Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/62 E. 2020/186 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/22 Esas
KARAR NO : 2020/201
DAVA : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/04/2012
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM /: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı ile sözleşme yapmaksızın davacıya ait tescilli markanın birebir aynısını ürünleri üzerinde kullandığını, bu şekilde davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığını belirterek, müvekkiline ait markanın sözleşme akdedilmeksizin haksız olarak kullanılması nedeniyle davacının marka haklarına yapılan tecavüzün durdurulmasına, haksız rekabetin önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla ——maddi, ———–.manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ——– olmayan bir firma olmadığını, sözleşmenin iptal edilmediğini, askıya alındığını ve işlemlerin devam ettiğini, davaya esas ambalajların sözleşmenin henüz askıya alınmadığı tarihte yapıldığını, sözleşmenin askıya alındığı tarihten sonrasında müvekkilinin kablo üzerine ———- marka logosunu vurmadığını, talep edilen tazminatın çok yüksek olduğunu, amblajların piyasa değerinin kıymetsiz bulunduğunu, öte yandan davalının ürettiği kabloların marka ve logo taşıyan diğer kablolarıyla mukayese edilmesi gerektiğini, manevi tazminat miktarının her olaya göre ayrı değerlendirilmesi, kurumun kendi iç yönergesinin esas alınamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇESİ :Mahkememize açılan dava, tescilli —– markasına vaki tecavüzün durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminata karar verilmesine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, ———- sayılı kararla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; davacı tarafa ait tescilli ——– markasının davalı şirket tarafından sözleşme yapılmaksızın kullanılması ve bu suretle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile tecavüzün durdurulmasına, —- maddi ,—– manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair verilen kararın davalı ve davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, ——————-sayılı ilamı ile; davanın marka hakkına tecavüz, haksız rekabetin tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, davalı vekilinin, müvekkili ile davacı arasında davacıya ait markaların kullanımına ilişkin lisans sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilince davacı markalarının bu çerçevede kullanıldığını, ancak müvekkilinin işyerinde yaşanan bir kısım aksaklıklar nedeniyle davacı tarafından lisans sözleşmesinin askıya alındığını, bu sürenin bitiminde davacı tarafından yaptırılan tespit ile müvekkilinin işyerinde davacıya ait markaları taşıyan ürünlerin ele geçirildiğini, ancak söz konusu ürünlerin lisans sözleşmesinin geçerli olduğu sırada üretilen stok ürünler olduğunu, lisans sözleşmesinin askıya alındığı tarihte müvekkilince davacı markalarını taşıyan ürünlerin üretilip pazarlanmadığını savunduğu, dosya kapsamından; taraflar arasında davacıya ait markaların kullanımına dair geçerli lisans sözleşmelerinin bulunduğu, davalıya ait iş yerinde —– tarihinde yapılan ara kontrol ile davalının iş yerinde üretimden sorumlu şahısların toplu istifası nedeniyle —– tarihinden itibaren lisans sözleşmelerinin — ay süreyle askıya alındığı, -aylık süre sonunda ———— soruşturma sayılı dosyası üzerinden davalıya ait iş yerinde —- tarihinde yapılan aramada—- adet davacı markalarını taşıyan ürünlerin ele geçirildiği, soruşturma nedeniyle ————- sayılı dava dosyasında davalı şirket yetkilisi hakkında ceza davası açıldığının anlaşıldığı, bu durumda lisans sözleşmesinin askıya alınması sebebi ve davalının savunmaları da gözetilerek, dava konusu ürün ve ambalajların üretim tarihlerinin sözleşmenin yürürlük tarihi dahilinde olup olmadığı hususunın önem arzettiği, Mahkemece; davalı şirket yetkilisi hakkında açılan ceza davasının akıbeti araştırılıp, suça konu ürünlerin üretim tarihlerinin lisans sözleşmesinin geçerli olduğu zaman dilimi içinde kalıp kalmadığı hususunun kesin bir şekilde tespit edilerek, varsa davalının bu yöndeki savunmasına ilişkin delilleri de toplanılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma sonrası dosyamız içerisine alınan —— tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu ürünün ve alımı yapılan ambalajın taraflar arasındaki lisans sözleşme dönemi içerisinde olduğu, yapılan incelemede başka bir imalat ve ambalaj alımına dair yasal bir belge ve bulguya rastlanmadığı, firma yetkilisi ——— tarafından sözleşmelerin askıya alındığı dönemde ürün imalat ve satışı ile ambalaj alımının yapılmadığı, bu dönemde, yani sözleşmelerin askıya alındığı dönemde askıdan önce alınan ambalaj ve imal edilen ürünlerin stoklardan satıldığı, duruşmalarda bahsedilen ——— firması ile bahsi geçen dönemde dava konusu ürünle ilgili ticari ilişkisinin olmadığı yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir. Yine alınan —–tarihli ek bilirkişi raporunda da, kabloların üzerinde imal edildiği tarihin mevcut olmadığı, ————-ibaresinin bulunduğu, ambalaj üzerinde —- ibaresinin yer aldığı, belgelerin geçerliliğinin sona erdiği tarihler konusunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğu, davalının beyanına itibar edildiği takdirde üretimlerin sözleşmenin devam ettiği tarihlerde, davacının beyanına itibar edildiği takdirde sözleşme süresi sona erdikten sonra yapıldığının kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ceza Mahkemesinin beraat kararı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının iş yerinde ele geçirilen kabloların üzerlerinde—– markasının mevcut olmadığı, yalnızca kabloların içinde bulunduğu ambalaj üzerinde —- marka ve logosunun mevcut olduğu, bu ambalajların —- tarafından gönderilen ürün kullanma belgelerine göre halen askıda olan ———– numaralı belge kapsamında ve sözleşmenin yürürlükte olduğu tarihte üretildikleri, lisans sözleşmesi dönemi sona erdikten sonra üretildiklerinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, belgenin askıya alındığı döneme ve sonrasına ait imalat, satış ve ambalaj alımına dair ticari bir kaydın mevcut olmadığı, suçun oluşmadığına dair kesinleşen beraat kararının hukuk hakimi için de bağlayıcı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmesi üzerine;————– sayılı ilamıyla “Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirket yetkilisi hakkında açılan ceza davasında beraat kararı verilmiş olduğu ve davalıya ait işyerinde ele geçirilen kabloların üzerinde —– marka ve logosu yer almayıp, yalnızca kabloların içinde bulunduğu ambalajların üzerinde —– marka ve logosunun yer aldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davaya konu kabloların satışının başlı başına marka hakkına tecavüz oluşturmadığı hususu doğru olmakla beraber, kabloların ——– logolu ambalajlarla kaplanması ve bu şekilde satışa sunulması halinde marka hakkına tecavüz oluşturacağının kabulü gerekir. Diğer yandan, bahsi geçen ambalajların, davalı şirket tarafından, davacı ve davalı şirket arasındaki lisans sözleşmesinin geçerli olduğu dönem içinde satın alınması da durumu değiştirmeyecektir. Bu durumda, davalı şirkette ele geçirilen kabloların üzerinde —- logosunun bulunmadığı, dolayısıyla—— adına kayıtlı marka hakkına yönelik bir tecavüz fiilinin bulunmadığı gerekçesiyle ceza mahkemesi tarafından verilen beraat kararının da hukuk hakimini bağlamayacağı hususu göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun —– ilamına uyulmasına karar verilerek dava Mahkememizin ———–kaydedilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
—- davalıya ait marka kullanım belgeleri istenilmiş, ——– numaralı belgenin —- tarihleri arasında, —— numaralı belgenin ——— tarihleri arasında ve ——— numaralı belgenin —- tarihleri arasında geçerli olduğu, bu belgenin ————-için verilen belge olduğu, üretimle ilgili tespit edilen olumsuzluklar nedeniyle askıda olduğu bildirilmiştir.
Bir markanın —— marka siciline tescili zorunlu olmamakla beraber, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK çerçevesince markanın tescil edilmesi, marka sahibine, markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasını önlemeyi talep etme hakkı verir.Tescilli marka sahibinin tescilden doğan haklarının ihlâli, marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilir. Marka hakkına tecavüz oluşturan fiiller 556 sayılı KHK’nin 9/l. maddesinde sayılmıştır. Buna göre, marka sahibinin izni olmaksızın markayı kullanmak marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilir.
Davacının ———- ibareli tescilli markası bir——— markasıdır.—– markası, marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini —- etmeye yarayan işarettir. ——– markası da, diğer markalarda olduğu üzere, bir kişi adına tescillidir Ancak, teknik yönetmelikte belirtilen şartları yerine getiren ve gerekli izni alan herkes bu markayı kullanabilir.—– markası — markasına bir örnektir. —- Kuruluş Kanunu ile kurulan —– amacı, her türlü madde ve mamulleri ile usul ve hizmet standartlarını yapmaktır. Yalnızca —- kabul edilen standartlara —– adını alır.
… Belgelendirme Yönergesi’nin 30. maddesi 7 ve 8. bentleri uyarınca, belge sahibi, belge/marka kullanma hakkını aldığı marka ve belgesini, sadece belge üzerinde yazılı ürüne, hizmete, sisteme ait ürün veya ambalajı üzerinde ve bu örüne/hizmete/sisteme ilişkin reklam amaçlı veya firmasına ait doküman ve medya üzerinde kullanabilir. Belge sahibi, ———- tarafından açıkça yazılı bir muafiyet tanınmadığı ve/veya belgelendirmeye esas doküman ve ek belgelendirme usul ve esaslarında aksi öngörülmediği sürece, kullanma hakkı verilen marka veya markaları ile birlikte, belgelendirmeye esas olan dokümana ait işaretlemeleri, ticari markasını, varsa ticari modelini ürün veya ambalajı üzerinde görülebilir şekilde belirtmekle yükümlüdür. Bu düzenlemeye göre, —— markalarını kullanım hakkı belge sahiplerine verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasındaki marka kullanım sözleşmesinin —ay için askıya alındığı ihtilaf konusu değildir. Uyuşmazlığın konusu; davalının marka kullanım belgesinin askıya alındığı tarihten sonra haksız olarak —-markasını kullanıp kullanmadığıdır.
Davalı şirketin iş yerinde bulunan kabloların ambalajları üzerinde——– markasının yer aldığı alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı şirket yetkilisi —— hakkında ————- sayılı kararı ile, aynı eylem nedeniyle yapılan yargılama sonucunda, sanığa ait iş yerinde bulunan kablolar üzerinde—– ibaresinin bulunmasının başlı başına bu kabloların —- markasını taklit edilerek üretildikleri anlamına gelmeyeceği, dolaysıyla söz konusu ürünlerin şikayetçi —- adına kayıtlı —–markasına iktibas, iltibas yapılmak suretiyle üretilmiş ürünler olmadığı sonucuna varıldığı, kaldı ki söz konusu ürünlerin markasının —————– ibaresinin markasal olarak kullanımının söz konusu olmaması nedeniyle tescilli markanın iltibas, iktibas yapılmak suretiyle üretilmiş ürün anlamına gelmeyeceği kabul edilerek, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmişse de, beraat kararının gerekçesine göre, mahkememizi bağlamayacağı, davalının ürünler üzerinde yer almasa da ürün ambalajları üzerinde——-” markasını kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği ve davacının tazminat isteme hakkı bulunduğu anlaşılmıştır.
———- ait marka/markalann sözleşme akdedilmeksizin kullanılması” başlıklı 45. maddesi 1. ve 2. fıkrasında, bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla— kamu ve tüketici nezdınde güven kaybına uğratmaktan dolayı belge kullanma tavan ücrcti tutarının —- katı tutarında, manevi tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir. —- tarihli bilirkişi raporu ile bilirkişi heyeti bu düzenlemeye göre denetime açık şekilde maddi tazminat hesabı yapmış ve davacının ———— tazminat talep edilebileceğini tespit etmişlerdir. Her ne kadar davacı taraf, manevi tazminat istemini Belgelendirme Talimatı ‘nın 29 ‘uncu maddesinde yer alan marka ve belge kullandırma ücreti taban miktarından az olmamak üzere tavan miktarının on katına kadar manevi tazminat istenebileceğine ilişkin düzenlemeye dayandırarak üç katı kadar manevi tazminat talep etmişse de, bu düzenlemenin manevi tazminatın tayin ve takdiri yönünden mahkemeyi bağlayıcı bir yanı bulunmamaktadır. Davacı istemini 556 sayılı KHK hükümlerine dayandırmıştır. 556 sayılı KHK’nin 62. maddesi uyarınca marka hakkı tecavüz uğrayan marka sahibi maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Ticari şirket olan davalının davacıya ait———— markasını sözleşme yapmadan izinsiz olarak kullanamayacağını bilebilecek durumda olduğundan, olayda kusurludur. Ancak manevi tazminat miktarının, eylemin işleniş şekli, davalının konumu, haksız kullanımın niteliği ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek mahkemece tespit edilmesi gerekir. Buna göre—–manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı tarafa ait tescilli ——– markasının davalı şirket tarafından sözleşme yapılmaksızın ürün ambalajları üzerinde kullanılmasının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve tecavüzün durdurulmasına, ———–maddi ve ——— manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davacı tarafa ait tescilli ————- markasının davalı şirket tarafından sözleşme yapılmaksızın ürün ambalajları üzerinde kullanılmasının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİ ile TECAVÜZÜN DURDURULMASINA,
—- maddi ve ————- manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan bozmadan önce davalı adına vergi dairesine yazılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüz ve haksız rekabet davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminatın kabul edilen kısmı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminatın reddedilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.232,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%68) 1.518,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%32 ) 714,50 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 145,60 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%32) 46,60 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%68) 99,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 15 GÜNLÜK süre içersinde ———- yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2020