Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/78 E. 2020/208 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/160 Esas
KARAR NO : 2020/228

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; ———– markaların ——– sahibi olduğunu ve bu markaları ———buluşturan, yıllardır ülke genelinde faaliyetlerde bulunan bir şirket olduğunu, davaya ———- tüm restoranlar———— restoranlarında kullanıldığını, markanın ———- hizmetleri,—— hizmetleri, malzemelerin montajı (üçüncü şahıslar adına)” ———- markasının tescil başvurusunun davalının aynı sınıfta tescilli markası olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkilinin——- markasını davalıdan önce kesintisiz olarak kullandığını, marka üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, davalının sadece ——— pazarlaması ile iştigal eden bir şahıs şirketinin ———– almayı hedeflediğini, davalının bu güne kadar 40.sınıfta herhangi bir kullanımı bulunmadığını, markayı kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini belirterek, bu sebeplerle davalı adına tescilli——— markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiş, davalı vekili —- tarihli sözlü yargılama duruşmasında davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli——– markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ilişkindir.
Dosyaya ————Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde;———– markasının ——– ———– tarihinde ———— kimyasal madde, gaz, hava işleme hizmetleri, malzemelerin —– davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden taraflar delillerini sunduktan sonra Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilişim uzmanı——-tarihli raporda;——— yayın yapılmadığı, sayfanın rezerve edildiğine dair hazır standart mesajın sayfada görüldüğü,—- sahibi olarak —— yer aldığı, karıştırılma ihtimalinin varlığından söz edilebilmesi için markaların aynı/benzer olması, mallar/hizmetlerin aynı/benzer olması ve bu iki unsurun birlikte benzerliğinin, halk nezdinde karıştırılma ihtimali doğurması gerektiği, ——-markası arasında ise benzerlik bulunduğu, fakat davacı markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetler ile davalıya ait markanın tescilli olduğu mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığı, somut olayda “markaların aynı/benzer olması” şartı gerçekleşmediğinden, taraf markaları arasında iltibas bulunduğundan söz edilemeyeceği, davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen markanın ————- tescilli olduğu, —- tescilli olduğu bu hizmetlere bakıldığında———- davalının markasının koruma kapsamında kalmadığının net olarak görüldüğü, bu nedenle davalının davacının ——– hizmetleri alanında yürüteceği faaliyetlerde, tescilli marka hakkını ileri süremeyeceği, bununla birlikte davacı taraf, — ——————dışında kalan, ————— bir faaliyete başlarsa, davalının bu ———- hakkından doğan haklarını ileri sürebilmesinin mümkün hale geleceği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalının davacının markasından haberdar olmamasının pek olası görülmediği, ayrıca içerisinde——– ibaresini barındıran bir markanın —– bulunmayan “—- —— malzemelerin montajı ———– ettirilmesinin, markanın amacına uygun olarak kullanılmasından ziyade, davacının farklı sınıflarda hizmet sunmasını engellemeye yönelik olarak gerçekleştirildiği yönünde kanaat oluşmasına sebebiyet verdiği, bu itibarla davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu ve bu sebeple de davalıya ait ——-markasının tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımından hükümsüz kılınabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin itirazları doğrultusunda aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler 06.01.2020 tarihli ek raporda; davalının itirazları doğrultusunda kök rapordaki görüşlerinden farklı bir sonuca ulaşmadıkları belirtilmiştir.
Markaların karıştırılma ihtimali bulunması ve kötüniyetle tescil edilmiş olması 6769 sayılı SMK’nun 25. maddesinde hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, toplanan deliller, taraflara ait marka tescil kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; davacının davalıya ait marka başvurusundan önce başvurusu yapılan ve—- markasının birebir aynı, diğer markaları ile benzer olduğu, bu nedenle markaların hitap ettikleri ortalama tüketicinin markaları karıştırma ihtimallerinin mevcut olduğu, ancak SMK’nun 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun gerçekleşmesi için markaların tescilli oldukları mal ve hizmetlerin de benzer veya bağlantılı olması gerektiği, davalının markasının 40. sınıfta tescilli olduğu, bu nedenle SMK’nun 6/1. Maddesindeki markaların aynılığı veya benzerliği koşulunun mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
SMK’nun 6/son maddesinde ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiş olup, SMK’nun 25. Maddesi uyarınca bu durum da marka hükümsüzlüğü nedenidir.
Davacının hükümsüzlük nedenlerinden biri olan kötüniyetli tescil iddiasıyla ilgili yapılan incelemede; davacının ——- ibaresini içeren birden çok markasının tescilli olduğu, ———— farklı noktalarında —– fazla şubesinde hizmet sunduğu, davacı ile aynı alanda iştigal eden davalının dürüstlük kurallarına ve basiretli bir tacirden beklenen özen yükümlülüğüne uygun davranması gerektiği, davalının davacının tescilli markalarından haberdar olmadığının kabulünün hayatın olağan akışı ile çeliştiği, davalının tacir sıfatı ve faaliyet alanı dikkate alındığında, davacının markalarının tescil ettirip kullandığı sınıflarda markasını tescil ettirmemişse de, içinde——ibaresinin yer aldığı bir markayı hiç bir faaliyetinin olmadığı ve——–ilgisi bulunmayan 40.sınıfta “deri ve kürk işleme hizmetleri, sıvı, kimyasal madde, gaz, hava işleme hizmetleri, ——için tescil ettirmesinin davalının marka başvurusunun açık bir engelleme markası niteliğini taşıdığını gösterdiği, davalının marka tescilinin iyi niyetli olduğunu kabule olanak bulunmadığı anlaşılmakla, bu nedenle davalının markasının SMK’nun 25. ve 6/9. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli —— markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline——- gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 71,80 TL harç, 191,40 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.263,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.