde çalışmaya devam ettiğini, müvekkili markalarından ———-tarihli, —-tescil numarası ile, ——– markasının —- tarili –tescil numarası ile -.sınıfta tescilli olduğunu, müvekkilinin markası ile davacı markasının görsel, işitsel ve fonetik olarak tamamen farklı olduğunu, davacının dayanak gösterdiği ————markası ile müvekkiline ait ——– markasının birbirinden farklı birçok ibareden oluştuğunu ve uyuşmazlık konusu markaların görsellerinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, taraf markalarının yanı sıra, ürün ambalajlarının da birbirinden farklı olduğunu, piyasada yaygın olarak kullanılan bir ambalaj şekli üzerinde hak iddia edilemeyeceğini, uyuşmazlığa konu markaların ortalama tüketiciler tarafından karıştırılmalarının mümkün olmadığını, bahsi edilen kek, çikolata, bisküvi gibi ürünlerine kalıp teknolojisi tekniği ile üretildiğini ve kalıp teklonoljisinde kaynaklanan bir takım teknik zorunluluklar bulunduğunu, bu tür bir ürünler için aynı renk ve kombinasyonda, ürün görselinin kullanılmasının artık harcı alem hale geldiğini, böyle bir kullanımın kimsenin tekeline bırakılamayacağını, dolayısıyla da haksız rekabetten söz edilemeyeceğini, davacı markasının tanınmış marka statüsünde olmadığını, aksi ihtimalde dahi haksız rekabet koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalının—– tescil nolu——– tescil nolu—— markalı ürünlerin ambalaj tasarımlarının davacıya ait ———- markalı ürünlerin tescilli ambalajları ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğu iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasıdır.
Taraflara ait marka ve tasarım tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, ———- numaralı ———” markasını -. sınıfta, — numaralı —— markasının da -. sınıfta davalı … ———-. adına tescilli oldukları, —- numaralı——– markasının -. sınıfta, —— numaralı ———-markasının ——. sınıflarda,—-numaralı ——-markasının – sınıfta, —- numaralı ———- markasının -. sınıfta, —- numaralı —- markasının —-. sınıflarda, – numaralı ———- markasının —- sınıflarda,—— numaralı ——– markasının —-. sınıflarda, —- numaralı ——— markasının —-. sınıflarda, ——numaralı —– markasının -. sınıfta, – numaralı ———–markasının -. sınıfta, —-numaralı —- markasının -sınıfta, — numaralı ———– markasının -. sınıfta, —- numaralı —— markasının – sınıfta, -numaralı ———markasının – Sınıfta, —– numaralı——-markasının –. sınıfta, —– numaralı “— markasının – sınıflarda, ——–numaral—–” markasının – sınıfta, —- numaralı —-markasının -. sınıfta—- numaralı ——- markasının -sınıfta, —- numaralı “—— markasının -. sınıfta, — numaralı —- markasının -. sınıfta davacı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Davalı ——— adına —- numaralı ve ——— numaralı çoklu ambalaj tasarımlarının mevcut olduğu,—— numaralı çoklu ambalaj tasarımının —- numaralı olanların —– tarihli YİDK kararı ile iptal edildiği tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden davacının dosyaya sunduğu davalı tarafa ait ambalajlı ürünler ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan ——- tarihli bilirkişi raporunda; ——– alan adının —– —- ait olduğu, 17/09/2015 tarihinde oluşturulduğu, davalının ——–markasının yazı olarak tescillendiği, ancak görsellerde yer alan kullanımının davacının tescilli ambalaj markaları ile benzer olduğu, davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğine dair görüş bildirilmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan —–tarihli bilirkişi raporunda; davalılardan ————- adına tescilli——markasının düz yazı olarak ve farklı renkte tescillendiği, fakat görsellerde yer aldığı gibi davacıya ait —– markasına benzer şekilde kırmızı renkte harflere beyaz kenarlık eklemek suretiyle kullanmasının iki ürün arasında iltibas yaratacak derecede benzerliğe sebep olduğu, davacının ——– numaralı markası ile karıştırılma ihtimali bulunduğu, yine dosyada bulunan davalıya ait ambalaj tasarımlarının davalı adına tescilli —– numaralı çoklu endüstriyel tasarıma uygun olduğu, hükümsüz kılınana kadar kullanılmasının haksız rekabet teşkil etmeyeceğine ilişkin tespit ve görüşlerine yer verildiği anlaşılmıştır.
Yine dosyamız içerisine alınan 1– tarihli bilirkişi raporunda; davalının ———- nolu markasının ——— şeklinde tescilli olmasına rağmen, ilgili markanın fiili olarak kırmızı harflerle kullanıldığı, önceki raporda belirttikleri gibi bu durumun davacının marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, davalıların daha sonra kullanımlarını değiştirmelerinin bu sonucu değiştirmeyeceği, davalıların ambalaj kullanımlarının haksız rekabet de teşkil ettiği yönünde değerlendirme ve tespitlerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. KHK’nin 61/1-b. maddesine göre, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek marka hakkına tecavüz fiilidir. Yine 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde ise, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesi talep edilebilir. Karıştırılma ihtimalinde ölçü olarak ortalama tüketici dikkate alınır.
Bu yasal düzenlemelere göre somut olaya bakıldığında, davacının ———-esas unsurlu pek çok markasının ağırlıklı olarak —-sınıfta tescilli olduğu, bu markaların bazılarının ambalaj desenini de içerdiği, davalılardan —— şirketine ait —- markalı -. sınıf kapsamındaki ürünlerin ambalajlarının davacının ambalaj markaları ile karıştırılmaya yol açacak derecede benzer olduğu, davalıların herhangi bir zorunluluk bulunmamasına rağmen davacının ürün ambalajı gibi siyah ambalaj tercih ettikleri, benzer ürün görsellerine ambalajda benzer şekilde yer verdikleri, davalı … Invenstment şirketi adına tescilli ——markasının ———ibaresi büyük harfle yazılarak ön plana çıkartılacak şekilde kullanıldığı ve —– markasının da tescilli olduğu şekilden farklı olarak kırmızı renkli harflerle yazıldığı, davalı markalarının davacının özellikle –numaralı ——– markasına benzer şekilde ürünler üzerinde kullanıldığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği, her ne kadar davalı … Invenstment şirketi adına tescilli ——– numaralı çoklu ambalaj tasarımının – ve – numaralı tasarımlarına uygun olarak kullanıldıkları belirlenmişse de, bu tasarımların ——— tarihli YİDK kararı ile iptal edildikleri, bu nedenle davalıların kullanımlarının yasal dayanağının bulunmadığı, eylemlerinin davacının marka haklarına tecavüz oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Haksız rekabetin tespiti talebiyle yapılan incelemede ise, haksız rekabet hallerinde Türk Ticaret Kanununun 54 ve devamı hükümlerinin uygulanması gerektiği düzenlenmiş olup, ayrıca TTK’nun 55/4.maddesine göre başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemleri almak haksız rekabet olarak sayılmıştır. Haksız rekabet hükümlerinin düzenlenme sebeplerinin başında, başkalarının emeğinden haksız bir şekilde yararlanmanın önüne geçmenin yattığı, bir başkasının uzun uğraşlar sonucunda elde ettiği kazanımlardan ve değerlerden hiç bir emek ve çaba sarf edilmeden yararlanılmasının haksız rekabetin en önemli örneklerinden biri olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalıların davacıya ait ambalaj markaları ile karıştırılmaya yol açacak derecede benzer ürün ambalajlarını kullanmalarının aynı zamanda haksız rekabette teşkil ettiği anlaşılmış ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalı …-ye ait ————- markalarını davalıların tescilli oldukları şekilden farklı olarak ve davacının ——— ambalaj markası ile iltibas yaratacak şekilde marka ve ürün ambalajları kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiklerinin ve haksız rekabette bulunduklarının tespitine,
-Tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine, giderilmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
-Davalıların, davacının markası ile iltibas yaratan ———- markalı ürün ambalajlarının internet ortamı dahil, her türlü mecrada kullanmalarının, üretmelerinin, satmalarının, ithal ve ihraç etmelerinin yasaklanmasına,
-Davalılarca üretilen, satılan, ithal ve ihraç edilen ve davacının marka haklarına tecavüz teşkil eden —-markalı ürün ambalajlarına , ürünlerden ayrılmaları mümkün ise ürünlerden ayrılarak, mümkün olmaması halinde ürünlerle birlikte, ürün ambalajlarının görsellerinin kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemesine ——— sınırları içerisinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge olanlar dahil bulundukları her yerde el konulmasına ve karar kesinleştiğinde imhasına,
-Karar kesinleştiğinde , masrafı davalılardan alınmak suretiyle kararın ——çapında yayın yapan bir gazetede ilanına,
2- 44,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti , 401,20 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 5.463,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/03/2019