Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/119 E. 2022/107 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/119 Esas
KARAR NO: 2022/107

DAVA: Markaya Tecavüzün Tespiti, Ref’i ve Önlenmesi
DAVA TARİHİ :05/04/2013
KARAR TARİHİ:13/09/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —numaralı —- markasının tescilli olduğunu, davalının —- markalarını kullandığını, davalıya —- tarihli —yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiği halde ihlalin devam ettiğini, davalının—- tarihinde —- markasının tesicili için yaptığı başvuruya davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine—-tarafından reddedildiğini belirtilerek, —-adlarının iptaline, davalının davacının tescilli—-markasıyla tüketiciler nezdinde iltibasa yol açacak şekilde —– markaları ile ürettiği ürünlerde,—– sitesinde,—-, diğer bir deyişle tüm faaliyetinde izinsiz ve herhangi bir tescile dayanmaksızın kullanılmasının önlenmesine, davalının —- markalarını kullanmak suretiyle ürettiği kendisinde ve/veya —kişilerde bulunan ürünlere el konulmasına, bu talep kabul edilmediği takdirde söz konusu ürünlerden —- ibarelerinin silinmesine, davalının —– haksız ve hukuka aykırı olarak —– markalarını kullandığından, söz konusu—–el konulmasına, masrafı davalıya ait olmak üzere mahkeme kararının en yüksek— ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirketin —- yılında ——- kurulduğunu, her türlü—- imal etmek, —- ürünlerini imal etmek ve benzeri faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, —- yılından bu yana pek çok başarı ve ödülün sahibi olduğunu, —–tescil numaralı markaların sahibi olduğunu—–tarihlerinden beri sahibi olduğunu, davalık —- oluşan —-ibaresinin reklam ve tanıtımlarını yaparak markalaşma sürecine girdiğini,—- tarihinden bu yana——- kullanmaya başladığını, davacının bu durumu bilerek sessiz kaldığını, hak kaybın uğradığını, davacının davasına dayanak yaptığı —sayılı —- ibareli markanın tescil ve kullanım amacı dışında — markası olarak kullanıldığını, marka tescil kapsamları içinde yer alan mal ve hizmetlerin orta halli değil, bilgilenmiş profesyonel
kullanıcılara hitap eden ürünler olduğunu, dolayısıyla markalar arasında hitap ettikleri tüketici
nezdinde irtibat ve karışıklık yaratma ihtimalinin bulunmadığını, daha sonra —– tarihinde
—-başvuru numaralı —-marka başvurusunda bulunulduğunu,—-nolu markanın tescil edildiğini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının kendilerine gönderdiği ihtarnameye karşı—— ihtarnamesini keşide ederek gönderdiklerini belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesine talep ettiklerini beyan etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı tarafa ait —-tescil numaralı —-markasından kaynaklanan haklarına davalı tarafça —edildiği iddiasıyla açılan tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasıdır. Mahkememizin —-Esas ve —Karar numaralı dosyası ile açılan tecavüzün önlenmesi davasında, davalının kullandığı —- markasında—-ibaresi esas unsur olup,—- ibaresinin faaliyet gösterilen sektör itibariyle tanımlayıcı bir ibare olduğu,—-markasının kuvvetli bir marka olduğu, taraf markalarının—- harfinin aynı olduğu, kelimeden ibaret markalarda tüketici algısının özellikle kelimenin başlangıç kısmı üzerinde yoğunlaştığı, davalının tek başına tescilli olan markası dışında kullandığı —- ibaresinin tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açabileceğinden —-ve haksız rekabet iddiasının yerinde olduğu, taraflar tacir olup, aynı sektörde faaliyet gösterdiklerinden davalının, davacı markasından haberdar olduğu ve haberdar olması bekleneceği, davalının —- ortamında ticari etki yaratacak şekilde kullanımının marka hakkına—-teşkil ettiği, davalı tarafından kullanılan —-davacı markasının benzeri bir ibareye yer verilmemiş olduğundan—- söz konusu olmadığı, taraflar arasında meydana gelen ihtilafların başlangıç süreci dikkate alındığında sessiz kalma suretiyle hak kaybının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının adına tescilli —— no’lu markası dışında fiilen kullanmakta olduğu tek başına—- şeklindeki markasal kullanımının karıştırılmaya yol açtığının tespiti ile söz konusu bu ibareleri ürettiği ürünlerinde,—-, tüm faaliyetlerinde kullanmasının önlenmesine, —- erişimin engellenmesine, —– şeklindeki markasal kullanımı suretiyle ürettiği kendisinde veya —kişilerde bulunan ürünlere el konulmasına, karar kesinleştiğinde bu ibarelerin silinmesine, —- konulmasına ve hükmün ilanına karar verilmiştir.Kararın davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine—- davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan—- itirazlarının reddine, davalının temyiz nedenlerine göre “dava marka hakkına —-tespiti, önlenmesi, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkin olup, davalının işbu davanın açılmasından önce yapmış olduğu —- ibareli marka başvurusunun yargılama devam ederken tescil ile sonuçlandığı anlaşılmıştır. 556 sayılı KHK’nın 40. maddesi uyarınca tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren başladığından tescille sonuçlanan başvurunun dava tarihini de kapsayacağı kabul edilmelidir. Bu durumda davalı eyleminin—–kapsamında bir kullanım niteliğinde olduğundan söz edilebilir ise de, davacı tarafça bu kez söz konusu tescilin hükümsüzlüğü için dava açıldığı ileri sürüldüğüne göre, bahsi geçen hükümsüzlük davasının huzurdaki davaya etkisi nedeniyle sonucunun beklenilmesi ve hükümsüzlük davasının sonucuna göre aynı KHK’nın 44. madde hükmü gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.Mahkememizde davalının—- hükümsüzlüğü için açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, —-Karar sayılı ve —- tarihli kararla davanın reddine karar verilmiş, karar —- denetiminden geçerek—-tarihinde kesinleşmiştir. Taraflara ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —- numaralı —- markasının —–başvuru tarihi ve —— tescil tarihi ile davacı adına tescil edildiği,— numaralı—markasının —-başvuru, —- tescil tarihi ile tescilli olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce taraf delilleri toplandıktan sonra, davalı adına tescilli —-tescil numaralı markanın tescil kapsamı incelenerek davalının marka kullanımlarının tescilli —- kapsamında kalıp kalmadığı, davacının markasına —-niteliğinde marka kullanımının bulunup bulunmadığı yönünde —-raporu alınmış, —- tarihli —-raporunda,—- davacı şirket adına —- nezdinde tescilli olduğu— no ile—- yer alan—– için tescilli —–markasının davalı adına —– nezdinde tescil edilmiş olduğu,——- olarak —– olduğu, markanın tescil edildiği şekilde kullanılmasının zorunlu olduğu, davalının kullanımlarına bakıldığında— no ile tescilli markasını tescil edilmiş halinden farklı olarak kullandığı, —– unsurlarında bazen — ibaresinin çıkarılarak—–kullanıldığı , markanın tescil ettirilmiş olduğundan farklı—-unsurlarından eksiltilerek sadece—- ibaresinin kullanılmasının—- no ile tescilli markanın kullanılması olarak kabul edilemeyeceği, davacının —– no ile tescilli markası ile davalının kullanımlarının —-benzer olduğu, hitap ettiği tüketici kitlesi olan —- nezdinde karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu,davalıya —- davalının tescilli —ünvanının — unsurunu içerdiği, bu—kullanımın meşru olduğu, sözkonusu alan adının —-davacının tescilli markası ile benzer olmadığı, davalıya — anlamına geldiği, bu durumda—ibaresinin —- ifade etmesi nedeniyle ayırt edicilik özelliğinin olmadığı, davacının— markasına benzer olup, davacının markasının tescil kapsamında yer alan—- için kullanıldığı anlaşıldığından, hitap ettiği tüketici kitlesi —nezdinde karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nın 61/1-a maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aymı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması —– olarak tanımlanmıştır.Karıştırılma (iltibas) tehlikesi 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesinde düzenlenmiş olup, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Yapılacak incelemede karıştırılma —- ihtimalinin araştırılmasına ilk önce—- arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce—- arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir. Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; toplanan deliller,—raporları, taraflara ait tescilli —- ve tüm dosya kapsamı ile, her iki tarafın da—- konusunda faaliyet gösterdikleri, davacının markasının —- yılından bu yana koruma altında olduğu, —- da yer aldığı bir kısım —için tescilli olduğu, davalının ise —- yılından beri tescilsiz olarak—- markalarını —- üretimi ve satışı faaliyetinde kullandığı, yargılama sırasında davalının —numaralı —- kapsayacak şekilde tescil edildiği, taraf markalarının tescilli oldukları bu —-benzer ve bağlantılı oldukları, ancak bu markaya karşı davacı tarafça—- markalarına dayanılarak açılan hükümsüzlük davasının reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, buna göre davalının markasının tescil başvuru tarihine göre davaya konu edilen marka kullanımlarının tescilli markası kapsamında olduğu, her ne kadar alınan —raporlarında davacının— markası ile davalının kullandığı —-markasının karışıklığa neden olacak derecede benzer olduklarına dair görüş bildirilmişse de, tarafların markalarının tescilli oldukları —-hitap ettiği tüketici kitlesinin belli bir bilgi birikimi olan, dikkatli ve seçicilik özelliği bulunan kişiler olduğu, bu nitelikli tüketicilerin ya da ortalama alıcıların ya da dikkatli olması gereken, seçicilik özelliği bulunan kişilerin, tarafların markalarının kapsadıkları aynı olan ürünleri değerlendirirken ya da alırken, markaların birebir aynı olmaması nedeniyle, bunları karıştırmalarının mümkün olmadığı, ayrıca oldukça pahalı olan bu ürünleri satın alırken hangi firmayla alışveriş yaptıklarını araştırarak satın alacakları, her iki firmanın farklı firmalar olduklarını anlayabilecek durumda oldukları, bu nedenle davalının—- ibaresini marka olarak kullanmasının davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil etmediği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken —harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davacıdan tahsili ile — kaydına, Davalılar vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından bilirkişi ücreti ve tebligat gideri olarak yapılan — yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal –haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.