Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/85 E. 2019/242 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/85
KARAR NO: 2019/242
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/04/2015
KARAR TARİHİ : 26/09/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ———— nezdinde ———- tarih ve ———– sayılı tescilli ———— başlıklı tasarımının 554 Sayılı KHK ve TTK’nun amir hükümlerine göre koruma altında olduğunu, davalı tarafın sözü edilen taklit ve tecavüz mahsulü ürünleri ürettirerek kullandığının tespit edildiğini, davalının öncelikle müvekkili ile ürün satışı konusunda temasa geçtiği, ürünlerin kendisinin istediği boyutta üretilemeyeceği bildirilince davacıdan ürün satın almaktan vazgeçtiği, daha sonra davacının tescilli tasarımına benzer ürünleri kullandığının tespit edildiği, aynı nedenle davalı tarafa işbu haksız ve hukuka aykırı eylemlerine son vermesi için ———- Noterliği’nin ——– tarih ve ————- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bunun üzerine davalı tarafın ———– Noterliği’nin ———-tarih ve ——— yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi üzerine İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin———– D. İş sayılı dosyası ile ——– müvekkilinin anılan tescilli ürünlerinin birebir aynılarını ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini üretip ve/veya ürettirdiğini, piyasaya sunduğunu, satışını gerçekleştirdiğini, ticaretinin yaptığını ve/veya yaptırdığının tespiti talepli dava ikame edildiğini, söz konusu tespit dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı yanın müvekkilinin tasarımlarının aynısını üreterek taklidini yaptığının tespit edildiğini, TTK’na göre tacir olarak kabul edilen davalı şirketin basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü ve davalı şirketin bu yükümlülükleri çerçevesinde davalı şirketin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil, aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerektiğini, dolayısıyla, davalı şirket eylemlerinin işbu usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenlerle, davalı yanın işbu haksız ve hukuka aykırı eylemleri ile müvekkili şirketi telafisi zor zararlara uğrattığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; başta müvekkili şirketin 554 sayılı KHK’dan kaynaklanan haklarına tecavüz olmak üzere haksız rekabet teşkil eden işbu eylemlerinin tespitine; durdurulmasına; önlenmesine ve bu suretle; haksız tecavüzün giderilmesine; şimdilik ——— TL manevi, ——-TL maddi olmak üzere toplam ——–TL tazminata, dava tarihinden itibaren işletilecek ——– kredilerine uygulanan avans faizi ile hükmedilmesine; tespiti yapılan tespiti yapılan İdealistpark Alışveriş Merkezindeki ürünlerin mahkemece verilecek karar kesinleşince el konularak, imhasına; mahkeme kararının masrafları davalı şirket tarafından karşılanmak suretiyle ——– çapında yayın yapan tirajı en yüksek bir gazetede bir defa ilan yoluyla kamuya duyurulmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ——— tarihli dilekçesinde ise; dava dosyasındaki tazminat taleplerinin 554 sayılı KHK’nın m 52/1-a maddesi uyarınca tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplanmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımı süresi içinde ikame edilmediğini ve davacının kötü niyetli olduğunu, davacının işbu davayı açmakta herhangi bir hukuki yararının bulunmadığını, tasarım tescil belgelerinin celb edildiğinde de görüleceği üzere; anılan tasarım belgelerinin dava ile herhangi bir ilgisi ve alakası bulunmadığını, müvekkilinin kesinlikle aydınlatma direğine ilişkin sektörde faaliyette bulunmadığını, üretim ve pazarlama yapmadığını, sipariş alıp piyasaya dağıtmadığını, müvekkilinin alışveriş merkezinin inşaatını yaptığını, bu alışveriş merkezinde kullanılmak üzere davacı yanın tasarımından farklı bir aydınlatma direğinin siparişini dava dışı bir firmaya vermiş bulunduğunu, ———-de görüleceği üzere, firmaların faaliyet alanlarının birbirlerinden farklı olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetleri nedeniyle davacı yanın uğramış olduğu maddi bir zararının bulunmadığını, bu sebeple, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde talep ettiği maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, aynı nedenlerle, davacı yanın tedbir talebinin Mahkemece tensiben reddine karar verilmiş bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı bir firmadan aldığı ve projesinde kullandığı aydınlatma direği ile karşı yana ait aydınlatma direğinin yay açılarının farklı olduğu gibi, birinde 2 parça yay var iken diğerinde tek parça ve birleştirici parçaların gayet açık ve net bir şekilde görülebildiğini, aydınlatma direklerinin şekil, boyut, sistem ve eder açısından çok farklı olduğunu, malzeme ve eder farklılığı sebebiyle farklılığın bulunduğunun yadsınamayacağını, aynı şekilde ürünlerin birbirine benzemediğinin ———- D. İş sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporunda da belirtildiğini, ancak anılan raporun devamında herhangi bir açıklama yapılmaksızın, kendi ile çelişir şekilde tamamen zorlama bir yorumla “ürünler benzerdir.” denildiğini, davacı yanın, halka mal olmuş bu tür direklerin piyasada yıllardır yapıldığını bile bile tasarımın yeni olduğunu ve kendisinin şekillendirdiğini iddia ederek yenilik ve ayırt edicilik unsuru taşımayan bu anonim tasarımları haksız yere yasalara aykırı olarak tescil ettirmiş bulunduğunu, müvekkilinin de bu harcıalem olmuş direğin bir başka şeklini, farklı versiyonunu kendi yapmış olduğu alışveriş merkezinin aydınlatmalarında kullanmış bulunduğunu, bu sebeplerle, Mahkeme nezdinde görülmekte olan huzurdaki fiili ve hukuki destekten yoksun olan ve bütünüyle kötü niyete dayalı bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; endüstriyel tasarım tescilinden kaynaklanan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait ———- tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarımın tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, ——– tarihinde davacı adına tescil edildikleri ve dava tarihinde koruma sürelerinin devam ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin FSHHM’nln ——— D. İş Dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine delil tespiti talep edildiği: bilirkişinin Mahkemenizin ——– tarihli değişik iş kararı çerçevesinde hazırladığı ——– tarihli Tespit Raporunda; “Tespit talep eden tarafa ait ——— numaralı Endüstriyel Tasarım tescilinde bulunan 1 numaralı tasarım ile aleyhinde tespit talep edilen ————– adresinde bulunan İdealistpark Alışveriş Merkezinde tespit edilen ürünlerin birbirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer oldukları…” görüş ve kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan ———– tarihli bilirkişi raporunda; ” aydınlatma direği tasarımları için tasarım geliştirmede seçenek özgürlüğü etkeninin de dikkate alındığı ve dava konusu aydınlatma direk ve armatürlerinin, tasarımcılara fazla bir seçenek özgürlüğü sunmadığının belirginlik kazandığı, taraflara ait aydınlatma direklerinin benzerliği veya ayırt edicilikleri yönünden tasarımların ürüne katabileceği yeniliklerin değerlendirilmesinde daha hoşgörülü olunmasının gerekebileceği, aydınlatma direkleriyle ilgili dünyada yoğun bir tasarım faaliyetinin bulunduğu ve dünyanın pek çok kentinde bir çok tipte bulundukları, buna göre yapılan karşılaştırmada tescilli tasarımda flanşın (zeminle ilişkileri düzenleyen eleman) görülmemekte/bulunmamakta olduğu, davalıya ait üründe ise dairesel yapılı ve yukarı doğru yükselen bir görünüme sahip flanşın küçük de olsa görüldüğünü, direk uçlarında monte edilen aydınlatma armatürlerinin her iki taraf ürününde de farklıklık taşıdığını, ancak bu farklılıkların benzerliği giderici olmadığını, zira bu ögelerin piyasadan satın alınarak değiştirilebileceğini, davacının tasarımı ile davalı ürünü karşılaştırıldığında;
-)tescilli tasarımın alttan/direk dibi veya zeminden başlayarak direk uçlarına doğru kesintisiz olarak devam etmekte ve yukarıya doğru incelmekte olduğu, davalı ürünün ise silindirik ana taşıyıcı gövdeye sahip olduğu,
-)Tescilli tasarımın boyunun yarısını geçtikten sonra inceldiği ve yer ile 45 derece açı yapmak üzere geniş bir radyusla büküldüğü, davalının ürününün ise ana gövde üzerine konumlandıktan sonra taşıdığı aydınlatma armatürünün yere paralel duruma gelinceye kadar geniş bir radyusla bükümlendiği,
-)Tescilli tasarımın iki yay şeklinde geniş radyuslu ve ana gövdeyi iki yanından saracak şekilde ana gövdeye kıyasla nispeten daha ince iki silindirik profilli ögeye sahipken davalı ürünün ucundan bağlantı alarak üstte tanımlanmış bulunan yere paralel duruma gelinceye kadar geniş bir radyusla bükümlenen kısa kola bağlandıktan sonra bununla ters yöne doğru yükselen iki kola sahip olduğu,
-)Davacının tasarımının uçlarına doğru incelen üç silindirik ögeden meydana gelirken davalı ürünün biri ana gövde içine konumlanan iki yan koldan oluştuğu,
-)Taraflara ait ürünlerin narinlikleri (boylarının/enlerinin oranı yönünde) ve yükseliş/bükülüş açıları bakımından da ayırt edilebilir farklılıklar gösterdikleri,
Buna göre; davacı ————— tescilli tasarımların tescil tarihi itibari ile koruma şartlarına sahip olup olmadığına yönelik bir tespitten bağımsız olarak; davacı adına ———- tarih ve———numara ile ————-konulu tasarım ile davalı —————–tarafından kullanılan ürünlere bakıldığında; aralarında genel izlenim itibariyle bir takım benzerlikler mevcutsa da, bu benzerliklerin belirgin düzeye ulaşmadığı, davacı adına ——————sayıyla tescilli tasarım ile davalı tarafından üretildiği dosyaya sunulu keşifle tespit olunan ihtilaflı ürüne bilgilenmiş kullanıcı gözüyle bakıldığında; aralarında genel izlenim itibariyle anonim özellikleri dışında kalan biçimleri dikkate alındığında belirgin bir farklılığın bulunduğu, davalının ticari defter ve belgelerinin sunulmaması nedeniyle incelenmediği, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelere göre her bir ürün için ortalama ——–TL kar elde edildiği, ele geçirilen ——— adet ürün için ———–TL’nin davalının tecavüzü olmasaydı davacının elde edeceği gelir olarak hesaplandığı” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan ———- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde ise; ” dava konusu tasarımların dış mekan aydınlatma direkleri olduğu, her iki tasarımın da genel görünümde ana gövde ve dal olarak iki ana unusrdan oluştukları, bu unsurların uç noktalarına yerleştirilen armatürlerin yardımı ile sokak aydınlatma işlevini yerine getirdikleri, davacının tasarımında ana gövdenin radyuslu olarak, elemanın ucu yere 45 derece açı yapacak kadar bükülmüşken, davalının ürününde gövdenin yine radyuslu şekilde, elemanın ucu yere paralel olacak şekilde büküldüğü, her iki tasarımda da dal elemanı alt noktasının, gövdenin yarısında olacak ve gövde ile ters büküm olacak şekilde bükümlü olup, davacının tasarımında dalın ikiye ayrılmış ve gövde elemanı bu ayrımın içinden geçmiş şekilde kaynaklanarak bağlandığı, davalının ürününde ise gövde ve dal elemanlarının “+” şekilli bir flanş yardımı ile bağlandığı, tespit sırasında fotoğrafı çekilen ürün ile davacı tarafa ait ———– numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesindeki ——– nolu tasarımların arasında ana gövde ve dal unsurlarının birbirlerine bağlanma noktasında farklılıklar olsa dahi, ana gövde elemanının, bu elemanın büküm formunun, dal elemanının ve bu elemanın büküm formunun, bu elemanların birbirlerine göre ilişkilerinin ve tasarımın tümüne göre boyut ve oranlarının benzer oldukları, ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesi gerektiği, tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilecekleri, bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile diğer bir tasarımın böyle bir kullanıcıda bıraktığı genel izlenim arasında belirgin farklılık bulunması halinde o tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edilebileceği, aydınlatma direkleri için tasarımcının seçenek özgürlüğünün çok geniş olduğu, davalı ————- firmasının ürettiği/ürettirdiği aydınlatma direği tasarımı ile davacı ————- ait ————- no’lu endüstriyel tasarım tescil belgesindeki ——— nolu tasarımın birbirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer oldukları ” tespit ve görüşünde oldukları beyan edilmiştir.
Maddi tazminat talepleriyle ilgili yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan ———- tarihli bilirkişi raporunda ise; “davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı ve davalının ——— yıllarına ait gelir tablolarının rapor içeriğinde ayrıntılı olarak verildiği, davacının ortalama kar oranının %10,99 olduğu, davacının satışların göre aydınlatma direğinin birim fiyatının ———– TL, buna göre 22 adet direğin toplam satış bedelinin———-TL olduğu, davacının ortalama kar oranına göre, davacının talebinin mahrum kaldığı kâr noktasında olduğu için davacının mahrum kaldığı kâr tutarının ——— TL si olduğu” tespit ve görüşüne yer verilmiştir.
Yine ———— bilirkişi tarafından dosyaya sunulan —— tarihli bilirkişi ek raporunda ise; kök rapordaki hesaplamalara değinilerek önceki görüşünde herhangi bir değişiklik olmadığını bildirmiştir.
Son olarak tarafların itirazları doğrultusunda ve her iki tazminat hesaplamasına ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla muhasip bilirkişi ——– yeniden rapor alınmış, bilirkişi tarafından hazırlanan ——— tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “davacının ——-yılında satışını yaptığı – adet aydınlatma direğinden——– TL faaliyet karı elde ettiği, buna göre faaliyet karı oranının %42 olduğu, ——- TL tutarlı 7 adet aydınlatma direği için maliyet tutarının —— TL, birim maliyet tutarının ——- TL, brüt karın —– TL, faaliyet giderinin ——-TL olduğu, bu durumda —- adet aydınlatma direği için mahrum kaldığı karın ——- TL olduğu, davacının 2015 yılında dava açıldıktan sonra yaptığı satışların dikkate alınmaması gerektiği, davacının bu alacağının, avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, dava tarihinde avans faiz oranının yıllık %10,50 olduğu, davacının, fazla haklarını saklı tutarak şimdilik————TL talep ettiği” hususundaki görüşlerini ifade etmiştir.
Davacı vekili ——- tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerini ———TL arttırarak toplam ——– TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 3. maddesinde tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyguları ile algılanan çeşitli unsur ve özelliklerinin oluşturduğu bütünü” olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın tescilli tasarım olarak korunacağı düzenlenmiştir. Yine 554 sayılı KHK’nin 5. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla korunacağı, 48. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçla depolamak ve elde bulundurmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Toplanan deliller, bilirkişi raporları ve davacının tasarım tescil kaydı ile, davalı ile davacı arasında aydınlatma direği satın alınması konusunda temas yapıldığı, ancak davalının daha sonra davacıdan ürün satın almadığı, dava dışı bir şirketten aldığı ürünleri yapımını gerçekleştirdiği alışveriş merkezinde kullandığı, alınan iki bilirkişi raporuna göre davalının ürünlerinin davacının tescilli tasarımının (1) numaralı tasarımı ile küçük ayrıntılardaki farklılıklar dışında benzer oldukları, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde benzer bir etki yarattıkları, ürünlerin dış mekan aydınlatma direği olmaları nedeniyle tasarımcının seçenek özgürlüğünün oldukça fazla olduğu, buna rağmen davalının ürünlerinin davacının tasarımına benzer olarak üretildiğinin tespit edildiği, her ne kadar ——— tarihli bilirkişi raporunda tasarımların benzer olmadığına dair görüş bildirilmişse de, bu raporda farklılık olarak belirtilen noktaların küçük ayrıntılar olduğu, 554 sayılı KHK’nın 7. maddesine göre birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesi gerektiği, tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilecekleri, bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile diğer bir tasarımın böyle bir kullanıcıda bıraktığı genel izlenim arasında belirgin farklılık bulunması halinde o tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edilebileceği, davalının ürünü ile davacının tescilli tasarımının benzer olarak algılandıkları, buna göre davalının ürünlerinin davacının tescilli tasarımının koruma kapsamında kaldığı, davalının bu ürünleri yaptığı ticari işinde kullanmasının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, alınan en son bilirkişi raporunda her iki tarafın dava konusu aydınlatma direkleriyle ilgili 2014 yılı satışları da incelenerek ayrıntılı olarak yapılan hesaplamaya göre davacının 554 sayılı SMK’nun 52/2-a maddesi uyarınca ——– maddi tazminat talep edebileceği, tarafların iş hacimlerine, davaya konu tasarımların niteliğine ve oluşa göre talep edilen ——— TL manevi tazminatın da olaya uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının davacıya ait ———- numaralı tescilli tasarımının 1 numaralı “aydınlatma direği” tasarımının koruma kapsamında kalan aydınlatma direklerini üretip satışa sunmak suretiyle davacının tasarım haklarına TECAVÜZ ETTİĞİNİN ve HAKSIZ REKABETTE BULUNDUĞUNUN TESPİTİNE,
Tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, bu suretle TECAVÜZÜN VE HAKSIZ REKABETİN GİDERİLMESİNE,
Tasarım tecavüzüne konu olan ürünlere EL KONULMASINA ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle ÜRÜNLERİN İMHASINA,
—– TL maddi ve ——-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın Türkiye çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede ilanına,
2- 1.833,64 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 170,77 TL ve ıslah ile alınan 287,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.375,23 TL harcın davalıdan tahsiline,
3- Davacı yararına “tecavüzün tespiti ve haksız rekabet yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 27,70 TL başvurma harcı, 170,77 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 287,64 TL ıslah harcı, 7.250,00 TL bilirkişi ücreti, 415,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 8.155,21 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/09/2019