Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/130 E. 2021/135 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/130 Esas
KARAR NO : 2021/135
DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/07/2015
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün tespiti ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve giderilmesi davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin—— tescilli—- markalarının sahibi olduğunu, markalarının —- de tescilli olduğunu ve— tanındığını, —– nolu —– ambarında—numarasında kayıtlı bulunan———- tasfiyelik hale geldiğinin müvekkiline bildirildiğini, yapılan araştırmada söz konusu ürünlerin davalıya ait olduğunun tespit edildiğini, ———- sayılı yazıları ile teslim alındığını ve kaçak eşya defterinin —- sırasına kaydedildiğini, marka hakkı sahibi davacı müvekkilinin —– tarihinde yürürlüğe giren—— değişiklikle düzenlenmiş olan —– —– gereğince tescilli markasını taşıyan malların gümrük bölgesine girmesini,—– onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasını engelleme hakkı bulunduğunu, davalı tarafın fillerinin müvekkil şirketin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı tarafın haksız kullanımı neticesinde müvekkil şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını ——– müvekkilinin marka hakkına tecavüzün tespitini, tecavüz fiilinin meni ve bu tecavüzün giderilmesi ile marka hakkına tecavüzün durdurulmasını, el konulan ürünlerin imhasını, depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, davacının marka haklarına tecavüz edildiği ve haksız rekabette bulunulduğu iddiasıyla açılan, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması davasıdır.
Dava dilekçesinde yalnızca davalının adının yer aldığı,——ve adres bilgilerine yer verilmediğinden, davacı vekiline davalının adresini bildirmesi için bir haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili bu konuda bilgi sahibi olmadıklarını ve —- yazı yazılmasını talep etmiştir. —- havale tarihli yazısı ekinde gönderilen —- olan —– hakkında kaçak içki yakalandığına dair tutanak düzenlendiği görülmüş, dava konusu olayla ilgili bir tutanak olmamasına rağmen davalı olarak —-numaralı — tebligat yapılmıştır.
Davalı —-duruşmada, olayla ilgisinin bulunmadığını,—– da bu konuda ifade verdiğini, kendisine ait kimlik bilgilerinin ele geçirilmiş olabileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
——- yeniden olayla ilgili belgeler istenilmiş, gönderilen —tarihli tutanak incelendiğinde, davaya konu eşyaların el geçirildiği kişinin——-olduğu tespit edilmekle, davacı vekilinin de talebi doğrultusunda HMK’nun 124/3. maddesi uyarınca davada taraf değişikliği yapılarak, dava —–yöneltilmiş, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, —— tarihli sözlü yargılama duruşmasında; yurt dışında yaşadığını, davaya konu saatlerin bir arkadaşı tarafından — götürülmesi için kendisine verildiğini, bu saatleri—– personeline dağıtacağını söylediğini, taklit ürün olduklarını bilmediğini, bu olay nedeniyle——ceza ödediğini, ürünleri saklamadığını, görevlilere teslim ettiğini, olayda kusuru olmadığını beyan etmiştir.
Dosya içerisine —- getirtilmiş olup, incelendiğinde; —– sınıfta, —- markasının —– sınıflarda—— dahil davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalı—- hakkında—-şikayeti üzerine——- dosyası ile kaçak yoldan mal ithal etmek suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine kararı verildiği, kararın—— tarihine kesinleştiği anlaşılmıştır.
—— numarasında kayıtlı ve davalıya ait——— konulduğu ve tasfiyelik hale geldiği görülmüştür.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden taraflarca deliller sunulduktan sonra dosya üzerinde ve el konulan ürünlerden alınan numune saat üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka vekili bilirkişi—– hazırlamış olduğu raporunda; —-günü davacı tarafından dosyaya bildirilen —ürünlerinin satıldığı —– gidilerek, orijinal ürün ile dosyada bulnan numunenin —- karşılaştırılması sonucunda; numune üründe yer alan davacıya ait marka kullanımlarının ( ihlalleri) ile orijinal üründe yer alan marka kullanımlarının aynı olduğu, numune ürünün görünüş, ağırlık ve genel olarak bıraktığı intiba ile neredeyse orijinal ürün ile aynı olduğu, üzerinde———markasının kullanıldığı şeklinde görüş bildirmiştir.
Uyuşmazlık, davalıda ele geçirilen taklit markalı ürünlerin markaya tecavüz oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nın 61/c maddesine göre, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için——– yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak markaya tecavüz teşkil eder. Anılan madde hükmüne göre malı ticari amaçla elinde bulundurmak, o maldan ekonomik menfaat sağlamak için her ne sebeple olursa olsun yedinde tutmak anlamına gelir. Bu kapsamda taklit bir malı satmak , dağıtmak, ithal etmek, veya başka herhangi bir şeklide ticaret alanına çıkarmak örneğin onu kiralamak, üzerinde intifa hakkı kurmak bir sergide teşhir etmek, taşımak, antrepoda veya depoda bulundurmak tecavüz teşkil eden fiillerdendir.
Toplanan deliller, davalı hakkında düzenlenen polis tutanağı, ——— kesinleşmiş mahkumiyet kararı, bilirkişi raporu, marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile; somut olayda davalının, davacıya ait ve saat emtiası için tescilli —– markasının yer aldığı taklit ——– işlemine tabii tutmadan——— sokmak isterken yakalandığı anlaşılmıştır. Davalı, dava konusu taklit markalı ürünlerin taklit olduğunu bilmediğini savunmuşsa da, ele geçirilen saatlerin sayısına göre, gümrük işlemine tabii olmalarını bilmesi gerektiği, taklit olduklarını bildiği için kaçak yolla ülkeye sokmaya çalıştığı, bu nedenle olayda kusurlu olduğu, 556 sayılı KHK m. 61/I-c uyarınca davacının marka haklarına tecavüzün gerçekleştiği kanaatine varılmış, 556 sayılı KHK’nin 61/I-c maddesi uyarınca davacının marka hakkına tecavüzün tespitine, önlenmesine ve tecavüze konu ürünlerin 556 sayılı KHK’nin 62/I-d maddesi uyarınca imhasına, depolama ve sundurma ücretinin davalıdan alınmasına karar verilebileceği anlaşıldığından, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davanın KABULÜNE,
Davalının davacıya ait ——-markasını taklit ürünler üzerinde kullanmak suretiyle davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin tespitine,
Marka hakkına tecavüzün ÖNLENMESİNE VE DURDURULMASINA,
—- nolu kaçak eşya ambarında— numarasında kayıtlı bulunan ———- kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHASINA,
Depolama ve sundurma ücretinin davalıdan alınmasına,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetini——- çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede masrafı davalıdan alınmak suretiyle bir kez ilanına,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 55,40 TL harç, 315,40 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.370,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekili ile davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2021