Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/114 E. 2018/370 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/489 Esas
KARAR NO : 2018/381
DAVA : Yayım Sözleşmesinden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan yayım sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkiline ait “————- isimli eserin çoğaltılması, yayılması ve dağıtılması amacıyla merkezi İstanbul Kadıköy’de bulunan davalı yayınevi ile ———–başlıklı 08.09.2016 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre telif hakkının yazarda kalacağı, online mağazalarda ve gerçek kitabevlerinde kitabın dağıtımının gerçekleşeceği, kapsamlı tanıtım yapılacağı, gelen siparişlerin karşılanacağı, ücretin basılacak adede göre belirleneceği yönünde anlaşıldığını, sözleşme hükümlerince davalı yayınevinin ifa etmekle yükümlü olduğu editöryel incelemenin yapılmadığını ve editöryel incelemenin tamamının müvekkili tarafından yapılmak zorunda kalındığını, sunulan mail çıktılarında da görüleceği üzere müvekkilinin editöryel çalışmadan dizgi çalışmasına kadar herşeyi kendisinin yaptığını, buna rağmen çok net bir şekilde ifade edilen hataların sabit kaldığını, düzeltilmediğini, kitabın imla hataları, yazım yanlışları ve dizgi hataları ile birlikte olduğu gibi yayımlandığını, kitabın 1000 adet basılması, hatasız yayımlanması ve reklamının yapılması için yayınevine 5.500,00 TL ödeme yapıldığını, ancak kitabın 1000 adet basılmadığı gibi hatalı yayımlandığını, vaad edilen yerlere dağıtılmadığını, kapağında dahi imla hatası yapıldığını, kitabın vaktinde kitapevlerine ulaştırılmadığını, online satışının yapılmadığını, sözleşme ücretine dahil olan kartvizitlerin basılmadığını, okurların kitaba ulaşamadığını, müvekkili yazarın ilk kitabı olması nedeniyle bu durumdan olumsuz etkilendiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, bu sebeplerle sözleşme kapsamında ödediği bedelinin davacıya iadesine, uğradığı zararlara istinaden şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesin———- Esas ve—— Karar sayılı kararla görevsizlik kararı verilerek, dosya mahkememize gönderilmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı ile müvekkili arasında imzalanan yayın sözleşmesi gereğince 1000 adet kitabın basımının taahhüt edildiğini, sözleşmenin 11.maddesinde editöryel çalışma ve satış koşullarının, 12. maddesinde ise baskı öncesi hazırlık çalışmalarının düzenlendiğini, müvekkilinin de sözleşme koşullarına harfiyen uyduğunu, 12. madde kapsamında yazarın onayından sonra, yazarın gözünden kaçan hatalar ve yanlışlıklar için yayıncının sorumlu tutulamayacağını, davacıya ait eserin mümkün olduğunca teknik hatalardan arındırıldığını, yayımlanmadan önce de davacıdan onay alındığını, davacı ile yapılan e-mail yazışmalarında da görüleceği üzere hatalı olan ne varsa düzeltilebileceğinin davacıya bildirildiğini, ancak davacının hatanın nerede olduğunu bildirmekten kaçındığını, iddialarının soyut olduğunu, sözleşmenin 13. maddesi ile müvekkilinin yüklendiği dağıtım ve satışa ilişkin tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacının manevi zarar iddiasının da hukuki olmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, taraflar arasında imzalanan 08.09.2016 tarihli yayın sözleşmesindeki edimlerin davalı tarafça yerine getirilmediği iddiası ile açılan sözleşme bedelinin iadesi ve maddi – manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya sunulan ve taraflar arasında imzalanan 08.09.2016 tarihli ———- Sözleşmesine göre davalı yayınevinin davacı yazar tarafından yazılan kitabı yayınlama, çoğaltma ve yayma hakkına sahip olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yayınevlerinden kendilerine satış için yayıncı tarafından gönderilen eser sayısı sorulmuş, yayınevlerine 61 adet eserin gönderildiği, bunlardan 40 adetinin satıldığı ve 21 adetinin ise iade edildiği tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari kayıtlarını verilen süre içerisinde dosyaya sunmadığından ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığından yayıncı davalının davaya konu olan eser için ne kadar bandrol aldığı sorulmuş, 1000 adet bandrol alındığı bildirilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce yayıncı yazar, FSEK uzmanı ve muhasip bilirkişiden oluşan heyetten alınan 20.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu ———– isimli kitabın FSEK’nun 2.maddesi anlamında eser niteliğini haiz olduğu, davalının dava konusu eseri Kültür Bakanlığı bandrol talep formlarından anlaşıldığı üzere 1000 adet bastığı, kitabın yayımlanması hususunda taraflar arasında yayım sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 13.maddesi uyarınca davalının kendi web sitsinde yer alan dağıtımcılara kitabı ulaştırmaya çalışacağının belirtildiği, davacının dava konusu kitabı bu dağıtımcılarından birçoğuna gönderdiği, kitabın 61 adedinin gönderildiği, 21 adedinin ise iade edildiği, 40 adedinin satıldığı, dolayısıyla davalının dağıtım konusunda sözleşmeye aykırılığının bulunmadığı, davalı tarafından kitabın editöryal çalışmasının yapıldığı, kitapta yer alan ve davacının belirttiği imla hatalarından 1.sayfada 2 kelimede yer alan ayrıma / kesme işaretinin yanlış harften sonra kullanılmasının dizgi hatasından kaynaklandığı, ancak diğer kelime hatalarının davacının davalıya teslim ettiği taslak çalışmanın ne şekilde teslim edildiği bilinmediğinden, davacıdan mı yoka davalıdan mı kaynaklı olduğunun tespit edilemediği, bununla birlikte söz konusu imla hatalarının davalıdan kaynaklı olduğu kabul edildiğinde, bu hataların kitabın tümü içinde çok küçük bir oranına isabet ettiği, bu ufak hataların kitabın satışına olumsuz bir etkisinin olmayacağı, tüm bu hususlar doğrultusunda davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacının maddi tazminat talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 08/09/2016 tarihli —– Sözleşmesi incelendiğinde, davacıya ait ——— isimli eserin davalı yayınevi tarafından 1000 adet basılması konusunda anlaşma yapıldığı, sözleşmenin 11. maddesine göre bir yayın editörü tarafından editöryel gözden geçirme yapıldıktan sonra dosyanın onay için yazara gönderileceği, yazarın eser bir kitap ölçülerinde dizilmeden önce metinde yapmak istediği son değişiklikleri gönderilen bu döküman üzerinde yapacağı, editöryel gözden geçirme dosyasının yazar tarafından onaylanmasından sonra yazarın metin üzerinde herhangi bir müdahalede bulunma hakkı olmadığı, yine 12. maddesinde ise, editöryel okuması yapılan eserin onay için word formatında yazara gönderileceği, yazarın gönderilen bu format üzerinde ihtiyaç duyduğu her türlü değişikliği yapmakta serbest olduğu, ancak yazarın editöryel okuması yapılmış ve kendisi tarafından son kez gözden geçirilmiş bu belgeyi yayıncıya göndermesinin ardından belge üzerinde herhangi bir değişiklik talebinde bulunamayacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Eserin Ekim 2016 tarihinde basıldığı, davalı yayıncı ile davacı yazar arasında yapılan mail yazışmalarına göre sözleşmenin 11. ve 12. maddeleri uyarınca eserin basılmadan önce onay için yazara gönderildiği, yazarın mailde yazdığı bazı küçük düzeltmeler dışında bir talepte bulunduğunun iddia ve ispat edilmediği, eserin basılması ve dağıtılmasından sonra eserde ve kapağında imla hatalarının yer aldığını iddia etmesinin bu hükümler karşısında mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Yine sözleşmenin 13. maddesi uyarınca yayıncı davalının yazarın muvafakati ile satış amaçlı olarak piyasadan talep edilen kadar kitap isteyebileceği, yayıncının bu kopyaları ——Yayınları Web sitesinde belirtilen dağıtımcı ve kitapevlerine ulaştırmaya çalışacağı, ancak dağıtımcının ya da kitabevinin eseri iade etmesi durumunda yayıncının herhangi bir yükümlülük üstlenmeyeceği, satılamayan kitapların yazara iade edileceği, yayıncının satış amaçlı elinde bulundurmayı uygun gördüğü kopya sayısını yazara bildirdikten sonra, geri kalanını yazara alıcı ödemeli olarak göndereceği konusunda anlaştıkları tespit edilmiştir.
Toplanan deliller, taraflar arasında imzalanan 08/09/2016 tarihli——–Sözleşmesi, Kültür ve ——Bakanlığının cevabi yazısı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu eserin yayıncı davalı tarafından 1000 adet bandrol alınmak suretiyle sözleşmeye uygun olarak basıldığı, basımının ve dağıtımının yapılmasından önce davacı yazara son halinin web formatında sözleşme hükümlerine göre onay için gönderildiği, bazı küçük değişiklik taleplerinde bulunduğu ve eserin bundan sonra basıldığı, bazı küçük imla hatalarının kitabın satışına etkili olmayacağı, bunların bir kısmının da baskı dizim hatasından kaynaklandığı, davalı yayıncının sözleşmenin 13. maddesi uyarınca davacı yazara ait eserin satışı için ———-Yayınlarının web sitesinde belirtilen dağıtımcılara ve kitapevlerine gönderildiği, ancak kitapların bir kısmının satılmaması nedeniyle iade edildiği, sözleşmede yayıncının web sitesindeki tüm dağıtımcılara gönderme yükümlülüğünün bulunmadığı, buna göre davalı yayıncının sözleşme hükümleri ile üstlendiği tüm yükümlülükleri yerine getirdiği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 870,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 835,06 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücreti ile manevi tazminat davası üzerinden takdir olunan 3.145,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.145,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/12/2018