Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/124 E. 2019/209 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/124 Esas
KARAR NO: 2019/209
DAVA : Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Durdurulması
BİRLEŞEN DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
BİRLEŞEN
DAVA TARİHİ : 19/08/2016
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
Mahkememizde görülen davada yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı ve davacı-birleşen davalı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin uzun yıllar boyunca çöp toplama sistemleri üzerinde çalışan ve bu alanda faaliyet gösteren bir firma olduğunu,——— adı altında ürettiği konteynırların 2005 yılından beri ——– belli başlı belediyelerce kullanıldığını, mantar şeklindeki kaldırma bölümü ile iç mekanizmalı olan bu boşaltma sistemlerinin yurt dışında da patentini aldığını, ——— olduğunu ve —- tarihinde tescil edildiğini, müvekkili şirketin yeni konteynır modelinin ise ——– adı altında olduğunu ve müvekkili şirketin ortağı olan —— tarafından———- sayı ile tescil edilerek piyasaya sürüldüğünü, müvekkili şirketin anılan tasarımlar ile ilgili inhisari lisans sahibi olduğunu, davalı şirketin ise müvekkilinin tescilli tasarımlarına konu konteynırları aynen kopyaladığını, tasarım hakkı sahibinin izni alınmaksızın tasarımın aynısını üreterek piyasaya sürdüğünü, ürünlerin davalıya ait —— alan adlı internet sitesinde de sergilendiğini, bu durumun müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bu sebeplerle meydana gelen tecavüzün tespitine, men’ine, önlenmesine ve durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – birleşen davacı vekili asıl davaya cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin seçenek özgürlüğü çerçevesinde ürüne kazandırdığı süs ve estetik duruşun dava konusu tasarımdakinden farklı olduğunu, konteynırların insan sağlığı ve güvenliği için tüm köşelerinin radüslü olmalarının zorunlu olduğunu, müvekkiline ait ürünlerde konteynır gövde ve ölçülerinin davacıdan farklı olduğunu, müvekkilinin yeterli farklılıkları seçenek özgürlüğü çerçevesinde yerine getidiğini, tasarımların bilgilenmiş kullanıcı algısında farklılık oluşturacağını, bu sebeplerle açılan asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen davacı tarafından Mahkememizin —– Esas, ———Karar sayılı dosyası ile davacı-birleşen davalı —– aleyhine tasarımın hükümsüzlüğü yönünde dava açılmış, davanın Mahkememizin iş bu dosyası ile — tarihinde birleştirilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İSTEM: Davalı-birleşen davacı vekili birleşen dava dilekçesini duruşmada tekrarla; dava konusu tasarımların çok önceden kamuya sunulduğunu, ——–isimli forum sitesinde ———- tarihlerinde paylaşılan konteynır resimlerinde bu görsellerin paylaşıldığını, yine aynı sitede ——- tarihinde başka bir kullanıcı tarafından paylaşılan resimlerde İspanya’da vinç yardımı ile özel araçlara çöplerin boşaltılmak suretiyle kullanıldığı konteynırların bulunduğunun belirtildiğini, —- sayılı ——adına tescilli patente konu şekil – şekil— ve şekil -görsellerinin davalıya ait tasarım ile birebir aynı olduğunu, ayrıca—— firmasının—– nolu ve ——–nolu ürünlerin de davacı tasarımı ile birebir aynı olduğunu, davalının tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliği taşımadığını, bu sebeplerle —— numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı – birleşen davalı vekili tasarımın hükümsüzlüğü yönünde açılan birleşen davaya karşı cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili tarafından üretilen konteynırların şimdiye kadar üretilenlerden çok farklı olduğunu, bu nedenle yeni ve ayırt edicilik vasfını haiz bulunduğunu, davalının bir internet sitesinden aldığı görsellerin delil niteliğinde olamayacağını, konteynırların işlevsel açıdan benzerlik taşımalarının tasarımsal açıdan müvekkilinin tasarımının yenilik kriterini ortadan kaldırmayacağını, davalının sunduğu konteynır görsellerinin müvekkiline ait tasarımla biçimsel olarak ciddi anlamda farklı olduklarını, bu sebeplerle açılan hükümsüzlük davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, davacıya ait tescilli tasarıma konu ürünlerin davalı tarafından taklit edilmek suretiyle kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün tespiti, önlenmesi ve giderilmesi davası olup, karşı dava ise davacı-birleşen davalı adına tescilli ———- numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olmaması sebebiyle açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya —— kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- numaralı ——– isimli tasarımın —— tarihinde davacı-birleşen davalı ——— adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar delillerini dosyaya sunduktan sonra, dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ——— Talimat sayılı dosyasında yapılan keşfe müteakip düzenledikleri ——– havale tarihli raporda; davaya konu çöp konteynırların üç sokakta ve bu sokağı kesen diğer sokaklarda görüldüğü, hepsinin birbirinin aynı olduğu, fotoğraflarının çekildiği, konteynırın önden kapak açık şekilde görünümünde, genel form yapısının köşelerinin yuvarlatılmış bir küp şeklinde olduğu, tasarımın üst kısmında açılabilir kapaklı bir ağız bölümünün yer aldığı, bu kapağın sarı renkli olarak tasarlandığı, alt kısmında ise reklam alanının (ambalaj yapıştırma bölümünün) yer aldığı, bu reklam alanının köşeleri yuvarlatılmış bir diktörgen formunda olduğu, ön kısmında alt bölümünde ise gövdenin üzerine yerleştirildiği taban profilinin hemen üst kısmında, kenar yüzeylere vidalanmış bir basma ayağının yer aldığı, taban profilinin gövdeye nazaran biraz daha geniş çerçeveli olduğu, ayrıca kapak kısmının her iki yan kısmı öne doğru kavislendirilerek çıkıntılı hale getirilmiş olduğu, konteynırın önden kapak kapalı iken kapağın, dikey olarak kapak üstünde yer alan kulp sayesinde hareket edebilen yapıda olduğu, konteynırın yan profilin de ise, köşeleri yuvarlatılmış bir yamuk formunda reklam alanının bulunduğu, bu alanın hemen üstünde gövde üzerinde bir kabartmanın yer aldığı, alanın alt bölümünde ise zemin kısmında kalacak şekilde ters——–formunda bir taban oyuğunun bulunduğu, konteynırın sağ ve sol perspektif görünümünde, her iki taraf yüzeyinin aynı şekilde tasarlandığı, bu açıdan formun, özellikle üst kenar yüzeylerinin kavislendirilmesi derecesinin çok daha net görülebildiği, konteynırın arkadan görünümünde, arka kısmında ön kapak ile uyumlu bir arka kapak yer aldığı, bu kapağın ön kapak gibi açılıp kapanabilir olmadığı, kapak yapısının üst kısımdan arkaya sarktıkça daralmakta olduğu, yine bu bölümde de ön yüzeydeki ile aynı olacak şekilde reklam alanı bulunduğu, konteynırların üzerinde davalı-birleşen davacı firmanın adının yer aldığı, konteynırın üst kısmında dikey mantar şeklinde bir parçanın yer aldığı, davacı-birleşen davalıya ait tasarım ürünü konteynerlerin, sokaklarda, caddelerde, alışveriş merkezlerinin bahçelerinde, parklarda, yol kenarları gibi halka açık yerler için tasarlandıkları, nitelikleri itibariyle atık toplama kapasitesine sahip olan ve zemin üzerinde sağlam bir şekilde durmaya müsait yapılı olacak şekilde, genellikle dikdörtgen, kare ya da silindirik formlarda tasarlanan, çöp atımına uygun kapaklı ağız yapısı bulunan, tekerlekli ayaklı ya da ayaksız, yine konteynırdaki atıkların, çöp kamyonlarına taşınması için konteynerın hareket ettirilmesine destek parçalardan oluşan ürünler oldukları, insan ve araç trafiği arasına yerleştirilen bu ürünlerin mümkün olduğu kadar sert/sivri kenarlı/köşeli olmaması için, genel olarak yuvarlatılmış/kavislendirilmiş formlarda oldukları, ancak mutat geometrik form yapıları haricinde, kapak yapıları, gövde kısmı, ana form üzerindeki çalışmalar, ayak yapıları gibi özellikler bakımından pek çok tasarım seçeneği bulunduğu, ürünlerin niteliği itibariyle alelade bir kullanıcının bu ürünleri satın almayacağı, söz konusu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcılar tarafından satın alınacağı, davacı-birleşen davalının dava dilekçesinde çoklu tasarıma konu hangi tasarım için tecavüz iddiasında bulunduğunu açıklamadığı, taraflarınca – numaralı tasarımın benzer olduğu görülerek buna göre inceleme yapıldığı, — numaralı tasarımların ise atık giriş ağzı yapılarındaki bariz farklılıklar nedeniyle, ihlale konu ürünlerden zaten farklılaştıkları, davacı-birleşen davalının tasarımı ile davalı-birleşen davalıya ait ürünler karşılaştırıldığında, davacı tasarımının davalı ürününe göre aynı derinlikte, fakat daha dar yapılı olduğu, her iki tarafın tasarımının da aynı şekilde üst köşeleri yuvarlatılmış formda olduğu, bu form türünün bu ürünlerde kullanılan yaygın bir form türü olduğu, her iki tasarımda da üst gövdesinin köşe kısımlarının aynı şekilde yuvarlatıldığı, gövdenin dik bir şekilde yere indiği ve tabana göre daha dar yapılı olduğu, her iki üründe de yan kısmında tabanın orta bölümünde aynı ters —– şeklinde, konteynırın kaldırılmasını sağlayan bir boşluk oluşturulduğu, her iki tasarımda da atık ağız kısmının gövdeye gömülü olduğu, yani her iki tasarımda da ağız kısmının her iki yanında, kapağın gövdeye gömülü olmasından ve ağız kısmındaki kavislendirmeye bağlı meydana gelmiş çıkıntılı bir yapının mevcut olduğu, kapağın bu yapının üzerinde değil, arasında ve içinde olacak şekilde monte edildiği, her iki tasarımda da üst yüzeyde dik mantar formunda çıkıntının yer aldığı, yan yüzeylerde daire şeklinde yer alan ve üzerine uyarı işaretlerinin yapıştırıldığı görülen bölümlerin ise her iki tasarımda da aynı olduğu, davacının tasarımının ön yüzeyindeki reklam alanının daha köşeli, davalı ürününde ise daha kavisli olduğu, davalı ürününün yan yüzeyinde yer alan reklam alanlarının davacının tasarımından farklı olduğu, alanın tüm yüzeyi kapladığı, davacının tasarımında ise yarısını kapladığı, her iki tarafın tasarımının yan yüzeyinde de iki yuvarlak alanın ortak olarak bulunduğu, açma pedalının bağlantı noktalarının ise davacının tasarımında ön yüzeyde, davalının ürününde ise her iki yan yüzeye yerleştirildiği, davalı ürününde her iki yan yüzeye dolanır şekilde olduğu, tasarımların sahip oldukları bu ortak ve farklı özellikler bakımından bir bütün olarak değerlendirildiğinde, genel form yapılarının, tasarım başvuru tarihi göz önüne alındığında, mutat bir form olduğundan bahsedilmesine imkan olmadığı, bununla birlikte bir kısım unsurlarda tasarımların gerek genel form yapısı, gerekse de yan yüzeyleri, üst kısmında yer alan mantarlı yapı, gövdenin tabandan daha dar olacak şekilde ve dik yere inmesi, ağız/kapak yapıları yönünden sahip oldukları benzerlikler göz önüne alındığında, her iki taraf tasarımının birbirinden yeterince farklılaşmasını sağlayan özelliklere sahip olmadığı, tasarımların ebatsal olarak olarak genişlik farklılıklarının ise somut bir görsel farklılık yaratmadığı, davalı yana ait olan konteynır ürünlerinin, davacının ——– numarası ile tescilli tasarımından doğan hakları ihlal ettiği, davalının bu eyleminin davacının ürünlerinden haksız yararlanma sayılabileceği ve haksız rekabetin söz konu olduğu, davalı-birleşen davacının hükümsüzlük talebine dayanak olarak gösterdiği ürün görselleri incelendiğinde, hiç birisinin davacı-birleşen davalının tescilli tasarımlarının yeniliğini ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı, farklı tasarımlar olduğuna dair görüş belirtilmiş, aynı heyetten alınan ——– tarihli ek raporda da, tasarımların benzerliği ve hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığına dair önceki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı, dava konusu ürünlerin davalı-birleşen davacı şirket tarafından üretiminin ve satışının yapılıp yapılmadığının ancak ticari defter ve kayıtları incelenerek tespit edilebileceği belirtilmiştir.
Asıl davanın davalısı vekili bilirkişi raporu alındıktan sonra, davalının bu tasarımdan hiç üretim yapmadığını, üretim yapan firmanın dava dışı — firması olduğunu, sözleşme gereği kendi müvekkiline ait firma isminin yazıldığını, ——— üretimini kendi tescilli tasarımına göre yaptığını bildirmiş, bu beyanı savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğundan ve davacı-birleşen davalı tarafça savunmanın genişletilmesine muvafakat edilmediğinden, bu konuda ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmamıştır. Kaldı ki; Konmetal şirketinin dayanak gösterilen tasarımının tescil başvuru tarihinin ve tescil tarihinin —–, yayınlandığı bülten tarihinin ise —- olduğu, dava tarihinin ise —— olduğu, yani bu dava açıldıktan sonra başvuru yaptıkları, ayrıca üretim başka bir şirket tarafından yapılmış olsa dahi, davalı-birleşen davacı şirketin ürünler üzerine kendi adını koymasının da tasarım haklarına tecavüz niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Asıl davayla ilgili yapılan incelemede; dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 3. maddesinde tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyguları ile algılanan çeşitli unsur ve özelliklerinin oluşturduğu bütünü” olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın tescilli tasarım olarak korunacağı düzenlenmiştir. Yine 554 sayılı KHK’nin 5. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla korunacağı, 48. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçla depolamak ve elde bulundurmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Davaya konu olan tasarımlar çöp konteyneri tasarımları olup, tasarımların koruma kapsamının değerlendirilmesi sırasında, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesinin de dikkate alınması gerektiği, çöp konteynerinde zorunlu olarak bulunması gereken unsurlar dışında, değişik şekillerde üretim yapılabilmesi için pek çok seçeneğin mevcut olduğu, buna rağmen davalı-birleşen davacının ürettiği ve üzerlerinde davalı şirketin adı yazılı olan çöp konteynerlerinin davacı-birleşen davalıya ait tescilli çoklu endüstriyel tasarımın 1 numaralı tasarımı ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunun bilirkişi raporları ile tespit edildiği, bu durumun davacı-birleşen davalının tescilli tasarımından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği gibi haksız rekabet de oluşturduğu, davacı-birleşen davalının tescilli çoklu endüstriyel tasarımının diğer tasarımlarına herhangi bir tecavüzün söz konusu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Birleşen dava ile ilgili yapılan incelemede; dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 43. maddesinde tasarımların hükümsüzlük halleri belirtilmiştir. Buna göre, bu Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. ila 10. maddelerinde belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığı ispat edilen tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilebilir. 554 sayılı KHK’nin 5. maddesinde yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı, bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanacağı belirtilmiştir.
554 sayılı KHK’nin 6. maddesinde yenilik unsuru, 7. maddesinde ise ayırt edicilik unsuru tanımlanmıştır. Buna göre, bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması için, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile başvuru veya rüçhan tarihinde —— veya dünyada herhangi bir yerde piyasaya sunulmuş, Enstitü tarafından tescilli bir tasarım olarak yayınlanmış ve ayırt edici nitelik açısından değerlendirilen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinde henüz koruma süresini doldurmamış tasarım ile kıyaslandığında belirgin farklılık bulunması gerekir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirmesi açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında birleşen davayla ilgili dosya incelendiğinde; davaya konu olan tasarımlar çöp konteyneri tasarımları olup, çöp konteynerinde zorunlu olarak bulunması gereken unsurlar dışında değişik şekillerde üretim yapılabilmesi için pek çok seçeneğin mevcut olduğu, alınan bilirkişi raporları ile davalı-birleşen davacı tarafça yenilik özelliğini ortadan kaldırdığına dair delil olarak sunulan konteynırların tek tek yapılan incelemesinde, davacı-birleşen davalının tescilli tasarımı ile benzer olmadıklarının ve yenilik özelliğini ortadan kaldırmadıklarının tespit edildiği, bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı sonucuna varılarak, asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının, davacının lisans sözleşmesi ile kullandığı ——–numaralı ——— tasarımının 1.tasarımın koruma kapsasmında kalan ——– satışa sunmak sureti ile davacının tasarım haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine,
Tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin men’ine, önlenmesine ve durdurulmasına,
Davacının ——— tescil numaralı çoklu tasarımın diğer tasarımları ile ilgili davasının REDDİNE,
Asıl dava yönünden alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalı-birleşen davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı ve davacı-birleşen davalı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalı-birleşen davacıdan tahsili ile davacı ve davacı-birleşen davalıya ödenmesine,
Davalı-birleşen davacı vekiline asıl davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davacı ve davacı-birleşen davalıdan tahsili ile davalı-birleşen davacıya ödenmesine,
Davacı ve davacı-birleşen davalı tarafından yapılan 29,20 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 58,40 TL harç giderinin davalı-birleşen davacıdan tahsili ile davacı ve davacı-birleşen davalıya ödenmesine,
Davacı ve davacı-birleşen davalı tarafından yapılan 3.668,25 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%20) 733,65 TL’nin davalı-birleşen davacıdan tahsili ile davacı ve davacı-birleşen davalıya ödenmesine, bakiye (%80) 2.934,60 TL’nin davacı ve davacı-birleşen davalı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen davanın REDDİNE,
Birleşen dava yönünden alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalı-birleşen davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Birleşen dava yönünden davacı ve davacı-birleşen davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davalı-birleşen davacıdan tahsili ile davacı ve davacı-birleşen davalıya ödenmesine,
Davalı-birleşen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/07/2019